Wall Street'te ekonomik iyileşme ve enflasyon riskleri arasındaki çekişme devam ederken, Başkan Joseph Biden'ın 1,9 trilyon dolarlık salgın kurtarma paketi muhtemelen bu hafta emtia da dahil olmak üzere piyasaları karmaşık bir rotaya koyacak. 
Biden'ın zzun sürelik bekleyişin ardından Senato'dan geçen paketi, kendi imzasıyla yasaya dönüşmeden önce Temsilciler Meclisi'nde asgari ücretle ilgili eklemeler konusunda son onaydan geçecek. Bu noktadan itibaren eyaletlere yönelik COVID-19 aşılama destekleri ve yardımlar, küçük işletmelere yönelik destekler, okulların yeniden açılması ve belki de en belirgin şekilde, çok sayıda Amerikalı için 1.400 dolarlık maddi destekler dağıtılmaya başlayacak.
Enerji, metal ve tarım piyasaları için pakette kalan yasal süreçler günlük makroekonomik verilere bağlı olarak sıkıcı bir bekleyiş ya da son derece önemli gelişmeler anlamına gelebilir. Şubat ayı tarım dışı istihdam verilerinin beklentilerin güçlü bir şekilde üzerine çıkması sonrasında, haftalık işsizlik ödeneği başvuruları yakından takip edilecek.
Ancak en büyük odak noktaları Çarşamba günü yayınlanacak olan Tüketici Fiyat Endeksi ile Cuma günkü tüketici hissiyatı ve Üretici Fiyat Endeksi olacak.
'Enflasyon Haftası'
Fiyat baskılarına yönelik odak bunu bir tarz "Enflasyon Haftası"na çeviriyor ki bu da, ekonomik iyileşmeye ve hisse piyasasına güçlü bir destek sağlama sözü verirken, iyimserliğin yükselen enflasyon ve faiz oranlarına yönelik korkular tarafından baskılandığına tanık olan Biden yasası için en uygun tanım olabilir.
Ancak göstergesi ABD 10 yıllık Hazine tahvili olan tahvil faizleri ve Dolar Endeksi Pazartesi günü yine yükselerek geçen haftanın en yüksek seviyelerine yaklaştı ve emtia yatırımcılarına temkinli bir şekilde yürümeleri gereken bir yol çizdi.
Yatırımcılar tahvil faizlerindeki—10 yıllık tahvili salgından önceye kadar görülmemiş seviyelere kadar yükselten—son yükselişi, potansiyel olarak zararlı enflasyon beklentilerine yönelik bir işaret olarak yorumladı.
Ancak ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Cuma günü uzun vadeli tahvil faizlerinin yükselmesinin enflasyon endişelerindeki artışın değil, daha güçlü bir ekonomik iyileşmeye yönelik beklentilerin bir işareti olduğunu söyledi.
Ancak emtia diğer sebeplerden dolayı da inip çıkabilir.
Suudi Arabistan'a Yönelik Saldırı Petrol Boğalarına Yeni Bir Bahane Verdi
İran yanlısı Yemen Hutileri'nin Suudi Arabistan'da bulunan büyük bir rafineri ve ulaştırma merkezine yönelik bir drone saldırısı girişiminde bulunması sonrasında, bugünkü Asya seansında petrol fiyatları yeniden sıçrama yaptı. Saldırı bir zarara yol açmadı. Ancak boğalar bahaneyle Brent'i Ocak 2020'den bu yana ilk kez varil başına 70 doların üzerine, ABD ham petrolünü ise 68 doların sadece birkaç sent altına taşıdı.
Eylül 2019'da Abkayk petrol tesisine yönelik gerçekleştirilen ve ülkenin üretimini haftalar boyunca etkileyen ciddi saldırıdan bu yana, Suudiler'e ait bir petrol tesisine gerçekleştirilen ilk saldırı bu değil.
2019'dan beri gerçekleştirilen her saldırı, Suudii yetkililer tarafından giderek daha etkin bir şekilde engellendi ve ilgili fiyat artırımları için pek haklı gerekçeler sağlamadı. Petroldeki son kazanımlar da tersine dönecektir. Ancak ham petroldeki rallinin absürdün bile ötesine geçtiği bir ortamda—Ekim sonundan bu yana %85 yükseldi ve artık Suudi Petrol Bakanı bile talep konusunda şüphelere sahip—sağduyunun ne zaman geri döneceği merak konusu.
New York merkezli OANDA'da kıdemli piyasa stratejisti Jeffrey Halley'e göre Brent'in 70 dolara ulaşması arzın olduğu kadar piyasa psikolojisinin de bir fonksiyonu:
"Brent ham petrol grafiğinde kesin bir boşluk var ve bu da Cuma zirvesi olan varil başına 69,75 dolara gerileyebileceğine işaret ediyor. Sonrasında destek varil başına 67,50 dolardan takip ediyor. 70,00 dolar üzerine doğru yükseliş, düşüşü bekleyen fiziki alıcıların temizlenmesi gibi görünüyor."
Altının Enflasyon ile Kopukluğu Devam Ediyor
Altında, Asya seansındaki %0,6'lık kayda değer olmayan bir ralli sonrasında bu yazının kaleme alındığı an itibariyle Nisan teslim COMEX vadeli işlemlerinin bir kez daha negatif bölgeye girmesiyle birlikte enflasyon yolundan açıklanamaz bir şekilde ayrılış devam etti.
Fon yöneticilerinin bazen yönü belirlemek için vadeli işlemlerden daha çok kullandığı spot altın fiyatı, çok az bir oranda olsa da pozitifte kalmayı sürdürdü.
Ons başına 1.700 dolar civarında, altın fiyatları yılda %10, Ağustos'taki 2.090 dolar civarındaki rekor zirveden bu yana ise %19 düşmüş durumda.
Zaten ağır bir düşüşte olan altın, sözde enflasyona karşı bir koruma aracı pozisyonuna rağmen geçen hafta hisse piyasasında yaşanan düşüşte de bir kez daha değer kaybetti.
ABD'ye daha büyük bir bütçe açığı ve daha yüksek bir borç/GSYİH oranı—ikisi de altın için iyi—verecek olan Biden'ın salgın kurtarma paketi görmezden gelindi ve sarı metal son dönemde hisseleri de çökerten gelişme sebebiyle değer kaybetti: yükselen tahvil faizleri ve dolar.
Axi'nin Küresel Piyasala Baş Stratejisti Stephen Innes:
"Güçlü bir ekonomik iyileşme konusundaki heyecanlı iyimserlik ve tahvil getirilerinde beklenenden daha hızlı yükselişler altına zarar verdi."
Ancak Innes'e göre "altın piyasası çok keskin ve çok hızlı bir düşüş yaşamış olabilir."
Açıklama: Barani Krishnan, incelediği her piyasadaki analizlerine çeşitlilik katmak amacıyla kendine ait olmayan çeşitli görüşleri de yazılarına katmaktadır. Bir Investing.com analisti olarak farklı görüşleri ve piyasa değişkenlerini sunmaktadır. Kaleme aldığı emtia ya da menkul kıymetlerde bir varlık ya da pozisyon sahibi değildir.