IşıkFX Haftalık Forex Bülteni 15.10.2018 - İtalya Bütçesi ve Brexit İçin Kritik Bir Hafta Olacak!
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta; Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı, Cari İşlemler Dengesi ve Rahip Brunson’un mahkemesi gündemin üst sıralarındaydı. Enflasyonla mücadele kapsamında yapılan toplantıya birçok sektör temsilcisi, düzenleyici kurumlar ve bakanlar katıldı. Toplantıda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: “Ağustos ayı ile birlikte spekülatif ataklarla karşı karşıya kaldık, belirsizlik ve dalgalanma dizginlendi ve ataklar püskürtüldü” dedi. Enflasyonla mücadele kapsamında görüştükleri kurumların en az yüzde 10 oranında indirim yapmaları konusunda anlaştıklarını söyleyen Albayrak, enflasyon sepetindeki tüm markalar ve kalemlerin indirimleri içereceğini belirtti. Cari İşlemler Dengesi’nde 35 ay sonra ilk kez fazlalık verilirken, Rahip Brunson’un mahkemesinden ise serbest bırakılması kararı çıktı. Yurt dışı tarafta yine; ticaret savaşları gibi küresel risklerin yanı sıra, İtalya ve Brexit meseleleri gibi lokal risk unsurları da takip edildi. İtalya’nin bütçe konusuna dair ülke yetkililerinden gelen ılımlı açıklamalara karşın, 15 Ekim’de AB’ye sunulacak bütçe tasarısının veto yiyeceği beklentilerinin korunması ile İtalya tahvil faizlerinde görülen yükselişlerin devam etmesi Euro’yu zaman zaman baskıladı. İngiltere’den gelen karmaşık ifadeler ve AB tarafının açıklamaları da Brexit meselesi üzerinden Pound üzerinde dalgalanmalara neden oldu. Çin tarafında; 1 haftalık tatil dönüşünde hafta başlangıcında Borsalar ve Yuan’da sert değer kayıpları görüldü. ABD tarafında ise Başkan Trump eksenli gelişmeler takip edilirken; Çin ile yapılacak ticaret müzakerelerinin ertelendiğini ve konuya dair olumlu bir gelişmenin olmadığını söylemesi kritikti. Yine, Başkan Trump’ın: FED’in faiz artırım hızına yönelik negatif açıklamaları da piyasada karşılık bulurken, ABD tahvil faizleri ve Dolar Endeksi’nde geri çekilmelere neden oldu. Diğer taraftan Çarşamba günü, Çin kaynaklı endişelerle başta majör borsalar olmak üzere Dünya çapında borsa endekslerinde sert satışların görülmesi ve VIX(“Volatilite-diğer adıyla korku”-Endeksi)’de 6 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyelerin ortaya çıkması “yeni bir sell-off (portföy boşaltma)” dalgası mı gelecek?” endişelerini artırdı. Petrol tarafında da Suudi Arabistan ve Rusya arasında gerilim ile başlanılan haftanın devamında; Çin’e dair endişeler, stok ve üretim dataları ve ABD’de etkili olan Michael Kasırgası’nın üretim tarafında yapmış olduğu azalma fiyatlara etki etti.
Bu hafta yurt içi tarafta; İşsizlik Oranı, Bütçe Dengesi ve Sanayi Üretimi gibi önemli datalar takip edilecek. ABD tarafında; Perakende Satışlar, İnşaat İzinleri, İngiltere'de; İşsizlik Oranı, Enflasyon rakamları, Perakende Satışlar verileri, Euro Bölgesi’nde; manşet enflasyon(TÜFE), Çin’de ise; Sanayi Üretimi ve Büyüme oranları açıklanacak. Önemli ekonomik verilerinin yoğunluğunun yanı sıra yine haber akışları tarafı da oldukça yoğun olacak. Ticaret Savaşları ve gelişen ülkelerin durumu gibi önemli küresel gelişmelerin yanı sıra, İtalya’nın bütçe problemi ve Brexit gibi lokal riskler de izlenecek. Zira, İtalya bütçesinin AB tarafındaki değerlendirmesinin Bugün (15 Ekim) yapılması beklenirken, hafta ortasında yapılacak olan AB Brexit Zirvesi’nin de Euro ve Pound üzerindeki oynaklığı artırabileceğini belirtelim.
EURUSD
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’in misilleme yapması durumunda 267 Milyar Dolar’lık ek tarife tehdidini bulunması, ticaret savaşları riskini tekrardan arttırırken, çöküş yaşayan ABD hisse senetleri piyasası küresel bazda olumsuz etkiler yarattı. Hafta içerisinde ABD tahvil getirilerindeki geri çekilişler de gözlemlenirken, Başkan Trump’ın FED’in faiz artırım politikası ile ilgili eleştirilerini sürdürmesi gelen kötü verilerle birlikte Dolar varlıklarını zayıflatarak paritede alış yönlü işlemlerin önünü açtı. Avrupa tarafına baktığımızda ise AB’deki en yüksek borç ödeme maliyetlerine sahip ülke olan İtalya’nın durumu Euro Bölgesi için belirsizlik yaratmaya devam ederken, bugün itibari ile AB tarafına sunulacak olan İtalya 2019 Bütçesi’nin kabul edilip edilmeyeceği kararı netleşecek. Avrupa Komisyonu önümüzdeki 3 yıl süresince İtalya’nın istediği bütçe açıkları için olumsuz görüşe sahipken, İtalya tarafından ise geri adım atmayacaklarına yönelik açıklamalar hafta içerisinde takip edildi. İtalyan 10 yıllık tahvil faizlerinde 2014 Şubat ayından bu yana en yüksek seviyeleri test edilirken, Euro üzerinde özellikle hafta başında baskı unsuru yaratmaktaydı. AB’nin önemli sorunlarından Brexit konusunda ise, gelen haber akışları parite tarafında dalgalanma yaratırken, Çarşamba günü gerçekleştirilecek olan AB Liderler zirvesi Brexit için kritik olacaktır. Haftanın geri kalanında ise iki bölgeden gelecek önemli veri akışlarının yanı sıra ticaret savaşları, İtalya Bütçe konusu, tahvil getirileri ve Brexit merkezli açıklamalar fiyatlamalar için önemli olacaktır. Teknik olarak baktığımızda ise olası yukarı yönlü hareketlerin devamında 1.1580, 1.1610 ve 1.1640 dirençleri izlenebilir. Oluşabilecek satış yönlü işlemlerde ise 1.1530-1.1510 destek bölgesi önemini korurken, buranın kalıcılıkla geçilmesi 1.1485, 1.1465 ve 1.1445 desteklerini gündeme getirebilir.
USDTRY
TL lehine geçirilen yoğun bir haftayı geride bıraktık. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) tavsiye niteliğinde olan vadelendirme kararıyla başlayan TL lehine iyimserlik merakla beklenen enflasyonla mücadele programına yüksek sayıda katılım sağlanması ve atılan adımların kısa vadede yüksek enflasyon (TÜFE-ÜFE) rakamları üzerinde etkili olabileceğine yönelik beklentiler ve cari işlemler dengesinin Eylül 2015’ten bu yana ilk defa fazla vermesi ile devam etti. Gündemdeki en önemli konu ise Rahip Brunson davasıydı. Cuma günü gerçekleştirilen davaya ilişkin hafta boyunca çıkan spekülasyonlar TL tarafında volatilite yarattı. Dava günü savcı tarafından, daha önce 35 yıl ile yargılanan sanık için 10 yıl hapis istemiyle birlikte adli kontrol kararının kaldırılması talep edilirken mahkeme 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası vererek adli kontrolünü ve yurtdışı çıkış yasağını kaldırdı. Bu kararla birlikte Brunson yattığı süre göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı. Duruşma esnasında bırakılacağına yönelik iyimserlikle birlikte TL lehine ataklar görülse de beklentilerin bitmesiyle birlikte tekrardan yukarı yönlü ataklar görüldü. Bu haftada konuya ilişkin gelecek açıklamalar kritik olacaktır. Zira, Brunson’ın, bırakılması sonrası Donald Trump tarafından gelen olumlu sinyaller dikkat çekmişti. Ayrıca yurtiçi siyasi ve ekonomik risklerinde göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünmekteyiz. ABD tarafında ise gündemde Trump vardı. Özellikle FED’in faiz artışlarına yönelik artarda gelen eleştiriler Dolar varlıkları üzerinde etkili oldu. Bu haftada küresel öneme sahip haber akışlarının yanı sıra yine iki taraftan da önemli veri akışları ve FED/FOMC toplantı tutanakları takibimizde olacak. Teknik olarak da aşağı tarafta 5.70 seviyesini bu hafta önemli destek seviyesi olarak takip edeceğiz. Buranın kırılması halinde 5.50 seviyelerine kadar geri çekilmeler görülebilir. Yukarı tarafta ise 6 üzeri kalıcılıklar tekrardan TL aleyhine hareketleri beraberinde getirebilir. Bu durumda ise 6.0460, 6.0870, 6.1030 ve 6.1200 direnç seviyeleri ilk etapta takip edilebilir.
GBPUSD
İskoçya’da yapılan eylemler sonrası; ülkenin, Birleşik Krallıktan çıkış için ikinci bir bağımsızlık referandumuna gidebileceğine yönelik tartışmalarla başladığımız haftada Brexit konusu yine gündemde en üst sıralarda yer aldı. Özellikle son zamanlarda Brexit’e yönelik gelen olumlu ya da olumsuz açıklamaların kur tarafında volatilite yarattığını görmekteyiz. Geçtiğimiz hafta da yine benzer durumla karşı karşıya kaldık. Her ne kadar hafta ortalarında Avrupa Birliği Brexit Baş Müzakerecisi Michael Barnier’ın, 17 Ekim AB Liderler Zirvesi’ne kadar anlaşma sağlanabileceğine yönelik açıklamalarıyla birlikte pozitif hava oluşsa da sonradan başka üst düzey yetkililerden hala daha sorunların devam ettiğine yönelik gelen açıklamalar Sterlin’i baskıladı. Özellikle hafta sonunda anlaşma sağlanabileceğine yönelik haberlerin asılsız olduğuna dair çıkan haberlerde bu hafta başında parite tarafında aşağı yönlü gapli açılışlara neden oldu. Bu konuda Çarşamba günü gerçekleştirilecek olan AB Liderler zirvesi kritik olacaktır. ABD tarafında ise tarafında ise FED’in kademeli olarak faiz artışlarına devam edeceğine yönelik piyasa tarafında sağlamlaşan beklentiler ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde son 7 yılın en yüksek seviyelerini test ettirse de Başkan Donald Trump’ın, FED’e yönelik eleştirileri ve kötü gelen enflasyon rakamları Doların ataklarını sınırladı. Ayrıca Çin ile yaşanan ticaret savaşları ise geçtiğimiz hafta da gündemde en üst sıralarda yer aldı. Bu hafta da yine gündemimizde ticaret savaşları ve Brexit gibi küresel öneme sahip konuların yanı sıra FED/FOMC toplantı tutanakları ve önemli veri akışları izlenecek. Ayrıca iki ülkenin Merkez Bankası yetkililerinden gelebilecek açıklamalarda önemli olabilir. Teknik olarak bu hafta içerisinde 1.3060 desteğinin kalıcılıkla geçilmesi halinde 1.2925 ana desteğine kadar geri çekilmeler görülebilir. Toparlanma hareketinde ise 1.3200-1.3260-1.3365 direnç seviyelerine kadar yükselişler görülebilir.
Geçtiğimiz hafta ABD hisse senedi piyasalarındaki düşüş küresel boyutta bir geri çekilmeye neden olurken, Çin ekonomisine yönelik daralma beklentilerinin Çin Yönetimi tarafından da doğrulandığına dair söylemler majör hisse senetleri piyasalarında olduğu gibi, Petrol’e olan talebin azalacağı yönünde beklentiler ile emtia tarafında da sert satışa neden oldu. Hafta içerisinde açıklamalarda bulunan IMF, küresel ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ederken, Petrol talebinde düşüş yaşanabileceği endişelerini de dile getirmesi fiyatları baskılayan bir diğer etmendi. Diğer yandan ABD’de etkisini iyice arttıran Micheal Kasırgası, ABD Meksika Körfezi’ndeki Petrol üretimi tesislerinde yüzde 42’lik bir düşüşe neden olurken, günlük 718 Bin varillik Petrol üretiminde kesintiye yol açtı. İran’ın düşen emtia ihracatı konusu geçtiğimiz hafta göz ardı edilirken, Tahran’ın günlük sevkiyatları Reuters’ın yayınladığı son rapora göre Ekim ayının ilk haftasında 1 Milyon 100 Bin varil seviyesine düştü. Veri tarafına baktığımızda ise Amerikan Petrol Enstitüsü (API) Haftalık Ham Petrol Stokları 9 Milyon 750 Bin varil ile Mart 2017’den beri en yüksek artışını gerçekleştirirken, Enerji Bilgi Yönetimi (EIA) Haftalık Ham Petrol Stokları 2 Milyon 620 Bin varil fazlalık beklentisine karşın, 5 Milyon 987 Bin varil artış gerçekleştirerek hafta içerisindeki fiyatlamaları destekledi. Yine EIA tarafından haftalık olarak paylaşılan ABD günlük Petrol üretimi de 100 Bin varillik artışla 11 Milyon 200 Bin rakamına ulaştı. Artan Petrol arzı Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayınlanan raporla sunulurken, OPEC, Rusya ve ABD gibi üreticilerin katkısı ile global petrol arzının 1,4 milyon varil/gün arttığını belirtildi. Bu hafta yine stok ve üretim dataları ile önemli Petrol üretici ülkelerden gelebilecek açıklamalar fiyatlamalar için kritik olacaktır. Ayrıca OPEC-OPEC+, Trump ve İran eksenindeki gelişmeler de fiyatlamalara etki edebilir. Teknik olarak baktığımızda ise satış işlemlerinin devamında 80.90, 80.50 ve 80.00 destekleri takip edilebilir. 80.00 seviyesi altında satışlar derinleşebilir. Oluşabilecek yukarı yönlü tepki alımlarında ise 81.95, 82.65 ve 83.85 dirençleri bulunmaktadır.
ONS ALTIN
Ticaret savaşları konularının yanı sıra ABD tahvil faizleri, ekonomik veriler, diğer küresel ve lokal riskler ve Yuan kaynaklı fiyatlamalar geçtiğimiz hafta da Ons Altın üzerinde etkiliydi. Çin tarafında tatilin bitmesi ile Borsalar ve Çin Yuanı geçtiğimiz haftaya sert değer kayıpları ile başlarken, yaklaşık 6 aydır sıkı bir korelasyon içinde olduğu emtiayı da aynı şekilde baskıladı. Salı günü IMF tarafından yayınlanan küresel ekonomik görünüm raporunda Çin ekonomisinin 2019 yılında daha düşük büyüyeceği yönündeki açıklamalara Çin Yönetimi’nden gelen teyit yönlü söylemler Avrupa ve ABD borsalarında sert satışlara neden olurken, güvenli liman algısıyla ABD tahvilleri(tahvillere gelen talep doğal olarak tahvil faizlerinde azalmaya neden oldu), Japon Yeni ve Ons Altın’a talep getirdi. Çarşamba gününü de pozitif kapatan emtiada asıl oynaklık ise Perşembe günü yaşandı. Zira, Çin Yuanı’nda görülen pozitif fiyatlamalara karşın Dolar Endeksi ve ABD tahvil faizlerinde görülen geri çekilmeler ile borsalarda oluşan sell-off(potföy boşaltma) hareketinin devamıyla; emtiada 30 Dolar gibi sert bir pozitif fiyatlama gördük. Fiyatlamalarda, ABD Başkanı Donald Trump’ın FED’in faiz artırım hızına yönelik negatif söylemlerinin de etkileri olduğu aşikâr. Bu hafta boyunca; küresel-lokal risk unsurları kaynaklı olarak tahvil ve pay piyasalarında yaşanabilecek hareketler yine dikkatle takip edilecek. Ayrıca FED monitörü açısından önemli olan ABD ekonomik verilerini, Çin Yuanı ve Dolar Endeksi kaynaklı fiyatlamaları da izleyeceğiz. Teknik olarak baktığımızda ise; şuan için 1222 seviyesine yakın fiyatlama görülmekte. Yukarı yönlü hareketlerin devamında; 1226, 1229, 1232 ve 1240 direnç noktaları takibe alınabilir. 1222 seviyesi altında kalıcılıkta görülebilecek geri çekilmelerde ise izlenebilecek destek seviyeleri 1220, 1218, 1216 ve 1212’de bulunmakta. Özellikle 1212 seviyesi kritik olup, buranın üzerinde kalıcılıkta pozitif görünüm korunabilecekken, altına inilmesi halinde ise yeniden satış baskısı oluşabilir.
