Fed Başkanı Jerome Powell, ABD Hazine tahvillerinin yatırımcıları için Ukrayna Başkanı Volodimir Zelenski’ye kıyasla daha güçlü bir motivasyon konuşmacısı olduğunu ortaya koydu.
Powell Pazartesi günü, yükselen enflasyon karşısında Fed’in gerek görüldüğü takdirde 25 baz puanlık artışlardan oluşan kademeli çizgi yerine 50 baz puanlık bir artışla para politikasında daha agresif bir sıkılaşmaya gidebileceğini söyledi ve bu açıklama hisseleri düşüşe, tahvil faizlerini ise yükselişe geçirdi.
Zelenski ise yalnızca, Kiev’in Rusya ile yaptığı barış müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda 3. Dünya Savaşı’nın çıkabileceğine dair uyarmıştı. Ukrayna Başkanı Zelenski tüm dünyanın saygısını kazandı, ancak aynı zamanda dünyanın ilgisini tutmak için uğraşıyor. Ukrayna’daki çatışmanın daha geniş çaplı bir savaşa dönüşme ihtimali tamamen göz ardı edilmese de, bu hâlâ zayıf bir ihtimal olarak görülüyor.
Küresel bir savaş dair gerçek korkular, yatırımcılarda ABD tahvillerine doğru bir akını tetikler. Bunun yerine, yatırımcılar tahvillerini satarak tahvil faizlerinin yükselmesine yol açtı.
Geçtiğimiz haftada Fed’in yapacağı 25 baz puanlık artışa yönelik beklentiyle %2 eşiğini aşan ABD 10 yıllık tahvil faizi, Powell’ın Pazartesi günkü açıklamalarının ardından %2,3’ün üzerine sıçradı.
Fed’in kısa vadeli faiz oranlarına karşı daha hassas olan 2 yıllık tahvil faizi ise Pazartesi günü 15 baz puan üzerinde artışla %2,11’i aştı. Mart başında, tahvil faizi %1,4’ün altına gerilemişti.
Alman 10 yıllık tahvil faizi de, daha da yavaş bir şekilde olsa da yükselişine devam etti. Yine de, Mart’ın ilk haftasında yeniden sıfırın altına inmenin ardından şu an %0,5’e yaklaşıyor.
Enflasyon ve Rusya’nın Temerrüde Düşme İhtimali Tahvil Yatırımcılarını Endişelendiriyor
Avrupa Merkez Bankası (ECB) faizleri artırma konusunda daha kaçamak bir tutumda ve banka yetkilileri, enflasyonun ABD’de olduğu kadar acil bir sorun olmadığını hissediyor. Ancak Alman kamuoyu enflasyon konusunda endişesiyle ünlüdür ve ucuzluk zinciri Aldi’nin 400 ürünün fiyatına zam yaptığına dair haberler muhtemelen herhangi bir ECB üyesinin yapabileceği bir açıklamadan daha etkili oldu.
Rusya’nın temerrüde düşme ihtimali de tahvil yatırımcılarını endişelendiriyor. Moskova geçtiğimiz haftada şaşırtıcı bir şekilde 117 milyon dolarlık faiz ödemesi yapabildi, ancak Mart sonuna kadar 615 milyon dolarlık bir ödemesi daha yaklaşıyor. Rusya Nisan başında ise 2 milyar dolarlık bir tahvil itfası yapacak. İşgale karşı yaptırımlar kapsamında Rusya Merkez Bankası’nın rezervlerinin dondurulması, nakit ödemeleri zorlaştırdı.
Rusya Merkez Bankası Eylül ayında, toplam döviz borcunun yaklaşık 490 milyar dolar seviyesinde olduğuna dair bir tahmin sundu ve Bloomberg’in tahminlerine göre bunun 150 milyar dolara yakın bir kısmı dolar bazında tahvillerden oluşuyor. Eğer Rusya temerrüde düşerse, Arjantin’in 2001’deki 95 milyar dolarlık temettüründen daha büyük olacak ve ülke 1917’de devrimden bu yana ilk kez döviz ödemelerinde temerrüde düşmüş olacak.
ABD’de enflasyon beklentileri yavaş tırmanışını sürdürmesine rağmen hâlâ çapalı ve önümüzdeki beş yıl için %4’ün altında sınırlı seviyede. Ancak Fed ekonomisti Jeremy Rudd, enflasyon beklentilerine dair piyasa verilerinin fiyatlarda neler yaşanacağını doğru bir şekilde göstereceğine dair varsayımı sorguladı.
Bu kanı, tahvil yatırımcıları arasında mevcut bir inanç ve diğer inançlara benzer şekilde, geçerli olmadığı noktaya kadar kabul görecek. Bunun sonucu, tahvil faizlerinde yine keskin bir yükseliş olabilir.