Erdem Başçı döneminde başlayan para politikası anlaşmazlığı diğer merkez bankası başkanlarının görevden alınmasına da neden oldu. En son bunu Naci Ağbal döneminde yaşadık ve Ağbal’ın görevden alınmasının ardından para politikasının da değişmesi bekleniyordu ki bu çok haklı bir bekleyiş ve endişeydi, çünkü bundan önceki her başkan değişiminde para politikası da değişti. Ya da para politikası uygulanması beğenilmediği için başkanlar görevden alındı.
Kavcıoğlu başkanlığındaki kurul, bugünkü PPK toplantısında %19 olan faiz oranını değiştirmedi. Bu, zaten bekleniyordu, ancak piyasalar için metindeki duruş önemliydi. Bu konuda bir parantez açmakta fayda var.
Daha önceki merkez bankası başkanları döneminde de yani faizin artırıldığı ya da indirildiği dönemlerde de karar metninde hep sıkı duruşun korunacağı ifadesi kullanılıyordu, dolayısıyla bu ifade anlamını da büyük oranda kaybetmişti. Ağbal dönemindeki karar metninde ise uygulanan politikayla bir uyum vardı, yani risklere dikkat çekilip faizin artırılma sebeplerine yer verildi, özellikle Mart toplantısında 200 bp ile piyasa beklentileri üzerinde faiz artırılmasının sebepleri oldukça açık belirtildi.
Gelelim bu ayki karar metnine;
Kredi büyümesi, cari açık ve enflasyondaki risk dikkate alınmış, ancak sanayi üretimindeki canlanmaya fazlaca yer verilmiş. Sanayi üretimindeki hızın azaldığını görüyoruz, buna ek olarak mobilya, beyaz eşya ve otomotiv tarafında çok ciddi ham madde ve ara mamul sıkıntısı yaşanıyor. Kısıtlamalar nedeniyle hizmet sektörünün daha da zayıflayacağı bir süreçteyiz. Turizm sorunu zaten cari açık içinde değerlendirilebilir.
Peki, tüm bunlara ek olarak kurdaki yükselişin maliyeti ne olacak?
Başkan değişimi sonrası yükselen kur, düşmüyor! Bu seviyeler Nisan ayı göstergelerinde zaten etkisini hissettirmeye başladı ve kur yükselmeye devam ettikçe enflasyonun hedef seviyeye gerilemesi sadece temennide kalır!
Para politikasında faiz başta olmak üzere uygulanan araçlar ile sözlü ifadenin de uyuşması şarttır, yani bir bütün olarak bunlar sağlanırsa piyasalara güven verebilirsiniz. Dünkü raporumuzda şahin ifadelerin kaldırılması durumunda TL negatif tepkiler görülebileceğini belirtmiştik. Bugünkü karar metni piyasalarda faiz indirimi sürecinin faiz artışı politikasının devamından daha yüksek olduğunu gösterdi ve haliyle de BİST 100 kazancını geri verirken kur da 8,16’ya yükseldi. Piyasalar için şu andan itibaren sadece faiz indirimi sürecinin ne zaman olacağı merak ediliyor. Bugünkü toplantıdan önce beklentiler Temmuz ayı ağırlıklıydı ve Nisan ayı enflasyonu Temmuz ve sonrası için önemli bir gösterge olacak.
Özetlersek, görevden alınma sonrası bugünkü toplantı piyasalarda para politikasında değişiklik olacağı beklentisini kuvvetlendirdi, sadece zamanlama için enflasyondaki artış hızı takip edilecek.