Bu makale 11.02.2021 tarihinde İngilizce olarak yayımlanmıştır.
Petrolün temel verilerini analiz ederken yatırımcılar, varlık talebini bölgesel bir perspektiften değerlendirmeli. Henüz netleşmeyen temiz enerji planları nedeniyle son birkaç yıldır, Hindistan’ın talep geleceğinde majör bir oyuncu olmayacağına dair sürekli sözler duyuyoruz. Bunlara kulak asmayın.
Bugün Hindistan, petrol ve petrol ürünlerinin majör bir tüketicisi ve gelecek yıllarda da yalnızca daha önemli bir tüketici olacak. Temiz enerji büyümesine odaklı medyaya rağmen on yıl içinde Hindistan’ın petrol talebinin diğer ülkelere göre çok daha büyük bir artış yaşayacağına inanması için yatırımcıların çok sebebi var. Bu nedenle her yatırımcının, Hindistan’ı ve talebini izlemesi gerekiyor.
Hindistan’ın temiz enerjiye geçişiyle ilgili çok fazla şey söylendi ve söylenmeye devam edecek. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Hindistan’ın enerji görünümüne ilişkin raporunu içeren Bloomberg’in son makalelerinden biri, “Hindistan’ın temiz enerjiye geçiş için 1,4 trilyon dolardan fazla harcaması gerektiği” manşetini attı. Bu 1,4 trilyon dolar 20 yıla bölünebilir ancak yine de yılda 70 milyar dolar ediyor. Bu mantıksız bir rakam ve Hindistan’ın mevcut politikasının istediğinden %70 daha fazlasına tekabül ediyor. Bu tarz planlar ve amaçlar tamamıyla gerçekdışı.
2019 yılında Hindistan, ABD ve Çin’den sonra petrol ve petrol ürünlerinin en büyük üçüncü tüketicisiydi. O yıl talep günlük 4,9 milyon varile ulaştı ancak çoğu kişi, yoğun muson sezonu ve ekonomik gerileme talepteki büyümeyi engellemeseydi bunun daha yükselmiş olacağına inanıyor.
Koronavirüs sonrası ekonominin geleceğine yönelik tahminde bulunmak zor ancak IEA, Hindistan’ın petrol talebindeki büyüme için “önemli bir faktör” olduğunu kabul ediyor. IEA, Hindistan’ın petrol talebinin 2024’e kadar günlük 6 milyon varile çıkacağını öngörüyor. Kısacası Hindistan’ın petrol talebi bir yere gitmiyor.
Yatırımcılar gerçekdışı enerji yatırımı hedeflerine inanmak yerine Hindistan’ın talep büyümesinin petrol piyasası temellerini nasıl etkileyeceği konusunda aşağıdaki noktalara odaklanmalı:
- Hindistan halihazırda rafine ürünlerin net bir ihracatçısı ama tüketim modellerindeki değişim ile Hindistan, kendi rafinaj kapasitesini büyük ölçüde artırmazsa yakında net ithalatçı olabilir. Hindistan, rafinaj kapasitesini 2025’e kadar günlük 5 milyon varilden 8 milyon varile çıkarmayı planladığını söylese de IEA bu tarz bir büyümenin mümkün olduğunu düşünmüyor ve Hindistan’ın rafinaj kapasitesinin, 2024 yılına kadar yalnızca 5,7 milyon varile çıkabileceğine inanıyor. IEA haklıysa o zaman Hindistan’ın, yurtiçi tüketime yetişebilmek için ham petrol ile birlikte daha fazla benzin ve dizel yakıt ithal etmesi gerekecek. Bununla birlikte Hindistan’da yeni rafineri inşa etme konusunda uluslararası petrol şirketlerinden büyük bir ilgi var. Süreç kısmen Hindistan’ın iş sisteminden dolayı yavaş işliyor. Yatırımcılar için petrol ve rafine ürünler arasındaki ayrım kilit nokta. Hindistan rafinaj kapasitesini artırmazsa petrol talebi düşecek ama giderek daha çok rafine ürün ithal edecek.
- Yatırımcılar Hindistan petrolünün nereden geldiğinin farkında olmalı. Hindistan’ın yurtiçi petrol rezervleri Çin’e göre daha küçük ve Hindistan’ın üretim kapasitesi Çin’inkinden daha az. Bu nedenle nüfusun petrole olan talebi arttıkça Hindistan petrol ithalatının önemli ölçüde yükselmesi bekleniyor. Halihazırda Hindistan ithalatının %65’i Ortadoğu’dan geliyor. Bu, Hindistan’ı o bölgedeki jeopolitik gerilimlere karşı kırılgan hale getiriyor. Şimdi Irak, Hindistan’ın Ortadoğu’daki en büyük petrol tedarikçisi ancak İran, yaptırımlar kaldırılırsa Hindistan’a olan satışını muhtemelen artıracak. Hindistan, stratejik riskleri önlemek için petrol kaynaklarını çeşitlendirme baskısı altında ve gelecekte daha çok ham petrol arzı için ABD, Kanada ve Brezilya’ya bakabilir.
- Doğalgaz yatırımcıları ve doğalgaz ile ilişkili olanlara ilgi duyanlar da Hindistan’ı izlemeli. Hindistan içinde ve uluslararası majör kuruluşlar, Hindistan için güneş ve rüzgar enerjisi yatırımlarını zorlasa da Hindistan, doğalgaza yönelirsei emisyon profilini geliştirme konusunda büyük adımlar atabilir. 2019 itibarıyla Hindistan’ın enerji tüketiminin %45’ini kömür oluşturuyordu. Petrol ve diğer likitler %25 ve biyoyakıt ile atık enerji (muhtemelen odun ve gübre) %20’ydi. Doğalgaz Hindistan ihtiyacının yalnızca %6’sını karşılıyordu. Kömür, atık ve biyoyakıt kullanımını ikame etmek için doğalgaz kullanımını artırmak, Hindistan’daki emisyonu azaltacaktır. Hatta Basra Körfezi’nde bir offshore doğalgaz sahası geliştirmek için 2008 yılında üç Hindistan şirketi İran ile bir konsorsiyuma girdiğinde Hindistan doğalgaz kullanımını artırmaya hazır görünüyordu. Söylenene göre Hindistan, ABD yaptırımları yüzünden işi ertelemek zorunda kaldığı için ilişki kısa süre önce bitti. Bu yaptırımlar Başkan Joe Biden yönetimi tarafından kaldırılırsa Hindistan şirketlerinin İran ile çalışmaya devam etmesi ve Hindistan’a daha çok doğalgaz getirmesi mümkün.
- Hindistan için tüm bu yeşil enerji planları pratik değil. IEA’nın 1,4 trilyon dolarlık teklifi ile başlayalım. Hindistan’ın 2020-2021 için toplam bütçesi 420 milyar dolar. 2020 yılında GSYH’si 2,6 trilyon doların altında olarak tahmin edildi. Diğer bir deyişle Hindistan, çevresel meseleler için her yıl 70 milyar doları karşılayamaz. Ve eğer Hindistan büyük altyapı değişikliklerine yatırım yapacaksa Hindistan halkı, evrensel temiz su sağlamak gibi acil ihtiyaçların karşılanmasından daha çok fayda sağlayacak. 2017’de enerji ve elektrikten sorumlu bakan, 2030 yılına kadar benzinli ve dizel arabaların yurtiçi satışı olmayacağını söylemişti. Hindistan içindeki ulaşım ihtiyaçları, EV (elektrikli araç) teknolojisinin durumu ve ortalama bir Hintli ailenin gelir düzeyi düşünüldüğüne bu absürt bir fikirdi. EV’nin şarj edilmesi uzun sürüyor ve sınırlı bir menzile sahip, bu nedenle uzun mesafeler için kullanışlı değil. Ayrıca sıcakta bataryası boşa harcanıyor ve Hindistan genelde sıcak. Orta Hindistan ormanlarına giderken veya Himalaya yollarında EV kullanışsız ve belki de tehlikeli olacaktır. Dahası hiç kimse, Tata (NS:TAMO) ve yerel rakiplerinin sattığı içten yanmalı motorlar karşısında Hindistan pazarında rekabet edebilecek, ucuz EV üretemedi. Yatırımcılar, Hindistan’da ulaşım için uzunca bir süre daha petrol kullanılmaya devam edeceğini beklemeli.
- Bununla birlikte yatırımcılar, son altı yıldır Çin’de görülen astronomik talep büyümesini Hindistan’da görmeyi beklememeli. Çin talebindeki bu devasa büyümenin sebeplerinden biri, 2015 başında düşük olan petrol fiyatlarından fayda sağlamasıydı. Çin stratejik petrol rezervini büyük ölçüde genişletti ve nominal olarak Çin’deki özel firmalar da stoklarını artırdı (muhtemelen merkez yetkililerin gözetimi altında). Hindistan’ın da stratejik bir petrol rezervi var ancak Çin’in stratejisini aynı şekilde uygulamadı. Hindistan’ın, stok artırmak için sürekli olarak bu kadar çok harcaması mümkün olmadığı için yatırımcılar böyle bir talep patlamasını Hindistan için beklememeli. Bundan ziyade Hindistan talebi, rafine edebildiği miktarlara daha yakın olabilir.