Emtialarda Süper Döngü Başladı mı?
Emtia fiyatlarında 2020 yılının ilk aylarında yaşanan kısa süreli düşüşün ardından, pandemi süreciyle birlikte kayda değer bir artış yaşandığı görülmektedir. Fiyatlarda yaşanan uzun süreli yükseliş, yeni bir emtia süper döngüsü mü başlıyor sorularını akıllara getirmektedir. Genel olarak tüm emtia gruplarında yaşanan arz kaynaklı sıkıntılar, bunun yanı sıra küresel ısınma ve kuraklık belirtileri nedeniyle tarımsal emtialarda, pandemi başlangıcından itibaren enflasyon ve küresel kriz beklentileriyle değerli metallerde ve enerji dönüşümü sürecinin de desteklemesiyle enerji emtialarında yaşanan keskin yükseliş, kesin olmamakla birlikte en son 2000’li yılların başında yaklaşık 8-10 yıllık periyot halinde karşımıza çıkan süper döngünün 2020 yılı itibariyle başlamış olma ihtimalini desteklemektedir. Mayıs ayı itibarıyla emtialarda yaşanan aşağı yönlü fiyat hareketliliğinin sebebi, arz ve talep uyumsuzluğundan ve merkez bankalarının faiz açıklamaları sebebiyle güçlenen dolar endeksinden kaynaklanmaktadır. Emtiaların performanslarını incelediğimizde, pandemi öncesindeki fiyatların üzerinde performans sergiledikleri ve uzun vadede enflasyon beklentisi sebebiyle yükseliş trendlerini korudukları gözlemlenmekte. Küresel emtia endeksindeki güçlü görünüm de emtiaların uzun vadede yukarı yönlü seyrinin devam edeceği yönündeki görüşleri desteklemektedir.
Küresel ekonomide, 2021’in ilk çeyreğinden itibaren başlayan toparlanmanın etkisiyle emtialarda yaşanan arz yönlü kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırılması ve tüm ülke ekonomilerinin mali teşvik programlarıyla desteklenmesiyle birlikte artan enflasyon beklentileri de göz önüne alınarak uzun vadede emtia tarafındaki güçlü görünüm devam edecektir. Ayrıca pandemi sürecinin tüm dünyaya getirdiği yeni alışkanlıklarla birlikte yaşanan temiz enerji ve yeşil ekonomiye dönüş sürecinin de etkisiyle emtialarda daha sürdürülebilir fiyatlar görebiliriz. Özellikle 2021 yılı biterken metal fiyatlarının bir önceki yıla kıyasla %30 oranında artması beklenmekte.
Her Devrin Gözdesi: Bakır
İlk keşfedildiğinde tüm insanlığa kalkolitik çağın kapılarını aralayan ve insanlığın ilerlemesinde büyük bir rol üstlenen bakır, milenyumda da yeni bir dünya düzeninin baş aktörü olabilir mi? Bulunduğu yıllardan beri iletkenliği ve kolay şekil alması sebebiyle endüstri alanında kullanılan bakır, pandemi süreciyle birlikte tüm gelişmiş ülke ekonomilerinin geçiş sürecinde öncülük yarışına girdiği yeşil enerji ve ekonomiye dönüşün aranan hammaddesi haline geldi. Gelişmiş ülkelerin yenilenebilir enerji panellerinden elektrikli araçlara, rüzgâr türbinlerinden akıllı pillere kadar pek çok alanda yüksek miktarlı yatırımlar yapması ve yapmaya devam edecek olması, küresel anlamda bakıra olan talebi her geçen gün arttırmakta. Uluslararası Enerji Ajansına göre, 2020 yılında %20 olan bakır talebinin, 2040 yılında %45’inin temiz enerji teknolojilerinden geleceği tahmin edilmekte.
Küresel Bakır PMI 2010 yılından beri en yüksek seviyesinde seyretmekte. Bakır PMI, Nisan ayında 55,9 seviyesinde iken mayıs ayında 56,4 seviyesine yükseldi. Veriler, üretimde artış olduğunu ortaya koyuyor. Dünya çapında pandemi başlangıcından beri sıkıntı yaşanan tedarik ve üretim zincirlerinin, normalleşme süreciyle birlikte eski haline dönmeye başlaması ve buna bağlı olarak talepte artış yaşanması, bakır üretiminde yükselişe sebep oldu.
Bakır arzının dünya üzerinde sınırlı olması ve çıkarılan bakırın kalitesinin her geçen gün düşmesi de bakır fiyatlarını etkileyecektir. Bakır kalitesi 2005’ten bu yana %30 oranında kötüleşti. 1990 yılından beri keşfedilen 1 milyar ton bakırın sadece %8’i son on yılda keşfedildi. Keşiflerin ardından maden çıkarımı ve üretimi sürecinin de uzun zaman alacağı düşünüldüğünde bu durum arz yönlü bir soruna işaret etmekte.
Toparlanma süreciyle birlikte Çin haziran ayında, 2020 yılından beri istikrarlı olarak yükselen emtia fiyatlarını kontrol altına almak için politika çalışmalarını hızlandırdı. Çin Ulusal Gıda ve Stratejik Rezervler İdaresi, endüstriyel hammadde maliyetlerinin oluşturduğu tehdidi kontrol altına almak amacıyla ulusal rezervlerinden satış yapma kararı aldı. Başta bakır olmak üzere yaygın olarak kullanılan çinko ve alüminyum gibi metallerin arzını serbest bırakmayı planlayan Çin’in bu hamlesi, fiyatlar açısından önemli bir belirleyici olacaktır. 2021 yılının devamında Çin’den gelecek hamleler, bunun yanı sıra ABD ve AB tarafından gelecek para ve mali politika hamleleri emtia fiyatları üzerinde önem arz etmekte.
Bakır fiyatları teknik olarak incelendiğinde, yükseliş trendi etkisindeki hareketin devam ettiği görülmekte. Son zamanlarda Çin’den gelen talebin azalması ve Çin yönetimi tarafından emtia fiyatlarındaki artışın kontrol altına alınması amacıyla alınan bir dizi karar sebebiyle bakır fiyatının yükselen trend dibine kadar geri çekildiği izlenmekte. Yukarı yönlü genel eğilimin devam etmesi durumunda 490 seviyesine doğru bir yükseliş potansiyelinin olduğunu söylemek mümkün. Trendin bozulması halinde oluşacak aşağı yönlü risk için ise 375 seviyesi destek olarak takip edilecek.