ABD'nin İran'a yönelik ambargosunu kaldırabilecek olan ve uzun süredir beklenen nükleer müzakelerelerin başlangıcı bu hafta şüphesiz ham petrol fiyatlarını olumsuz etkileyecektir. Ancak yaşanması durumunda, enerji piyasalarındaki yeni oynaklık dönemi için tek neden bu olmayacak. 
Petrol bu hafta muhtemelen, "dedikoduyu al, gerçeği sat" adlı klasik bir piyasa refleksini ortaya koyacak.
Perşembe günü, tacirlerin OPEC+'in bu yaz grubun üretimi artırmasına yetecek seviyede petrol talebi olacağına yönelik anlatısını kabul etmesiyle birlikte West Texas Intermediate neredeyse %4, Brent ise %2 yükseldi.
Bir yıldır devam eden üretim kesintilerinin ardından, 23 üyeden oluşan OPEC+—Suudi liderliğindeki 13 üyeli OPEC ve Rusya liderliğindeki diğer 10 petrol üreticisi ülke—Mayıs ve Haziran'da günlük ek 350 bin varil, Temmuz'da ise günlük ek olarak 400 bin varil daha petrol üretecek.
Petrol fiyatında Perşembe günü yaşana ralliye rağmen, Cuma günkü tatilin ardından işlemlerin bugün kaldığı yerden devam etmesiyle birlikte piyasanın OPEC+'in yayınladığı üretim figürlerine yönelik iyimserliği azaldı.
Bugünkü seansta, ABD ham petrol benchmarkı WTI Türkiye saatiyle sabah 10:00'da 72 sent, ya da %1,2'lik düşüşle 60,72 dolara geriledi. WTI geçen hafta 62,27 dolarlık bir zirveyi görmüştü. İngiliz küresel petrol benchmarkı Brent ise geçen hafta gördüğü 65,46 dolarlık zirve sonrasında bu sabah 80 sent, ya da %1,2'lik düşüşle 64,04 dolara indi.
Avrupa ve Hindistan'da COVID-19 Vakalarının Artması Petrolü Düşürdü
COVID-19 vürüsünün İngiliz varyantının Avrupa'nın bazı bölgelerinde yayılmaya devam etmesi—Polonya'da vaka sayıları bir yıl önceye kıyasla 60 kat arttı—ve Hindistan'da günlük vaka sayısının 100 bini aşmasıyla birlikte petrol fiyatlarında gerileme yaşandı. Avrupa bölge olarak dünyanın en büyük petrol tüketicilerinden biri ve Hindistan ise en büyük üçüncü ham petrol ithalatçısı konumunda.
Bu merkezlerde yeni bir COVID-19 dalgasına yönelik endişeler, ayılar tarafından yeni kısa pozisyonlar oluşturulurken boğaları pozisyonlarından çıkmaya zorlayabilir. Bu da daha önce piyasayı yükselten "talep dedikodusunun" "satışına" yol açacak.
OANDA'nın Asya-Pasifik bölümünden Jeffrey Halley'e göre OPEC+'in üretimi artırma kararı Perşembe günü makul olarak görülmüş olsa da, bugün itibariyle ABD dışındaki bölgelerde salgının ciddiyetini koruması sebebiyle karara şimdi daha farklı bir gözden bakılıyor.
Çin, Rusya, Fransa, Almanya ve İngiltere'den temsilciler bu hafta Viyana'da İranlı yetkililerle bir araya gelecek. İlginç bir şekilde, müzakerelerin konusu Tahran'ın ABD de dahil olmak üzere bu ülkelerle imzaladığı 2015 nükleer anlaşmasını yeniden yürürlüğe koymak ve eski ABD Başkanı Donald Trump'ın İran petrolüne yönelik getirdiği ambargoyu kaldırmak olsa da, toplantıya ABD'den herhangi bir temsilci katılmayacak.
Temsilciler, İran'ın bir nükleer bomba geliştirme çalışmalarını durduracak bir anlaşmanın iki ay içinde sağlanabileceğine inanıyor. Ancak müzakerelerin uzama ihtimali de bulunuyor.
Tahran nükleer programındaki ilerlemeleri durdurmadan önce kendisine yönelik tüm ambargoların kaldırılması talebinde bulunmadan önce de, İran - ABD ilişkileri zaten çok karmaşık bir durumdaydı. Artık Başkan Joseph Biden'ın liderliğinde olan Beyaz Saray, bir anlaşma sağlanmadan önce bunun tam tersini talep ediyor.
Eurasia analisti Henry Rome, imzalanması üç ayı bulabilecek bir anlaşmanın ötesinde, ambargonun kaldırılması öncesinde ilgili tüm partilerin İran'ın nükleer alanda gerekli uyumluluk şartlarını sağladığını onaylama sürecinin üç ayı bulabileceğini söyledi.
İran'ın petrol piyasasına meşru bir şekilde geri dönmesi ve üretimini tam kapasiteye çıkarması, Rome'e a göre 2022'nin başlarını bulabilir.
İran Petrol Boğaları İçin Birden Fazla Sorun Yaratıyor
Ancak petrol boğaları için sorun, bu durumun İran konusunda tüm resmi sunmaması. Ambargolar İran'ın petrolünü ihraç etme sürecinin önünde sadece resmi olarak bulunan engeller.
Gerçekte ise, Tahran bir süredir petrolünü Çin'e satarak Trump'ın yasaklarını delmekteydi. Biden'ın Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana, Trump'ın getirdiği yasakları uygulama konusunda pek istekli görünmemesi sebebiyle İran yasakları delme konusunda daha da cesur hale geldi.
Yaptırımların kaldırılması İran'a petrol üretimini tam kapasiteye çıkarma imkanı sunacak ve bu petrol, OPEC+'in piyasayı Mayıs'ta vuracak arz artırımına ek olarak piyasaya girmeye devam edecek. Petrol tacirlerini endişelendiren asıl konu bu.
Enerji araştırma şirketi Kpler'in tahminlerine göre sadece geçen ayda, İran Çin'e günlük ortalama 478 bin varil petrol ihraç etti ve bunun Mart'ta 1 milyon varile ulaşması bekleniyor. Bazı analistlere göre yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte İran sadece birkaç ayda üretimini mevcut günlük 2+ milyon varil civarından daha önceki zirvesi olan yaklaşık 4 milyon varile çıkarabilir.
OANDA analisti Jeffrey Halley:
"OPEC+'in kararı muhtemelen önümüzdeki birkaç aylığına petroldeki rallinin en iyi günlerini gerimizde bıraktığımız anlamına geliyor."
Yine de, tacirlerin 660 binlik beklentiye kıyasla 916 bin yeni işin yaratıldığını gösteren ABD Mart ayı istihdam raporunu da içeren güçlü temaları yeniden ziyaret etmeleri durumunda petrol fiyatları bir kez daha sıçrama gösterebilir. Başkan Biden'ın yeni onaylanan 1,9 trilyon dolarlık COVID-19 teşviğinin hemen ardından sunduğu 2 trilyon dolarlık altyapı harcama planı da önemli bir pozitif faktör olabilir.
Böylelikle, WTI ve Brent'in sadece bir günde %7 kadar düştüğü ve bir sonraki seansta tüm bu kaybı telafi ettikleri son iki haftadaki iniş çıkışların ardında petrolde oynaklık geri dönmüş olur.
Altın Yine 1.750 Doları Hedefleyecek
Altın ise 1.730 dolar aralığından kurtularak 1.750 doların üzerine çıkma ve 1.800 doların üzerine geri dönmeye yönelik bir yol çizme hedefinde muhtemelen yine aralıklı baskılar altında olacak.
Özellikle de geçen haftaki güçlü istihdam raporunun ardından, Dolar Endeksi'nin yükseliş için kilit öneme sahip 93 seviyesine geri dönmesi ve ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizinin yeniden %1,70'lik zirvelere yükselmesi altın için en büyük baskı kaynağı olacak.
Bu hafta aynı zamanda IMF'nin ilkbahar toplantıları, FED'in Mart toplantılarının tutanaklarının yayınlanması ve Avrupa Merkez Bankası'nın son toplantı tutanakları da altını etkileyecektir.
Açıklama: Barani Krishnan, incelediği her piyasadaki analizlerine çeşitlilik katmak amacıyla kendine ait olmayan çeşitli görüşleri de yazılarına katmaktadır. Bir Investing.com analisti olarak farklı görüşleri ve piyasa değişkenlerini sunmaktadır. Kaleme aldığı emtia ya da menkul kıymetlerde bir varlık ya da pozisyon sahibi değildir.