😎Özel Yaz Kampanyası - InvestingPro’nun yapay zeka destekli hisse seçimlerinde %50 indirim fırsatıİNDİRİMİ KULLAN

Resesyon, Stagflasyon, Depresyon: Dünya Hangisini Yaşıyor?

Yayın Tarihi 11.04.2022 12:26
Güncelleme Tarihi 09.07.2023 13:32

Küresel piyasalarda görülen enflasyonist ortamla birlikte, gün geçtikçe farklı ekonomilerde farklı ekonomik krizlerde görülmeye başladı. Bir ülkede enflasyon devam dereken başka ülkelerde resesyon, stagflasyon veya depresyon görülebilir. Daha önceki yıllarda baş gösteren krizler genelde bir ülkede başlayıp sonrasında dünya genelinde etkisini göstermiştir. İçinde bulunduğumuz bu ekonomik kriz yavaş yavaş ve aynı anda gerçekleşmeye başladı. Geçmişte yaşanılan krizler analiz edilirse bugün yaşadığımız veya yaşamaya devam edeceğimiz krizin etkileri de belirli ölçüde tahmin edilebilir. Dünyanın gördüğü en büyük ekonomik krizlerden biri şüphesiz 1929 ekonomik buhranıdır. Hatta bu buhranın 2. Dünya savaşının nedenlerinden biri olarak gösterilmektedir. Yakın tarihimizde ise 2008 yılında görülen ve etkileri kademeli olarak global bir hale dönüşen, ABD başlayan Lehman Brothers finansal krizidir. Dünyanın en büyük ekonomisinde başlayan bu kriz zamanla tüm dünyayı etkisi altına almıştır.  Büyük durgunluk adı verilen bu krizin etkilerinin halen devam ettiği bile söylenebilir. ABD o dönemde durgunluktan kurtulmak için bilançosunu 4 kattan fazla artırarak 4 trilyon dolara çıkarmıştır. 2018 yılının sonlarına doğru bilanço daraltımı gündeme gelirken 2020 yılanda görülen pandemi bütün planları altüst ederek Fed’in parasal genişlemeye devam etmesine neden olmuştur.4 trilyon dolarlık bütçe 9 trilyon dolara çıkarılmıştır. Büyümenin ve ekonomik faaliyetlerin devam etmesi amacıyla para arzı artırılmıştır. Artan para arzının enflasyona sebep olmaması için ülke faizleri aşağı çekilmiştir. Küresel merkez banklarının da parasal genişlemeye gitmesiyle, küresel para arzı yaklaşık olarak 90 trilyon dolar artmıştır. İşte şu an küresel piyasalarda görülen enflasyonun başlıca nedenlerinden biri artan bu para arzıdır.

2022 yılına gelindiğinde pandemi koşullarının hafiflemesi ile arz eksikliği, tedarik zincirinde görülen aksaklıklar ve artan enerji maliyetleri var olan enflasyonist ortamda çarpan etkisine neden olmuştur. Enflasyonun geçici değil kalıcı olduğuna dair duyulan endişeler. Dünya merkez banklarının parasal sıkılaşmaya gitmesini gündeme getirmiştir. Ülkelerin bir kısmı pandemi döneminde uyguladıkları tahvil alım programlarını sonlandırırken, bazıları bir takvim doğrultusunda sonlandıracaklarını açıklamışlardır.

Fed'in Gerçekleştirilen son FOMC toplantı tutanaklarında Rusya-Ukrayna savaşının negatif etkilerinden dolayı, 50 baz puanlık faiz artışı yerine 25 baz puanlık faiz artışına gidildiği ifadelerine yer verildi. Tutanaklarda ayrıca önümüzde ki toplantıların birinde bilanço daraltılmasına gidileceği belirtildi.  FOMC tutanakları ve Fed yetkililerinin yaptıkları açıklamaları doğrultusunda piyasa beklentisi, Fed’ in mayıs ayında 50 baz puanlık faiz artışına %76 ihtimalle gideceği tahmin edilmektedir. Ayrıca Fed‘in sene sonunu, toplamda 225 baz puanlık faiz artışıyla tamamlayacağı düşünülmektedir. Bilanço daraltılmasına ise mayıs ayından başlanarak her ay 95 milyar dolarlık bir azaltma yapılabileceği Fed yetkilileri tarafından ifade edilmektedir. Senelik olarak yaklaşık 1 Trilyon dolarlık bir bilanço indirimi gündeme gelebilir. Yapılacak bilanço indiriminin ABD 10 yıllıklarını 4,00-4.25 seviyelerine yükselteceği düşünülmektedir. Fed yetkilileri son haftalarda özellikle nötr faiz oranından bahsetmeye başladı. Nötr faiz oranı ekonomik büyümeyi ne destekleyen nede kısıtlayan faiz oranı olarak tarif edilebilir. Ekonominin kendi dinamikleri içerisinde hareket edeceği bu faiz oranını Fed yetkilileri %2,5 seviyesi olarak öngörmektedir.

Peki bundan sonra ne olacak? Rusya - Ukrayna savaşı ile aşırı artan enerji ve emtia fiyatları nedeniyle, Mart ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde gelebilir. Bu hafta gelecek enflasyon rakamlarının, %8,3’lük beklentinin üzerinde gelmesi durumunda Fed daha agresif olabilir. Bu durumda Fed mayıs ayında 50 baz puanlık bir faiz artışına gitme ihtimali güçlenecektir. Fed’in Faiz artışına devam etmesi durumunda yazının başında bahsettiğimiz, ABD görülen enflasyonist ortam yerini resesyona bırakabilir. Önemli banka ve yatırım şirketleri de ABD ekonomisin artan faiz oranları ile birlikte resesyona girebileceğini ifade etmişlerdir. Geçmiş ekonomik krizlerin neredeyse tamamında Fed ekonomiye yumuşak iniş yaptıramamıştır. En son Deutsche Bank benzer tahminlerde bulunarak faiz artışının devam etmesi durumunda ABD ekonomisin 2023 yılında resesyona girebileceğini açıkladı. Resesyon ihtimalini güçlendiren göstergelerden en önemlisi şüphesiz, ABD 2 yıllıkların 10 yıllık getirilerine yaklaşması söylenebilir. Bir başka gösterge kişisel harcamalar içinde gıda ve enerji giderlerinin daha önce görülen krizler gibi kişisel gelirin %20‘sine yaklaşması resesyon ihtimalini güçlendirmektedir.  Faiz artışı ve bilanço daralmasının gündeme gelmesinden bu yana SP500 %6 değer kaybederken banka hisselerinin %11 değer kaybetmesi finansal krizin çokta uzak olmadığını düşündürmektedir.

Fed’in faiz arışına devam etmesiyle birlikte özellikle gelişmiş ülke ekonomi merkez bankaları da daha şahinleşerek ulusal paralarının değerini koruma adına faiz artışına gidebilirler. Bu durumda küresel piyasalarda belli ekonomiler resesyona girerken, birçok ekonomi stagflasyon veya depresyona girebilir.

Fed’in faiz artışı ile birlikte ABD kamu maliyesi üzerinde baskı artarken, faiz artışı ile birlikte yatırmalar azalabilir. Yatırımların azalmasıyla birlikte güçlü duran iş gücü piyasasında tersine hareketler görülebilir. Pandemi döneminde artan para arzının reel sektöre akmadığı, ekonomik büyümenin baz etkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Parasal sıkılaşmayla, yani kasadan çıkan paranın riskli piyasalardan çıkarak kasaya dönmesi ile birlikte ekonomik kriz derinleşebilir. ABD tahvilleri ve altın değerlenirken, pay piyasalarında aşağı yönde hareketler görülebilir. Gelişmekte olan ülke ekonomileri depresyona girebilir.    

Tümay Sarıışık Çelikdemir

Ekonomist

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.