Keçiboynuzu Hikayesi

Merhabalar,
Seçim, geçim derken günler ve gündemler ışık hızıyla geçiyor.
Globalleşme, sınırların kaldırılması günleri yerini Trump'la birlikte korumacılık rüzgarlarına bıraktı.
Tüm dünyada resesyon belirtileri başgöstermişken, Ortadoğu'daki kargaşalar genişleyerek büyürken, Avrupa, Amerika ve Çin kaynaklı ticaret savaşları buna eklenmişken içeride bir seçim kavgasıdır sürüp gidiyor.
Maalesef ülkemizde yapılan ya da yapılmayan her şey tartışmalı hale geldi, ki piyasaların en sevmediği şey belirsizlik.
Siyasi ve politik belirsizlikler, TCMB rezervlerindeki düşüş, dış politikalar, yüksek enflasyon ve işsizlik gibi çeşitli sebepler ile Türkiye'nin risk primleri (CDS) son 8 ayın en yüksek seviyelerine çıkmış durumda.
En son 2016 yılının 3.çeyreğinde şu ankine göre çok daha küçük ölçekte yaşanan "enflasyon ve küçülme" sıkıntısından 1 çeyrekte çıkabilmiş ve bunu çok hafif atlatmıştık.
Şimdi ise bundan çok daha ağır bir tablo ile karşı karşıyayız. Yüksek enflasyon, daralma ve işsizlik, yani slumpflasyon ve devamında depresyon !
Buna karşılık, bırakın yapmayı henüz yapısal reformların ne olduğuna ilişkin bile tartışamaz durumdayız çünkü son 3 senedir seçimle yatıp seçimle kalkıyor, devamlı komplo teorileri üretip kutuplaşmalarla ayrışıyoruz.
Krize karşı yaptığımız tek şey MB eliyle TL'yi kısıp zorunlu karşılık oranları ile oynamak ve bu şekilde yangını söndürmeye çalışmak.
Tabi karşı bacağında artan faiz oranları ve fonlama maliyetleri !
Şirketler 2019 yılı ilk çeyrek (Q1) mali tablolarını açıklamaya başladı.
Birçoğunda ciro artışına rağmen kar ya azalıyor ya da yerinde sayıyor.
Koç Holding ve Sabancı Holding bilançolarına baktığımızda, birinde %39 diğerinde %26 ciro artışı var. Buna karşın birisinin karı geçen seneye oranla %32 azalmış, diğerininki ise ciro artmasına rağmen yerinde saymış.
Borsaya kote olsun, olması şirketlerin birçoğunda durum bu şekilde.
Ciroyu artırabilenler bile geçen seneki karlarına ulaşmakta zorluk çekiyorlar.
Yani 3 kuruş kar edebilmek için çok daha fazla hasılat elde etmek gerek.
Bu durum aklıma Keçiboynuzu Hikayesini getiriyor.
Bir dirham bal alabilmek için bir çeki keçiboynuzu çiğnememiz gerekiyor.
Bol kazançlı günler dilerim.
Celalettin Güleryüz