Avrupa tarafında, İngiltere ile Avrupa Birliği (AB) arasında Brexit anlaşmasının Kuzey İrlanda'da uygulanmasına ilişkin müzakereler uzlaşıya varılamadan sona ermiştir. Brexit anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık'ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenlemeyi hedeflerken, Brexit'e rağmen Kuzey İrlanda, AB'nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor.
Diğer yandan İngiltere Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, yetişkin nüfusun 77%'si ilk, 54%'ü de ikinci doz aşısını yaptırmasına rağmen şubat ayından bu yana ilk kez günlük 7 bin sınırı aşıldı. Bu durum, varyantlara karşı aşı etkinliğinin sorgulanmasına neden olmaktadır.
ABD’de tarafında ise Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) oluşturduğu “Korona virüs Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX)” kapsamında düşük gelirli ülkelere gönderilmek üzere 500 milyon doz Pfizer-BionTech aşısı satın alınacağı konuşulmaktadır. Böylelikle, ABD’nin haziran sonuna kadar 80 milyon doz aşıyı dünya ile paylaşacağı belirtilmektedir.
Yurt içerisinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları ön plana çıkarken, ABD’nin Libya ve Suriye meselesinin yanında Akdeniz'den Karadeniz'e ve Kafkasya'ya kadar birçok alanda Türkiye ile iş birliği yapmak arzusunda olduğunu söylemiştir. Nitekim ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, ABD'nin çekilmesinden sonra Afganistan'ın başkenti Kabil'deki havalimanının güvenliği için Türkiye ile ön görüşmeler yaptıklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki kararına saygı duyduklarını söylemiştir.
Türkiye için bir süredir konuşulan diğer bir önemli konu Paris İklim Anlaşması'nın onaylaması olmaya devam etmektedir. G20 ülkeleri arasında Paris Anlaşması'nı onaylamayan tek ülke konumunda bulunan Türkiye’nin ticarette ciddi engellerle karşı karşıya kalma riski bulunmaktadır. TOBB ve TÜSİAD, ihracatın 60%'ının G7 ülkelerine yapıldığını ve çok kısa zamanda sınırda karbon vergisiyle, artabilecek finansman maliyetleriyle, rekabet gücü kayıplarıyla karşı karşıya kalınabileceği uyarılarında bulunmuşlardır. AB’nin Türkiye’ye Karbon vergisi uygulaması durumunda rekabet gücünün oldukça azalacağı belirtilirken, ton başına sınırda 30 Euro karbon vergisi alınması halinde bunun yıllık maliyetinin 1 milyar Euro’yu geçtiği, 50 Euro alınması halinde maliyetin 2 milyar Euro’ya ulaştığı tahmin edilmektedir.
Küresel piyasalarda, çarşamba günü Avrupa borsaları karışık bir seyir izlerken, ABD endeksleri negatif kapanış gerçekleştirmiştir. Bununla birlikte VIX korku endeksi 17,89 seviyesine yükselmiş, ABD 10 yıllık tahvil faizleri 7 Mayıs tarihinden bu yana ilk kez 1,5% seviyesinin altına gerilemiştir. DXY Dolar endeksi ise 90,20 seviyesine yükselmiştir. ABD'de enflasyon, Euro Bölgesi'nde ise ECB Faiz Kararı açıklanacak bugün için ABD vadelileri pozitif açılışı işaret ederken, Asya borsalarında yükselişler dikkat çekmektedir.
Bu gelişmeler ışığında Bist 30 endeksine baktığımızda, pozitif beklentilerin güçlü kalmaya devam ettiği fakat endeksin zar zor ilerlediği görülmektedir. Mevcut görünüm içerisinde 1535 seviyesi üzerinde kalındığı sürece yukarı yönlü olasılıklar fiyatlanmaya devam edecek olup, 1575 seviyesi hedef konumundadır. Fakat para girişindeki düşük hacim, yatırımcıların temkinli kalmaya devam ettiğini bizlere işaret ederken, pozitif algının herhangi bir şekilde bozulması 1505-1535 bölgesine doğru geri çekilmeye neden olabilir.
Dolar/TL tarafında pozitif eğilim içerisinde nisan ayından sonra ilk kez dört gün üst üste geri çekilme yaşanmıştır. Buna rağmen kur 8,59-8,60 bölgesinde tutunmaya devam etmektedir. Destek olarak takip ettiğimiz bu bölge ve altında 8,50 seviyesi kritik destek noktaları olmakla birlikte, 8,50 seviyesi altında günlük kapanış pozitif trendde bozulma işareti olacaktır. Yukarı yönlü yeni bir harekette ise 8,70 ve 8,80 seviyeleri hedef konumundadır.
İyi günler, iyi seanslar dilerim.
Emrah Parlan