Yurt içinden son açıklanan verilere baktığımızda Türkiye Ekonomi Modelinin hedefleri ve süreç arasındaki negatif ayrışımın derinleştiğini görüyoruz.
Türkiye Ekonomi Modelinin hedefleri: Yüksek yatırım, artan istihdam, ihracatın yükselmesi ile cari fazla ve nihayetinde büyüme.
Açıklanan rakamlar şöyle:
Öncelikle sürekli tarihi rekorların kırıldığı ihracata bakmakta fayda var. Ticaret Bakanlığı’nın son verilerine göre ihracat Ağustos’ta geçen yıla göre %13,2 oranında artış gösterdi ve 21,3 milyar dolara çıktı. Çok güzel. Peki ihracatta durum ne? İhracat Ağustos’ta geçen yıla göre %40,8 oranında arttı ve 32,6 milyar dolar oldu.
8 aylık performans nasıl?
2021’in Ocak-Ağustos dönemine göre ihracat %18,3 artarak 140 milyar dolardan 165,6 milyar dolara çıktı. İthalat ise aynı dönemde %40,7 oranında artarak 169,9 milyar dolardan 239,1 milyar dolara çıktı. Yani ithalat sadece bir aylık bir yükseliş göstermedi, yılın 8 ayında düzenli olarak yükseldi hem de ihracatın iki katından fazla oranda.
*Kaynak: Ticaret Bakanlığı
İthalatın fiyatı ihracatın 4 katı
Bugün Temmuz ayı rakamları açıklandı.
İhraç edilen malların miktarı son ayda %6,8 oranında değeri ise %6,2 oranında arttı. Fakat ithal edilen malların hem miktarı hem de değerindeki artış çok daha fazla. Temmuz’da ithal edilen malların miktarı %11,3 oranında değeri ise %27 oranında arttı.
Bu ne anlama geliyor?
Dış ticarette açık verdiğimiz anlamına geliyor. Zaten bu durumu gösteren dış ticaret haddi geçen yıl 91,6 iken bu yıl 76,6’ya geriledi.
*Kaynak: TÜİK
Cari açık yükseliyor
Yeni modelde en çok ihracata güveniliyordu. İhracattaki fazla ile cari açık da kapatılacaktı. Ancak ihracatta artış olmasına rağmen ithalattaki artışın daha fazla olması cari açığın da artmasına neden oluyor.
Cari açık 86 milyar doları aştı
Temmuz’da cari açık 4 milyar dolar oldu. Bu seneki açık rakamı ise 36,7 milyar dolara çıktı. Kasım’dan veri her ay cari denge açık veriyor.
En büyük maliyet enerji
Cari açığa en büyük sebep ticaret açığı; ticaret açığının en büyük sebebi ise enerji maliyeti. Sebep belli, fakat netice önemli. Yani enerji olmasa fazla verdik demenin bir manası çünkü önemli olan sonuç ve sonuç şu ki cari fazla verme hedefinde yol alınamıyor.
Dikkat çeken asıl yer ise cari açık verisindeki net hata noksan kalemi. Son ayda 5,47 milyar dolarlık rekor bir rakam söz konusu ve bu yıl bu rakam 24 milyar doların üzerinde. Kaynağı bilinmeyen ya da kayıt dışı olarak adlandırılan bu rakam sermaye girişi olduğunu gösteriyor. Peki kayıt dışı sermaye girişinin bu kadar yüksek olması iyi mi? Güven adına hayır.
İstihdamda durum nasıl?
TÜİK verilerine işsizlik oranı %10,1’e işsiz sayısı da 3,5 milyonun altına indi. İşsizlik oranında görülen düşüş istihdam ve işgücündeki azalmadan kaynaklanıyor. TÜİK raporunda şöyle diyor;
2022 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 148 bin kişi azalarak 30 milyon 608 bin kişi, istihdam oranı ise 0,3 puanlık azalış ile %47,3 oldu.
İşgücü 2022 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 262 bin kişi azalarak 34 milyon 52 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,5 puanlık azalış ile %52,6 olarak gerçekleşti.
Geniş tanımlı işsizlik Temmuz ayında bir önceki aya göre 2,0 puan artarak %22,5 oldu.
Bu nasıl oluyor? Yani işgücüne katılım azaldığı için işsizlik oranı düşüyor ama istihdam da azalıyor ve en önemlisi atıl işgücü yani geniş tanımlı işsizlik oranı artıyor! Paylaşılan rakamlar çok anlaşılır değil.
İki önemli veriyi daha paylaşmak gerekir: İmalat PMI ve sanayi üretimi
İmalat sektörü 6 aydır daralıyor. Gösterge Mart’tan itibaren 50,0 eşiği altında kalırken İSO raporuna göre üretim de yavaşlıyor. Özellikle Avrupa ekonomisindeki ivme kaybının sürmesi hem ihracatın hem de buna bağlı üretimin azalması anlamına geliyor.
Sanayi üretimi, Temmuz verisi yarın açıklanacak. Güncel görünüm ise pozitif.
Toparlarsak;
Ülkeye kaynağı bilinmeyen para girişi var, ihracat rekor kırsa da ithalattaki artış katbekat fazla, cari fazla vermekten 36,7 milyar dolar uzağız şu an. İmalat sektörü daralıyor. Sanayi ise iyi durumda.
Sorunlar neler?
Yeni model enflasyon için hiçbir çözüm sunmuyor. Ve enflasyon böyle yüksekken düşük faiz politikası ile istenen hedeflere ulaşılmadığı ortada. Önümüzdeki dönemde dış ticarette de sorunlar görülebilir. Çünkü en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa’da ekonomik son derece kaygı verici.
Madem netice önemli, o zaman büyüdük!
Evet neticeye bakacak olursak Türkiye ekonomisi iki çeyrektir %7 üzerinde büyüme gösteriyor. Peki kim büyüdü? Bankalar, büyük sermayeler… Hanehalkının geliri arttı mı? Geçen yılın ilk yarısına göre bu yılın ilk yarısında alım gücü düştü mü düşmedi mi? Ekonomi büyüdü, ama bu büyüme tabana yayılmadı.
Özetle; böylesi yüksek enflasyon arka plana atılmaya devam ettikçe, hiçbir göstergeden gerçek verim alınamaz. Ekonomi istikrara kavuşamaz.
*Kaynak: TÜİK