Altın, geçen haftanın son iş gününde yukarı yönlü volatilitesini artırdıktan sonra hafta başında 2.148 dolara kadar ulaşarak yeni bir rekor seviyeye ulaştı.
Hafta açılışında yeni zirvesini belirleyen altın, bu noktadan gelen satışlarla hızlı bir geri dönüş kaydetti ve şu an 2020 yılından bu yana direnç olarak izlenen 2.020 - 2.050 dolar bölgesinde doğru bir geri test gerçekleştiriyor. Bu bölge, 2020 Ağustos, 2022 Mart ve son olarak 2023 Mayıs dönemlerinde kırılamadı ve sağlam bir direnç hattı olarak ortaya çıktı.
Peki, altını son günlerde bu direnç bölgesinin üzerine iten gelişmeler neydi? Cuma günkü harekete bakarsak; piyasada Powell’ın konuşmasının altın yükselişinde etkili olduğu konuşuldu. Fed Başkanı’nın verdiği mesajlar piyasa tarafından faiz artırımın döngüsünün sona erdiği şeklinde yorumlanırken faiz indiriminin ne zaman başlayabileceği gündem oldu. Ancak enflasyon hedefine henüz ulaşılmamışken ve baskı yaratacak riskler geçerliliğini korurken Powell’ın söylemlerinin tek başına altını yukarı taşıyacak bir etkisi olması zayıf ihtimal olarak kabul edilebilir.
Bunun yanında daha somut bir tetikleyici olarak Orta Doğu’da ateşkesin sona ermesiyle çatışmaların yeniden başlaması gösterilebilir. Ayrıca Hafta sonu Pentagon’un ABD savaş gemisi ve ticari gemilerin Kızıldeniz’de saldırıya uğradığını duyurması, hafta açılışındaki sıçrama için daha etkili bir sebep olarak görülüyor.
Bu sebepleri bir araya getirdiğimizde yatırımcıların hızlıca güvenli limana sığındıkları ve ardından gerilimin daha da tırmanmadığının görülmesiyle pozisyonlarını terketmesi, altında geri dönüşü beraberinde getirdi.
Altın fiyatlarına etkisi olduğu düşünülen Fed’in faiz politikasına dönecek olursak; beklentiler faiz indirimlerinin daha erkene çekileceği yönde oluşmaya başlasa da mevcut jeopolitik risk ortamında petrol fiyatlarının enflasyonist baskı oluşturma ihtimali geçerliliğini korurken Fed’in güvercin tona düşmesi çok da mantıklı görünmüyor. Bu yüzden bankanın daha uzun süre faizleri yüksek tutma ihtimali daha ağır basıyor. Bu da dolaylı olarak güçlü dolar anlamı taşıdığından yüksek getiri ortamında altının ralli yerine jeopolitik riskler hesaba katıldığında daha ılımlı şekilde yükselişine devam edebileceğini görebiliriz.
Bunun yanında ABD ekonomisindeki soğuma durumu da faiz kararı için yakından takip edilen bir durum. Geçen haftaki veriler, ABD ekonomisinin gevşemeye başladığı ve enflasyonist baskının azalmaya devam ettiğine dair sinyaller verdi. Bu hafta açıklanacak veriler de faiz görünümü hakkında daha net bir bilgi edinme konusunda yardımcı olacaktır. Özellikle Fed’in de yakından takip ettiği ve Cuma günü açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam verisi, piyasanın yönü açısından etkili olabilir.
Özetle yatırımcının dolarda pozisyon almasını sağlayacak ABD verileriyle birlikte dışsal etki olarak görülen jeopolitik riskler, altının önümüzdeki dönemlerde nasıl bir grafik çizeceğinde etkili olacak gibi duruyor.
Ons altın grafiğine teknik olarak baktığımıza önümüze çıkan tabloda; altın fiyatının zirveden dönüş aşamasında desteğe dönen 2.020 - 2.030 dolar aralığını test etmeye başladığı görülüyor.
Bu hafta bu bölgenin korunması ve hatta Aralık ayı boyunca bu alanda konsolide olması, altının yeni yıla daha güçlü girmesi için kritik öneme sahip. Öyle ki 2020 yılından bu yana kırılamayan bölgenin üzerinde bir zemin oluşturmak teknik olarak yatırımcılar arasında yukarı hareketin devam edeceğine dair bir kanı oluşturabilir. Belirsizlik ortamı da hesaba katıldığında altın, bir sonraki hedef bölgesi 2.100 dolara adım attıktan sonra yukarı yönlü hareketini 2.300 dolara doğru sürdürebilir.
Mevcut desteğin haftalık kapanış ile kaybedilmesi durumunda ise olası düzeltmenin 1.950 dolara kadar devam etmesi muhtemel. Bu seviyede hacimli alımların geri dönmesi ise altın fiyatının yukarı yönlü haraketini daha güçlü şekilde destekleyecektir. Aksi durumda ise 1.900 doların altına kadar sarkma görülebilir.