TCMB, bugünkü PPK toplantısında beklenildiği üzere faiz oranını %19’da sabit tuttu, karar metninde "Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir." ifadesi “Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.” olarak değiştirildi. Mart toplantısında yer alan şahin ifadelerin metinden çıkarılmasının ardından Nisan metninde yer alan bu ifadenin de çıkarılması iyiden iyiye politika değişikliğine hazırlık olarak yorumlandı.
Merkez Bankasının bugünkü metinde yer alan açıklamalarında sanki geçen aya göre riskler azalmış gibi bir yaklaşım var ve bu yaklaşım da şu ifadelerle desteklenmeye çalışılmış:
- Kredi büyümesi ılımlılaştı, (geçen ay ticari azalırken bireysel halen yüksekti).
- Cari işlemler dengesi iyileşiyor, (geçen ay güçlü iç talep ve emtia fiyatları olumsuz etkiliyordu).
- İç talep azalıyor, (geçen ay iç talep ve maliyet unsurları enflasyon üzerinde risk oluşturuyordu).
Mayıs ayında %17’yi aşan TÜFE ve %35’i aşan ÜFE’deki yükseliş için merkez, enerji fiyatlarındaki artışın en çok etkili olduğunu belirtmişti. Bu toplantıda ise ihracattaki yükselişin bu taraftaki açığı kapatacağına inanılmış. Son olarak da yılsonu enflasyon hedefine doğru düşüş sağlanana kadar sıkı para politikasının korunacağı belirtilmiş.
Hiç lafı uzatmadan direkt belirtelim:
Son bir ayda bahsedilen risklerde azalma olmamakla beraber sadece bir miktar kredi büyümesinde gerileme oldu, ancak buna karşın enflasyon yükselmeye devam ederken asıl ÜFE’deki yüksek oran, maliyetlerin fiyatlara yansımaya devam edeceğini gösteriyor. Keza kur da son derece yüksek. Dolayısıyla belirtilen başlıklarda öyle içimizi rahatlatacak bir gelişme olmazken hem metinden şahin ifadeleri giderek silip hem de sıkı duruş korunacak demek iletişimin doğru olmadığını gösteriyor.
Merkezin faiz indirecek alanının olmadığı ortada, ancak bu kararların artık ekonomik göstergelerden ziyade siyasi politikalar üzerinden alındığı bu dönemde faiz indirimi sürecinin de zemini hazırlanıyor. Beklentim, Temmuz gibi faiz indiriminin başlaması yönünde, ancak Temmuz’u sonraki aylara öteleyecek faktör ise kurdaki yükseliş hızı olacaktır. Eğer şu günlerde zirvenin hemen altında işlem gören fiyat, rekor kırar ve alımlar da giderek artarsa enflasyon için Nisan zirve olmamakla beraber yükseliş daha da hızlanabilir. Bu noktada merkez mecburi olarak biraz daha beklemek zorunda kalabilir.
Asıl sorun şu:
Koşullar hiç uygun değilken piyasalar neden bu yıl içinde para politikasında değişiklik bekliyor? Cevap, herkesin malumu…
Kurdaki harekete de bakalım:
PPK öncesi 8,31’de olan USD/TRY 8,28’e geriledi, ardından 8,33’e yükseldi. Doların küresel piyasalarda zayıfladığı, gelişen ülke paralarının yükseldiği bu işlem gününde merkez bankası faizi düşürmediği için 3 kuruş gerileyen kur, tekrar önceki seviyeye çıktı.
Teknik olarak 8,35’i yakından izliyoruz, daha önce denenen 8,46 - 8,48 aralığının aşılması durumunda rekor olasılığı da kuvvetleniyor.