Merkez Bankası Hamleleri

USDTRY, geride bıraktığımız haftada tarihi rekorunu 3,9410’a taşıdı. Fitch’in yaptığı açıklamada not indirimi sinyalleri vermesi, Anayasa değişikliğinin TBMM’de görüşülmeye başlanması kurun tırmanışında etkili olan gelişmelerdi. Hali hazırda tek yatırım yapılabilir kredi notumuzun Fitch’te olması ve bunun kaybedilme ihtimali oldukça endişe uyandırdı. TCMB, bu durum karşısında Perşembe gününden başlayarak üst üste dört gündür repo ihalesi açmıyor.

Repo faizi %8, geç likidite faizi ise %10. Bu, anlamlı bir piyasa sıkılaştırmasına işaret ediyor. Öte yandan, ticari bankaların Bankalararası Para Piyasası’ndan borçlanma limitlerinin de 11 milyar TRY’ye indirilmiş olması, USD talebini önleyici bir başka hamle; iki hafta önce de bu limit 22 milyar TRY’ye indirilmişti.

Tabii TCMB’nin aldığı bu önlemler, bankaların günlük likidite yönetimlerinde etkili olacaktır. Bankalar için TRY, artık daha maliyetli olmuş durumda. Bunun yanında 27 Ocakta Fitch’in yapacağı not değerlendirmesinde olası bir not indirimi, yabancı sermaye çıkışına neden olacaktır. Bu gelişme bankaların dış finansman maliyetlerini de yukarı çekecektir. Tüm bu maliyet artışları karşısında, bunu faizlerine yansıtmaları beklenebilir. Ancak hükümetin önceliklerinden biri olan ekonomik büyüme, böyle bir durumdan olumsuz etkilenecek ve istenmeyecektir. Bu durum karşısında bankaların kendi faiz oranlarını arttırmalarını beklemiyoruz. Bu konu odağında baktığımızda; maliyet artarken artmayan faiz gelirleri, 2017’de bankaların bilançolarına daha az kar yazmalarına neden olacaktır.

Bu önlemler elbette geçici; sürdürülebilir değil. Şu anda Merkez Bankası’nın 24 Ocak’ta faiz artırımı yapıp yapmayacağı da tamamen ortada, öngörüsünü yapmak zor. O tarihe kadar, bu tarz piyasa hamleleri devam edecektir ve kurda oynaklığın önüne alternatif Merkez Bankası araçlarıyla geçilmeye çalışılacaktır.

USDTRY hali hazırda 3,8000 kritik seviyesinin altında seyrediyor. Merkez Bankası’ndan ses getirecek bir faiz hamlesi gelmemesi halinde, bu seviyesi altında kalınmasının pek mümkün olamayacağını düşünüyoruz. Bu durum karşısında yeni hareket alanı 3,8150 – 3,9500 bandı olacaktır. Aksi durumda ise 3,5500 – 3,7000 bandında konsolide olacaktır. Hali hazırda siyasi belirsizliğin oluşturduğu riskler kurun 3,5000 üzerinde kalmasına neden olacaktır.