Piyasalar küresel ekonomilerdeki açmazları fiyatlamaya devam ediyor. Rusya’nın enerji tedariğini kısması AB’de 4. çeyrekte gerçekleşebilecek resesyon riskinin büyümesine sebep oluyor. Almanya ve Fransa’da enflasyon son 40 yılın en yüksek seviyesine tırmandı. ABD’deki enflasyonun %8,6 olarak açıklanması ve 41 yılın zirvesine tırmanması Fed’in şahin tutumunu sürdürmesine sebebiyet verdi. Son görünümde, Amerikan ekonomisi 1. Çeyrekte %1.6 küçülürken Tüketici Güven Endeksi 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Yılın ikinci yarısında da güvenin düşüş eğiliminde olacağı öngörüsü hakim. Riskler artarken ekonomilerdeki büyümenin yavaşlaması, hatta daralmaların yaşanacak olması ve yüksek enflasyonun küresel bir problem haline gelmesi faiz artırım süreçlerinin daha da sert geçmesine neden oluyor.
Özellikle Temmuz ve Eylül aylarında Fed’den ve AMB’den peşi sıra faiz artırımlarının gelmesi bekleniyor. AMB Yönetim Konseyi Üyesi Gediminas Simkus 50 baz puanlık faiz artışı üzerinde dururken Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, temmuz ayı için 75 baz puanlık faiz artışından yana olduğunu vurguladı.
Bugün Portekiz’de “2022’de Merkez Bankacılığı” ismiyle gerçekleşen panelde konuşan Powell, Lagarde ve Bailey kötüleşen piyasa koşullarını enflasyon ve istihdam kapsamında değerlendirmeye aldı. Powell, arz şoku, maksimum istihdam ve fiyat istikrarı üzerinde dururken geçtiğimiz hafta Bankacılık Komitesi’nde yaptığı konuşmadan izler taşıyordu. %2’lik enflasyon hedefinin uzağında olan ABD’de enflasyon verilerinin takibi kritik olmaya devam edecek. Lagarde, enflasyon verilerindeki beklentinin eksiye göre daha yüksek olduğunun altını çizerken düşük enflasyon dönemine dönmeyeceklerini vurguladı. Tüm bu veriler ışığında, hedeflenen enflasyon oranlarının uzağında kalan gelişmiş ekonomiler, görünümdeki iyileşmeyi yakalayabilmek adına fiyat istikrarına kilitlenmiş durumda. Temelde bu döngüyü sağlayabilecek en kuvvetli araç ise faiz artırımı. Sıkı para para politikasının zorunlu hale gelmesi, piyasadaki likiditenin çekilmesi ise finansal enstrümanlardaki oynaklığı artırıyor.
Yüksek enflasyon ve sıkı para politikası yatırımcının riskli varlıklardan kaçış eğilimi göstermesine neden olurken kripto para piyasasının toplam büyüklüğü ve hacmi 870 milyar dolara kadar geriledi. Endekslere baktığımızda teknoloji şirketleri öncülüğünde bir düşüş sürecine girildiği görülüyor. Riskli varlıklar statüsünde fiyatlanan kripto paralarda yaşanan düşüş gün itibari ile panelde yapılan konuşmanın da etkisiyle hızını artırdı. Yatırımcı geçmişten referans alma güdüsüyle riskten ve belirsizlikten kaçış eğilimi gösteriyor. Bu kapsamda, ETH/USD paritesi 1000 desteğine yeniden yön çevirdi. Kritik desteğin kırılması kripto para biriminde yeniden 870 desteğinin gündeme gelmesine neden olabilir. 1000’in üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda ETH’de 4 saatlik grafikte beliren düşüş kanalının takip edilmesinde yarar görülüyor. BTC/USD ise 20.000 bandı kritik eşik olarak takip ediliyor. Hacimli bir satış dalgası ile 18.500 ile 17.700 bandı yeniden test edilebilir. Bu kapsamda, BTC’nin 20.000; ETH’nin ise 1.000 seviyesinin üzerinde tutunması anlamlı olacaktır.
Detaylı Bitcoin, Ethereum ve altcoin analizleri için video analize göz atabilirsiniz.