Dünya çapında tahvil yatırımcıları enflasyona karşı hücumun ön saflarında yer alıyor ve merkez bankalarını fiyat artışlarının defalarca iddia ettikleri gibi geçici değil, kalıcı olduğunu kabul etmeye zorluyor. Merkez bankaları para politikalarını sıkılaştırma takvimlerini hızlandırırken, yatırımcılar tahvilleri satarak tahvil faizlerini yükseltiyor.
Yatırımcılar geçtiğimiz haftada Avustralya tahvillerini sattı ve merkez bankasının savunmadan çekilmesiyle birlikte Nisan 2024 devlet tahvili faizini merkez bankasının %0,1'lik hedefinin çok daha ötesine, %0,8'in üzerine taşıdı.
Avrupa'da, Alman 10 yıllık tahvil faizi Ağustos ortasındaki %-0,5'e kıyasla %-0,07 kadar yüksek bir noktaya ulaşarak, son iki buçuk yılın en yüksek seviyesini gördü.
Enflasyonun yüzünü göstermeye başladığı Mayıs ayında, faiz %-0,1'e yükselmiş, ancak sonrasında geri düşmüştü. Şimdi ise sıfıra daha da yaklaştı.
İtalyan ve İspanyol tahvillerinin faizleri ise, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın bir yandan enflasyonun tehlikelerini ve piyasanın bir faiz artışına yönelik beklentisini düşük gösterirken, bir yandan da ECB'nin acil tahvil alım programının uzatılmayacağını, Mart'ta sona ereceğini söylemesi sonrasında daha da kesin bir yükseliş kaydetti.
İtalyan 10 yıllık tahvil faizi geçtiğimiz haftanın başlarındaki %1 altına kıyasla, %1,2'nin üzerine sıçradı. İspanya 10 yıllık tahvil faizi ise geçtiğimiz hafta %0,5'in altına inmenin ardından %0,6'nın üzerini gördü.
İtalya, Ocak ayında gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte giderek artan bir belirsizlikle karşı karşıya. Başbakan Mario Draghi'nin aday olmaya karar vermesi durumunda parlamentonun oyunu kazanması neredeyse kesin. Ancak bu durumda yeni bir başbakanın seçilmesi gerekir ki, Draghi'nin çok parçalı koalisyonunu bir arada tutabilecek başka bir ismin olup olmadığı şüpheli.
Aynı şekilde, Eğer Draghi adaylığını koymaz ve mevcut Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella yeniden seçilmek için aday olmazsa, bu kez yeni sorunlar ortaya çıkıyor.
ABD Tahvil Faizleri Büyüme ve Enflasyon Endişeleri Arasında Sallanıyor
ABD'de, 2 yıllık tahvil faizi Ağustos'taki %0,2 altındaki seviyelere kıyasla, geçtiğimiz haftada %0,5'in üzerine çıkarak salgının başlangıcından bu yana en yüksek noktasına ulaştı ve Pazartesi işlemlerinde de bu seviyelerde kaldı.
10 yıllık tahvil faizi Ağustos'taki %1,2 ve Eylül'deki %1,3'ün ardından geçtiğimiz ay %1,6'yı görmüştü ve şimdi bu seviyeye doğru yeniden tırmanıyor. Faizler enflasyon endişeleriyle birlikte, istihdam açığı ve tedarik zinciri sıkıntıları sebebiyle büyüme beklentilerindeki düşüş arasında gidip geliyor. Enflasyon endişeleri şu an kazanıyor gibi görünüyor.
Analistlere göre yatırımcılar merkez bankalarının enflasyon konusundaki rahat tutumlarına karşı sabırlarını kaybediyor ve merkez bankalarının enflasyonun geçici olacağına dair varsayımlarına meydan okuyor. Aynı zamanda, varlık alımlarının hızlı bir şekilde azaltılması-Kanada Merkez Bankası geçtiğimiz haftada tahvil alımlarını bir anda sonlandırdı-bir fiyat desteğini de ortadan kaldırıyor.
Yatırımcıların {ecl-171||Avustralya}} ve Kanada gibi daha geri plandaki merkez bankalarının ne yaptığına odaklanıyor olması, herkesin daha büyük merkez bankalarının da bu adımları takip edeceğini hissettiğine işaret ediyor. Diğerleri ise o kadar emin değil ve piyasaların faizler konusunda çok ileri gitmiş olabileceğini düşünüyor.
Ancak tahvil satışları, merkez bankalarına inançlarını koruyan ve fiyatlardaki düşüşlerle birlikte zarar yaşayanları olumsuz etkiliyor. Yüksek kaldıraçlı serbest fonlar özellikle ağır bir darbe aldı.
FED'in tahvi alımlarını azaltmasıyla birlikte uzun vadeli tahvillerin faizlerinde bir yükseliş bekleyen bazı fon yatırımcılarının beklentilerinin aksine, analistler kısa vadeli tahvil faizlerinin uzun vadeli tahvil faizlerine göre daha hızlı yükselerek aradaki farkı kapatmasıyla birlikte faiz eğrisinde yaşanan düzleşmeye dikkat çekiyor.