Borsa İstanbul’da özellikle bankalar tarafında yaşanan hareketler son derece endişe verici. En başta şunu belirtmek isterim, bilhassa küçük yatırımcı hisseler yükselirken asla sebep aramıyor, kazancını artırmanın mutluluğunu yaşıyor, ama düşüş hızlandığında ise en çok onun canı yanıyor. Yatırım yaparken üzümünü ye, bağını sorma! Düşüncesi maalesef ki zarardan başka bir şey değil.
BİST 100, son iki ayda dünyadan ayrışarak destekleyici somut bir gelişme olmaksızın ralli yaptı. Bu rallinin ana kaynağı ise bankalar oldu. Son iki aydaki harekete baktığımızda; bankalar %160 oranında BIST 100 ise %45 oranında primlendi.
Bir de son bir haftalık işlemlere bakalım;
Bankacılık endeksi 5,102 puan ile tarihi zirveyi görmesinin ardından (bugünkü işlemler dahil) zirveden %65 kadar geriledi. Endeks bugün (yazının yazıldığı dakikalarda) 3,073 puandan işlem görüyor.
BIST 3,715 zirvesine göre %18’e yakın değer kaybı yaşıyor.
Son 2 aylık yükseliş ve son haftadaki düşüş (grafik):
Neden yükseldi? Neden düşüyor?
Ne bankaların ne de endeksin bu denli hızlı yükselmesinin hiçbir somut sebebi yoktu, yabancı girişleri bu yükselişi destekleyecek oranda değildi ki bunu zaten Merkez Bankası verileri ve borsa işlemlerinden görebiliyoruz. Birkaç büyük kişi/kurum işlemlerinin dalgası olan alımlardan sonra ani şekilde satışlar başladı. Bu konuda yayılan manipülasyon haberlerine karşı SPK açıklama yaptı. Denetliyoruz, takip ediyoruz, dedi. Dün de aracı kurumlar birliği acil toplandı, ama olan bitene dair ne bir soruşturma ne bir işleyiş başlamadı.
Akbank’ın 8 milyon lotluk satışı ile başlayan dalgada genele sirayet eden satışlar nedeniyle devre kesiciler uygulandı. Sonuç ne mi oldu? Olan küçük yatırımcıya oldu. Olan, ucuz diye cazip diye sunulan ama sorumluluk almayanlara inanlara güvenlere oldu.
Bir ülkenin varlıklarına yerli ve yabancı talebinin artmasının en temel sebebi ucuz olması değil güvenilir olmasıdır. Eğer o ülkede suistimallere karşı denetim, gözetim ve cezai yaptırım uygulanmıyorsa, olağan dışı durumlara karşı bir açıklama bir sorumluluk alınmıyorsa yani kısacası hukuki işleyiş zayıfsa varlıkları artıp cazip değildir. Çünkü tercih edilmesinin tek sebebi ucuz olması değildir. Geldiğimiz nokta maalesef ki bu.
Enflasyon karşısında geliri eriyen ülke vatandaşı zaten yatırım yapamıyor. Altın alamıyor, döviz alamıyor, mevduatın getirisi yok, kaybettiriyor. Bir tek az da olsa borsa seçeneği duruyordu ki son yaşananlar güven anlamında yatırımcıya endişe verdi.
BIST 100 endeksinde normal koşullardaki işlemlerde bankaların desteği önemlidir ve bunu ara ara yazdığım yazılarda hep belirttim. Fakat bu defaki harekete destek diyemiyorum. Ve en önemlisi son iki ayda başlayan ralliye dayanak bulamadığım için de analiz yapamıyordum. Teknik, tek başına önceki hareketleri baz alıp oran belirlemek değildir, mutlaka somut bir dayanak yani temel dediğimiz gerekçe içinde yorumlanabilirse karşılığı olur. Bu anlamda teknik ve temel analiz içinde değil son dönemki işlemler.
! İlgi duyan, takip eden, zaman harcayan değerli okuyucuya naçizane önerim; hangi araçlara yatırım yapıyorsanız muhakkak etkileyen gelişmelere dikkat edin. Kazanç noktasında genellikle bu sorgulanmaz, ama unutmayın ki kolay kazancın mutlaka bedeli oluyor. Yatırım için ayırdığınız bütçenizden elde edeceğiniz kazancın matematiğini asla göz ardı etmeyin.