TCMB ‘nin Alacağı Kararlar Kritik Olacak!
Yurt içi tarafta geçtiğimiz hafta açıklanan; Nisan ayı Çeyreklik İşsizlik Oranı, Mayıs 2016’dan bu yana en iyi düzeyinde gerçekleşme gösterirken, Haziran ayı Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi’nde ise son 10 ayın en kötü rakamları görüldü. Sanayi Üretimi aylık bazda azalış göstermesine rağmen senelik bazda beklentilerin ve geçtiğimiz ayki gerçekleşmenin üzerindeydi. Öte yandan; OHAL’in kaldırılmasının yanı sıra, bedelli askerlik, borç yapılandırması ve imar affı gibi geçici likidite sağlayacak konulara dair hükümet çalışmaları da takip edildi. Yurt dışı tarafta ise geçtiğimiz hafta tüm Dünya’nın gözünün çevrildiği üç mesele takip edildi. ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin arasındaki görüşme Helsinki’de gerçekleşirken, taraflar; karşılıklı işbirliği üzerine anlaşma sağladıklarını ve birçok konuda birlikte çalışacaklarını deklare ettiler. Ancak hemen ertesinde Beyaz Saray tarafından gelen açıklamada: Rusya’ya yeni yaptırımların uygulanabileceğinin belirtilmesi ve Trump ile ABD basını arasındaki sert söylemler ise kafa karıştırdı. Haftanın sonuna doğru yeniden ılımlı mesajlar takip edilirken, Trump’ın Putin’i Beyaz Saray’a davet ettiği görüldü. Dünya’nın kulak kesildiği diğer önemli konu olan ticaret savaşları konusunda birçok ülkeden ve uluslararası kurumlardan açıklamalar takip edildi. Bank Of America Merrill Lynch’in düzenlediği Temmuz anketi sonucunda: Global yatırımcıların hisse senedi oranının 2016 Kasım’dan bu yana en düşük seviyede olduğu ve en büyük piyasa riskinin ticaret savaşı olduğu açıklandı. Almanya Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da: Global ekonomi için en büyük riskin ticari anlaşmazlıkların tırmanması olduğu bildirilirken, BofAML’den belirtildiği gibi: Ani bir düzeltme hareketinin olma olasılığı konusunda da uyarıda bulunuldu. Risklerin en çok yoğunlaştığı Çin tarafında Yuan’ın değer kaybının devam ettiği görülürken, ülkenin Dış İşleri Bakanı Wang Yi: Ticaret savaşı konusunun Dünya ekonomisi için en büyük güven yok edici hale geldiğini söyledi. Yi ayrıca: ABD’nin gereksiz yere mazeret ürettiğini ve bu şekilde devam etmesi halinde bütün Dünya’nın ABD’ye karşı savaş açacağını belirtti. AB, Çin ve Japonya arasında ticaret görüşmeleri son zamanlarda hız kazanırken, AB tarafının Çelik ithalatını düşürmek için bazı önlemleri devreye alması ve Android iletişim sisteminde piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Google’a 4.3 Milyar Euro’luk para cezası kesmesi ise ilerleyen günlerde AB ve ABD arasında yeni bir krizin fitilini ateşleyecek cinstendi. IMF tarafından açıklanan; 2018 yılına dair ABD, Çin ve Dünya ekonomisinin büyüme projeksiyonları son açıklama düzeylerinde sabit bırakılırken, Türkiye, İngiltere, Almanya, Japonya, Fransa ve Euro Bölgesi’ne dair beklentiler ise aşağı yönlü revize edildi. FED Başkanı Jerome Powell’ın ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi üyelerine yaptığı sunumda önemliydi. Powell: Ekonomik görünüme dair risklerin genel olarak dengeli olduğunu söylerken, ticaret politikası tartışmaları ve mali politika değişimlerinin sonucunu tahmin etmenin zor olduğunu ancak uzun süreli gümrük tarifelerinin ekonomi için kötü olabileceğini vurguladı. Yüzde 2’lik enflasyonu izlemeye devam edeceklerini de belirten Powell: “İkinci çeyrekteki ABD büyümesi muhtemelen birinci çeyrekten kayda değer şekilde daha güçlü” dedi. ABD Başkanı Donald Trump’ın FED’in faiz artırarak Dolar’ı güçlendirmesini eleştirmesi ise kısa vadeli dalgalanmaların yanı sıra, FED politikalarının geleceğine dair yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İngiltere’de geçtiğimiz hafta Brexit konusunda ikinci bir referandum olabileceği yönündeki spekülasyonlar Başbakanlık Sözcüsü James Slack tarafından yalanlanırken, BOE Başkanı Carney’in: Olası bir Brexit başarısızlığının faiz kararlarını da etkileyebileceği açıklaması Sterlin üzerinde direkt etkili oldu. Başbakan Theresa May de Kuzey İrlanda da bir takım temaslarda bulunurken, Brexit anlaşmasının olmaması ihtimaline karşı hazırlıklı olduklarını ve planları ile AB tarafına garanti verebileceklerini söyledi. Ülkeden gelen kötü veriler de Pound tarafında 2007 Eylül’den bu yana en düşük seviyelerin test edilmesine neden oldu.
Bu hafta yine ticaret savaşları başta olmak üzere küresel haber akışlarını, majör merkez bankaları yetkililerinin açıklamalarını ve Çin tarafında Yuan üzerindeki hareketleri takip edeceğiz. Diğer önemli gelişmeler ise ECB ve TCMB toplantıları olacak. ABD tarafında Dayanıklı Mal Siparişleri ve 2.Çeyrek Büyüme oranı takip edilecekken, İngiltere tarafında ise Brexit konusu Pound üzerinde belirleyici olacak.
EURUSD
FED Başkanı Jerome Powell’ın kongre sunumları ve ABD Başkanı Donald Trump’ın söylemleri geçtiğimiz hafta Dolar varlıkları üzerinde dalgalanmalara neden oldu. Öncellikle haftanın ortalarında FED Başkanı Jerome Powell’ın Senato ve Temsilciler Meclisi’nde Ekonomi ve Para Politikası üzerine gerçekleştirdiği sunumda yaptığı açıklamalara baktığımızda ekonomik görünümdeki risklerin dengeli olduğunu ve istihdam piyasasının en güçlü zamanlarını yaşadığını belirtirken, enflasyonun hedefe yaklaştığı bu günlerde faiz artışlarının kademeli şekilde sürdürülmesinin doğru olacağını vurguladı. Ticaret savaşlarına da değinen Powell: Daha önce böyle bir örneğin olmadığını ve ticaretteki belirsizliğin ilerleyen dönemde ücret artışları için bir tehdit oluşturabileceğini söyledi. Powell’ın gerçekleştirdiği sunumlarda şahince ifadelere yer vermesi FED’in daha fazla faiz artışı yapacağına yönelik beklentileri güçlendirirken parite tarafında da sert bir şekilde USD lehine hareketler görüldü. Ancak hafta sonlarına doğru ABD Başkanı Donald Trump’tan gelen açıklamalarla birlikte ivme tam tersine döndü. Trump’ın 2 gün boyunca FED’i faiz artışları yüzünden topa tutması piyasa tarafında tedirginlik yaratırken parite tarafında da alış yönlü işlemlere neden oldu. Euro Bölgesi’nde ise ABD ile yaşanan ticari sürtüşmelere ilişkin gelen açıklamalar takip edilirken Avrupa Birliği’nin, ABD’nin en büyük şirketleri arasında yer alan Google’a 4.3 Milyar Euro’luk para cezası kesmesi, iki bölge arasında olası bir yeni krize işaret etti. Ticaret savaşlarında ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin’den alınan 500 Milyar Dolar değerindeki tüm mallara ek gümrük tarifesi koymaya hazır olduğuna ilişkin açıklamaları gerginliklerin daha fazla artabileceğine işaret etti. Bu haftada ticaret savaşlarının yanı sıra Trump’ın yaptığı söylemlere karşılık olarak özellikle FED yetkililerinden gelebilecek açıklamalar önemli olabilir. ayrıca Avrupa Merkez Bankası Para Politikası Toplantısının takip edileceği haftanın Ekonomik takviminde ise Almanya’dan İFO endeksleri ve BUBA (Bundesbank) aylık raporu ve ABD’den ise öncü büyüme rakamları, Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışları, Dayanıklı Mal Siparişleri, Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları ve Michigan beklenti Anketleri takip edilecek. Ayrıca iki bölgeden gelecek PMI rakamları da takibimizde olacak. Teknik olarak baktığımızda paritede tekrardan kritik 1.1710 - 1.1730 direnç bölgesinin test edildiğini görmekteyiz. Buranın kalıcılıkla geçilmesi halinde ilk etapta 1.1760, 1.1785 ve 1.1820 direnç noktaları önemli olabilir. 1.1710 altında kalıcılıklarda yaşanacak toparlanma hareketlerinde ise 1.1685, 1.1655 ve 1.1630 destek noktaları takip edilebilir.
USDTRY
Yurt içi tarafta geçtiğimiz hafta bazı önemli ekonomik veriler takip edilirken; İşsizlik Oranı’ndaki son 23 ayın en iyi gerçekleşmesine karşın, Bütçe Dengesi’nde son 10 ayın en kötü gerçekleşmesi görüldü. Mayıs ayı Sanayi Üretimi’nde bir önceki aya göre yüzde 1.6 oranında azalış görülürken, senelik gerçekleşme ise yüzde +6.4 ile tahmin seviyesinin üzerindeydi. Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in, Türkiye’nin not ve görünümünü düşürmesinin yankıları da takip edilirken; Moody’s ‘in bankacılık sektörüne dair uyarıları, OHAL’in kaldırılması ve Suriye eksenindeki jeopolitik gelişmeler de izlendi. ABD tarafında ise; FED Başkanı Jerome Powell’ın Kongre çatısı altında Senato ve Temsilciler Meclisi’nde yaptığı sunumlar takip edilirken, mevcut politikaların devam ettiği ve ticaret savaşlarının uzun vadede risk oluşturabileceği söylemi kritikti. ABD’de açıklanan ekonomik veriler karmaşık gelmeye devam ederken, ticaret kısıtlamaları konusu da hafta boyunca takip edildi. Powell’ın açıklamalarının yanı sıra küresel risklerde görülen artışlar en güvenilir liman olan Dolar tarafında talebe neden olurken, Dolar Endeksi’nde görülen güçlenme ve ABD’li Papaz Brunson’un tutukluluk halinin devam etmesi ile yurt içi taraftaki geçici pozitiflikler bertaraf oldu. Donald Trump’ın güçlü Dolar istemiyorum açıklaması ise yurt içi risklerden ötürü çok fazla fiyatlanmadı. Bu hafta yurt içi tarafta gündemin en önemli maddesi TCMB’nin 24 Temmuz’da yapacağı PPK toplantısı olacak. Alınacak kararların yanı sıra; toplantı öncesi ve sonrasında TCMB’nin özerkliği konusundaki hükümet yetkililerinin söylemleri de; uluslararası kurumların Türkiye’ye yönelik açıklamaları ile birlikte önem arz edecek. ABD tarafında ise 2.Çeyreğe dair flaş büyüme rakamları takip edilecekken, önemli haber akışları ve tahvil piyasası hareketleri de kur tarafında etkili olabilir. Teknik olarak baktığımızda; TL lehine işlemlerin derinleşmesi için ise 4.7680 seviyesi altında kalıcılık gerekmekte. Geri çekilmelerde destek seviyesi olarak 4.7530-4.7450-4.7140 bölgeleri ilk etapta takip edilebilir. Yukarı tarafta ise 4.7850 üzerindeki fiyatlamalar önemli olabilir. Bu durumda 4.8025-4.8265-4.8485-4.8530 ve 4.8680 dirençlerini izleyebiliriz. Bu tarafta da 4.8800 direnç seviyesi kritik olup, buranın üzerindeki kalıcılıklarda alım ağırlıklı işlemlerin volatilitesi artış gösterebilir.
GBPUSD
Brexit konusundaki belirsizliklerin yanı sıra geçtiğimiz hafta İngiltere’den takip ettiğimiz İşsizlik rakamları, manşet enflasyon (TÜFE) ve Perakende Satışları verilerinin genel olarak piyasada beklenenden daha kötü gerçekleşmesi Sterlin varlıkları üzerinde baskı yarattı. Brexit konusunda ise AB yetkililerinden gelen olumsuz açıklamaların yanı sıra İngiltere Merkez Bankası Mark Carney’in; ‘’Brexit anlaşmasının olmaması halinde ekonomik etkileri büyük olabilir ve faiz kararları da bu doğrultu da etkilenebilir’’ şeklindeki söylemleri dikkat çekti. Ayrıca ülkenin eski Eğitim Bakanı Justine Greening’in: 2. bir Brexit referandumu yapılması gerektiğini söylemesi dikkat çekti. Akabinde her ne kadar hükümet tarafından böyle bir isteğin söz konusu olamayacağına yönelik açıklamalar gelse de son günlerde gerek 3 bakanın istifası gerekse May hükümetine yönelik eleştirileri göz önüne aldığımızda bu konular ilerleyen günlerde hükümet tarafının başını ağrıtabilecek nitelikteydi. Dolar tarafı ise FED Başkanı Jerome Powell’ın Kongre sunumlarında şahince ifadeler kullanmasıyla birlikte güçlense de hafta son günlerine doğru ABD Başkanı Donald Trump’ın FED’e faiz artışları nedeniyle FED’e yönelik yaptığı eleştiriler parite tarafında toparlanma hareketlerine neden oldu. Bu hafta ise iki ülkeden açıklanacak verilerin yanı sıra Başkan Trump’ın, FED’e yönelik yapmış olduğu açıklamaların yankıları ve Brexit konusu ana gündem maddesi olarak takip edilecek. Ayrıca tahvil piyasası hareketleri ve teknik fiyatlamaları da önemli olabilir. Teknik olarak baktığımızda paritenin tekrardan kritik 1.3050 noktası üzerine çıktığını görmekteyiz. Buranın üzerinde kalıcılık sağlaması ile birlikte Sterlin lehine hareketler ivmelenebilir. Bu durumda ise 1.3145 1.3170 1.3240 ve 1.3300 direnç seviyeleri ilk etapta önemli olabilir. Tekrardan 1.3050’nin altına sarkmasıyla yaşanacak geri çekilmelerde ise 1.3020 1.2990 ve 1.2940 destek seviyeleri takip edilebilir.
BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta Brent Petrol’de satıcılı bir hava hakimken, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının, küresel petrol talebini azaltacağı düşüncelerini gündeme getirdi. Libya gibi büyük kesintilerin yaşandığı ülkelerden gelen tedarik genişletilmesi haberleri ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yüksek benzin fiyatlarına karşı açtığı savaş neticesinde ABD’nin stratejik Petrol rezervlerini açacağına dair spekülasyonlar emtia fiyatlarını baskılayan ana unsurlar olarak öne çıkmakta. Öte yandan Avrupa Birliği’nin, AB merkezli şirketlerin tamamının İran yaptırımlarından muaf tutulması talebi, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından yapılan açıklamaca ret edildi. Bakan Pompeo: AB'nin talebini, 'İran'a maksimum baskı uygulamak istedikleri' için reddettiklerini söyledi. Buna karşın, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise: İran’dan Petrol ithalatını durdurmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyan ülkelere kolaylık sağlayarak, feragat etmeyi düşüneceklerini ve küresel Petrol arzını aksamasından kaçınmak istediklerini söyledi. Ayrıca OPEC’in en büyük üreticileri olan Rusya ve Suudi Arabistan tarafından beklenen potansiyel arz artışları emtiayı baskılayan diğer bir etmen olarak izlendi. Son olarak, bağımsız bir Çinli rafineri olan Dongming Petrokimyasal; ABD’den ham petrol ithalatını durdurarak İran’dan ithalata başlayacaklarını duyurdu. Bilindiği gibi Çin Hükümeti, ABD’den yapılan ham petrol ithalatına gümrük vergisi getirmeyi ve ABD yerine Ortadoğu ve Batı Afrika’yı tercih etmeyi planladıklarını belirtmişti. Geçtiğimiz hafta Ham Petrol Stokları’ndaki yükselişler göze çarptı. API Haftalık Ham Petrol Stokları 0.629 Milyon varil artış gerçekleştirirken, EIA tarafından paylaşılan Haftalık Ham Petrol Stokları ise 5,863 Milyon varil olarak açıklandı. Yine EIA tarafından sağlanan ABD üretim dataları ise günlük 11 Milyon varili işaret ederken, ABD Petrol üretimi yapan ülkeler sıralamasında Rusya’nın arkasından ikinciliğe oturdu. Haftalık olarak açıklanan Baker Hughes Sondaj Kuyu Sayısı ise 5 kuyu azalış gerçekleştirerek 858 olarak açıklandı. Yeni hafta da ise yine EIA ve API Haftalık Ham Petrol Stokları ile üretim dataları takip edilecektir, ayrıca Petrol üreten önemli ülke yetkilelerinden gelecek açıklamalar ve İran nükleer anlaşması kaynaklı haber akışlarıda fiyatlamalara etki edebilir. Teknik olarak baktığımızda ise 73.00 destek seviyesi üzerinde yer alan emtia için alıcılı seyrin devamında 73.85, 74.30 ve 75.00 direnç seviyeleri izlenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 72.40, 71.75 ve 70.95 noktaları hedeflenebilir.
ONS ALTIN
Hafta başında en çok konuşulan gündem konusu FED Başkanı Jerome Powell’ın ABD Senatosu Bankacılık Komitesi üyelerine yaptığı sunum oldu. Powell yaptığı açıklamalarda: özellikle istihdam piyasası güçlüyken ve yüzde 2 enflasyon hedefine yaklaşırken, kademeli faiz artışının şu an için en iyi yol olduğunu söyledi. Ayrıca, devam eden ticari savaşların ve ABD Başkanı Donald Trump’ın vergi indirimlerinin etkilerinin belirsizliklere yol açabileceğini de sözlerine ekledi. Öte yandan hafta bitimine doğru yine ABD Başkanı Donald Trump eksenli haber akışları takip edildi. Başkan Trump: FED’in faiz artışları ile borçlanma maliyetlerini artırdığını ve ekonomiyi yavaşlattığını söyleyerek bu durumdan memnun olmadığını belirtti. Çin, Avrupa Birliği ve diğer kurların faiz oranlarını daha düşük tutarken, ABD faizleri arttırıyor, Dolar her geçen gün daha da güçlenirken rekabet gücümüzü ortadan kaldırıyor diyerek Dolar endeksinde sert geri çekilmelere sebep oldu. ABD 1 Yıllık tahvil faizleri ise Haziran 2008’den bu yana en yüksek seviyesini test ederken, uzun dönemli tahvil getirilerindeki görülen yakınsama sonrası verim eğrisi üzerinden resesyon tedirginliği de tartışılmaya başlandı. Yine, bir süredir Çin Yuan’ı ve Altın arasındaki korelasyon dikkat çekerken; ekonomik büyümesi 2016’dan bu yana en zayıf halini alan Çin tarafının ticaret kısıtlamaları ile göstergelerinde daha fazla bozulma olacağı endişesiyle 2017 Temmuz’dan bu yana en zayıf halini alan Yuan da, Altın’daki bu satış dalgasını destekledi. Bu hafta ise AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in 25 Temmuz’da ticari tarifeler ile ilgili Beyaz Saray’a yapacağı ziyaret önem arz ederken, yine ticari savaşlar eksenli haber akışları, ABD tahvil getirileri kaynaklı verim eğrisinin durumunu, Çin Yuanı’ndaki fiyatlamaların etkilerini ve ABD tarafından açıklanacak öncü büyüme rakamları, Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışları, Dayanıklı Mal Siparişleri, Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları, PMI rakamları ve Michigan beklenti Anketleri takip edilecek. Teknik olarak baktığımızda ise şu an 1232 direnç seviyesine yakın fiyatlamalar görülürken, alıcılı seyrin devamında 1236, 1239 ve 1243 noktaları izlenebilir. Olası geri çekilişlerde ise 1229, 1222 ve 1213 destek seviyeleri hedeflenebilir.
