Bir süredir kur ve faizlerle çok ciddi bir hasar yaşadık. Varlıklarımızda çok ciddi erimeler yaşandı. Peki bu erime artık sona erdi mi derseniz, buna henüz evet diyemiyorum. Sebebi ise ABD ile ilişkilerin akıbeti. Çünkü eğer ilişkiler daha da gerilecek olursa, kopmaya kadar gidecek yeni ve çok daha sert gerginlikler de yaşanabilir. Bir anda uzlaşma sağlanıp, orta yol bularak soğukluk kısmen de olsa giderilebilir. İş siyasi liderlere ve siyasi pazarlıklara kalıyor. Ama ABD'nin bölgemizdeki biz dahil dört devlet üzerindeki emelleri artık herkesçe aşikar olduğu için, bu gerilimin çok çabuk giderilmesi fazla iyimser bir beklenti olur.
Bu nedenle ABD kaynaklı yeni yaptırım riskleri hala karşımızda duruyor. Eğer yeni yaptırımlar yaşanacak olursa, kurlar ve faizlerde yeni zirveler daha görülebilir. Ama bu durum yaşansa da, sonrasında tüm bu kayıplar yine en hızlı borsada telafi edilecektir. Sorun ABD ile olası gelişmelerin akıbetini tam tespit edememediğimiz için strateji belirleyememekte yatıyor.
İşte bu yüzden, teknik analiz verilerinden destek alarak yol bulmaya çalışmak en azından bu dönem için doğru bir yöntem olabilir. Destek-Direnç Tablomuzda çok sayıda tekniği dikkat çeken hisse paylaştım. Bunları yakından takip edebilirsiniz. Yeni üyeler için hatırlatıyorum; kırılan her destek ya da direnç sonrasında, sıralı destekler ve dirençler olası teknik hedefler olur.
Bunun dışında al/sat tablomuzda açık öngörülerimizde duran hisselerle ilgili teknik beklentileri zaten görebiliyorsunuz. Destek-Direnç paylaşımlarını açık öngörülerimdeki beklentilerimi dikkate alarak değerlendirebilirsiniz.
Sonuç olarak, kurlar ve faizlerin yükselişi durulduğu zaman borsa çok hızlı bir onarım alanı olacaktır. Şu an artan kur ve faizler nedeniyle her şeye zam geliyor. Dolayısı ile enflasyonda ciddi artışlar yaşanıyor. Böyle zamanlarda ilk anda enflasyon nedeniyle yatırımcı davranışı olarak, harcamalar azaltılır. Tasarruf ön olanda tutulur. Ama daha sonra kur ve enflasyon fiyatlaması hisseler için de yapılan dönem başlar. İşte bu dönem başladığı zaman hisselerin çok ciddi değer kazandığını göreceğiz. Yabancılar açısından inanılmaz ucuzlamış olan borsamız nedeniyle, yabancı yatırımcılar kur ve faizlerde zirve oluştuğunu düşündükleri anda, borsaya akmaya başlayacaklardır.
Önümüzdeki TCMB faiz toplantısında eğer 250 baz puan üzerinde bir faiz artışı yapılacak olursa, oluşacak faizler ve kur seviyeleri yakın ve orta dönemin zirveleri olarak kalıp, BİST için hızlı bir yükseliş sürecinin başladığını görebiliriz. Ama uyarıyorum! BİST'in tam manası ile zirvelere yönelmesi için bankaların da yükselişe katılması gerekir. Lakin bunun için ABD'nin olası halkbank yaptırım riskinin ortadan kalması çok önemlidir. Bakan Albayrak, böyle bir yaptırımı beklemediğini, eğer Halkbank'a ceza verilecek olursa bunun siyasi bir karar olacağının altını çiziyor. Ben de aynı görüşteyim. Ama ben ilişkilerin geldiği boyut nedeniyle bu riskten ciddi ciddi çekiniyorum. Piyasada benim gibi çekiniyor ki, gördüğünüz gibi bankalar sanayi sektöründe yaşanan yükselişlerin tam tersine en düşük fiyatlamalarla işlem görüyorlar. Bu yüzden de uzun zamandır bankalardan uzak duruyorum.
Hepinize bol kazançlar dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
Bu makale 04.09.2018 tarihinde saat 09.54'te burada yayınlanmıştır: Orijinal Makale
Twitter: @_Stratejist_