BK Asset Management Forex Stratejisi Genel Müdürü Kathy Lien
Bugün döviz piyasalarının iki önemli olay Sterlinin düşüşü ve Amerikan dolarının yükselişi oldu. Bu iki trend genel olarak beraber gerçekleşti. Avrupa’daki problemlerden ötürü Amerikan doları yükselirken buna bağlı olarak Sterlin değer kaybetti. Yatırımcılar Cuma günü ABD’den gelen güçlü tarım dışı istihdam verileriyle beraber hareket etti. Amerikan dolarındaki yukarı yönlü hareketler kuvvetli oldu ve tarım dışı istihdam raporu öncesi düzeltmeler çok derin olmayacaktır. ABD’den Salı günü önemli bir rapor gelmedi ancak Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester’ın yorumlarının doların artışında etkili olduğuna şüphe yok. Hatırlayacak olursanız Mester, en son FOMC toplantısında faiz artışı yönünde oy kullananlardan biriydi. Mester, faiz artışının Kasım ayında gerçekleşmesi gerektiğine inanıyor ancak önümüzdeki ay faiz artışı gerçekleşmesi ihtimali ABD Başkanlık seçimi ve Brexit’in geri dönmesi sebebiyle pek mümkün görünmüyor.
Sterlin, bugün Amerikan doları karşısında 31 yılın, Euro karşısında ise 5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Sterlin, son birkaç haftadır baskı altındaydı ancak şimdi destek seviyeleri de kırıldı. Birçok yatırımcı, Sterlin’in Amerikan doları ve/veya Euro ile aynı değere gelip gelmeyeceğini merak ediyor. Açık olmak gerekirse Sterlin, Euro ve Dolar karşısında son 45 yıldır HİÇ aynı seviyeye gelmedi. İngiltere’deki ERM krizinden, hatta Euro piyasaya sürüldükten sonra bile Euro karşısında rekor seviye olarak 0,8440 seviyesine geriledi. Sterlin’in Euro karşısında tarihteki en düşük seviyesi 2007 Aralık’ta 0,9805 seviyesiydi. GBP/USD paritesinin eşitlenmesi için 20% değer kaybetmesi gerekiyor, EUR/GBP’nin aynı gelmesi için ise paritenin 14% oranında yükselmesi gerekiyor. Geçtiğimiz aylarda Sterlin’deki değer kaybının hızını göz önüne aldığımızda paritelerde eşitliğin gerçekleşmesinin imkansız olmadığını görebiliriz ancak bunun gerçekleşmesi için Brexit’in İngiltere ekonomisinin büyük bir kısmını yok etmesi gerekiyor.
İngiltere ekonomisinin Brexit’ten sonra olumsuz etkileneceğine inanıyoruz ancak ekonomiyi yok etmeyeceğini biliyoruz. İlk olarak İngiltere’den gelen son imalat ve inşaat sektör faaliyet verilerinde gözle görülür bir artış gerçekleştiğini görüyoruz. İngiltere’de hizmet satın alma müdürleri endeksi yarın yayınlanacak ve bu yukarı yönlü sürprizlerin arasında bu verinin de olumlu geleceğine inanıyoruz. Tabii ki yatırımcılar bu verilerin hepsinin geçici artışlara sebep olacağını biliyor çünkü İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı sonrası endekslerin nasıl düştüğünü hatırlıyorlar. Ancak İngiltere ekonomisinin şu an büyümeye devam ettiğini fark etmek ve hükümetin temel hedefinin önümüzdeki aylarda bu büyümeyi korumak olduğunu bilmek önem taşıyor. İkinci olarak, GBP/USD paritesinde geçtiğimiz 3 buçuk ayda gerçekleşen 16%’lık düşüş ekonomiye olumlu yansıdı. Düşüş sonrası ticaret faaliyeti yükseldi, turizm canlandı, hisse senetleri yükseldi ve sınır ötesi kazançlar arttı. Üçüncü olarak, yatırımcılar İngiltere’deki varlıklarından tüm paralarını çekmeyecek. Londra, yabancı yatırımcılar için hala iyi bir yatırım merkezi ve Theresa May hükümeti işletmelerin varlığını sürdürebilmesi için teşvikte bulunması bekleniyor. İngiltere, bunu gerçekleştirmeye Almanya’ya göre 40% daha düşük işletme vergisi ile başlıyor.
GBP/USD paritesinin 1,25 seviyesini kolaylıkla görmesini bekliyoruz ancak paritede eşitlenme konusunun kolay olmadığını düşünüyoruz. Teknik olarak döviz çifti şu an aşırı satış altında ve 1,25 seviyesinde bizi bekleyen bir destek mevcut. GBP/USD paritesi için 2012 yılının en yükseği olan 0,8815 bir direnç noktası olarak görülecektir ancak bir sonraki büyük direnç seviyesi 0,9000 olarak görülüyor.
Amerikan doları artışını sürdürebilir ancak 6 günlük artışın ardından yatırımcılar USD/JPY paritesinde Cuma günü yayınlanacak tarım dışı istihdam verileri öncesi düzeltme gerçekleşebileceği için temkinli olmalılar. Bugün gerçekleşen artış döviz çiftini 103 seviyesine çıkardıktan sonra 102,50 seviyesine çekti, bu da uzun pozisyon arayışında olan yatırımcılara fırsat verdi. İşsizlik haklarından yararlanma verilerindeki düşüş ve tüketici hissiyatındaki artış gibi olumlu veriler, bu ay gelecek istihdam verilerinin olumlu olacağına dair bir işaret olarak yorumlanabilir. Yatırımcılar, yarın yayınlanacak ADP istihdam değişimi ve imalat dışı Tedarik Yönetim Enstitüsü verilerine odaklanmış olacaklar. Bu raporlar işgücü piyasalarında güçlenmeye işaret ederse USD/JPY paritesinde bugün görülen 103 seviyesinin geçilmesini sağlayarak 105 seviyesine bir kapı açabilir.
Avrupa Merkez Bankası’nın konu başlıkları EUR/USD paritesinin günü hareketli geçirmesine sebep oldu. Kuzey Amerika seansının erken saatlerinde dolar bazlı artış, Euro’nun 1,1150 olan kritik seviyesini geçmesine sebep oldu. Bir noktada paritenin 1,11 seviyesini test ettiği görüldü ancak Avrupa Merkez Bankası tarafından yayınlanan bir raporun parasal genişleme programında yavaş yavaş azaltmaya gidilmesi konusunda görüş birliği olduğunu göstermesinin ardından Euro’da değer artışı gerçekleşti. Parasal genişleme sonlanmadan gerçekleşecek bir azaltma pek alışılmadık bir süreç değil ancak yatırımcılar, banka içinde parasal genişlemeye değil de parasal sıkılaştırmaya yönelik konuşmalar geçiyor olmasına şaşırmış durumda. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, banka içinde böyle bir konuşma geçmediğini belirtmekte gecikmedi ancak merkez bankasının böyle bir hareket yapacağı söylentileri bile EUR/USD paritesindeki düşüşü durdurmaya yetti. Piyasaların bu konuya aşırı tepki verdiğini düşünüyoruz ve EUR/USD paritesinde Deutsche Bank’ın problemleri, Brexit kaygıları ve ABD’den gelmesi beklenen güçlü istihdam verileriyle birlikte aşağı yönlü bir hareket gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.
Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada doları, bugün Amerikan doları karşısında değer kaybetti. Avustralya Merkez Bankası faiz oranlarını 1,50% seviyesinde sabit tutma kararı aldı. AUD/USD duyurunun ardından fazla etkilenmedi çünkü bu beklenen bir karar olarak yorumlandı. Avustralya Merkez Bankası tarafından yayınlanan duyuru, bankanın yeni başkanı Phillip Lowe’un önceki yorumlarıyla örtüştü. Lowe, işsizlik oranının azalmasına ve istihdam piyasalarında büyüme gerçekleşiyor olmasına rağmen işgücü piyasalarındaki durumun karışık olduğunu belirtti. Avustralya Merkez Bankası’nın genel kaygısının düşük enflasyon ve Çin olduğu belirtildi. Lowe, Çin’deki politikacıların küresel ekonomiyi destekleyici tutum sergilediklerini ancak Çin’deki büyüme hızının ortalama olmasının bazı sorunları beraberinde getirebileceğini belirtti Bu sırada Yeni Zelanda doları, mandıra fiyatlarındaki 3,0%’lük düşüşün ardından gün içinde gerçekleştirdiği artışını kaybetti. Kanada doları, İran ve Libya’nın üretim arttırmasının ardından darbe aldı. Güçlenen Amerikan dolarının da petrol fiyatlarını baskı altına aldığı bir gerçek. Avustralya’dan bu gece hizmet satın alma müdürleri endeksi ve perakende satış verileri gelecek. Kanada’dan ise yarın Uluslararası Mal Ticareti verileri gelecek.
Kathy Lien'in ücretsiz İşlem raporu için Orijinal (İngilizce) Metin