Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) bugün düzenlediği oturumda Türkiye’yi yeniden siyasi ve hukuki mekanizmasına dahil etme kararı aldı. Kurumun aldığı bu kararın Avrupa Birliği nezdinde bağlayıcılığı olmasa da, önümüzdeki dönemde AB müzakereleri sürecinde zorluklar yaşanabileceği anlamına geliyor.
Kararın gerekçelerinde ise iki faktör ön plana çıkıyor; 16 Nisan’daki başkanlık referandumu ve ülkede devam eden olağanüstü hal durumu. Kurumdan daha önce yayınlanan raporda, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’in demokratik kurumların işleyişini ciddi şekilde bozduğu ve temel hak ve özgürlüklerin bu süreçte ihmal edildiği belirtilmişti. Anayasa değişiklik paketinin ise temel ve ortak demokrasi anlayışıyla örtüşmediği açıklanmıştı. Konsey’in aldığı bu karar Türkiye’nin prestiji açısından olukça negatif oldu diyebiliriz. 2013 yılından bu yana yabancının Türkiye algısı olumsuz yönde değişim göstermişti. Son olarak OHAL ilanı ve başkanlık referandumunun ardından böyle bir karar alınması, anayasa değişiklik paketinin Avrupa Birliği tarafından desteklenmediğini ortaya koyuyor. Avrupa Parlamentosu Türkiye ile ilişkiler konusunda yarın oturum düzenleyecek. Cuma günü AB dışişleri bakanlarının, Cumartesi ise AB liderlerinin Türkiye’de yaşanan son gelişmeler hakkında görüşmeler düzenlemesi bekleniyor.
TCMB Nisan ayı para politikası toplantısı sonuçlarını yarın açıklayacak. Piyasalar faiz oranlarında herhangi bir değişim beklemiyor. Merkez Bankası geçtiğimiz dönemlerde geç likidite penceresini kullanarak ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yükseltmişti. Son dönemlerde merkez bankasının kararlarında etkili olan başlıca konular enflasyon görünümü ve volatilite. Geçtiğimiz aylarda yeniden iki haneye yükselişini gerçekleştiren enflasyon rakamlarında yükseliş ivmesinin korunması bekleniyor. Gecikmeli olarak fiyatlara giren kur geçişkenliği enflasyonuna önümüzdeki birkaç ay daha etki etmeye devam edecek olması merkezin elini zorlayan bir diğer unsur.
Euro’nun Fransa seçimlerinin yarattığı belirsizliği üstünden atmasıyla kurda başlayan yukarı yönlü baskı bugün ABD Baskanı Trump’ın açıklayacağı vergi reformu piyasayı tatmin edebilirse bir nebze azalabilir. Fransa’da her ne kadar 2. Tur için Le Pen riski devam etse de anketlerde iki aday arasındaki fark oldukça yüksek. Trump’ın vergi planı ise oldukça iddialı. Kurumlar vergisini yüzde 15’e kadar düşürmeyi planlarken tartışmalı sınır vergisinin ise su an için plana dahil edilmediği söyleniyor. Geride bıraktığımız günde tüketici güveninde de Trump’ın Başkan olmasından bu yana ilk gerilemeyi gördük. Yeni yönetimin piyasalara verdiği sözleri tutabileceğini göstermesi gerekiyor. Teknik olarak ise kurda yukarı yönlü baskının devam ettiğini görüyoruz. 1.0950 direncini test eden paritede bu bölgenin aşılması halinde 1.10 denemesi gelebilir. Geri çekilmelerde ise 1.09 altında 1.0870-1.0830-1.0800 seviyeleri destek olarak çalışabilir.
Kurda geçtiğimiz günlerde gündeme gelen düşüş hareketi geçtiğimiz günde yerini yeni yükselişlere bıraktı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türkiye’nin yeniden siyasi denetim sürecine geri dönmesini 45’e karşı 113 oyla kabul etti. Piyasalar gelişmeye sert tepkiler verirken kurda fiyatlama yeniden 3.60 seviyesine yükseliş gösterdi. Hükümet kanadından gelen açıklamalar ise verilen kararın gerçeği yansıtmadığı ve siyasi içerikli olduğu yönünde. Yeni günde ise piyasaların gözü açıklanacak TCMB faiz oranı kararında olacak. Piyasalar oranlarda herhangi bir değişim beklemiyor. Eğer karar beklenildiği gibi açıklanırsa kararın ardından bir miktar TL’de değer kaybı görülebilir. Alternatif senaryoda ise geç likidite penceresinde 50 – 75 baz puanlık bir artırımın gündeme gelme ihtimali var. Bu hamle piyasa tarafından olumlu algılanıp ibreyi yeniden Türk Lirası’na çevirebilir. Kurda ise belirleyici seviye 3.60 olarak kalmaya devam ediyor. Toparlanmaların yeni yükselişlere dönebilmesi için fiyatlamanın buranın üzerinde kalması gerekecek. Yukarıda takip ettiğimiz diğer seviyeler ise 3.6250 ve 3.6400. Geri çekilmelerde ise artık gözler 3.56 – 3.55 aralığında olacak. Bölge oldukça kuvvetli bir destek aralığına işaret etmekte.
İngiltere Başbakanı May muhalefetteki İşçi Partisi ile 20 puana yakın farka rağmen her oy için mücadele edeceğini ifade etti. İsçi Partisi ise İngiltere’de yasayan AB vatandaşlarının hakları konusunda garanti vereceği yönünde kampanya yapıyor. May geçtiğimiz haftalarda bu konunun müzakerelerde AB’de yasayan İngiltere vatandaşlarının hakları ile beraber masaya yatırılması gerektiğini ifade etmişti. İşçi Partisi genel anlamda daha yumuşak bir Brexit süreci üzerinden kampanya yürütüyor. Kur tarafında ise 1.2770-1.2850 seviyeleri arasında geniş bir bantta yatay seyrini koruduğunu görüyoruz. 1.2770 desteğinin kırılması halinde 1.2700 seviyesi hedeflenebilir. Yukarı yönlü harekette ise 1.2850 seviyesinin üstünde 1.29 direnci oldukça kritik.
Tamamlanan Fransa birinci tur seçimlerinin ardından küresel risklerin azalması ile birlikte ons altındaki gevşeme devam ediyor. Piyasaların bu haftaki en önemli odaklarından birisi Donald Trump. Hafta sonu sosyal medya üzerinden açıklama yapan Trump, çarşamba günü vergi reformu ile ilgili açıklama yapacağını belirtmişti. Bugün, bireyler için vergilerin düşürülmesi ve kurumlar vergisinin yüzde 15'e düşürülmesini istemesi bekleniyor. Ancak Trump’ın göreve geldiği süreçten bu yana seçim kampanyalarında bahsettiği konular ile ilgili herhangi bir hamlede bulunmamış olması piyasaları içten içe düşündürmüyor değil. Trump’ın bugün herhangi bir açıklamada bulunmaması ya da beklentileri karşılayamaması piyasalar tarafından ileriye dönük risk olarak algılanabilir. Hal böyle olursa bu izlenim değerli metale olan talebi artırabilir. Teknik kısımda, 1260 desteğine yaklaşan sarı metal satıcılı seyrini sürdürmesi halinde 1255 desteği takibe alınabilir. Gelebilecek toparlanmalara dikkat etmekte fayda var. Yukarıda 1265-1270-1278 dirençleri gündem gelebilir.
BRENT PETROL
Haftanın ilk işlem günündeki sert satışlarından dünü yatay bir görünüm ile tamamladık. Gün içerisinde Rusya’dan gelen açıklamalar takip edildi. Rusya başbakan yardımcısı üretim anlaşmasının uzatılmaması durumunda üretimini 30 yılın en yüksek seviyesine çıkarabileceğini açıkladı. Piyasa gündeminde anlaşmanın uzatılması senaryoları dolanırken, bu tarz açıklamaların kafaları karıştırdığını söyleyebiliriz. Bugün ise ABD tarafında haftalık ham petrol stokları açıklanacak. Geçen hafta 1.03 milyon varil azalan stokların bu hafta 1.66 milyon varil azalması bekleniyor. Teknik olarak ise Brent petroldeki satış baskısının hacmini tekrar artırabilmesi için 51.50-51.30 aralığının geçilmesi gerekiyor. Hareketlilik buranın altına sarkarsa 51.00-50.50-50.00 seviyeleri görülebilir. Toparlanmalarda ise 52.50 aşılırsa 53.00 ve 53.50 seviyeleri takibimizde olacak.
