ABD, Çin ve Euro Bölgesi ile ülkemiz başta olmak üzere açıklanan göstergeleri raporlarımızda paylaşıyoruz. Veriler her ne kadar ekonominin kapalı olduğu Nisan ayına göre iyi olsa da toparlanma hızının yavaşladığı görülüyor. Çin tarafında zayıf talep, Euro Bölgesi’nde zayıf sanayi üretimi ve ABD’de ise istihdamdaki yavaşlama dikkat çekiyor.
ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları pandemi başında 6,6 ile rekor artış göstermesinin ardından 1,5 milyon altına gerilese de son 3 haftada yavaşlama var. Tam bu noktada Fed yetkilileri istihdam piyasasındaki kaybın telafisinin zaman alacağını vurgulamıştı. Hatta bu sürecin uzun olacağının da altını çizen yetkililer hane halkının desteklenmesi gerektiğini de belirtti. Bu ay içinde kongreden geçmesi beklenen yeni teşvik paketinin yaraya merhem olması bekleniyor, ancak kabul edilmeli ki gelir olmadıkça harcama da en fazla borç olarak devam edecektir, bu da orta-uzun vadede kayıp demek.
Euro Bölgesi’nde ise üye ülkelerin yapacağı fon toplantısına dair umutlar yüksek. Bu da zaten euronun bu haftaki yükselişinden belli oluyor. Beklenti, İtalya, İspanya gibi koronavirüs salgınında en çok etkilenen ülkelere desteğin daha yüksek olması yönünde. Almanya Başbakanı Merkel, şu andaki durumun Şubat’tan önceye göre çok farklı olduğunu ve belirsizliklerin de yüksek olduğunu belirtti. Merkel, mali desteklerin devam etmesi gerektiği görüşünde.
Çin’de 2. çeyrek büyüme beklentiden iyi oldu, ancak alt kalemler incelendiğinde iç talebin çok zayıf olması büyümenin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor, zaten bu nedenle veriler sonrası Asya tarafında satış var.
Küresel piyasalar veriler sonrası satış yaşıyor, ancak bu ikinci dalga endişesi yaratacak hızda olmamakla beraber ABD şimdilik pozitif ayrışıyor.
Yurt içinde ise merkezi yönetim bütçe açığı endişe uyandırıyor. Haziran bütçe açığı 19,4 milyar lira. Yılın ilk yarısında ise bu rakam 109 milyar 450 milyon lira oldu. Hazine’nin hedefi bütçe açığının GSYİH’nin %3’ü kadar olması yönünde, ancak Haziran 2019-Haziran 2020 arası bu oran %3,5’e yükseldi. Yılın kalan yarısındaki durumu da hesaplarsak 2020’de %3’ün altında kalması pek mümkün görünmüyor.
Yurt içi tarafta en büyük sorun olarak kredileri görüyoruz. Tüm ülkelerde kredi destekleri, parasal ve mali destekler var, ancak bu istihdama, üretime ve gelire bağlı olmalı. Ülkemizde işsizlik zaten yüksek, pandemi sürecinde oran düşmüş görünse de aslında iş gücüne katılım azaldı ve önceki hesaplamalara göre neredeyse 500 bine yakın bir kayıp var. İstihdam piyasasında da V tipi bir yükseliş yok, gelir gitgide azaldı ve vatandaş kredi kullanmak zorunda kalıyor. Peki geri ödeme nasıl olacak? Gelir yokken borç nasıl ödenecek? Bunun karşılanmaması ile sorunlu kredi oranının büyümesi de kaçınılmaz olacak. Artan borç yükü yine bizlere vergi olarak dönmeyecek mi?!
Haftanın son işlem gününde fiyatlamalarda belirgin bir değişiklik yok. Dolar küresel piyasalarda zayıf, euro yükseldi, altın geçen haftaki atağından çok sınırlı geri çekildi ki bu yükseliş isteğinin fazla olduğunu gösteriyor. Petrol arz kesintisine karşın Çin başta olmak üzere büyük tüketici ekonomilerdeki zayıf verilerle bir miktar değer kaybı yaşıyor.
USD/TRY 6,85’teki seyrini bugün de sürdürüyor. Gram altın 400 TL'nin hemen altındaki yüksek seyrini koruyor. BİST 100, aya geriden başlamasının ardından bu hafta arayı kapattı, ancak yeni haftada satışların devam etmesiyle endekste de gerileme görülebilir. 112 bin ilk destek seviyesi üzerinde 120 bin hedefi hala kuvvetli.