Parasal genişleme ve hükümetlerin destekleri pandemide karantina döneminin atlatılmasının ardından piyasalarda yüksek risk iştahı yarattı. Dönem dönem verilerdeki düşüşle ya da vaka artışına bağlı değişimler olsa da pandemi boyunca risk iştahı gayet yüksek kaldı, hatta endeksler zirve yaptı. Son dönemde ise Fed politikası ve yine verilerdeki duruma göre değişimler olsa da risk iştahı halen çok kuvvetli.
Risk iştahındaki artış ne anlama geliyor?
Piyasalarda güvenli ve riskli olan varlıklara yapılan yatırımlardaki tercihtir. Güvenli yani daha az riskli yatırımların kısa vadeli getirileri düşükken riskli varlıkların ise getirisi daha yüksek, ancak riskli varlıklar da kendi arasında ayrılıyor ki bu noktada faiz, enflasyon, geri ödeme durumu, siyasi-jeopolitik durum gibi faktörlere göre tercihler değişiyor.
Pandemi döneminde büyük küçük birçok merkez bankası geniş para politikası uyguladı ve bunun neticesinde de gelişen ülke varlıklarına talep arttı, fakat belirttiğimiz seçici etkenler nedeniyle kırılganlığı yüksek olan para birimlerine yatırımlar azaldı. TL varlıklarda da maalesef ki böyle bir durum söz konusu, 2020’de doğrudan yatırımlarda yaklaşık %20’ye yakın düşüş oldu. Para birimi rekor düşüş yaşadı ve yüksek faize karşın talep düşük kaldı.
Neden?
Şüphesiz ki en önemli neden siyasetin ekonomiyi buruğunda tutma çabası. Hükümet yetkililerinin ekonomi içinde olması başka, özerkliği olan yani hükümete göre değişmeyen, ekonomiye göre çoğunlukla uzun vadeli olarak planlanıp uygulanan politikaları kendi bakış açısına göre değiştirmeye çalışmak başka ve maalesef ikinci olmaya devam ettiği için ekonomi politikalarına dair güvensizlik oluştu. Her açıklama ve karar ile de artan bu güvensizlik nedeniyle TL varlıklar yüksek faiz cazibesini oluşturamadı, oluşturamıyor.
Küresel fiyatlamaya karşın mevcut gelişmeler nedeniyle değer kaybeden TL varlıklar son haftalarda olumlu bir seyir izliyor. Sebebine baktığımızda;
Bardağın hep dolu tarafını görmek isteyen piyasalar, önce güçlü istihdam, ardından Çin’de azalan sanayi üretimi ve perakende satılara sınırlı tepki verdi, çünkü yükseliş için gerekçe arıyordu ve bu gerekçeyi son haftada ABD’de onaylanan aşı sağladı. Böylelikle ekonomik faaliyetlerin artacağı gerekçesiyle emtia, petrol ve endeksler yükselirken dolar ise düşüyor. Yani küresel ortam risk iştahı için son derece uygunken şans ki yurt içinde de Cumhurbaşkanının faiz indir mesajlarına karşın merkezin faizi sabit tutması sonrası pozitif fiyatlama oldu. İçeride tansiyonu yükseltecek yeni bir gelişmenin olmamasına global taraftaki olumlu hava da eklenince TL bu dönemi iyi geçiriyor.
BİST 1001.470 puan direncini test etti, ancak henüz kırabilmiş değil ve fiyat bugün 1.450 puana doğru bir miktar düşüş yaşıyor. Kısa vadede 1.400-1.430 puan aralığı korunursa alımlar devam edebilir. Bunu bu ay XBANK desteklediği için iyimseriz, dolayısıyla banka tarafındaki alımlar sürdükçe endekste kuvvet oluşabilir.
Kur tarafında ise gelişen ülke paralarındaki yükselişe uyumlu bir fiyatlama var ve 8,60’a doğru olan toparlanma yerini 8,30’lu seviyelere bıraktı. Elbette geçen haftaya göre kurda düşüş var ama bu kesinlikle bir trend, bir dönüşüm ya da hızlanacak bir düşüş anlamına gelmiyor.
USD/TRY kuru, TCMB Başkanının görevden alınmasının ardından 8,0 seviyesi altına gerilemedi ve merkeze dair her açıklama ile ise daha fazla yükselerek rekor kırdı. Teknik seviye olarak Ekim ayından itibaren 7,87’nin önemine dikkat çektik ve bu direnç her aşıldığında rekor tazelendi. Fakat Kasım ve Mart sonrasındaki rekorların ardından ise 8,35 önemli eşik durumuna geldi. Şimdi kısa vadede 8,35 güncelliğini korumaya devam ediyor ve bu seviye altı hareketler sınırlı kaldıkça yükselişlerin de devam etmesini bekliyoruz. 8,35-8,74 aralığı kurda normal diyebileceğimiz işlem bölgesi olurken 8,74 üzeri kapanışları kurda zirve açısından riskli görüyoruz.
Eğer küresel durum ve yurt içindeki bu sakinlik devam eder kur gerilemeyi sürdürürse piyasalarda önce 8,0 barajı takip edilecektir, biz ise 7,87’yi kritik görmeye devam ediyoruz.
Küresel koşullardaki iyimserlik elbette önemli fakat yurt içi buna uyumlu davranmaz ise son yıllarda yaşadığımız durum maalesef ki devam edecektir.
Kısa vade için:
Orta - uzun vade başlangıcı için: