2016 yılının iki çok önemli gündem maddesi: petrol fiyatlarında ki gerileme ve Çin ekonomisine yönelik endişeler geçtiğimiz hafta da dikkatle takip edildi. Özellikle petrol fiyatlarında durdurulamaz gerileme devam etmekte. Geçtiğimiz hafta Brent bazında 30 dolar seviyesinin aşağısı test edilmiş ve son 12 yılın en düşük seviyeleri görülmüştü. Bu nokta yılın başından bu yana petrol fiyatlarında gerileme %20'ye ulaşmış durumda. Fiyatların bu şekilde düşmesi özellikle petrol ihracat eden ülkelere yönelik endişeleri artırıyor. Bir çok OPEC ülkesi bütçelerini belirlerken petrol fiyatlarına bir taban sınır koyuyor ve bu fiyatların bu sınırın üzerinde kalacağı beklentisine göre harcamalarını gerçekleştiriyor. Tam bu noktada petrol fiyatları ihraççı ülkelerin taban sınırlarını aşağı yönde bir hayli sert geçerek bu ülkelerde bütçe gelirleri konusunda sıkıntı yaratıyor. Ayrıca yine petrol ihraç eden ülkelere yönelik ödemeler dengesi krizi olasılığının sıcak tutulmasına da neden oluyor. İşte tüm bu şartlar dahilinde geçen hafta petrol fiyatlarının 30 doların altına inmesi ile Norveç petrol sanayisinin krizde olduğunu ilan etti. Bu konuda piyasaların en çok korktuğu konu petrol sanayisinde iflasların baş göstermesi ve bu iflas dalgasının yayılması ile GOÜ ülkelerine yönelik küresel kredi kanallarının kapatılmadır. Dolayısıyla petrol sanayisine yönelik olumsuz haber akışının piyasalarda olumsuz havanın esmesine neden olabileceğini belirtelim. Petrol fiyatlarına yönelik geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise Katar'ın benzin fiyatlarına %35 zam yapmasıydı. Hatırlanacak olursa daha önce de Suudi Arabistan benzin fiyatlarına %50 oranında zam yapmış ve bu sayede bütçe gelirlerini artırıcı önlemlere gitmişti.
Petrol fiyatlarından bahsederken önemli konuyu da es geçmeyelim. Hafta sonu İran’a uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırıldığı açıklandı. Bir süredir piyasa İran’a olan yaptırımların kaldırılması ile bu ülkenin de petrol piyasasına gireceğini ve küresel ölçekte petrol arzını artıracağını fiyatlamaktaydı. İran kararının ardından bu fiyatlamanın etkisini devam ettirdiğini gözlemledik. Bu sayede petrol fiyatlarının 2003 yılının dip seviyelerini test ettiğini belirtelim.
Petrol fiyatlarının yanında küresel piyasanın takip ettiği bir diğer önemli konu Çin… Hatırlanırsa; yıla başlarken Çin tarafında açıklanan PMI verileri beklentileri karşılayamamış ve özellikle imalat PMI datası Çin’de imalat sektörünün beklentilerden daha hızlı daraldığını göstermişti. Bunun yanında Çin hükümetinin geçen yıl büyük yatırımcılara uyguladığı 6 ay süreli hisse satışı yasağının bu ay süresinin bitmesi ve yuanda görülen sert değer kaybı Çin borsasında satışların sertleşmesine sebebiyet vermişti. Dolayısıyla küresel piyasalarda stres artmış ve risk-off kodu devreye girmişti. Geçtiğimiz hafta Çin borsasında gerileme devam etti ve düşüşünü üçüncü haftaya taşıdı. Bunun yanında özellikle beklentilerden olumlu gelen Çin dış ticaret dataları küresel piyasalara bir miktar moral verdi. Piyasaların takibinde küresel talep artışını da tetiklemesi dolayısıyla Çin ithalat verisi bulunmaktaydı. Aralık ayına ilişkin ithalat verisinde piyasa %11.5 oranında bir daralma beklemekteydi. Fakat ithalatın %7.6 daraldığını gözlemledik. Her ne kadar veri negatif bölgede bulunsa da ithalatın daralma hızının yavaşlama göstermesi olumlu olarak algılandı. Bu sayede küresel ölçekte bir miktar tepki alımları gözlemlesek de Çin kaynaklı endişelerin kısa sürede son bulmayacağını düşünmekteyiz.
Piyasanın takibinde bulunan diğer gelişme ise ABD tarafında açıklanan datalardı. Özellikle geçtiğimiz haftanın son işlem gününde perakende satışlar ve imalat endeksi ve sanayi üretimi dataları dikkatle takip edildi. Reel ekonomiye yönelik bu verilerin beklentileri karşılayamaması sonucu ABD endeksleri önderliğinde küresel ölçekte satış dalgası oluştu. Zaten petrol fiyatlarında gözlemlenen sert gerileme hareketinin etkisi ile negatif havanın hissedildiği ABD piyasaları bir de zayıf verilerden etkilendi ve bu sayede piyasalarda satış baskısı hızlı bir şekilde etkisini hissettirdi.
Geçtiğimiz haftanın bir diğer gündem maddesi ise İngiltere Merkez Bankası’nın ( BOE ) para politikasına yönelik kararlarıydı. Banka, piyasa beklentisine paralel olarak 2009 yılından beri %0.5 seviyesinde tuttuğu faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Aynı şekilde aylık 375 milyar sterlin değerinde varlık alım programı da sabit bırakıldı. Faizlerin sabit bırakılma kararı ise 8’e 1 oy karşılığında alındı. Faiz kararının ardından BOE tutanakları dikkatle takip edildi. Tutanaklarda enflasyon endişesinin ön plana çıktığını gördük. Üyelerin enflasyon konusunda endişeli olduğu, ücret artışlarının enflasyon sebebiyle öngörülenden daha yumuşak olduğu dile getirildi. Düşük petrol fiyatlarının harcamalara net desteğinin istenilen düzeyde olmadığı da üyelerin yorumları arasındaydı.
Oldukça kritik gelişmelerin bulunduğu önem derecesi bir hayli yüksek bir haftaya başlıyoruz. Bu hafta içerisinde sert volatiliteye hazırlıklı olunmalı ve ekstra bir dikkat gösterilmesi gerekiyor. Peki, içinde bulunduğumuz yeni haftayı bu denli önemli yapan gelişmeleri hatırlatmak gerekirse;
Pazartesi: Hafta içerisinde yaşayacağımız en sakin gün… ABD piyasaları Martin Luther King günü olması nedeniyle kapalı olacak. Veri akışı bakımından da zayıf bir gün olması dolayısıyla gün içerisinde işlem hacminin oldukça düşük olmasını beklemekteyiz. Fakat beklediğimiz bu hareketsizliğin fırtına öncesi sessizlik olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Salı: Haftanın en önemli günü… Daha sabahın ilk ışıklarını dahi görmeden veri akışının yoğunluğu Çin ile başlıyor. Çin tarafında açıklanacak 2015 yılına ilişkin 4. Çeyrek büyüme verisi ve sanayi üretimi ile sabit sermaye yatırımları güne uyandığımızda volatilite ile karşılaşmamızı sağlayabilir. Gün içerisinde takip edilecek diğer gelişmelere bakacak olursak ilk olarak Almanya tarafında TÜFE verisini izliyor olacağız. İngiltere tarafında ise enflasyona yönelik veriler ve BOE Başkanı Carney’in konuşması GBP yatırımcısının odağında bulunacaktır. Yine Almanya ve Euro Bölgesi tarafında ZEW endeksi sanayicinin ekonomiye yönelik güvenin yansıtacak ve bunun yanında Euro Bölgesi’nde çekirdek TÜFE ve TÜFE dataları da takip edilecektir. Yurt içerisinde ise TCMB’nin Ocak PPK kararları dikkatle izlenmelidir. Hatırlanacak olursa Aralık ayı PPK toplantısında TCMB sadeleştirme politikasına gitmemiş ve Ocak ayını işaret etmişti. Tabii bu politikası uygulamak için de MOVE ve VİX gibi küresel piyasaların takip ettiği risk göstergelerini baz aldığını açıklamıştı. Her iki göstergenin de Aralık PPK’dan sonra yükseliş göstermesi piyasalarda TCMB’nin Ocak ayında sadeleştirme politikasına başlamayacağı algısını güçlendirmiş durumda.
Çarşamba: Almanya tarafında ÜFE verisi ile güne başlıyoruz. Bunun yanında İngiltere tarafında ortalama gelir endeksi ve işsizlik hak başvurusu sayısındaki değişimi dataları da takip edilecektir. Gün içerisinde ABD verilerinin önem derecesinin bir hayli yüksek olduğunu hatırlatalım. Bu bağlamda ilk olarak inşaat izinleri verisi açıklanacaksa da en önemli veriler çekirdek TÜFE ve TÜFE olacaktır. Ayrıca inşaat başlangıçları datası da göz ucuyla da olsa takip edilecek bir diğer veri konumunda bulunacaktır.
Perşembe: Avrupa Merkez Bankası ( ECB ) faiz kararları açıklanıyor. Piyasanın beklentisi uygulanan politikalarda herhangi bir değişikliğin olmayacağı yönünde… Tabii kararların ardından yapılacak açıklamalar çok daha fazla önem arz ediyor. ABD tarafında ise Philadelphia FED imalat endeksi ve ham petrol stokları verisi de takip edilecek gelişmeler arasında bulunuyor.
Cuma: Euro Bölgesi tarafında imalat ve hizmet PMI verileri bulunuyor. Özellikle Almanya ve Euro Bölgesi’ne yönelik imalat PMI verilerinin daha bir dikkatle takip edileceğini not edelim. Bunun yanında İngiltere’ye yönelik perakende ve çekirdek perakende satışlar datası da piyasaların takibinde bulunacaktır. ABD tarafında ise üretim PMI ve mevcut ev satışları datası izlenecek diğer veriler olarak gösterilebilir.
EUR/USD Analizi
Geçtiğimiz hafta 1.0945 direncini yukarı yönde geçmesi ve 1.0990 seviyesine yaklaşmasına rağmen bu seviyelerde kalıcılık sağlanamadı ve paritede kar satışlarının etkisini hızlandırması ile bir kere daha 1.0900 seviyesinin altına sarkmalar meydana geldi. Haftaya başlarken yine 1.0900 desteğinin altında işlemlerin oluştuğunu görmekteyiz. Dolayısıyla gerileme hareketlerine yönelik dikkatli olunmalı. Bu durumda ilk olarak 1.0870 ve kısa vadeli yükselen trend desteği konumunda bulunan 1.0850 bölgesi dikkatle takip edilecektir. Özelikle 1.0850 desteğinin de aşağı yönde geçildiği görülürse bu durumda gerileme ivmesi sertleşebilir ve 1.0800 ile 1.0770 destekleri bir kere daha potaya girebilir. Bunun yanında yukarı yönde hareketlerin oluşabilmesi için de ilk olarak 1.0900 direncinin aşılması gerekiyor.Bu yönde fiyatlamaların oluşması durumunda 1.0945 ve 1.0990 dirençlerinin bir kere daha test edilme ihtimali artacaktır. Özellikle 1.0945 seviyesinin üzerinde kalıcılığın sağlanması 1.0990 direncinin de aşılmasını ve 1.1060 seviyesinin hedef haline gelmesini sağlayabilir.
Ons Altın Analizi
1112 seviyesinden gelen alçalan trend direnci olan 1092 seviyesinin yukarı yöne aşılmakta zorlandığını görüyoruz. Dolayısıyla bu sabah itibari ile bir miktar satış baskısı gözlenmekte. Fakat gerilemenin ivme kazanabilmesi için ilk olarak 1089 desteğinin aşağı yönde geçilmesi gerekmekte. bu yönde bir hareketin meydana gelmesi durumunda gün içerisinde 1085 ve 1080 desteklerine kadar gevşemenin devam etme ihtimali artacaktır. Dolayısıyla gün içerisinde 1089 desteğini dikkatlice takip etmek gerekiyor. Bunun yanında yükseliş hareketinin hız kazanma ihtimalini artıracak en önemli unsur 1092 seviyesinin üzerinde kalıcılığın sağlanması ve bu sayede güç toplayan ons altın fiyatlarının 1095 direncini de aşabilmesi olacaktır. Böylelikle 1103, 1108 ve 1112 dirençlerinin hedef konumuna gelme ihtimali bulunacaktır.
USD/TRY Analizi
Yeni işlem haftasına 3.05 seviyesinin üzerine yükselerek başlasa da paritenin bu seviyelerde tutunamadığını görmekteyiz. Dolayısıyla 3.0400 seviyesinin hemen altında işlemlerin oluştuğunu belirtelim. Yalnız gün içerisinde bu seviyenin altında kalıcılık sağlanıp sağlanılmayacağına bakacağız. Eğer 3.0400 desteğinin altında kapanışlar devam eder TL tarafında güçlenme meydana gelebilir ve bu sayede ilk olarak 3.0200 desteğine kadar geri çekilme görülebilir. Bunun yanında gerileme hız kazanır ise 3.0060 desteği de hedef olarak takip edilebilir. Paritede gün içerisinde yükseliş hareketinin görülmesi durumunda ise 3.0400 seviyesinin üzerinde tutunması ile birlikte 3.05 direncine kadar yeni bir atak hareketi gözlemlenebilir. Bunun yanında 3.0500 direnci artık kısa vadede önem arz ediyor. Şayet bu direncin yukarı yönde aşılması ve bu seviyelerde kalıcılık sağlaması durumunda 3.0700-3.0750 bölgesine doğru yükseliş hız kazanabilir.
GBP/USD Analizi
Geçtiğimiz hafta paritede gerileme hareketlerinin devam ettiğini gözlemlemiştik. Bu noktada 1.4320 desteğinin de kırılması sonucu gerileme hareketinin ivme kazandığını ve bu sayede 1.4250 seviyelerine kadar gevşemenin devam ettiğini isledik. Bu sabah itibari ile 1.4250 desteğinden bir miktar toparlanma hareketleri görülüyor. Fakat fiyatların saatlik grafikleri baz alırsak 21 periyotluk üssel ortalama değeri konumunda bulunan 1.4290 direncine de bir hayli yakınlaştığını gözlemlemekteyiz. Dolayısıyla yukarı yönde hareketlerin oluşabilmesi için ilk bariyerin 1.4290 olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu direnç seviyesi yukarı yönde aşılabilirse paritede 1.4320 ve 1.4360 dirençleri hedef konumuna gelebilir. 1.4290 direnci aşılamaz ve yaşanan bu yükseliş hareketi satış fırsatı olarak değerlendirilir ise 1.4250 desteğini hedef konumunda kalmaya devam edecektir. Bu desteğin aşağı yönde geçilmesi durumunda gün içerisinde 1.4220 ve 1.4170 destekleri hedef halini alabilir.
USD/JPY Analizi
Paritede gerileme devam ederken kısa vadede önem verdiğimiz 116.70 desteğinin altında işlemlerin oluştuğunu gördük fakat bu seviyelerde kalıcılığın sağlanamaması sonrası yukarı yönde hareketlerin bir miktar hız kazandığını da gözlemledik. Bu noktada fiyatların 117.20 direncinde karşılandığını görüyoruz. Yukarı yönde hareketlerin devam edebilmesi için ilk olarak bu direncin aşılması gerekiyor. Gün içerisinde 117.20 seviyesi aşılabilirse 188.00 ve 118.30 hedeflerinin yolu bir kere daha açılabilir. Fakat 117.20 direncinin aşılamaması paritede zayıf seyrin sürmesine neden olabilir. Bu durumda ise 116.70 desteğini dikkatle takip etmeyi sürdüreceğiz. Şayet gün içerisinde gerileme hareketleri hız kazanır ve 116.70 desteği de aşağı yönde geçilebilirse en son ağustos 2015’de test ettiği 116.20 seviyesi kritik hedef olarak izlenecektir.
Ham Petrol Analizi
Fiyatların 30.80 desteğini de aşağı yönde geçmesi sonucu gerileme hareketlerinin hız kazandığını gözlemledik. Bu sayede ham petrol fiyatlarının 29.00 olarak belirlediğimiz bir diğer destek seviyesine ise bir hayli yakınlaştığını görmekteyiz. Yalnız ilk etapta bu seviyeden hafif ölçekli alımların geldiğini izlemekteyiz. Bu durumda ilk olarak 30.80 direnci izlenecektir. Bunun yanında çok da önem verdiğimiz direnç seviyesi ise 31.4 seviyesi olduğunu belirtelim. Dolayısıyla yükseliş hareketi hız kazanır ve 31.40 direnci de aşılabilirse 32.50 direncine kadar yükseliş tetiklenebilir. Şimdilik bu yönde bir hareketin oluşma ihtimalini söylemek için erken. Dolayısıyla 30.80 ve 31.40 direncinin aşılamaması sonucu fiyatların bir kere daha 29.00 desteğine doğru yaklaşma ihtimali bulunabilir. Bu noktada 29.00 desteğinin kırılması ise gerilemenin sertleşmesine neden olabileceği için 27.50 desteğini ön plana çıkarabilir.