Temmuz 2019’da başlayan faiz indirimi süreci nasıl oldu da piyasalarda yeniden faiz artışı beklentisine neden oldu?
Çünkü;
- Rezervler piyasaları son derece rahatsız edecek, güven kaybına neden olacak düşüşte,
- Enflasyon yeniden yükselişe geçti ve piyasalarda merkezin hedefine doğru düşüş beklentisi son derece zayıf,
- Döviz kurları rekor seviyelere yükseldi, yani TL, parasal genişlemenin olduğu, doların küresel piyasalarda zayıfladığı bu dönemde değer kaybeden paralar arasında yer alıyor.
- Cari açıkta yükseliş var,
- Siyasi ve jeopolitik tansiyon yüksek kalmaya devam ediyor.
Merkez Bankası, kurda yaşanan rekor ataklar sonrası piyasadaki faizi en üst banttan veriyor yani maliyeti artırıyor, ancak bu hamleler yetersiz kalıyor. Faiz artışında ise beklentiler Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalara göre şekilleniyor. Önceki hafta faizlerin daha da düşebileceği yönünde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanının konuşması sonrası zaten merkezden faiz artışı beklenmiyordu ve bugün de merkez faizleri sabit tuttu. Bu durum piyasalar için zaten yeteri miktarda kaygı verici, ancak bugün piyasalarda merkezin faiz dışı ek önlemler alması ya da sözlü yönlendirmede bulunması yönünde beklenti vardı. Merkez ne yaptı? Faizi değiştirmedi ve karar metninde de değişiklik yapmayarak enflasyon hedefine göre belirlenen politikanın devam edeceğini duyurdu. Yani alınabilecek tedbirler konusunda hiçbir detay paylaşmadı, kararın ardından ise “Normalleşme süreci çerçevesinde 18 Temmuz 2020 tarihinde açıklandığı üzere, yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm bankalar için tüm yükümlülük türlerinde ve vade dilimlerinde 300 baz puan artırılmıştı. Bu defa, reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankaların yabancı para zorunlu karşılık oranlarının, tüm vade dilimlerinde geçerli olmak üzere, kıymetli maden depo hesapları için 700 baz puan, diğer tüm yabancı para yükümlülükleri için ise 200 baz puan artırılmasına karar verilmiştir. Buna ek olarak, son dönemde Türk lirası likidite yönetimi kapsamında atılan adımlarla uyumlu olacak şekilde, reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankaların Türk lirası zorunlu karşılık oranlarının 6 aya kadar vadeli tüm mevduat/katılım fonu yükümlülükleri ve 1 yıla kadar vadeli diğer yükümlülükleri için 200 baz puan, 3 yıla kadar vadeli diğer yükümlülükleri için ise 150 baz puan artırılmasına karar verilmiştir.” açıklaması ile zorunlu karşılıklarda değişikliğe gittiğini duyurdu. Piyasa ile doğru iletişim için merkezin likidite tedbirleri ve alınacak aksiyonları daha şeffaf ve anlaşılır olarak yapması şart!
Bugün karar öncesi 7,28 seviyesine gerileyen USD/TRY kuru, karar sonrası yeniden 7,35’e yükseldi. Şimdi ise gözler yarınki “müjde”de…