Yurtiçinde TCMB Faiz Kararları Oldukça Kritik Olacak!
Geçtiğimiz hafta yurt içi taraftaki gündeme erken seçim damga vurdu. Pazartesi günü MHP Lideri Devlet Bahçeli, 26 Ağustos 2018 tarihi için erken seçim çağrısında bulunurken, Salı günü Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli bir araya geldi. Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tarihin 24 Haziran 2018 olacağını deklare etti. Yurt dışı tarafta ise haftaya 14 Nisan tarihinde Suriye’ye yönelik olarak ABD-Fransa-İngiltere-İsrail koalisyonu ile yapılan hava saldırılarının yansımaları ile başladık. Rusya tarafından yapılan açıklamalarda bu devletler sorumsuzlukla suçlanırken, koalisyon güçleri ise kimyasal silah kullanımının devamı halinde operasyonların devam edebileceği yönünde gözdağı verdi. ABD ve Çin arasında bir süredir sümenaltı edilen ticaret savaşları konusunda Çin tarafı ılımlı açıklamalarına karşın ABD’den karşılık beklediğini deklare etti. ABD tarafında ise Çin’in yaklaşımı olumlu karşılanmasına rağmen Başkan Donald Trump’ın sosyal medyadan Rusya ve Çin’i devalüasyon üzerinden döviz manipülasyonu yapmakla suçlaması kısa süreli tedirginliğe neden oldu. Trump ayrıca, gelecekte Dış İşleri Bakanı olması beklenen Mike Pompeo’nun Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un ile iyi geçen bir görüşme yaptığını ve işlerin yolunda gitmesi halinde Mayıs sonunda devlet başkanları olarak görüşebileceklerini söyledi. NAFTA anlaşması için üç haftalık bir zaman öngören Trump yönetimi, Transpasifik anlaşmasının ise ABD’nin çıkarlarına uymadığını deklare etti. Öte yandan ABD’de açıklanan önemli verilerden İnşaat İzinleri ve Konut Başlangıçları beklentilerin üzerinde gelirken, Euro Bölgesi ve İngiltere’nin TÜFE verileri ise vasat seviyelerdeydi. Hafta boyunca açıklamalarını takip ettiğimiz FOMC üyeleri ise enflasyondaki iyileşmede hem fikir olmalarına rağmen faiz artırım sayıları konusunda yine ayrılığa düştüler. Kanada Merkez Bankası ise geçtiğimiz haftaki toplantısında Mart ayında olduğu gibi faizleri yüzde 1.25 seviyesinde sabit tuttu. İngiltere’de Brexit konusunda bazı anlaşmazlıkların olduğu açıklanırken, BOE Başkanı Carney’in ilk toplantı için faiz öngörmeyen konuşması haftanın son işlem gününde Pound’u baskılayan unsurlardandı. Geçtiğimiz hafta ayrıca bir süredir gündem dışı tutulan tahvil getirileri de yeniden izlemeye alındı. Zira, ABD tahvil getirilerinin yeniden artış göstermesi ve diğer majör ülke tahvil getirileri ile arasındaki farkın(spread) açılması Dolar endeksinde hafta ortasından itibaren pozitifliğe neden oldu.
Bu hafta yine haber akışlarını takipte kalacağız. Ekonomik veri olarak ise yurt içi tarafta TCMB ‘nin PPK toplantısı oldukça kritik olacak. Yurt dışı tarafta ECB ve BOJ toplantıları önem arz ederken, ABD’den Dayanıklı Mal Siparişleri, Tüketici Güveni, Yeni Konut Satışları ve 1.Çeyrek öncü Büyüme rakamları, İngiltere’de de yine 1.çeyreğe ait öncü Büyüme rakamları önemli olacak.
EURUSD
Geçtiğimiz hafta ABD’de hemen hemen her gün FOMC üyelerinin görüşleri takip edildi. Gelen açıklamalarda üyelerin, enflasyon konusundaki iyimserliğe karşın ticaret savaşları ve vergi reformu gibi belirsizliklerden kaynaklı olarak yapılması düşünülen faiz artışlarının sayılarında tam bir konsensüs sağlayamadığı görüldü. Öte yandan, 14 Nisan sabahı ABD, İngiltere ve Fransa iş birliğince Suriye’ye gerçekleştirilen hava saldırısı sonrası geçtiğimiz hafta içinde konuya dair gelen açıklamalar takip edildi. Rusya tarafından gelen açıklamalarda; vurdukları yerin önemsiz olduğunu ancak bir daha gerçekleştirilirse yanıtının farklı olabileceği vurgulandı. 3’lü ittifaktan gelen açıklamalar ise Esad’ın kimyasal silah kullanmadığı sürece yeni bir operasyonun gerçekleştirilmeyeceği yönündeydi. Geçtiğimiz hafta ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya üzerinden Rusya ve Çin’e kur savaşları üzerinden yüklenmesi de ticaret savaşlarının ardından yeni bir gerginlik mi doğuyor? sorularını beraberinde getirdi. Euro Bölgesi’nde ise Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Baş Ekonomisti Peter Praet, enflasyon konusunda artık güvenli hissettiklerini ve genişlemeci para politikasını sürdürmeleri gerektiğini savundu. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinden François Villeroy’un, niceliksel gevşeme bittikten sonra önemli miktardaki varlık stoku nedeniyle para politikasının uzun süre gevşemeci kalacağını belirtmesi önemli oldu. Bu hafta ise ECB toplantısı ana gündem maddesi olarak takip edilecek. Ekonomik takvime baktığımızda ABD’den Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışları, S&P/CS Konut Fiyat Endeksi Conference Board Tüketici Güveni, Dayanıklı Mal Siparişleri, Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları, öncü büyüme rakamları ve Michigan Anketleri, Almanya’dan İşsizlik rakamları ve İFO tarafından gelecek değerlendirmeler takip edilecek. Ayrıca iki bölgeden gelecek PMI rakamları da önemli olabilir. Pariteye teknik olarak baktığımızda ise; birkaç gündür sıkışmaların yaşandığı 1.2395-1.2335 bandının aşağı taraflı geçilmesi ile satış ağırlıklı işlemler görmekteyiz. Bu kapsamda 1.2285 desteğinin de kırılması halinde 2017 Kasım ayından başlayan yükselen kanalın alt bandına denk gelen 1.2245-1.2225 bölgesi hedeflenebilir. Ancak kanal kırılım teyit bölgemizin ise 1.2190 olduğunu yeri gelmişken belirtelim. Diğer yandan 1.2285 desteği üzerinde tutunma sağlanabilir ve yukarı yönlü denemeler görülecek olursa 1.2305, 1.2335 ve 1.2360 direnç bölgeleri yeniden takibe alınabilir.
USDTRY
Geçtiğimiz haftaya Suriye’ye yönelik olarak ABD önderliğinde yapılan hava saldırılarının yansımaları ile başladık. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 26 Ağustos 2018’de erken seçim yapılmasına yönelik olarak yaptığı çağrı ise gündeme bomba gibi düştü. Akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu görüşmeden ise erken seçimlerin yapılması kararı çıktı. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan tarih ise 24 Haziran 2018’i işaret etmekteydi. Karar öncesinde uluslararası kurumlardan Morgan Stanley’den yapılan açıklamada: Erken seçimin getireceği riskin TCMB’yi faiz artırımına sevk edebileceğini, bundan dolayı da geçici de olsa TL için olumlu bir tablo görülebileceği belirtilmişti. Seçim kararının açıklanması sonrası TL varlıklarında görülen pozitiflik kimi çevrelerce buna yorumlanırken, kimi çevrelerce ise seçim belirsizliğinin ortadan kalmasına yorumlandı. Olumlu gelen Konut İzinleri ve Başlangıçlarını takip ettiğimiz ABD’de ise karmaşık haber akışlarının yanı sıra 12 FED Bölgesi’nin ekonomik aktivitesini özetleyen Bej Kitap raporu ve FOMC üyelerinden bazılarının açıklamaları takip edildi. FED yetkililerinin açıklamaları ve ABD bütçe açığı kaygıları ile yükselen tahvil getirileri ise Dolar Endeksi üzerinden kısmen de olsa fiyatlamalara etki etti. Bu hafta her iki bölgeden gelecek haber akışlarının yanı sıra önemli ekonomik veriler de izlenecek. Yurt içi tarafta merakla beklenen TCMB/PPK kararlarını takip edeceğiz. ABD’de ise 1.Çeyrek öncü GSYİH Değişimi(Büyüme), Dayanıklı Mal Siparişleri, Yeni Konut Satışları ve Tüketici Güveni gibi önemli veriler takip edilecek. Teknik olarak ise kur tarafında aşağıda 4.0750,4.0575, 4.0340 ve 4.0140 destekleri sırasıyla takip edilebilir. Özellikle 4.0070 altında kalıcılık halinde 3.9725-3.9675 bölgesi hedeflenebilir. Yukarı yönlü ataklarda ise 4.1050,4.1230 ve 4.1370 dirençleri izlenebilir. Bu tarafta da 4.1230 üzeri kalıcılıkta Dolar lehine hareketler hız kazabilir.
GBPUSD
İngiltere’den gelen veriler geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Mart ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi, yıllık bazda yüzde 2.5 ile Nisan 2017’den bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşirken beklentilerin altında kaldığı görüldü. Çekirdek TÜFE de yüzde 2.3 ile bir yılın en düşük seviyesine geriledi. Mart ayı perakende satışlar verisi; aylık bazda yüzde -1.2 seviyesinde açıklandı ve piyasa tahminlerinin altında kaldı. Yıllık bazda ise yüzde 2’lik artış beklentisine karşın yüzde 1.1’lik artış yaşandı. Çekirdek Perakende Satışların da aynı şekilde beklentilerin uzağında kaldığı görüldü. Gelen kötü veriler, İngiltere Merkez Bankası’ndan beklenen, faiz artırım kararının olasılığını düşürürken Sterlin varlıkları da geçtiğimiz haftanın en fazla değer kaybeden para birimleri arasında yer aldı. Öte yandan İngiltere Merkez Bankası yetkililerinden önemli açıklamalar takip edilirken Başkan Carney; "Politika yapıcıları, bu yıl içerisinde harekete geçilebilecek diğer toplantıların da olduğunun bilinciyle karar verecek" ifadesini kullandı. Carney'nin yorumlarının gelecek ayki toplantıda faiz artışına gidilmesinin son karar olmadığını işaret etmesi sonrasında (BOE) Mayıs ayında faiz artışına gitme fiyatlamaları, yüzde 80 civarından yüzde 50'nin altına indi. BOE üyesi Michael Saunders de İngiltere’nin önceden olduğu gibi teşviklere ihtiyacı olmadığını kaydederek faiz artırımının yavaş olacağını, doğal faiz oranının statik olmadığını ve gelecek yıllarda yüzde 2 olabileceğini belirtti. ABD tarafında ise Çin ve Rusya yaptırımları başta olmak üzere Başkan Trump’ın açıklamaları geçtiğimiz hafta boyunca takip edildi. Bu haftanın ekonomik takviminde ise iki ülkeden gelecek öncü büyüme rakamları en önemli veriler olarak karşımıza çıkmakta. Teknik anlamda paritede; 2017 Kasım ayından başlayan yükselen kanalın alt bandının test edildiğini görmekteyiz. Bu kapsamda 1.4020 ve 1.3995 destek bölgeleri önemli olup, özellikle 1.3995 altı kalıcılıkta satış baskısı ağırlık kazanabilir. Diğer yandan yukarı yönlü denemelerde ise ilk etapta 1.4050, 1.4075 ve 1.4115 dirençleri yeniden takibe alınabilir.
BRENT PETROL
ABD ile Rusya’nın Suriye üzerinden yaşadıkları gerginlikler petrol fiyatlarında etkili olurken hafta sonunda yapılan saldırı sonrasında şuan için bölgede yeni bir operasyon yapılma ihtimalinin zayıf gözükmesi piyasa tarafında endişeleri azaltmakta. Ancak ABD’nin Rusya’ya yönelik gerçekleştirmek istediği yaptırımlar ve İran ile uygulanan nükleer anlaşmanın iptal edilmesine yönelik olası girişimler fiyatlar üzerinde direkt etkili olabileceğinden dikkatle izlenmelidir. Öte yandan OPEC önderliğindeki arz kısıntısı anlaşmasının 2019 yılında da devam edip etmeyeceğine yönelik spekülasyonların yanı sıra küresel jeopolitik ve ekonomik gelişmeler de takip edilmekte. Uluslararası Enerji Ajansı(IEA)’ndan gelen açıklamada, ABD’nin kayaç petrolü üretiminin piyasa fiyatlamaları açısından en büyük risklerden birisi olduğu bir kez daha yinelendi. Veri akışında, Amerikan Petrol Enstitüsü tarafından gelen Ham Petrol Stokları, 625 Bin varil olarak beklentiler ışığında 1 Milyon 47 Bin varil azalış gerçekleştirdi. Enerji Bilgi İdaresi (EIA) tarafından açıklanan Ham Petrol Stokları da 500 Binlik azalma beklentisine karşın 1 Milyon 71 Bin varil azalışla sonuçlandı. Petrol üretimindeki artış ise devam etmekte. ABD’nin 7-13 Nisan arasındaki petrol üretimi 10 Milyon 540 Bin varil/gün olarak sonuçlandı. Bir önceki hafta ise 10 Milyon 525 Bin varil/gün olarak açıklanmıştı. Stoklarda görülen azalışın yanı sıra OPEC öncülüğünde yapılan arz kısıntısı anlaşmasının 2019 yılına da uzatılabileceği yönündeki spekülasyonlar ve Suudi Arabistan’ın; Aramco’nun halka arzı öncesi 80 Dolar’lık fiyat hedeflediği söylemleri fiyatları destekliyor. Son olarak Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde OPEC üyeleri ve OPEC’e dahil olmayan bazı ülkelerin bir araya gelmesiyle düzenlenen arz kısıntısı müzakere toplantısında açıklamalarda bulunan Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak: Ülkesinin anlaşmaya uyumunun yüzde 99 seviyesinde olduğunu söylerken, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana küresel stokların yaklaşık olarak 300 Milyon varil azaldığını vurguladı. Suudi Arabistan Enerji Bakanı Al-Falih ise: Petrol stoklarının hala ortalamanın üzerinde olduğunu ve yapmaları gereken daha birçok şey olduğunu belirtti.Teknik anlamda, Kasım 2014’ten bu yana en yüksek seviyelerini test eden siyah altın için 73.75-74.10-74.70 seviyelerine kadar tekrar edebilecek yükselişler gözlemlenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 72.70-72.00-71.25 destek seviyeleri izlenebilir.
ONS ALTIN
Ticaret savaşları konusunda ABD Hazine Bakanlığı’nın uluslararası piyasalar ve yatırımdan sorumlu ismi Heath Tarbert, Bakanlık olarak olağanüstü yetkiler yasasından faydalanarak ABD’deki Çin yatırımlarını sınırlayacak yolları değerlendirdiklerini söyledi. Bu haberin ardından Çin’in ABD Büyükelçisi Cui Tiankai ise ABD’nin bir ticaret savaşı başlatmakta ısrar etmesi halinde, Çin’in buna misilleme bulunacağını iletti. Çin'e yönelik sert önlemlerle olası bir ticaret savaşının fitilini ateşleyen ABD Başkanı Trump, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile ticaret görüşmelerini genişletme konusunda anlaştı. Ortak basın toplantısında Abe: ‘’Başkan Trump ile serbest, adil ve karşılıklı ticaret anlaşmaları için görüşmelere başlama konusunda anlaştık’’ derken Trump da: Japonya ile ABD arasındaki ticaret dengesizliklerine çözüm bulma isteğini yineledi. Trump ayrıca, Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un ile gerçekleştireceği görüşmeye de değinerek müzakerelerin başarısız olması durumunda görüşmeyi terk edeceğini ifade etti. Bunun dışında ABD’nin, Suriye’nin bazı askeri noktalarına ve kimyasal depolara hava operasyonu gerçekleştirmesi sonrası gelen açıklamalar şuan için bölge de oluşabilecek gerginlik ihtimalini azaltırken haftanın son işlem gününde Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un ABD Başkanı Donald Trump'ın gerçekleştirdikleri telefon görüşmesi sırasında Putin'i ABD'ye davet ettiğini, kendisini Beyaz Saray'da görmekten memnun olacağını ve Putin'in de Trump ile bir araya gelmeye hazır olduğunu ifade etmesi risk iştahının artmasına sebep oldu diyebiliriz. Hatırlanacağı gibi ABD, Rusya’ya yaptırımlar uygulayacağını açıklamış ve Rusya’dan da zaman içinde misilleme konusunda haklarını kullanabileceği mesajları verilmiş, böylece iki ülke hafta içerisinde restleşme durumu meydana gelmişti. Teknik olarak, aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda 1327-1322-1313 destek seviyeleri gündeme gelebilir. Yukarı yönlü atakların tekrarlanması durumunda ise 1344-1350-1357 direnç seviyeleri test edilebilir.
