Covid-19 salgını tüm dünyada artmaya devam ediyor ve artış hızı ilk dalganın çok üzerinde. Avrupa’da özellikle son haftada vaka sayısının rekor yükseliş göstermesiyle önlemler daha da artırıldı. ABD ise vakanın yüksek olduğu eyaletlerde önlemler artırıldı. Dün de Cumhurbaşkanı Erdoğan kısıtlamaları açıkladı, alınan önlemler Avrupa’ya göre daha gevşek olurken günlük vaka artışında Sağlık Bakanlığı ve TBB arasındaki fark ise oldukça ürkütücü boyutta.
ABD, Avrupa, Rusya ve diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de alınan tedbirler ekonomiyi kapatmayacak boyutta, çünkü Nisan ayının faturası oldukça fazlaydı. Ancak alınan tedbirlerde de yine ülkelerin ekonomik güçlülüğünün etkili olduğunu görüyoruz. Bu durum aşının tedarikinde de böyle olacaktır.
Sadece son aydaki tedbirler ABD’de perakende satışların 6 ayın en düşüğüne gerilemesine neden oldu. İşin bir de hizmet sektörü boyutu var ki bu tarafta da düşüş kaçınılmaz olacaktır. Benzer durum bizim için de söz konusu ve Kasım göstergelerinde düşüş çok olası. Bir de Avrupa’daki durum nedeniyle azalan ticaret de son ayda gerileme yaratabilir.
Ekonomiyi etkilemeyecek şekilde alınan tedbirlere piyasalar da haliyle sert tepki vermedi. İlk şokun ardından parasal destekle iyimserliğini koruyan endeksler, şimdi ise aşıyı fiyatlıyor ve bu süreçteki vaka artışının da ekonomik boyuta ulaşmayacağı fikri endekslerin trendini korumasını sağlıyor.
Dünkü raporumuzda da belirtmiştik, küresel riskler çok yüksek ve belirsizlikler yakın vadede azalmış değil, buna karşın piyasalar ısrarla bardağın dolu tarafından bakmaya devam ediyor. Altın bu fiyatlama nedeniyle 1,900$ altında işlem görüyor, ancak satış baskısının arttığı görülüyor. Fiyatta 1,858$ desteğinin kırılması satışları hızlandırabilir. Kısa vadede yön değişimi için 1,766$ seviyesini takip ediyoruz, şimdilik yükseliş ivmesi azalsa da fiyat halen son yılların en yükseğinde.
Düşüşüne 5. işlem gününde de devam eden ABD Dolar Endeksi 92,0 tabanına doğru gerilemeye devam ediyor. Dolar da tıpkı altın gibi gelişmelerden negatif etkileniyor ve bu zayıflıkla EUR/USD yeniden 1,19’a doğru yükseliş yaşıyor. 1,1850 üzeri Eylül zirve seviye olan 1,20’nin tekrar test edilmesini sağlayabilir ve kısa vadede 1,16 üzerinde alımların korunmasını bekliyoruz. Temmuz ayındaki hızlı yükseliş sonrası yaşanan düzeltmelerde 1,16 tabanı şimdiye kadar korundu ve kısa vadede önemli destek olan bu seviye üzerinde 1,20 denemeleri devam edebilir.
TL varlıklar bir haftalık pozitif performansının ardından dün negatif ayrıştı ve MSCI Türkiye Endeksi %2,5 kayıpla ilk sırada yer aldı. BIST tarafındaki düşüşte küresel fiyatlama etkiliydi, ayrıca rekor sonrası kar satışlarının da payı var. İşlem hacminin zayıf olduğu dünün ardından endekste bugün ilk yarıda da işlemler 10 milyarın altında.
Kur cephesinde gün içindeki 7,80 hareketi günün sonunda 7,68’e gevşedi. Tedbirlerin beklenen sıkılıkta olmamasıyla kurda geri çekilmeler oldu. PPK öncesi işlem gününde fiyat 7,73 seviyesinde.
PPK toplantısından ne bekleniyor?
TCMB uzun zamandır politika faizinden fonlama yapmıyor, GLP’yi kullanıyor. Bu nedenle piyasalar aradaki makası kapatacak oranda bir faiz artışı bekliyor, 450-500 bp aralığı. Merkezin bu oranda yapacağı bir faiz artışı beklentileri karşıladığı için TL pozitif etki sürebilir ve eğer yanına sözlü yönlendirme eklenerek şahin bir duruş sergilenirse o zaman TL’deki iyimserliğin hızı da artabilir. Ancak merkez 300 bp altında bir faiz artışı yapar, karar metninde de uygulanmayan ama ısrarla yer alan ‘sıkı duruş korunacaktır’ ifadesi dışında yeni bir açıklama olmazsa piyasalarda TL negatif tepki yüksek olacaktır. Çünkü;
Daha bir ay kadar önce ekonomi tıkırında, işler çok iyi, şahlanıyoruz ve hatta parmak ısırtıyoruz diyen yönetim sanki iktidara yeni gelmişçesine birden bire öyleydi ama biz bunu değiştireceğiz, diyen bir tutum sergiledi. 18 yılın birikimi olan bu sonuçtaki acı reçeteyi vatandaş olarak uzun zamandır yaşıyoruz zaten, piyasa ise bu süreçte TL varlıklardan çıktı.
Gecenin bir yarısı başkan değişikliğine gidilmesi ile başlayan sürece son bir haftadır tanığız ve açıklamalar merkezin etkin, bağımsız, basiretli olacağı yönünde. Dolayısıyla bunun ilk adımı TL’deki kaybı durdurmak için faiz artışı olmalı ki oran zaten ortada. Ayrıca merkezin faiz koridorunu daha anlaşılır aralığa çekmesi de şart. Sadece lafta kalan sıkı duruş ifadesi metinde de kendini göstermeli. Para politikasındaki duruşun piyasayı ikna etmesiyle mali taraf da adımlar atmaya başladığında ve artık Cumhurbaşkanı bu konularda geride durup faiz-enflasyon açıklamalarını da savunmazsa o zaman reformlardan bahsedebiliriz. İlk sınavı TCMB verecek.
USD/TRY kurunda PPK öncesi 7,70’li seviyeler korunuyor, ancak saat yaklaştıkça baskı artabilir ve merkez belirttiğimiz gibi bir adım atarsa kurdaki düşüş 7,50’li seviyelere kadar devam edebilir. İlk tepki olarak 7,64’ü izleyeceğiz ve aşılmasıyla 7,50’li seviyeleri görebiliriz. 7,42 ise hızlanan yükseliş trendinin önemli bir noktası, iyimserlik korunursa ilerleyen günlerde bu desteğe doğru düşüş devam edebilir. Amalar ve eğerler durumunda ise 7,87 ilk önemli direnç konumunda bu direnç üzerinde 8,0’i izleyeceğiz.