Global Piyasalarda Haftanın Özeti ve Gelecek Hafta
Türkiye yoğun gündem içerisinde. Anayasanın 18 maddesi ilk turda oylandı ve tüm maddeler kabul edildi. İç tüzüğe göre iki gün ara verildikten sonra 2. tur oylamasının başlaması bekleniyor. 2. tur oylamada da 5’te 3’ün yani, 330 milletvekilinin ‘’evet’’ oylamasının çıkması ile birlikte referandum süreci başlayacak. Beklentiler ise referandum için 26 Mart ile 16 Nisan tarihleri arası. TCMB’nin ise yoğun gündem içerisinde kura olan müdahaleleri devam ediyor. Bankalar arası repo piyasasını sıkılışlaştırma çabaları sürerken, MB’nin bugün de repo ihalesi açmadığını gördük. Geçtiğimiz hafta borçlanma limiti 11 Milyar TL’ye kadar düşürülmüş ancak geç likitide penceresinden fonlama ihtiyacı fazla talep bulmamıştı. Bugün açılmayan ihale sonrasında yüksek faize yönlendirme devam ediliyor denilebilir. Kurun ise bugünkü karara olan tepkisi daha sınırlı kaldığı söylenebilir. Haftaya veri akışı bakımından da zayıf bir tablo ile başlangıç yaptık. İşsizlik oranı yüzde 11.8’e yükselirken, genç işsizlik oranı yüzde 19’dan, 21.3’e kadar yükseldi. Bloomberg’ün tüketici güveni anketinde ise, zayıflayan tablonun devam ettiğini gördük. Bütçe tarafı da bu ay hafif bozulma gösterdi. Aralık ayında 27 Milyar TL açık veren bütçede, gelirler 554.4 giderler 583.7 milyar TL, 2016 yılının tamamında ise 29.3 Milyar TL’lik açık söz konusu.
Küresel piyasaların gündemine baktığımızda ise, haftasonu Brexit süreciyle ilgili çıkan haberler Sterlin’in zayıf bir başlangıç yapılmasına neden oldu. Salı günü Başbakan Theresa May’in açıklamaları bu doğrultuda kritik öneme sahip olacak. Gümrük birliğinden de vazgeçilebileceğine yönelik haberler ‘’hard brexit’’ sürecine işaret ediyor. Ayrıca bu hafta ABD’nin yeni başkanı Donald Trump başkanlık koltuğuna oturacak. Geçen hafta yaptığı basın açıklaması ile vergi indirimleri ya da mali politikalarla ilgili detaylı açıklamalarda bulunmayan Trump, hayal kırıklığı yaratmıştı. Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra yapacağı ilk açıklamalar kritik öneme sahip olacak. Dolar endeksinin performansı ve ABD tahvillerinin getirilerinde görülecek oynaklık, diğer yandan VIX’in performansı ve ABD endekslerinin performansı merakla bekleniyor olacak. Ayrıca FED başkanı Yellen’ın da ABD ekonomisine yönelik bazı değerlendirmelerde bulunması bekleniyor. Geçen hafta şuan için küresel piyasalarda önemli bir engel görmediğini belirten Yellen, Brexit sürecinin yeniden alevlenmesi ve Trump’ın başkanlık koltuğuna oturması ile birlikte zorlu bir süreçle karşı karşıya da kalabilir. Diğer yandan en kritik veriler bu hafta için ABD enflasyonu ve Çin’in büyümesi olacak.
EURUSD
Geride kalan hafta piyasalar açısından birçok gelişmeye sahne oldu. Avrupa Merkez Bankası gerçekleştirilen son toplantının tutanaklarını yayınlarken ABD cephesinden harcamalar kalemi altında inceleyebileceğimiz veriler açıklandı. ECB tutanaklarında dikkat çeken ayrıntı ise bazı politika yapıcıların parasal genişlemenin daha fazla uzatılmasını isterlerken birkaç üye ise tahvil alım miktarında azaltıma gidilmesi gerektiğini savundular. Üyeler tahvil alım programının geleceği konusunda ikileme düşmüşe benziyor. ABD cephesinde ise perakende satışlar ve üretici fiyat endeksi rakamları haftanın öne çıkan verileri arasındaydı. Veriler beklentiler yakın bir seyir izledi. Yeni ABD Başkanı Trump’ın uzun sürenin ardından gerçekleştirdiği basın toplantısında ise ABD Rusya ilişkilerinin gelişmeye açık olduğu anlaşıldı. Trump’ın gelecek dönem ekonomik planlarından bahsetmemesi dolar endeksinde bir geri çekilmeye neden oldu. 20 Ocak’ta yeniden açıklamalarda bulunması beklenen Trump ile hareketlilik yeniden yükselişe geçebilir. Paritede ise teknik olarak hareketlilik 1.06 seviyesinin üzerine geçmeye çalışıyor. Bu seviyenin üzerinde kalmamız hareketliliği 1.08 seviyelerine doğru yöneltebilir. Önemli olarak gördüğümüz direnç ise 1.0700 seviyesi. Geri çekilmelerde ise 1.06’nın altında 1.0550 ve 1.0500 destekleri bizleri bekliyor olacak. Hareketin devamında ise 1.0400 desteği hala önemini korumakta.
ALTIN
Geride bıraktığımız haftayı alıcılı bir şekilde noktalayan değerli metal, böylelikle üst üste üçüncü haftasını alıcılı bir şekilde noktalamış oldu. Haftaya damga vuran gelişme ise Donald Trump’ın yapmış olduğu konuşmaydı. Konuşmasında ABD istihbaratına ve medyaya karşı söylemlerde bulunan Trump’ın konuşmasının altın tarafına etkisi ise pozitif oldu. Diğer taraftan ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yaşanan geri çekilmenin dördüncü haftaya taşınması değerli metale destek olan en önemli gelişme olurken, dolar endeksindeki düşüş de üçüncü haftaya taşınmış oldu. Bu hafta ise haftanın ilk işlem gününde Martin Luther King günü nedeniyle ABD piyasası kapalı olacak. Haftanın geri kalanında ise Fed Başkanı Yellen ve ECB Başkanı Draghi’nin konuşmaları altın fiyatlarında hareketliliğin artmasına sebep olabilecek önemli gelişmeler. Ayrıca 20 Ocak’ta görevi devralacak olan Trump’ın yapacağı konuşmada değineceği konular altın fiyatlarında yükselişin devam etmesinde etkili olabilecek önemli gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Teknik olarak baktığımızda ise yükseliş hareketinin devamında 1206 direncinin aşılması durumunda önce 1220 dolar ardından 1232 dolar direnç seviyesine hareketlenme görebiliriz. Aşağı yönlü hareketlenmelerde ise 1170 ve 1155 destek seviyeleri takip edilmeli.
GBPUSD
Geçtiğimiz hafta dolardaki geri çekilmeye karşın kur haftayı kayıpla kapattı. İngiltere Başbakanı May’in ifadelerinin AB tek pazarına erişimden vazgeçilebileceği algısı yaratması kurdaki kayıplarda etkili oldu. Hükümet bir süredir Brexit planlarını paylaşmaması sebebiyle eleştiriliyordu. May’in salı günü konuyla ilgili önemli açıklamalar yapması bekleniyor. Avrupa tek pazarına erişimin, hükümetin ileride uygulamayı planladığı kısıtlayıcı göçmen kanunları ile beraber yürümesinin AB tarafından kabul edilmesi oldukça zor. Avrupa pazarının özellikle finans sektörü açısından önemi büyük. İngiltere Maliye Bakanı Hammond kurumsal vergilerin düşürülerek İngiltere’nin bir vergi cenneti haline getirilebileceğini ifade ederek tek seçeneğin pazara erişim olmadığını savundu. Tüm bunlar müzakereler öncesinde karşılıklı güç gösterisi de olabilir. Kurda asıl kırılganlık yaratan bir yol haritasının olmaması ve büyük belirsizlikler. Bu hafta ise hem ABD hem İngiltere tarafında enflasyon verileri açıklanıyor. Takip edilecek bir diğer unsur ise Trump’ın ABD Başkanı olarak Cuma günü görevi devralması var. Kurda teknik olarak baktığımızda satış baskısının devam etmesi halinde 1.2150-1.2080-1.2040 seviyeleri takip edilebilir. 1.2040 seviyesinin kırılması halinde 1.20 gündeme gelebilir. Kurda toparlanmalarda ise 1.22 seviyesinin üstünde 1.2240-1.2300-1.2350 seviyeleri direnç olarak çalışabilir.
USDTRY
Son dönemin en hızlı haftalarından birini geçirdik. Haftaya 3.63 seviyesinden başlayan kur, Çarşamba günü 3.94 ile zirve yaparken Merkez Bankası’nın müdahalesi sonrası 3.75 seviyesine kadar gerildi. Salı günü zorunlu karşılık oranlarını düşürerek piyasaya 1.5 milyar dolar likidite sağlayan Merkez Bankası, aynı zamanda bankaların borç alabilme limitlerini 22 milyar Türk lirasına düşürerek sıkılaştırma yapmıştır. Perşembe ve Cuma günü haftalık repo ihalesi açmayarak bankaları %8.5 olan gecelik borçlanma oranı ve %10 olan geç likidite penceresine yönlendirmiştir. Sonuç olarak bu hamleden örtülü bir faiz artışı yapıldığını söyleyebiliriz. Yapılan hamlenin Cuma günkü etkisinin kuvvetli olmadığını görüyoruz. Ekonomik aktivitenin zayıfladığı bu ortamda Merkez Bankası’nın işi oldukça zor. TL’deki değer kaybını durdurmak için faiz artışı gerekiyor, faizi artırsa bu sefer ekonomide daha da yavaşlayacak. Haftalık repo ihalesi açmayarak kuru bu seviyelerde tutamayabilir. Kurda 3.70-3.75 bölgesi önemli destek. Bu seviyenin üzerinde 3.85-3.90 denemesi gelebilir. Elliot dalga teorisine göre kurdaki yükseliş 4.10-4.20 bölgesine kadar devam edebilir. Merkez Bankası ise bu seviyelerde kuvvetli bir faiz artışı yapabilir.
DAX
İngiltere Başbakanı Theresa May'in İngiltere'nin sınırları ve kanunlarında tekrar kontrolü alabilmek için Avrupa Birliği'nin ortak pazarından çıkmaya ilişkin planlar konusunda işaretler vereceği açıklaması sonrası Avrupa borsaları haftaya düşüşle başlayabilir. Brexit süreci resmen başladığında Avrupa Borsalarının satış baskısı altında kalabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca yıl içindeki seçimlerde siyasi belirsizlik yaratacak. Genel olarak risk algısının arttığı bu dönemde tahvilden çıkış hisse senedi piyasasına giriş görüyoruz. Avrupa’da parasal genişlemenin devam etmesi ve ekonominin toparlanma sinyallerinin yanında petrol fiyatlarındaki dengelenmede bu yükselişte etkili oldu. Geçtiğimiz haftaya 11637 seviyesinden başlayan DAX 11690 direncine kadar yükselse de bu seviyede tutunamadı ve haftayı 11608 seviyesinden kapattı. DAX’ta 11485 önemli destek. Bu seviyenin üzerinde yükseliş devam edebilecek gibi ancak 11650 ve 11690 dirençleri şimdilik önemli. Bu seviyeden gelecek satışlar ile 11485 görülebilir. 11690’nın üzerinde göreceğimiz kapanışlarda ise 11800 önemli seviye olarak karşımıza çıkıyor.
PETROL
Petrol piyasaları oldukça hareketli bir haftayı geride bıraktı. 2016 yılının son ayında yapılan anlaşma gereği OPEC ve OPEC dışı 11 üretici ülke, günlük üretim miktarını toplamda 1.8 milyon varil azaltma kararı almıştı. Belirlenen kotalara göre üretime ise Ocak ayında başlanması yönünde karar verilmişti. Fakat Ocak ayının yarısına gelmemize rağmen çoğu üreticinin halen belirlenen kotalara göre üretime geçmediğini görüyoruz. Hafta başında piyasaların anlaşmaya olan güvenin zayıflaması ile petrol fiyatlarında sert bir düşüş hareketi takip etmiştik. Fakat hafta içerisinde yapılan açıklamalar ile petrol fiyatları tekrardan toparlandı. BAE’nin başkenti Abu Dabi’de düzenlenen bir konferansta, OPEC genel sekreteri, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE, Umman, Cezayir ve Irak’ın petrol bakanları bir araya geldi. Görüşme sonrası yapılan açıklamalarda ülkelerin verdikleri taahhütlere bağlı kalacağı yönünde mesajlar verildi. Ayrıca Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt ve Katar gibi ülkeler üretimlerini belirlenen düzeye çektiklerini duyurdu. 300 bin varil ile en çok üretim kesintisine giden ülkelerden olan Rusya ise üretimini azaltmaya başladı. Anlaşmaya göre Rusya üretimini kademeli olarak Şubat ayının sonuna doğru belirlenen seviyeye çekecek. Teknik olarak ise Brent petrolde yeni haftaya alıcılı bir seyir ile başlanması için öncelikle 56.00-56.50 aralığının geçilmesi gerekiyor. Hareketlilik bu bölgenin üzerine taşınırsa 57.50 ve 58.30 seviyeleri gündeme gelebilir. Geri çekilmelerde ise 55.00-54.75 aralığı aşağı yönlü geçilirse 53.60 ve 52.80 seviyeleri görülebilir.
EURTRY
TL tarafında oldukça hareketli bir dönem geçirmeye devam ediyoruz. Ülke içerisindeki terör olayları, komşu ülkelerdeki savaş hali ve siyasi tarafta yeni anayasa tartışmaları devam ederken hem dolar/tl hem de euro/tl tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı. Volatilitenin bu kadar yüksek olması sebebiyle de TCMB bir dizi önlem almak durumunda kaldı. Çarşamba günü gelen hamle ile TCMB, Bankalararası Para Piyasası'nda bankaların borç alabilme limitlerini 22 milyar liraya çekti. Ayrıca zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirilmesi ile de sisteme 1.5 milyar dolar likidite sağlanmış olundu. Fakat yapılan düzenleme TL’ye oldukça sınırlı bir değer kazanımı kattı. Perşembe günü ise TCMB bir haftalık repo ihalesini açmama kararı aldı. Fonlama ihtiyacı olan bankalar ise otomatik olarak yüzde 8.5’lik gecelik borçlanma seçeneğine yönelmiş oldu. TCMB ayrıca, fonlama ihtiyacını karşılayamayan bankalar için diğer bir opsiyon olarak yüzde 10’luk geç likidite penceresini işaret etti. Örtülü bir faiz artırımı olarak nitelendirebileceğimiz bu düzenlemenin ardından TL varlık varlıklarında değer kazanımı hızlandı. TCMB son bir hamle olarak ise Cuma günü daha önce 22 milyar liraya düşürdüğü Bankalararası Para Piyasası'nda bankaların borç alabilme limitlerini 16 Ocak’tan itibaren 11 milyar liraya düşürme kararı aldı. Likiditeyi azaltıcı bu müdahaleler sonrası bankaların fonlama maliyetleri artarken, ortalama fonlama maliyetinin ise önümüzdeki günlerde yüzde 8.5’in üzerine çıkması bekleniyor. Teknik olarak ise paritede belirleyici seviyenin 4.0000 olduğunu söyleyebiliriz. Buranın üzerine geçilmesi durumunda 4.0250-4.0700-4.1000 görülebilir. Satıcılı bir seyirde ise 3.9500 desteğinin kırılması durumunda 3.9200-3.9000-3.8850 seviyeleri takip edilebilir.
USDJPY
ABD’de geçtiğimiz hafta perakende satışlar ve üretici fiyat endeksi verileri ön plandaydı. Ülkede perakende satışlar Aralık ayında yüzde 0,6 ile beklentileri karşılayamazken, çekirdek perakende satışlar yüzde 0,2 ile beklentilerin uzağında kaldı. Enflasyon kanadında üretici fiyat endeksi aylık bazda yüzde 0,3, yıllık bazda yüzde 1,6 ile beklentiler dahilinde artış gösterdi. Japonya tarafında da geçtiğimiz hafta oldukça sakin geçerken, hane halkı güveninin 43,1 ile beklentilerin üzerinde açıklanması dikkatleri çekti. Yeni haftada ABD tarafında Çarşamba günü açıklanacak enflasyon rakamları ve FED Başkanı Yellen’ın gerçekleştirmesi beklenen konuşma, 20 Ocakta ise ABD Başkanlığını devralacak Trump’ın yapacağı açıklamalar küresel piyasaların odağında olacak. Japonya tarafında ise Salı günü açıklanacak sanayi üretimi öne çıkıyor. Teknik açıdan bakıldığında yeni haftaya zayıf bir seyir ile başlayan parite 113,25 desteğini test etmek üzere seyrine devam ediyor. Desteğin kırılması durumunda ise paritede salınım hız kazanabilir. Bu noktada 112,40-111,85-110,90 paritenin önemli destek noktaları olabilir. Yükseliş ise 114,40 direncinin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda hacim kazanabilir. 114,40 seviyesinin üzerinde 115,30 ilk dikkat çeken direnç noktası olurken, hareketin devamında 116,20-116,60 seviyeleri görülebilir.
