Bu makale 07.07.2022 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
WTI ve Brent göstergeleri, 5 Temmuz’da %8 ve %9 düşüşün ardından 6-7 Temmuz’da 100 doların altına indi.
Soru: fiyatlar düşmeye devam edecek mi?
1. Resesyon korkuları
Petrol fiyatlarında bu hafta yaşanan düşüşün en önemli nedeni, küresel resesyon korkuları. Halihazırda bir resesyonda olabiliriz, belirli veriler yayımlanana kadar da bunu bilemeyeceğiz. Ancak dünyanın en büyük ekonomilerinden bazıları için ekonomik göstergeler iç açıcı değil.
Örneğin Almanya, doğal gaz kıtlığından dolayı imalat üretimini kısıtlamayı düşünüyor. Dünya genelinde ama özellikle de Avrupa ve ABD’deki yüksek enerji fiyatları, tüketimin sınırlandırılmasına yol açıyor. Koronavirüs kısıtlamalarından dolayı bastırılmış olan talebin ortaya çıkmasıyla seyahat sektörü şu an çok güçlü olsa da yaz bittiğinde bu yüksek fiyatlardan dolayı tüketicilerin seyahat konusunda çok daha temkinli olacağından korkuluyor.
Salı günü yaşanan önemli düşüşte Citibank’ın paylaştığı bir raporun da payı var. Rapordaki tahmine göre küresel resesyon halinde petrol yıl sonuna kadar 65 dolara inebilir. Yaz sonuna kadar resesyon bölgesine girersek ve petrol talebi mevsimsel olarak alışılmış olandan daha fazla düşerse boğa piyasasının bittiğini görebiliriz. Resesyon ve sonucunda talepte düşüş olması, petrol fiyatlarını düşürecek en büyük etken olacak.
2. Rus petrolüne yönelik yüksek talep
Rus petrolüne yönelik ilk yaptırımlar açıklandığında Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), günlük 3 milyon varillik Rus petrolünün piyasadan çekileceğini düşünüyordu.
Nisan ayında veriler, Rus petrol ihracatı için müşteri olmamasından dolayı üretimin kısmen durdurulması nedeniyle Rus petrol üretiminde düşüş yaşandığını gösterdi. Bununla birlikte Rus petrolü için kaybedilen Avrupalı müşterilerin yerine Çin ve Hindistan’da yeni alıcılar bulunmasıyla bu durum hızla tersine döndü.
Piyasadan IEA’nın tahmin ettiğinden daha az Rus petrolünün çıktığı fark edildiğinde fiyatlarda biraz düşüş olması son derece doğaldı.
Yatırımcılar, Rus petrolüne yönelik bazı yaptırımların yıl sonuna kadar yürürlüğe girmediğinin farkında olmalı, yani Rus petrol ihracatının yıl sonunda bir darbe daha alması mümkün. Bu da fiyatlarda artışa yol açar. Ancak o zamana kadar Rus petrol şirketlerinin, yeni müşterilerle sağlam ilişkiler kurmuş olması muhtemel. Bu nedenle yaptırımlar, o aşamada piyasayı etkileyecek kadar büyük bir zarar vermeyecektir.
3. Yaptırıma uğrayan petrolde indirim
Avrupa ve ABD Rus petrolüne yaptırım uyguladığında yaptırımlar yıl sonuna kadar yürürlüğe girmeyecek olsa da birçok rafineri oradan petrol almayı bıraktı.
Rus petrol şirketleri diğer bölgelerdeki yeni müşterileri etkilemek için petrol üzerinde büyük indirimler sunmaya başladı. İran ve Venezuela da ABD yaptırımlarına tabi olduklarından kendi petrolünü büyük indirimlerle satıyor.
Piyasada o kadar çok Rus petrolü var ki Rusya, İran ve Venezuela arasında bir tür fiyat rekabeti ortaya çıktı ve yaptırım uygulanan petrol piyasasındaki fiyatları daha da düşürdü. Bu, küresel petrol göstergelerini de etkileyebilir ancak muhtemelen, Körfez’in petrol üreticileri Asya’ya yönelik resmi satış fiyatlarını düşürmediği sürece bunun tam etkisini göremeyeceğiz. Şimdiye kadar satış fiyatlarında düşüş olmadı ama özellikle küresel resesyon Avrupa ve ABD’deki talebin küçülmesine yol açarsa bu da ihtimaller arasında.
Pek çok analist, petrol piyasasının temellerinin (arz ve talep), şu anki fiyat düşüşlerinin önümüzdeki birkaç ay boyunca devam etmeyeceğini ve tekrar üç haneli rakamlara döneceğimizi düşünüyor.
Bunlar büyük ölçüde küresel ekonominin resesyona girip girmemesine ve sonucunda talepteki düşüşün boyutuna bağlı. Küresel petrol arzının, mevcut talep seviyelerinde fiyatları düşürecek kadar artmasının mümkünatı yok. Bu nedenle yatırımcılar, talep istikrarlı mı olacak yoksa azalacak veya artacak mı, ona odaklanmalı.