Phillips Eğrisi; ekonomide işsizliği azaltmak için alınacak önlemlerin nominal ücretleri yükselttiğini, aksine işçi ücretlerinin düşmesi durumunda da (toplam talepteki azalma nedeniyle) işsizliğin arttığını belirten iktisadi bir modellemedir(eğridir).
Şekil 1
Grafikte yatay eksende İşsizlik Oranı, dikey eksende ise Enflasyon oranı gösterilmektedir. Bu bağlamda Enflasyon %6 iken İşsizlik %3'te, Enflasyon %2 olduğunda ise İşsizlik %5'tedir.
Özetle; enflasyon ve işsizlik oranı arasındaki ters yönlü ilişkiyi göstermektedir. Bu bağlamda yüksek enflasyonun işsizlik oranını azaltıcı etkisiyle ekonomik büyümeyi olumlu etkilediğini varsaymaktadır.
Phillips Eğrisi’nin belirttiği durumu Türkiye üzerinde değerlendirdiğimizde 2002-2016 yılları arasındaki dönemsel analizim aşağıdaki gibidir;
Hesaplanan bu veriler ışığında Enflasyon Oranı ve İşsizlik Oranı arasındaki Kolerasyon Katsayısı r= - 0,07726 olarak bulunmuştur.
Bu katsayı bize Türkiye’ de enflasyon oranı ve işsizlik oranı arasında Phillips Eğrisi’ nin de ifade ettiği gibi ters yönlü bir ilişkinin varlığını ortaya koymakla birlikte bu ilişki çok zayıf olarak karşımıza çıkmaktadır.
1988-2000 dönemi Enflasyon Oranı ve İşsizlik Oranı arasındaki Kolerasyon Katsayısı ise; r= - 0,166179‘dur.
( |r(1988-2000)| – |r(2002-2016)| = |0,088919| )
Katsayının giderek 0 değerine yakınlaşması Türkiye’ de enflasyon oranı ve işsizlik oranı arasındaki ters yönlü ilişkinin azaldığını göstermektedir. (Bu değerin ilerleyen yıllarda 0 çıkması durumunda parametreler arasında doğrusal bir ilişkiden söz etmek imkansızlaşacaktır.) Yani Türkiye’de 1988-2000 ve 2002-2016 yılları arasındaki Enflasyon Oranı ve İşsizlik Oranı verileri mukayese edildiğinde enflasyon arttıkça işsizlik oranının da artış gösterdiği görülmektedir ve bu durum ise olası bir Stagflasyon senaryosunu gündemimize taşımaktadır.
Stagflasyon: Kısaca durgunluk içerisinde gerçekleşen enflasyon olarak ifade edilebilir. Bu senaryoda, toplam üretimde görülen durgunluk ile enflasyon döneminin aynı anda görülmesi ve bunun yanında ücretler ve fiyatların birbirini takip ederek yükselmesine karşın, ürün ve işgücü talebinin artmaması (işsizlik oranında artışa neden olur) söz konusu olur. Stagflasyon da; tüm ekonomide fiyatların hissedilir derecede yükselmesiyle beraber, üretim faktörlerinin en düşük düzeyde tutulması( arz kanununa aykırı bir durumdur) gerçekleşir.
Türkiye açısından inceleme yaptığımız için, stagflasyona yol açabilecek en önemli faktörlerden bazıları olarak karşımıza;
· Döviz kurundaki artış
· İthal ürün fiyatlarındaki yukarı yönlü değişim
· Enerji maliyetlerindeki artışlar çıkmaktadır.
*(Bu parametreler birbirlerini tetiklemektedir)
USDTRY (2002-2016)
Şekil 2
Şekil 1’ de 2002-2016 arası USDTRY paritesindeki değişim görülmektedir, Türkiye açısından değerlendirildiğinde değişimin bu momentumla devam etmesi Stagflasyon senaryosunu da beraberinde getirebilecek bir durum oluşturmaktadır.