Bu makale 04.02.2021 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
Son üç ay içinde petrol fiyatlarının yükselmesi (Brent spot fiyatı 4 Kasım’da 39,68 dolardı) ve yükselmeye de devam etmesi ile fiyatların yıllarca görmediğimiz seviyelere doğru yol alabileceğine dair iyimserlik var.
Bildiğimiz gibi petrol fiyatı, piyasa hissiyatı ile arz ve talep anlamına gelen temel parametrelerin bir karışımı. Şimdi arzı ölçmek çok daha kolay.
Geçen hafta ABD’nin günlük 10,9 milyon varil ürettiğini biliyoruz. OPEC+’nın üretim kotalarını biliyoruz. Ancak herkesin bilmek istediği şey talebin geleceği ve bu konuda çok az konsensüs var. Hatta Suudi Aramco’nun (SE:2222) yılsonuna kadar talepte tam bir toparlanma olacağını düşündüğünü söylemesi ve Goldman Sachs’ın Ağustos ayına kadar 100 milyon varil talep tahmini ile aynı zamanda, BP (NYSE:BP), “2021 yılında petrol talebinde toparlanma olacağını beklediğini” söyledi ancak “toparlanmanın düzeyi ile temposunun, hükümetin politikaları ile aşı dağıtımlarına bağlı olduğunu” da ekledi.
Talep için olumlu şeyler arasında dünya genelinde daha yüksek petrol kullanımı ve ek ekonomik teşvik beklentisiyle beraber koronavirüs aşılarının ve tedavilerinin gittikçe daha çok yaygınlaşması da var. Devam eden karantinalar ile kısıtlamalara rağmen insanlar arası etkileşim ve ticaret tamamen durdurulamaz. Hala petrol kullanıyoruz.
Ancak petrol talebi rakamları, kısmen, ekonominin sağlığına bağlı ve karantinalarla kısıtlamaların ardından küresel ekonominin geleceğine ilişkin kötü haberler var. Başkan Biden’in üst düzey ekonomi danışmanı, geçtiğimiz günlerde ABD ekonomisini “aşağı doğru bir sarmal” olarak tanımladı.
Aşı iyimserliğine rağmen Boston Consulting Group’un son anketine göre pek çok işletme hala derin finansal krizler yaşıyor. Özellikle küçük işletmelerin gelirlerinde önemli düşüşler var ve Fed Anketi’ne göre hayatta kalan pek çok küçük işletme, hükümet desteği olmadan durumu tamamen kotaramayacağı konusunda endişeli. Euro bölge ekonomisi, 2020’nin son çeyreğinde çift dipli bir küçülme yaşadı ve IMF, 2021 için Avrupa’nın ekonomik büyüme beklentilerini %4,2’ye düşürdü. Güney Amerika için beklentiler çok daha kötü; en az 2023’e kadar pandemi öncesi GSYH seviyelerine dönüş beklenmiyor.
Yine de çoğu ekonomi çabuk toparlanıyor. 2008 finansal krizinden sonra ekonominin toparlanması yıllar aldı ancak bu bir anomaliydi. Tarihsel olarak daha derin resesyon daha büyük toparlanma demek. Bu tarz bir hızlı iyileşme, genellikle “V şeklinde toparlanma” olarak ifade edilir.
Bugün sorun, bizim toparlanma sürecimizin (hükümetlerin uyguladığı ve devam eden kısıtlamalar ve nüfusun büyük bölümündeki hastalık korkusu ile birlikte) tarihsel normlara uyacağı mı yoksa bu spesifik ekonomik travmanın biricik koşullarından dolayı yeni bir şekilde mi olacağı.