Türkiye ekonomisinde yılın ilk çeyreği son derece kötü geçti. Aşağıdaki tablo, önemli verilerin aylık durumunu gösteriyor ve ilk çeyrekte maalesef ki iyi diyebileceğimiz hiçbir gösterge yok. Bunun yanında en kötü ve yarattığı etkiyi konuşursak, enflasyon ekonomideki en temel sorun ve yüksek enflasyon tüm alanlara sirayet etmiş durumda. Böyle olunca da ‘işler yolunda’dan ‘rayından çıkma’ aşamasına gelindi.
Bugün 3 önemli veri açıklandı. İlki cari açık. TCMB’nin hükümetin yeni ekonomi planına bağlı çalışmasıyla beraber cari fazla verileceğini ilan etmesinin ardından cari denge 3. ayda da açık verdi ve ilk çeyrekte bırakın fazla vermeyi 18 milyar dolar ile son derece yüksek bir tutarda açık verildi.
Oysa cari fazla verilecekti, tıpkı faizin düşmesiyle beraber kendiliğinden enflasyonun ve kurun düşmesi gibi… Olmadı, olmuyor olamaz da!
Bugün açıklanan bir diğer önemli veri ise Hazinenin açığı. O da 50,2 milyar TL! Bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre %81,9 oranında artarak 785 milyar 996 milyon TL oldu.
Hazinenin giderleri gelirinin çok üzerinde ve gider kalemlerinde KKM etkisini de unutmamak gerekiyor. Zaten birikimi olanın faydalandığı bu sistem, kur yükseldikçe daha fazla kazandıran, zengini daha da zenginleştiren bir sistem. Ödemeler noktasında ise vatandaşın yükünün zamlarla artması gerçeğidir tek sonuç.
3. önemli veri ise dış ticaret endeksleri. Bu veride ithalat maliyetlerindeki artış ve hem ithalat hem de ihracattaki miktar değişimi hesaplanıyor. Son bir ayda ithal edilen ürün miktarı %2,2 oranında azalmış, sebebi ise ithal edilen ürünlerin maliyetinin %33,7 oranında artması. Üretimdeki azalmanın en önemli sebebi olan fiyat artışını burada da açıkça görüyoruz.
İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan dış ticaret haddi geçen yılın Mart ayına göre 15,7 puan azaldı. Çeyreklik bazda ise geçen yılın aynı dönemine göre 19 puan azaldı.
Yeni ekonomi sistemi oluştururken yapılan tahminlerin uygulama sürecinde işe yaramadığına sadece enflasyon üzerinden değil, cari açık, kur, üretim, bütçe gibi her alanda tanık oluyoruz. Bozulma öyle derin ve öyle genele yayılmış bir durumdaki ivediyle bunu durduracak sert adımlar atılması gerekirken buna dair hiçbir yaklaşım göremiyoruz. Böyle olunca bugün CDS'in 715 baz puana dolar kurunun ise 15,65’e çıkmasına başka bahaneler bulmamak gerekiyor.
Döviz kurunda 14,80 üzerinde 15,65’i izlediğimizi son raporlarımızda belirtmiştik. Fiyat bugün bu direnci test ediyor ve eğer haftalık kapanış bu seviye üzerinde olursa 17,15’e doğru hareketler yaşanabilir. Geçen aylarda 13,80’lerin son dönemde ise 14,80’nin aşılmaması için verilen çabada şimdilik 15,80’ler mi eşik olacak? Bunu merkezden gelecek müdahalelerde göreceğiz. Dolayısıyla oynaklığın daha artacağı dönemde kurdaki olası düşüşlerin sınırlı kalacağı görüşündeyiz.