ABD enflasyonu sonrası hareketlenen piyasalar, haftanın düğümünü çözen ECB ve TCMB kararları ile birlikte yönünü buldu. Enflasyon rakamlarına baktığımızda yıllık bazda beklentiler dahilinde yüzde 1.5 artış gösteren ABD enflasyonu son gelen iyi istihdam rakamları ve ücretler data setini destekliyor. Aynı zamanda artan tüketici harcamaları ve perakende satışlardaki iyileşme, diğer yandan enerji fiyatlarında görülen artış ile birlikte toparlanan ÜFE rakamları, ABD’de enflasyona yönelik beklentileri güçlü tutmaya devam edebilir. Bu durumda da FED’in aralık ayı itibariyle ikinci adımı atmak istediği faiz artırımı düşüncesi gerçekliğe kavuşacaktır. Ancak önemli olanın burada piyasanın beklediği 25 baz puanlık faiz artırımından öte, 2017 projeksiyonlarında neler göreceğimiz olacaktır. 2017 için 1-2 faiz artırımı bekleyen piyasalar, bu beklentisini 2-3 faiz artırımına doğru çekmeye başlarsa, hem faizler bakımından hem de Dolar’ın performansı açısından daha sert fiyatlamalar görmemiz olası duruyor.
TCMB beklentilerin faiz indirimi yolunda olduğu kararda, rasyonel bir tutum sergileyerek, bu dönemi pas geçti ve önümüze sadeleşme yolunda önemli yeni kıstaslar koydu. Daha önce enflasyonu izleyen TCMB, artık kur taradındaki oynaklığı da izleyecek. Bu durumda kurun yüksek seviyelerde kalması, TCMB’nin elini zora sokacak gibi duruyor. MB’nin sadeleştirme adımlarını bir süre sekteye uğratabileceğini ve yurtdışındaki bazı belirsizliklerin de çözülmesini izlemeye geçmesini bekleyebiliriz. Bu doğrultuda rezerv silahını çok fazla kullanmak istemeyen Banka’nın, likitideyi destekleyeceği diğer bir para politikası aracı olan zorunlu karşılık ve rezerv opsiyon katsayısı silahını kullanmasını bekleyebiliriz. İlerleyen dönemlerde bankalara rahatlatıcı hamleler yapmak adına daha önce de gerçekleştirmiş olduğu, munzam karşılıkları indirim yolunda hamleler görebiliriz. ECB’de aynı TCMB gibi bu dönemki toplantıyı pas geçenlerden. Geleceğe yönelik herhangi bir makroekonomik tahminin yayınlanmadığı bu toplantıda, Draghi ve kurmayları net bir şekilde enflasyonun bir trend halinde yükseliş eğilimine girmediği sürece, varlık alımlarının devam edeceğini hatta gerekirse tüm silahların kullanılacağı mesajını da verdiğini gördük. Basın toplantısında sorulan tapering senaryosunu da tartışmadık şeklinde savuşturulmuş olması, ECB’nin hedefleri doğrultusunda devam edeceğini gösterdi ve Euro normal seyrine kapılarak değer kaybetmeye devam etti.
Bu hafta ABD’den açıklanacak 3.çeyrek büyümesinin ilk revizesi oldukça önemli olacak. Beklentinin yüzde 2.7 olduğu veri ile Dolar, haftaya bir miktar daha bu iyi tahmini satın alarak güçlü bir başlangıç yapabilir. Haftanın son işlem gününde gelecek bu veri ile birlikte, FED’in atacağı adımlarda geleceğe yönelik tüm beklentiler artık şekillenecektir. Aralık ayı faiz artırım ihtimalinin fiyatlandığı şu günlerde, ABD büyümesinde gelebilecek bu denli iyi bir rakam, 2017 projeksiyonlarında da şahin bir FED’i gündeme getirebilir.
USDTRY
Geçtiğimiz haftaya Merkez Bankası’nın faiz kararı damga vurdu. Kurda yeni rekorlar gördüğümüz bu dönemde Merkez Bankası faizleri sabit tutarak kur konusundaki endişelerini gösterdi. Sadeleşme adımlarının verilere bağlı olduğunu söyleyen Merkez Bankası, ECB, FED ve ABD Başkanlık seçimleri öncesi bu ayı pas geçmiş oldu. Karar metnini incelediğimizde ise çok fazla değişiklik görmüyoruz. “Döviz kuru ve diğer maliyet unsurlarındaki gelişmeler enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırlamaktadır” ifadesi, merkezin tamamen kurdaki yükselişten tedirgin olunduğunun göstergesi. Bu hafta ise gözler ABD’den gelen büyüme rakamlarında olacak. Aralık ayı yaklaşırken FED’in faiz artırma ihtimalleri %70’in üzerine çıktı. 2 Kasım FOMC toplantısında Aralık ayına yapılacak işaret doların daha da güçlenmesine neden olacaktır. Bu hafta ABD’den açıklanacak 3.çeyrek büyüme rakamı dikkatle izlenmeli. TCMB’nin faiz kararı kısa vade için TL adına olumlu olsa da aşağı yönlü riskler devam ediyor. Kurda 3.0500-3.0550 önemli destek seviyesi. Bu seviyenin üzerinde devam ettiğimiz sürece yeniden 3.0970-3.10 bölgesi görülebilir. Kurda yükselişin devamı ise bizi 3.1250-3.14 bölgesine götürebilr.Yıl sonuna kadar 3.20-3.25 bölgesinin hedef olduğunu düşündüğümüzde geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
EURUSD
Geçtiğimiz haftaya başlangıcı Avrupa’dan gelen enflasyon rakamları ile yapmıştık. Beklentileri karşılayan Avrupa enflasyonu yıllık bazda yüzde 0.4’lük bir yükseliş ivmesi yakalamış durumda. Haftanın kalanında ise Avrupa Merkez Bankası’nın vereceği faiz oranı kararı ve kararın ardından gerçekleştirilen basın toplantısı oldukça önemliydi. Banka faiz oranlarında herhangi bir değişime gitmezken kararın ardından yapılan açıklamalar piyasada gevşek para politikasına devam edileceğine dair bir algı oluşturdu. Merkez Bankası Başkanı Draghi söylemlerinde gerektiğinde varlık alım programında değişime gidilebileceğini hatırlatırken tapering konusunu tartışmadıklarını sözlerine ekledi. ABD cephesinde ise Aralık ayı ihtimalleri canlı kalmaya devam ederken dolar endeksindeki ralli hız kesmedi. Yeni haftada ABD’den gelecek 3.çeyrek ilk büyümesi piyasaların ilgi odağında olacak. ABD ekonomisinin 3.çeyrek büyüme performansından büyük bir ivme yakalanması bekleniyor. Ekonominin yıllık hedeflerine ulaşabilmesi için bu çeyrek rakamlarının beklentilere yakın seyretmesi şart. Paritede ise geçtiğimiz haftanın son işlem gününde 1.0900 seviyesinin de altına geriledik. Eğer paritede satıcılı seyir yoluna devam edecek olursa geri çekilme 1.0820 – 1.0800 aralığına devam edebilir. Hareketin devamında ise gözler 1.0750 ve 1.0700 desteklerinde olacak. Toparlanmalarda ise 1.0950’nin üzerindeki hareketlilik bizleri yeniden 1.1000 seviyelerine götürebilir.
ALTIN
Değerli metal üç haftalık düşüşün ardından geçtiğimiz hafta gelen tepki alımlarıyla birlikte haftayı yükseliş ile kapattı. Hafta içerisinde ABD’den açıklanan çekirdek enflasyon rakamlarının beklentilerin altında kalması altına destek olurken, Çin’den gelen sanayi üretiminin beklentileri karşılayamaması ve Avrupa Merkez Bankası’nın varlık alım programını sonlandıracağına dair işaretler vermemesi altının yükselişinde etkili oldu. Öte yandan diğer önemli gelişme ise Londra Altın Piyasası Birliği tarafından yapılan ankete göre bir yıl içerisinde altında yüzde 7, gümüşte ise yüzde 18 yükseliş beklenmesi oldu. Ancak altın fiyatlarında yaşanan bu yükselişe rağmen dolar endeksininde yönünün yukarıda olması değerli metali baskı altına alabilir. Ayrıca ABD 10 yıllık tahvil faizinin 200 günlük hareketli ortalamanın üzerinde fiyatlanmaya devam etmesi sarı metalde yükselişleri sınırlandırabilir. Bu hafta ise ABD’den açıklanacak veriler altın fiyatlarını etkilemeye devam edecek. Özellikle Cuma günü açıklanacak olan ABD üçüncü çeyrek büyüme rakamları hareketliliği üst seviyeye çıkaracak gibi görünüyor. Ayrıca BoE Başkanı Carney ve AMB Başkanı Draghi’nin konuşmalarında merkez bankalarının politikaları hakkında söylemlerde bulunması değerli metali etkileyebilir. Teknik olarak ise yükselişin devam etmesi için altın fiyatlarının 200 günlük hareketli ortalama seviyesi olan 1268’in üzerinde kalıcılık sağlaması gerekiyor. 1268’in üzerinde ise 200 haftalık hareketli ortalama olan 1278 direnci önemli. Geri çekilmelerde ise 1250 ve 1235 destekleri takip edilmeli.
PETROL
Petrol fiyatlarının yatay seyir takip ettiği bir haftayı geride bıraktık. Fiyatlamaların daha çok üretici ülkelerin anlaşma beklentileri ve ülkelerden gelen üretim seviyesi haberlerine göre şekillendiğini görüyoruz. Hafta sonu Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak Suudi Arabistan'a ziyareti sırasında Enerji Bakanı Khalid al-Falih ile bir araya geldi. Görüşme sonrası Novak, ziyaretten oldukça memnun olduğunu, iki ülkenin enerji alanındaki açık diyaloğu ve işbirliğinin gelişmeye devam ettiğini ve bu işbirliğinin piyasadaki istikrar adına son derece önemli olduğunu ifade etti. Suudi Arabistan Enerji Bakanı al-Falih ise OPEC ve OPEC üyesi olmayan ülkeler arasındaki görüşmelerin eş zamanlı sürdürüldüğünü vurgulayarak, "OPEC ile OPEC üyesi olmayan petrol üreticisi ülkeler, petrol piyasasında yeniden dengenin sağlanması için görüşme sürecine girdi" ifadesini kullandı. Rusya Enerji Bakanı'nı petrol üreten ve ihraç eden ülkeler arasında koordinasyonu sürdürmeye davet ettiğini söyleyen Falih, Rusya ile petrol konularını kapsamlı şekilde ele almaya devam ettiklerini bildirdi. OPEC’in Viyana’daki toplantısına oldukça kısa bir süre kaldı. Piyasalar bu toplantıda OPEC ve OPEC dışı üyelerin petrol üretiminde kesintiye veya sabitlemeye gitmesini bekliyor. Teknik olarak ise geçen haftaki yatay görünümün ardından haftaya alıcılı başlamamız durumunda 52.50 seviyesini takip edeceğiz. Buranın üzerindeki hareketlerde yükseliş 53.00-53.40 seviyesine kadar devam edebilir. Aşağı yönlü fiyatlamalarda ise 51.30-51.00 aralığı geçilirse 50.50-50.00-49.60 seviyeleri görülebilir.
EURTRY
Hem Avrupa hem de Türkiye Merkez Bankalarının para politikası kararlarının olduğu, oldukça yoğun bir hafta geçirdik. Öncelikle TCMB’ye baktığımızda sürpriz olarak nitelendirebileceğimiz bir karar aldığını görüyoruz. Son 7 toplantıda seri faiz indirimlerine giden Banka, son dönemde döviz kurlarında yaşanan hareketlilik sebebiyle bu toplantıda faizleri sabit bırakmayı tercih etti. Karar sonrası yapılan açıklamada; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki temkinli duruş sürdürüleceği vurgulandı. Ve sadeleşme sürecindeki bir sonraki adımın yönü ve zamanlamasının verilere göre şekilleneceği belirtildi. Avrupa tarafında ise merkez bankası, piyasa beklentilerine paralel olarak faiz oranlarında ve varlık alımlarının süresinde-miktarında herhangi bir değişime gitmedi. Karar sonrası kameraların karşısına geçen Banka Başkanı Mario Draghi, varlık alımlarının süresi ve miktarı konusunun tartışılmadığını, gerekmesi durumunda Mart 2017’den sonra da devam edebileceğinin sinyalini verdi. Teknik olarak ise hafta içerisindeki satıcılı seyir ile 3.3350 seviyesine kadar gerileyen paritede yeni haftanın alıcılı başlaması durumunda 3.3750 direncini takip edeceğiz. Bu seviye aşılırsa hareket 3.3900 ve 3.4100 seviyelerine kadar devam edebilir. Geri çekilmelerde ise 3.3400 desteği kırılırsa 3.3200 ve 3.3000 seviyeleri gündeme gelebilir.
GBPUSD
İngiltere’de Brexit tartışmaları devam ediyor. Finans merkezi Londra’da bir Banka 2017 yilinin ilk çeyreğinde taşınabilecek şekilde b planlarını yapıyor. Ayni zamanda Ingiltere Başbakanı May’in Brexit surecini Mart 2017’de başlatma kararini parlamentoda oylamaya sunmaması yüksek mahkemeye tasinmisti. En yakin zamanda sonuç cikacagi söylenen mahkemede May aleyhine cikacak bir sonuç kurda yukari yonlu momentum yakalanmasını sağlayabilir. İngiltere Maliye Bakanı Hammond 23 Kasim’da yeni mali plani acikliyor. İngiltere’de bütçe açığının beklenenden yüksek olması Hammond’in önümüzdeki donemde planlarını değiştirebilir. Bütçe açığını cok daha yavas bir hizda kapatacağını söyleyen Hammond için bu durum genişleme için fazla alan bırakmayabilir. Önümüzdeki hafta takvimde buyume verileri var. Ingiltere’de 3. ceyrek ilk büyüme tahminleri açıklanıyor. Brexit referandumu sonrası açıklanan ilk büyüme verisi olması dolayısıyla oldukça önemli. ABD tarafında yine 3. ceyrek ilk büyüme tahminleri açıklanıyor. Beklentiler doğrultusunda ya da daha iyi gelecek bir büyüme rakamı Aralık ayı faiz artırımı ihtimallerini iyice tırmandırabilir.
USDJPY
Geçtiğimiz hafta paritede karışık seyir hakimdi diyebiliriz. ABD enflasyon rakamlarının beklentilere paralel performansı önemliydi. Diğer yandan Japonya’dan gelen açıklamalar yenide Yen üzerindeki dalgalanmayı tırmandırdı. Açıklamlarda bulunan Boj Başkanı Kuroda, ‘’yüzde 2 enflasyon oranına ulaşmamız bir kaç aydan fazla sürecektir’’ mesajını verdi. Aynı zamanda geçtiğimiz hafta da açıklamalarda bulunan Kuroda normalleşme sürecinin yüzde 2 hedefine ulaşıldıktan sonra gerçekleşeceğini ve bu doğrultuda düşük faiz oranlarından çıkılacağını bildirmişti. Haftaya ticaret dengesi verisi ile başladığımız Japonya ekonomisinde 498 milyar Dolar fazla verildiğini görüyoruz. İhracat yüzde 6.9 gerileme gösterirken, İthalat yüzde 16.3 gerileme gösterdi. ABD ekonomisine ise, bu hafta büyüme rakamları oldukça önemli olacaktır. Yeni haftada yüzde 2.7 büyümenin öngörüldüğü ABD ekonomisi için Dolar’ın seyri Kasım toplantısı öncesi önemli olacaktır. Teknik olarak kısa vadede 103.90 önemli olacaktır. Geçilmesi halinde 103.55 ve 103.20 seviyeleri görülebilir. Yukarıda ise, 104.20 halen önemli pozisyonda. Bu direncin aşılması ile yukarı yönlü atakların hızlanmasını ve 104.60 direncine doğru bir hareketi izleyebiliriz.
DAX30
Geçtiğimiz hafta ECB merakla beklenen faiz kararını verdi ve piyasaların odak noktasında yer alan varlık alımlarının azaltılacağına yönelik beklentileri şimdilik piyasalara sunmadı. Politika faizinin yüzde 0’da sabit bırakıldığını yani ECB’nin düşük faiz uygulamasına devam ederek, bankaların piyasaları likit tutmaya çalışmasına yönelik mesajlarının devam ettiğini görüyoruz. Enflasyonun henüz bir toparlanma trendine girmediğini ifade eden Draghi, varlık alımlarının aynı şiddette devam edeceğini ve gerekirse daha da arttırılabileceğini teyit etti. ECB’nin geleceğe dair herhangi bir projeksiyon sunmadığı bu toplantı sonrası gözler 8 Aralık’daki diğer toplantıya çevrildi. ECB’nin bu kararı sonrası DAX’ta yükseliş 10 bin 750 seviyesine kadar devam etti. Haftayı 10 bin 719 seviyesinde kapatan endesin 10 bin 780- 10 bin 800 bölgesini geçmesi durumunda 11 bin seviyesinin görülebileceğini düşünüyoruz. Bu bölgenin altında ise DAX kademeli olarak 10 bin 650 ve 10 bin 585 seviyelerine geri çekilebilir. Bu hafta Almanya’da açıklanacak PMI verileri ve İFO iş ortamı endeksi haftanın önemli verileri olarak karşımıza çıkıyor.
