Geçen hafta gerçekleşen ABD-Çin birinci faz anlaşmanın ardından hisselerdeki ralli yeni haftada da devam ederken şirketlerin beklenti üstü bilançoları da alımları destekliyor. DXY, olumlu kar raporlarının ardından 97,73 seviyesine yükseldi ve haftanın ilk işlem gününde piyasalarda değer kazanıyor. Gelişen ülke paralarının da dolar karşısında düşüş yaşadığı bugün sadece Tayland bahtı ve Güney Kore wonu sınırlı kazanç sağlıyor.
Altın ve petrolde ise ay başındaki atağın ardından yüksek seviyeler korunuyor, bunun en önemli nedeni ise, petrol tarafında hem Irak ve Libya’da arzın giderek azalması hem de Ortadoğu’daki tansiyonun ay başına oranla düşmesine karşın belirsizliğin sürmesi. Brent petrol 65$ seviyesini şimdilik koruyor ve orta vadede 70$ önemli seviye olarak izlenirken düşüşlerin 62$-60$ aralığını koruması bekleniyor. Altında ise 1,530$ üzeri alım bölgesi olarak izleniyor ve bugün görülen 1,563$ seviyesinin kademeli olarak 1,680$ seviyesine doğru sürmesi bekleniyor.
Belirsizliklerle geçen 2019 yılının 2. yarısı riskleri azaltmak ve büyümeyi desteklemek için merkez bankalarının adımlarıyla görece iyi geçti. 2020’nin ise ilk çeyreği alınan aksiyonların nasıl sonuç vermeye başladığını görmek için önemle takip ediliyor.
Yurt içinde ise BİST 100 , küresel akışa uyumlu rekor denemelerini sürdürürken faiz ve CDS tarafında da düşük seviyeler korunuyor, ancak kur, geçen haftaki sınırlı düşüşünü koruyamadı. TCMB’nin beklendiği gibi düşük oranda faiz indirmesi ile 5,84’e gerileyen USD/TRY kuru yeniden 5,92’ye yükseldi. Kurda 5,87 altında düşüş olması için TL pozitif gelişmelere ihtiyaç olduğu ve bu seviyenin korunması durumunda ilk etapta 5,94 direncine yükselişin sürebileceğini önceki raporlarımızda belirtmiştik. Kurda 5,94-5,97 aralığının görülmesi muhtemel.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2019 değerlendirmesini yaptığı konuşmasında bütçe disiplininden taviz verilmediğini ve verilmeyeceğini açıkladı, ancak 2019 merkezi yönetim bütçe açığı 80 milyar lira hedefe karşın 123 milyar lira ile son yılların en yüksek rakamına çıktı!
Bir diğer açıklama ise faiz konusundaydı, Albayrak eksi faiz uygulamasının ilk olmadığını ve önemli olanın nominal faiz olduğunu belirtti. Geçen haftaki raporumuzda TCMB’nin son indiriminin ardından faizin negatif bölgeye geçtiğini ve bunun risk oluşturabileceğini belirtmiştik. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch ve Moody’s de faiz oranlarının yatırımcı güvenini zayıflatabileceğini ve bankaların kredi notu için de olumsuz olduğunu açıkladı. Negatif faiz uygulayan ülkeler var elbette, ancak onların risk primleri Türkiye’ye oranla çok daha düşük. Dolayısıyla yüksek risk ve belirsizlik varken negatif faiz hem yatırımları azaltabilir hem de enflasyonu tetikleyebilir.