😎Özel Yaz Kampanyası - InvestingPro’nun yapay zeka destekli hisse seçimlerinde %50 indirim fırsatıİNDİRİMİ KULLAN

IşıkFX Haftalık Forex Bülteni 29.01.2018

Yayın Tarihi 29.01.2018 11:41
EUR/USD
-
GBP/USD
-
USD/TRY
-
XAU/USD
-
GC
-

Bu Hafta, Tarım Dışı İstihdam ve FOMC Kararları Ön Planda Olacak!
Geçtiğimiz hafta boyunca yurt içi tarafta Suriye’nin Afrin kentine yönelik devam eden askeri operasyonlar takip edildi. Hafta başında ABD’nin tepkisi ve Fransa’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini acil toplantıya çağırması ile krize dönüşen mesele TL varlıklarını ilk etapta zayıflatırken, akabinde uluslararası kamuoyunda Türkiye lehine tutum takınılması ile tablo terse döndü. Yine, Yurtiçinde açıklanan 18 Ocak 2018 TCMB Para Politikası Toplantısı Tutanakları’nda enflasyon görünümü ve projeksiyonlara dair önceki toplantılarda kullanılan ifadelere benzer cümleler gördük. Ortadoğu ve Kore Yarımadası bazlı Jeopolitik riskler için ayrı bir pencere açılan tutanaklarda, ABD vergi reformunun pozitif risk unsuru olarak adlandırılması da dikkat çekti. Ocak ayı Tüketici Güveni son 8 ayın en yüksek seviyesine çıkarken, 5 aylık düşüş trendini de sonlandırmış oldu. Japonya’da açıklanan 2017 Aralık ayı TÜFE(Tüketici Fiyat Endeksi) verisi bir önceki aya göre yüzde 0.2 oranında artış gösterirken, senelik gerçekleşme yüzde 1.1’lik beklenti altında kalarak yüzde 1.0 oldu. Gıda ve enerji fiyatları ihmal edilerek bulunan Çekirdek TÜFE ise öngörülere(yüzde 0.9) paraleldi. Geçtiğimiz haftanın en önemli ekonomik gelişmeleri hiç kuşkusuz Japonya ve Avrupa Merkez Bankalarının toplantılarıydı. Japonya Merkez Bankası(BOJ) yüzde -0.10 düzeyindeki politika faizini değiştirmezken, Banka’nın 2018 yılı büyüme ve enflasyon tahminleri yüzde 1.4 olarak belirtildi. Ayrıca yayınlanan bildiride; yüzde 2’lik enflasyon hedefini yakalamak için faiz oranları ve varlık alımlarının mevcut seviyelerde korunacağı deklare edilirken, enflasyon beklentilerinin düşmeyi sonlandırdığı vurgulandı. Başkan Kuroda ise yaptığı basın toplantısında: yüzde 2 enflasyon fiyat hedefine doğru ivmeyi sürdürmek amacıyla politika düzenlemesi yapacaklarını belirtirken, hedefi değiştirmeye gerek olmadığını söyledi. Döviz piyasasındaki oynaklığı yakından izlediklerini de beyan eden Kuroda, güçlü parasal gevşemeyi sürdürmeye ihtiyaçları olduğunu da vurguladı. Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararlarında ise; Yüzde 0(sıfır) oranındaki temel finansman operasyonları faiz oranı(politika faizi), yüzde -0.40 oranındaki mevduat faiz oranı ve yüzde 0.25 oranındaki marjinal fonlama faiz oranının herhangi birinde beklendiği gibi değişiklik yapılmadı. Faiz kararlarının akabinde açıklanan bildiride; uzun zaman boyunca faiz oranlarının bu seviyelerde kalmasının beklendiği belirtilirken, Eylül sonuna kadar sürecek olan 30 Milyar Euro tutarındaki parasal gevşemenin ihtiyaç duyulması halinde uzatılabileceği ve ya artırılabileceği de vurgulandı. Basın toplantısı düzenleyen Başkan Mario Draghi ise iç fiyat baskılarının sınırlı olduğunu belirtirken, henüz ikna edici bir yukarı trendte olmadığını söyledi. Enflasyonda kalıcı bir düzelme görüleceğine inanılmadığı sürece varlık alımlarının hem süre hem miktar olarak uzatılabileceğini de belirten Draghi, ekonominin beklenenden daha hızlı geliştiğini de vurguladı. Verilerin, güçlü büyümeyi teyit ettiğini de söyleyen Başkan Draghi, son kur dalgalanmasının ise belirsizlik kaynaklı olduğunu bildirdi. Euro Bölgesi’nde geçtiğimiz hafta ayrıca, Almanya’da yapılan SPD olağan üstü kongresinden koalisyona onay çıkması ile Euro varlıkları destek buldu. SPD Lideri Martin Schulz yaptığı açıklamada: 3 partinin (SPD, CSU, CDU) liderlerinin koalisyon müzakerelerinde tüm meseleleri yeniden ele alacaklarını belirtti. Kredi Derecelendirme kuruluşlarından Standard And Poor’s ‘tan gelen açıklamada: Güçlü Euro’nun parasal genişlemeden çıkışı geciktirebileceği vurgulanırken, Fitch ise: 2018 ve ötesinde Euro Bölgesi’nin ivme kazanması için sermaye harcaması ekonomik koşullarının uygun olduğu belirtildi. ZEW tarafından açıklanan verilerde; Euro Bölgesi Ekonomik Hissiyatı son 6 ayın en iyi düzeyinde gelirken, aynı veri Almanya için son 8 ayın en yükseğindeydi. Ülkenin Mevcut Durumunu gösteren ZEW endeksi ise 95.2 ile iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Kurum’dan yapılan açıklamada: yılın ilk yarısı için Almanya ekonomisinde iyimserlik olacağının gözüktüğü belirtildi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ‘ten de benzer bir açıklama ile Almanya’nın kısa vadede iyi bir performans göstermesinin beklendiği deklare edildi. Fransa’da açıklanan öncü İmalat PMI’ı beklenti altında kalırken, ülkenin Hizmet ve Bileşik PMI’ları tahminlerin üzerindeydi. Almanya ve Euro Bölgesi için açıklanan PMI datalarında da benzer bir tablo ile İmalat tarafı beklentileri karşılayamazken, Hizmet ve Bileşik PMI’lar tahminlerin üzerindeydi. Almanya’da açıklanan GFK Tüketici Güven Endeksi beklenti üzerinde 11.0 düzeyinde gelirken, 2001 Ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Bir diğer önemli istatistik kurumu olan IFO tarafından açıklanan verilerden; Almanya İş Dünyası ve Mevcut Değerlendirme Endeksleri beklenti üzerinde gerçekleşirken, İşletme Beklentileri ise öngörüleri karşılamadı. Kurum(IFO)’dan yapılan açıklamada: Almanya ekonomisinin 2018’e dinamik bir başlangıç yaptığı belirtilirken, ülkenin tam kapasiteye yaklaştığı da vurgulandı. Öte yandan ABD’de 19 Ocak 2018 akşamı hükümetin kapatılması ile başlayan süreçte Trump hükümetinin, muhalefetteki Demokrat Parti’ye başta DACA(Uluslararası Öğrenci Kabul Programı) olmak üzere anlaşmazlığın çıktığı konularda iyileştirme sözü vermesi ile haftanın ilk iş gününde yeniden yapılan Kongre oylamalarında geçici bütçe onaylandı. Ancak 8 Şubat tarihine kadar vize alabilen hükümetin bu tarihe kadar gerekli düzenlemeleri ele alamaması halinde yeniden kapatılması söz konusu olabilir. ABD’nin 2017 yılı 4.çeyreğine ait GSYİH Değişimi verisi ise yüzde 3’lük beklenti altında kalarak yüzde 2.6’lık ekonomik büyümeye işaret etti. Geçtiğimiz hafta Avrupa Finansal Piyasalar Birliği(AFME) tarafından açıklanan raporda İngiltere’deki finansal şirketlerin istikrarsızlıktan kaçınması için taraflar(AB ve İngiltere) arasında netleştirilmesi gereken en az beş ana başlık olduğu bildirilirdi. İngiltere’de açıklanan Sanayi Sipariş Trendi ise beklentinin üzerinde geldi. 2017 Kasım dönemine dair Ortalama Gelir Endeksi yüzde 2.5 ile beklentilere paralel açıklanırken, 2017 Aralık ayı İşsizlik Maaşı Başvuruları ise 8600 ile beklenti üzerinde gerçekleşti. Buna karşın, Kasım ayının İşsizlik Oranı ise son 4 ayda olduğu gibi yüzde 4.3 olarak gerçekleşti. İngiltere GSYİH Değişimi yüzde 0.4’lük beklenti üzerinde yüzde 0.5 olarak gerçekleşirken, senelik bazda büyüme de yüzde 1.4’lük tahmin üzerinde yüzde 1.5 oldu.
Geçtiğimiz hafta dikkatle takip edilen Davos Zirvesi’nde(Dünya Ekonomik Forumu) Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, varlık alım programının istatistiki olarak ciddi şekilde Euro kur hareketine öncülük etmeyeceğini belirtirken, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise, zayıflayan Dolar’ın ABD ekonomisi için avantaj olduğunu ve bundan dolayı yüzde 3’lük büyüme hedeflerine sadık kaldıklarını deklare etti. Ancak daha sonrasında yaşanan sert kur hareketleri ve ABD Başkanı Donald Trump’ın “Dolar benimle güçlendi ve ben güçlü Dolar istiyorum” sözü sonrası çark eden Mnuchin, “Dolar yorumum açıktı ve kısa vadede Dolar’dan endişeli değilim. Ancak yorumum yanlış anlaşıldı ve Dolar’ın güçlü olması ülkemiz için şüphesiz en iyisi olacak” dedi.
Bu haftanın gündeminde ise hiç kuşkusuz en önemli ekonomik gelişmeler FED/FOMC Toplantı Sonuç Bildirisi, ve ABD İş İstatistikleri(Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı) olacak. Mevcut FED Başkanı Janet Yellen’in son toplantıları olacak FOMC’de faiz arıtımı beklenmiyor. Ancak bilanço daraltma operasyonlarına ve sonraki toplantılara yönelik politika adımlarına yönelik gelebilecek açıklamalar önemli olacaktır. Bunların yanı sıra FED monitörünün önemli parçalarından ABD’den Kişisel Tüketim Harcamaları(PCE) ve CB Tüketici Güven Endeksi de takip edilecek. Euro Bölgesi’nde ise 4.Çeyrek Büyüme Rakamı(GSYİH Değişimi) ve TÜFE Oranları önemli olarak izlenecekken, Bölge’nin amiral gemisi olan Almanya’nın TÜFE, Perakende Satışlar ve İşsizlik Oranı dataları da takip edilecek. İmalat PMI’larının da izleneceği haftada yurt içi tarafta jeopolitik ve siyasi risk unsurları, Euro Bölgesi’nde Almanya koalisyon görüşmeleri, İngiltere’de Brexit konusu ve ABD’de ise Başkan Donald Trump’a yönelik FBI soruşturmasına dair gelişmeler de takip edilecek.

DOLAR ENDEKSİ

EURUSD


Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Ocak ayı Avrupa Merkez Bankası(ECB) Toplantısı’nda beklenildiği gibi faizlerde herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Karar sonrası ECB’den yapılan açıklamada uzun zaman boyunca faiz oranlarının bu seviyede kalması beklenirken; konseyin, görünüm kötüleşirse parasal gevşemeyi yükseltmeye hazır olduğu iletildi. Bu da Eylül ayı sonuna kadar geçerli olan tahvil alım programının ihtiyaç olması halinde tekrar değerlendirileceğini gözler önüne sermekte. ECB Başkanı Mario Draghi ise yaptığı açıklamalarda verilerin ekonomik büyümeyi teyit ettiğini ancak ekonominin beklenenden daha fazla hızlandığını vurgularken enflasyon hedefine ulaşacaklarına olan güvenin arttığını ama enflasyonun güçlenmeye devam etmesi için parasal teşvikin hala gerekli olduğunu belirtti. Bunun dışında ivmenin kısa vadede pozitif büyüme sürprizlerine yol açabileceğini ve büyüme potansiyelinin artması için yapısal reformların hızlandırılması gerektiğini iletti. Öte yandan geçen hafta Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği Davos Zirvesinden gelen açıklamalar gündemde geniş yankı buldu. Bu zirvede açıklama yapan ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin Dolar’ın zayıf kalmasının ABD ekonomisine daha yararlı olabileceğini söylerken ABD Başkanı Donald Trump, Mnuchin’in söylemlerinin bağlam dışı olduğunu ve eninde sonunda Doların güçleneceğini söyledi. Avrupa Merkez Bankası(ECB) yönetim kurulu üyelerinden Benoit Coeure ise: “Dünyanın ihtiyacı olan son şey kur savaşı” diyerek başladığı konuşmasında son yapılan açıklamaların gereksiz olduğunu söylerken, eğer kur seviyeleri değişmeye devam ederse yeniden değerlendirme yapabileceklerinin altını çizdi. Diğer ECB üyesi ve aynı zamanda Fransa Merkez Bankası Başkanı olan François Villeroy: açıklanan ECB kararlarına atıfta bulunarak, verilen mesajın güven ve sabır olduğunu söyledi. Geçtiğimiz haftanın ekonomik takvimine baktığımızda Euro Bölgesi Zew Ekonomik Hissiyatı, Markit ve Hizmet PMI’ları, Almanya GFK Tüketici Güven Endeksi ve IFO tarafından açıklanan İş İklimi Endeksi ve Mevcut Değerlendirme verileri beklentilerin üzerinde açıklanırken yine IFO tarafından açıklanan İşletme Beklentileri tahminlerden kötü açıklandı. Ayrıca Euro ve Almanya’dan gelen öncü İmalat PMI’ları da beklentileri karşılayamadı. ABD’de ise öncü Üretim ve Markit Bileşik PMI’I, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal siparişleri verileri öngörülerden daha iyi gelirken 4.Çeyrek büyüme rakamı, Mal Ticaret Dengesi, Yeni Konut Satışları, Mevcut Ev Satışları ve Hizmet PMI’ı dataları tahminlerden kötü gerçekleşti. Bu haftaya bakacak olursak ABD’deki FED/FOMC Toplantıları gündemin en önemli konuları arasında yer alırken yine ABD’den gelecek Tarım Dışı İstihdam, ADP Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar İşsizlik Oranı, Askıdaki Konut Satışları, İşsizlik Başvuruları, ISM Hizmet ve Üretim PMI’ı, Kişisel Tüketim Gelir ve Gider Fiyat Endeksi, Conference Board Tüketici Güveni ve Michigan Üniversitesi tarafından açıklanacak veriler de parite üzerinde volatiliteyi artırabilir. Euro Bölgesi’nde ise flaş(ilk hesaplama) GSYİH, TÜFE-ÜFE, İşsizlik Oranı, İmalat PMI’ı, Almanya’dan da TÜFE, Perakende Satışları, İşsizlik Oranı ve İmalat PMI verileri açıklanacak. Öte yandan Almanya Koalisyonuna dair yaşanacak gelişmelerde önemli olacaktır. Teknik olarak yükselişlerin devamında 1.2535 seviyesi önemli olup, buranın kalıcılıkla geçilmesiyle birlikte 1.2650 yeni hedef haline gelebilir. Aksi durumda ise ilk takip ettiğimiz önemli desteğimiz olan 1.2360’ın altında kalıcılıkta ilk etapta 1.2190 seviyesi gündeme gelebilir.

EURUSD

USDTRY


Geçtiğimiz hafta boyunca yurt içi tarafta gündemin ilk sırasında Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik askeri operasyonlar vardı. Hafta başında ABD, Almanya ve Fransa’dan gelen olumsuz tepkilerle artan tansiyon ile birlikte TL varlıkları gapli açılış yaparken, meselenin zamanla uluslararası camiada kabul görmesi ile bu sefer de TL lehine işlemler görülmeye başlandı. ABD Hazine Bakanı Mnuchin’in zayıf Dolar’ı talep eder açıklamaları ve Avrupa Merkez Bankası’nın kararları sonrası 3.7180 desteğinin aşağısına da sarkan kur, Donald Trump’ın “Güçlü Dolar” istiyorum sözüyle dengelendi. Kısaca diğer gelişmeleri hatırlayacak olursak; Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Davos Zirvesi’ne gitmeden önce yaptığı açıklamalarda: Afrin operasyonunun ekonomi üzerindeki etkisinin son derece sınırlı olacağını vurgularken, Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada ise: enflasyon konusunda tedbirler alındığını, maliye politikasının da çapası güçlü bir şekilde devam edeceğini söyledi. Bu kapsamda ikiz açık(cari açığın yanı sıra bütçede de açık verilmesi) vermek istemediklerinin de altını çizen Şimşek, “Eğer, Türkiye dışarıdan bir şokla karşı karşıya kalmazsa büyüme patikasının devam edeceğini düşünüyorum” dedi. Yurt içi tarafta TÜİK tarafından açıklanan Ocak ayı Tüketici Güveni 72.3 gelirken, son 8 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında yapılan telefon diplomasisi sonrası her iki taraftan gelen açıklamalar karşılıklı kaygıların belirtilmesinden ibaret bir görüşme olduğunu gösterirken, Beyaz Saray İç Güvenlik Danışmanı Thomas Bossert’in de açıklamaları takip edildi. Bossert, “Türk halkının güvenlik endişelerine önem veriyoruz ve Türk liderliğinin Kuzeybatı Suriye’deki uzun vadeli stratejik yaklaşımları düşüneceğini umuyoruz” dedi. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya da Dünya Ekonomik Forumu’nda açıklamalarda bulundu. Çetinkaya, amaçlarının en kısa zamanda enflasyonu tek hanelere indirip sonrasında hedeflere doğru yaklaştırmak olduğunu belirtirken, bunun için gereken tüm para politikası adımlarının kararlılıkla atılacağını vurguladı. Açıklanan TCMB Para Politikası Kurulu toplantı tutanaklarında jeopolitik riskler kaynaklı olası pörtföy akımlarının kaçmasının mümkün olduğu belirtilirken, enflasyon konusundaki endişeler değişmedi. Yurt İçi tarafta açıklanan Reel Kesim(İmalat Sektörü) Güven Endeksi 108.3 ile son 3 ayın en yüksek düzeyine ulaşırken, Kapasite Kullanım Oranı ise yüzde 78.2 ile son 10 ayın en düşük seviyesine geriledi. ABD tarafında takip ettiğimiz 2017 yılı 4.çeyrek büyüme verisi beklenti altında kalırken, çeyreklik kişisel tüketim harcamaları endeksi(PCE) ve Dayanıklı Mal Siparişleri ise tahminlerin üzerinde artış gösterdi. Bu hafta ise yurt içi tarafta Dış Ticaret İstatistikleri ve sistematik risk unsurları takip edilecekken, ABD tarafında ise FOMC kararları, Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizlik Oranı ve Kişisel Tüketim Harcamaları(PCE) Endeksi gibi önemli veriler izlenecek. Kur tarafına teknik olarak bakacak olursak; 22 Kasım’dan itibaren oluşan düşüş kanalının devam ettiğini görmekteyiz. Yaklaşık olarak 3 aydır altında kapanış görmediğimiz 3.7320 desteği takip ettiğimiz ilk kritik nokta konumunda. Zira, buranın altında kalıcılıkta TL lehine işlemler devam edebilir. Bu durumda ise sırasıyla 3.7250, 3.7180 ve 3.7120 desteklerini takip edebiliriz. Yukarı tarafta ise 3.7620 üzeri kalıcılıkta 3.7860 ve 3.8050 dirençleri izlenebilir.

USDTRY

GBPUSD


Geçtiğimiz hafta ABD’den gelen verilere baktığımızda öncü Üretim ve Markit Bileşik PMI’I, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal siparişleri verileri öngörülerden daha iyi gelirken 4.Çeyrek büyüme rakamı, Mal Ticaret Dengesi, Yeni Konut Satışları, Mevcut Ev Satışları ve Hizmet PMI’ı tahminlerden kötü gerçekleşti. İngiltere’de ise GSYİH ve CBI Sanayi Sipariş Trendi beklentilerin üzerinde açıklanırken İşsizlik Oranı verisi tahminlere paralel olarak gerçekleşti. İşsizlik Başvuruları ve Mortgage Onayları ise beklentilerden kötü olarak açıklandı. Geçtiğimiz haftanın haber akışına baktığımız zaman Davos Zirvesi’nden gelen açıklamalar gündemde önemli bir yer alırken ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in zayıf Dolar ABD ekonomisinin yararına olabileceğine yönelik söylemlerine ilk tepkiyi ABD Başkanı Donald Trump verdi. Trump, Mnuchin’in açıklamalarının bağlam dışı olduğunu vurgulayarak güçlü Dolar istediğini ve Doların eninde sonunda güçleneceğini vurguladı. Trump’tan gelen bu açıklamalar sonrası geri adım atan Mnuchin yanlış anlaşıldığını belirtti. Öte yandan İngiltere’nin Brexit’den Sorumlu Bakanı David Davis yaptığı açıklamalarda: Ülkesinin, Avrupa Birliği düzenlemelerinden nasıl uzaklaşacağının gelecek hükümetin konusu olacağını söylerken, Kanada ile Serbest Ticaret Anlaşması’ndaki her fiyatın AB’ye uyarlanmayacağını belirtti. Geçiş dönemi ile ilgili olarak birincil endişenin AB ile gelecek ilişkisi olduğunu da vurgulayan Davis, Brexit sonrası vatandaşlık hakları ile ilgili önemli noktanın oy verme hakkı olduğunu da söyledi. İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond ise Sterlin’in seviyesinden çok memnun olduğunu ayrıca enflasyonun zirvesine ulaştığını ve bu yıl itibariyle gerilemesi gerektiğini kaydederek, İngiltere’de ABD’den daha açık bir ekonomi olduğunu vurguladı. Son olarak da İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere’nin Brexit sonrası Londra’nın geleceği ve AB ile ticaret anlaşması yapacağı konularında iyimser olduğunu açıkladı. Bu haftaya bakacak olursak FED toplantısı haftanın en önemli gündem maddeleri arasında yer almakta. Ayrıca ABD’den Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı ve Ortalama Saatlik Kazançlar gibi volatiliteyi etkileyebilecek birçok önemli verinin de açıklanması bekleniyor. İngiltere’de ise Brexit’e ilişkin haberlerin yanı sıra Nationwide Konut Fiyat Endeksi ve İmalat ve İnşaat PMI’ı takip edilecek. Teknik olarak yeniden yukarı yönlü ataklarda ilk etapta 1.4250 direncini takip edeceğiz. Buranın geçilmesi halinde Ekim 2016’dan bu yana devam eden yükselen kanalın üst bantı(1.4400) hedef haline gelebilir. Geçtiğimiz haftanın sonuna doğru başlayan geri çekilmelerin devamında ise 1.4075 desteği önemli olup, buranın altı kalıcılıkta ise 1.3850 seviyesi gündeme gelebilir.

GBPUSD

BRENT PETROL


Geçtiğimiz hafta Umman’da yapılan arz kısıntısı ortak izleme komitesi toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Suudi Arabistan Enerji Bakanı Khalid Al-Falih ve Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, ortak basın toplantısında petrol piyasası dengeye kavuşana kadar petrol arz kısıntılarının devam edeceğini vurguladı. İki bakan, istikrar için ülkeler arasındaki işbirliğinin de devam edeceğini belirtirken, gerektiği takdirde 2019 yılında da kesintilerin devam edeceğini söylediler. Irak Petrol Bakanı Abdul Karim Luaibi ise küresel petrol piyasasının düşen stoklar ile istikrara kavuşmaya başladığını belirtti. Rusya Kamu fonu yöneticisi Kirill Dmitriev yaptığı açıklamalarda: OPEC-Rusya anlaşmasının geçen yıl petrol üreticileri gelirlerinde ekstra 600 Milyar Dolar artış sağladığını belirtirken, Moskova ve Riyad arasındaki politik ve yatırım diyaloğunun kilidinin açılmasına da yardımcı olacağını söyledi. İngiliz petrol devi BP’nin icra kurulu başkanı Bob Dudley ise yaptığı açıklamalarda: “Dünya petrol fiyatlarının ne çok yüksek, ne de çok düşük olmasına ihtiyaç var” dedi. Açıklanan stok verilerinden API(Amerikan Petrol Enstitüsü) datası 7 haftalık azalış periyodu sonrası artış gösterirken, EIA(Enerji Bilgi İdaresi) tarafından açıklanan veride ise ard arda düşüşler 10. haftasına taşındı. Son iki haftada kış koşullarından kaynaklı olarak oldukça volatil rakamlar gördüğümüz ABD petrol üretimi ise 128 Bin varil artışla 9 Milyon 878 Bin varil düzeyine yükselerek yeni bir rekor kırdı. Yine ABD’de açıklanan Baker Hudges Sondaj Kule Sayıları da 12 adet artışla 759 oldu ve son 21 haftanın en yüksek rakamına ulaştı. Davos Zirvesi’nde bir araya gelen Suudi Arabistan Enerji Bakanı Al Falih ve Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, global petrol talebindeki güçlü seyrin ABD üretiminde hızlı artışı bertaraf edeceğini ve petrol fiyatlarının yeniden çökmesini engelleyeceğini de iddia ettiler. Suudi Bakan, global petrol talebinin gelecek 25 yılda 120 Milyon Varil/Gün düzeyine çıkmasını beklediğini vurgularken, Rus Bakan ise: 70 Dolar/Varil düzeyine çıkan petrol fiyatından endişe etmediklerini ve üreticilerin petrol arz fazlasını sona erdirme hedefine yaklaştıklarını belirtti. OPEC genel sekreteri Barkindo ise piyasanın dengeye bu yıl içinde kavuşacağını söyledi. Bu hafta emtia için yine veriler(stok, üretim ve kuyu sayıları) takip edilecek. Ayrıyeten önemli petrol üreticisi ülkelerden ve uluslararası kurumlardan gelebilecek ekstra açıklamalar ve teknik fiyatlamalar da izlenmeye devam edilecek. Teknik olarak baktığımızda; büyük figür olarak 2017 Haziran’dan beri devam eden yükselen kanalını takip etmekle birlikte kısa vadeli görünümde ise yaklaşık olarak 50 gündür devam eden yükselen kanal izlenmekte. Bu kapsamda 70.30 seviyesi üzerinde kalıcılıkta görülebilecek yukarı yönlü hareketlerde 70.95, 71.30 ve 72.00 direnç seviyeleri takip edilebilir. Aşağı tarafta ise 70.05 seviyesini dikkatle izlemekteyiz. Zira, buranın altında kalıcı fiyatlamalarda ilk etapta 68.75 seviyesi gündeme gelebilir.

BRENT PETROL

ONS ALTIN


23 – 26 Ocak Tarihleri arasında İsviçre’nin Davos Kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’nda üst düzey yetkililerden gelen açıklamalar geçtiğimiz hafta önemli gündemin önemli maddeleri arasında yer aldı. ABD Hazine Bakanı Mnuchin, kısa vadede Dolar konusunda endişesinin olmadığını ve Zayıf Dolar’ın, kendileri için iyi bir durum olduğunu belirterek dün başlayan Davos Zirvesi için ABD’nin delegasyonunun şimdiye kadarki en büyük seviyede olduğunu iletti. Mnuchin’in bu açıklamaları Dolar tarafında önemli baskılanmalara neden olurken emtia tarafında 1367 direncine doğru çıkışı destekledi. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, Mnuchin’in açıklamalarının bağlam dışı olduğunu ve sonrasında güçlü Dolar istediğini vurguladı. Trump’ın bu açıklamaları sonrası ise Bakanın geri adım attığı ve doğal olarak Değerli Metal’de geri çekilmeler görüldü. Ayrıca ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross da Dolar endişesi olmadığını kaydederek ticaret örgütü temsilcilerinin, çözüm mekanizması dahil sistemin değişmesi gerektiğini kabul ettiklerini açıkladı. IMF Başkanı Lagarde ise ABD’deki vergi reformunun Dolar’ı güçlenmesine neden olacağını söyledi. Öte yandan IMF’in yayınladığı Dünya Ekonomik görünüm raporunda, ABD’nin 2018 ve 2019 yılları için büyüme tahminleri yukarı yönlü revize edildi. Geçen hafta yaşanan küresel risklere baktığımızda Suriye konusu gündemde üst sıralarda yer alırken diğer unsurların stabil şekilde devam ettiği görüldü. Geçen haftanın ABD ekonomik takvimine bakacak olursak öncü Üretim ve Markit Bileşik PMI’I, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal siparişleri verileri beklentilerden iyi gelirken 4.Çeyrek büyüme rakamı, Mal Ticaret Dengesi, Yeni Konut Satışları, Mevcut Ev Satışları ve Hizmet PMI’ı dataları tahminlerden kötü gerçekleşti. Bu hafta ise FED/FOMC toplantıları gündemin en önemli konuları arasında yer alırken, Tarım Dışı İstihdam, ADP Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar İşsizlik Oranı, Askıdaki Konut Satışları, İşsizlik Başvuruları, ISM Hizmet ve Üretim PMI’ı Kişisel Tüketim Gelir ve Gider Fiyat Endeksi, Conference Board Tüketici Güveni ve Michigan Üniversitesi tarafından açıklanacak veriler de önemli olacaktır. Teknik olarak baktığımızda 2017 Aralık ayında başlayan yükselen kanalın devam ettiği görülüyor. Bu bağlamda kanal alt bantına denk gelen kırılım teyit bölgemiz 1344’ü dikkatle izlemekteyiz. Zira buranın kırılması halinde ilk etapta 1326 seviyesi hedeflenebilir. Kanal içi kalıcılıkta ise yukarı yönlü hareketlerin geçilmesi için 1352 ve 1357 dirençleri takip edilebilir.

ONS ALTIN

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.