Biraz nostalji yapıp Amerika’nın meşhur kovboy filmlerinden yola çıktık ve bugünlerde piyasalarda yaşananlara bu başlığı uygun bulduk. Kasabaya yeni şerif geldi üstelik bu kez en başarılısı olacağım iddiasında bir kişilik ile karşı karşıyayız. Ufukta, Amerika’nın önünde sekiz seneden sonra ilk kez iş dünyası ve hükümetin politikaların paralellik gösterdiği bir dönem görülüyor. Başkan Trump icraatlarına seçim öncesi söylemlerine uyumlu olarak hızlı başladı. Öncelik sosyal anlamda kırılganlığın yüksek olduğu göçmenlik politikasına verilince süreç o kadar kolay ilerlemiyor. Bunu nispeten anlıyoruz ancak hemen aklımıza ekonomik vaatler geliyor. Onlarda da aynı çelişkiler yaşanır ve süreç uzarsa “piyasaların hevesi kursağında” kalabilir.
Önümüzdeki dönemde piyasanın yeni hükümetten beklediği ekonomik politikaların başında “bireysel ve kurumsal vergi indirimleri” geliyor. Son duyumlarımıza göre, vergi indirimleri 2018 yılına ertelenebilir deniyor. Eyvah Problem!
2008 krizinden sonra yapılan regülasyonların yumuşatılması planlanıyor. “Aşırıya kaçarsa Amerika tekrar krize yol veriyor” diyebiliriz.
Obamacare sağlık reformu iptal ediliyor. Hükümetin henüz bu konuda alternatifinin olmadığını biliyoruz.
Trump döneminde beklenen pozitif ekonomik aktiviteleri yanlarında problem olabileceğini düşündüğümüz gelişmeler ile sıraladık.
Zaman alacak olsa da yukarıda saydığımız başlıkların start alması piyasalarda pozitif rüzgarlar esmesi anlamına geliyor. Diğer tarafta, Başkan Trump’ın alışılmışın dışında tavır ile yapmak istediklerini anlatması piyasaları tedirgin ediyor.
Trans-Pasific anlaşması iptal edildi, NAFTA ve Çin ile ticari anlaşmalar gözden geçirilecek. Göçmen politikaları soru işareti?
OECD Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Rakamları
Kaynak Bloomberg
OECD’nin son verilerine göre, Amerika 18,013 trilyon dolar, Avrupa bölgesi 11,8 trilyon dolar ve Çin 11,0 trilyon dolar Japonya 4,0 trilyon GSYIH hasıla büyüklüğüne sahip iken bu ülkelerin ticari rekabet anlayışının ölçülü olmaktan uzaklaşması küresel ekonomi için tehdit unsuru olabilir.
Çin’in Ali Baba ile Amerika’da 1 milyona yakın istihdam sağladığını biliyor muydunuz? Çin’in elinde 1,05 trilyon dolar civarında Amerikan tahvili taşıdığını biliyor muydunuz? Öte yanda Kuzey Kore tehditi ve bölgede güvenliği sağlamak için iki ülkenin ortak çalışmaları olduğu gerçeğini?
Başkan Trump twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda güçlü dolardan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor ve Çin hükümetini para birimi Yuan üzerinde manipülasyon yapmakla suçluyor. Ticaret anlaşmalarını Amerika tarafına çekeceğiz deniz aşırı ülkelerdeki yatırımları ülke içine çekeceğiz deniyorsa güçlü dolar tercih edilen bir durum olmuyor.
Fazla söylenecek bir şey yok herkez haklı ancak piyasalar gördüğünü fiyatlıyor. Bir tarafta büyüme odaklı politikalara hazırlanan ve kolay para politikasından çıkış yönünde adım atan Amerika var diğer tarafta siyasetin gölgesinde kalmış bir Avrupa ve hala deflasyon korkusu yaşayan Japonya var. Döviz piyasası ne yapsın büyüme ve faiz oranı farkı dolar lehine iken son durak yine Amerikan doları oluyor.