Bu hafta TL tarafında faiz beklentileri ile fiyatlamalar yaşanıyor. Nedeni ise enflasyonun Kasım'da %1,44 gerilemesi!
Enflasyonun 2018 seyrine baktığımızda, ilk çeyrek oran %10'larda olurken 2. çeyrek %15 ve 3. çeyrek ise %24 oldu. Son çeyreğin %20 üzerinde tamamlanması bekleniyor.
TCMB, bugünkü 2019 para ve kur politikası raporunda para politikasının enflasyona göre belirleneceğini tekrarlarken 2019'da risklerin yüksek olacağına da dikkat çekti. Enflasyondaki düşüşten emin olunması durumunda faiz indirimine gidebileceğini belirten banka, yakın dönem için sıkı duruşun korunacağının mesajını verdi. USD/TRY kuru da açıklama sonrası 5,34'e geriledi, ancak düşüş bu seviyelerde sınırlı kaldı.
TCMB'nin 2018'deki duruşuna baktığımızda, banka kur ve enflasyonda yaşanan yükselişlere karşın faiz hamlesinde oldukça geç kaldı ve en sonunda da 625 bp ile çok yüksek bir faiz artışına gitmek zorunda kaldı. Öyle ki Eylül'de yapılan faiz artışının etkisi Ekim'de kendini hissettiremedi ve enflasyon %25'i aştı. Kasım'daki düşüşte faiz artışının etkisinin yüksek olmadığına da dikkat çekmek istiyoruz. Kasım'da yaşanan düşüşteki en belirleyici unsur petroldeki gerileme ve vergi indirimleri oldu. Kurdaki düşüş ise sınırlı destek sağlayabildi.
2019'da vergi indirimlerinin sona ermesi ve petrolün de olası arz kesintisi ile tekrar yükselmesi durumunda enflasyondaki düşüş istenen hızda devam etmeyebilir. Ayrıca unutmamak gerekiyor ki kurdaki yükseliş gerekçe ya da bahanesiyle fiyatlarda yapılan artış kurdaki düşüşe rağmen düşürülmedi, haliyle vatandaşın da alım gücü azaldığı için talep azlığı yaşanıyor. Talep azlığının fiyatları düşürücü etkisi de enflasyon üzerinde sınırlı kalabilir.
TCMB ve hükümetin nihai enflasyon hedefi %5 olurken şimdi ise önce %20'nin altına inmesi, ardından kademeli olarak tek haneye indirilmesi hedefleniyor. Bu tarafından bakılınca yıl içi rekor seviyeden %1,44 gerileme olması sonrasında hemen faiz indirimi beklenmesinin doğru olmadığı görüşündeyiz. Bankanın beklenti dahilinde Aralık'ta faiz indirimine gitmesi durumunda da TL üzerindeki kırılganlık artabilir, çünkü tek seferlik gösterge yeterli değildir.
2019'da zayıf TL ile ihracat tarafındaki hareketlilik devam edebilir ve cari tarafa da destek sağlanabilir, ancak büyümeden feragat, yüksek enflasyon, artan işsizlik, sanayi üretimindeki zayıflık ve ekonomik durgunluk alınacak kararlarda çok daha dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.
Tekrar belirtelim, bu süreçte yüksek faiz durumu çok daha zorlaştıran bir durum, ancak yapılacak faiz indiriminde göstergelerin desteklemesi, koşulların uygun olması şart. Aksi durumda geç kalınan hamle gibi erken alınan bir karar da riskleri daha da artırabilir.
Seçim öncesinde siyasi kanatın düşük faiz söylemini tekrarlaması da TL ve TCMB üzerindeki hassasiyeti artırabilir.
Kurdaki fiyatlamaya baktığımızda; 5,36 direnci kırıldı, ancak 5,47 şimdilik korunuyor. Haftanın devamında 5,47 direncini takip edeceğiz, bu direncin kırılması alımları destekleyebilir, ancak 5,58 ana direnç konumunda. 5,58 kırılmadıkça yükselişler sınırlı kalabilir. 5,12 ise ana destek.
