Küresel piyasalar geçen hafta Pfizer-BioNTech'den gelen aşı haberleri ile umutlanmış ve yükselişler görülmüştü. Dün de sonra Moderna'dan gelen haberlerle piyasalardaki iyimserlik sürdü, ancak ABD ve Avrupa başta olmak üzere dünyada vaka artışının hızlanması yeni tedbirlerin de alınmasına neden oluyor. Bir tarafta artan vaka sayısı bir tarafta ise aşı haberleri var, lakin aşının tedariki ve kullanımının zaman alacağı süreçte vakalardaki artış ekonomiyi tehdit ediyor. Yurt içinde de aynı durum söz konusu, Sağlık Bakanı Koca, dün Bilim Kurulu ile tedbirleri görüştü ve bugün ise kabine toplantısında alınacak kararlar takip edilecek, eğer Nisan- Mayıs dönemindeki gibi sıkı tedbirlere geçilirse bu ekonomik faaliyetler kapatılmasa dahi sektörleri zorlayacaktır. Ayrıca tedbirlerin ülke genelini kapsaması ve ağırlığı TCMB’nin faiz kararında da etkili olacak. Neden?
Fed, ECB, BoE başta olmak üzere birçok merkez bankasının genişlemeci para politikasına geçmesinin nedeni salgının yarattığı tahribatı engellemekti. TCMB de benzer adım attı, ama kredi tarafında kantarın topuzunu çok kaçırdığı için zaten yüksek olan enflasyon bu yüklenmelerle daha da arttı. Şimdi merkez hem yüksek enflasyon hem de TL’deki tarihi kaybı durdurmak için sıkı para politikasını gerçek anlamıyla kullanacağının mesajını verdi. Ağbal’ın ve Cumhurbaşkanının açıklamaları faiz artışını neredeyse kesinleştirdi. Uygulanan politikalar olarak dünyadan ayrışmamıza neden olan bu sıkıntıları düzeltmek isterken salgının da etkisini artırması yönetimi zorluyor. Eğer faizin arttığı, mali politikaların da sıkılaşacağı yeni dönemde vaka artışı tedbirleri de sıkılaştırırsa o zaman hizmet başta olmak üzere sektörlerdeki hasar daha da derinleşecektir. Bu defa kredi desteğinin olmaması ve faizin de yüksek olması haliyle iflaslara neden olabilir. Bu nedenle tedbirlerde ilk döneme dönülürse merkez de daha ölçülü faiz artışı kararı alabilir. Zor süreç ülkemiz için uygulanan politikalar nedeniyle daha zor geçiyor.
Piyasalar 400 bp ve üzerinde bir faiz artışı bekliyor, eğer belirttiğimiz durum nedeniyle merkez daha asgari bir adım atarsa bu defa da tepki alımları hızlanabilir. Yani merkez ve hazine burada bir tercih yapmak durumunda kalacak, ya TL’deki kayba karşın sektörler desteklenmeye devam edecek ya enflasyon ve kur odaklı strateji izlenecek…
Fiyatlamalar yeni haftada nasıl?
Tıpkı geçen hafta ilk aşı haberinde olduğu gibi petrol ve hisseler yükseldi, altın, yen gibi güvenli liman varlıklar değer kaybetti, ancak altının önünde ABD teşvik paketi belirsizliği olduğu için şimdilik düşüşlerde 1,858$ desteği korunuyor. Teşvik paketinde ise yeni gelişme yok.
USD/TRY kuru 7,70’li seviyelerde işlem görüyor ve PPK öncesi bu seviyelerin korunmasını bekliyoruz, satın alınan beklentinin gerçekleşmesi durumunda TL’yi destekleyecek asıl nokta sözlü yönlendirme olacak. Ağbal’ın şahin tavrı piyasalarda karşılık bulursa TL’deki iyimserlik sürebilir ve kurda kademeli olarak 7,64-7,42 aralığına doğru geri çekilme devam edebilir. Beklentinin üzerine bir şey eklenmemesi durumunda ise faiz arttığıyla kalabilir ki bu da yeniden yükseliş demek olur, bu olasılıkta ilk olarak 7,87’yi izleyeceğiz.
Gram altında 466 TL ara desteği şimdilik korunuyor, ancak yükselişin sürmesi için 478 TL direnci üzerinde günlük kapanış olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun içinde ons fiyatının tekrar 1,900$ üzerine çıkması gerekiyor ki bu noktada teşvik paketinin yanında tedbirler ve risklerin yeniden fiyatlanması gerekiyor. Piyasalar ısrarla iyiye odaklandığı için riskleri minimum oranda fiyatlıyor, pozitif bir habere ise maksimum karşılık veriyor. Temkinli olmakta fayda var.