- Fiyat artışları yavaşlasa da enflasyon yüksek seviyede kalmaya devam ediyor
- Jackson Hole niceliksel sıkılaşmaya (QT) ilişkin soruları ele alabilir
- Yakınlaşan resesyon Birleşik Krallık ve Avrupa'da QT'yi zorlaştırıyor
ABD'li tüketiciler dilbilgisi konusunda acı bir ders alıyor - yüksek ve daha yüksek arasındaki fark. Tüketici fiyat endeksine (TÜFE) göre enflasyon Temmuz ayında daha yüksek değildi, ancak hâlâ çok yüksek seviyede.
Başkan Joseph Biden herhalde fiyatların bir önceki aya göre %0 artmasının enflasyonun 0'a indiği anlamına gelmediğini biliyordur, çünkü TÜFE Temmuz ayında bir yıl öncesine göre %8,5 daha yüksekti. Biden, ara seçimler öncesinde bu durumdan faydalanmanın siyasi açıdan uygun olduğunu düşünmüş olabilir, ancak açıklamaları güvenilirliğini güçlendirmiyor.
Benzer şekilde, hiç kimse enflasyonu özellikle de kısa vadede önemli ölçüde düşüreceğine inanmıyorken, vergi ve harcama artışlarına ilişkin yasayı Enflasyon Azaltma Yasası olarak adlandırmanın bir faydası olmuyor. Tax Foundation, yasanın büyümeyi kısıtlayarak aslında enflasyonu daha da artırabileceğini hesapladı.
Yine de TÜFE haberleri borsadaki yükselişin devam etmesine yardımcı oldu, ancak yatırımcıların şimdi Fed'in nasıl tepki vereceğini düşünmesi gerekiyor. Analistler, merkez bankasının 26-27 Temmuz'da gerçekleştirdiği toplantının bu hafta yayımlanacak olan tutanaklarını inceleyecek ve üyelerin 75 baz puanlık büyük bir artış ile mi devam edeceklerine, yoksa 50 baz puanlık bir artışa mı geçeceklerine dair ipuçları arayacak.
Temmuz ayındaki büyük artışın ardından Ağustos ayında da işe alımlarda büyük bir sıçrama yaşanması, Federal Açık Piyasa Komitesi'ni (FOMC) talebi bastırmak için daha yüksek bir faiz artışına gitmeye zorlayabilir. Ağustos ayı TÜFE verileri de FOMC'nin 20-21 Eylül'deki toplantısından önce açıklanacak.
Sözlü yönlendirme olarak adlandırılan uygulamanın yokluğu da belirsizliği artırıyor; Fed Başkanı Jerome Powell, finansal krizle birlikte başlatılan ve Fed'in ileriye dönük niyetleri konusunda yatırımcılara güvence verme amacıyla kullanılan uygulamayı bıraktı.
Bu hafta açıklanacak Temmuzayı toplantısı tutanaklarının yanı sıra, Fed'in niyetini anlamak için diğer önemli tarih 25-27 Ağustos'taki Jackson Hole sempozyumu olacak. Powell'ın, portföyündeki vadesi gelen tahvillerin yeniden yatırımını sınırlandıran Fed'in bilançosunu küçültme planları hakkında konuşacağına dair spekülasyonlar arttı.
Fed, Eylül ayına kadar neredeyse 9 trilyon dolara çıkardığı bilançosunu ayda 95 milyar dolar küçültmeyi planlıyor. Bunun nasıl gittiğine bağlı olarak, Fed bir noktada doğrudan tahvil satışı duyurabilir.
Kısa vadeli Hazine tahvillerinin uzun vadelilere kıyasla daha fazla getiri sağlamasının işaret ettiği şekilde bir resesyon ihtimali, özellikle de likiditenin zaten zayıf olduğu bir piyasada bu "niceliksel sıkılaştırmanın" etkisinin ne olacağını kimse bilmediği için resmi daha karmaşık hale getiriyor.
İngiltere Merkez Bankası (BoE), elindeki 40 milyar sterlinlik devlet tahvillerini muhtemelen Eylül ayında, her çeyrekte 10 milyar sterlinlik bir oranla satmaya başlamayı planlıyor ve Başkan Yardımcısı Dave Ramsden geçen hafta, bir resesyon faiz artışlarını tersine çevirmeye zorlasa bile merkez bankasının bile tahvil satışlarını durdurmayacağını söyledi.
Ukrayna'daki savaş ve Rusya'nın doğal gaz tedariğiyle ilgili dalavereleri Euro Bölgesi'nde bir resesyon olasılığını artırması sebebiyle, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) önünde daha zor bir yol var.
Avrupa Merkez Bankası salgın döneminde uygulamaya başladığı acil durum tahvil alımlarını durdurdu ancak program kapsamında satın alınan ve vadesi gelen devlet tahvillerinin yeniden yatırımlarını Fransa ve Almanya gibi çekirdek ülkelerden, merkez bankasının faiz artışları tehdidi altındaki çevre ülkelere kaydırdı.
Financial Times'ın hesaplamalarına göre ECB, Haziran ve Temmuz aylarında toplam 17 milyar euroluk İtalyan, İspanyol ve Yunan tahvili satın alırken, Alman, Fransız ve Hollanda tahvillerinden oluşan varlıklarının 18 milyar euro düşmesine izin verdi.
ECB, belirli koşullar altında kırılgan ülkelerin devlet tahvillerini satın alarak ülkelerin tahvil faizleri arasındaki farkların açılmasını azaltmak için bir İletim Koruma Aracı'nı (TPI) uygulamaya koydu ve bu yüzden bu asimetrik niceliksel sıkılaştırmaya biraz daha tanık olabiliriz.