Vize Krizi Haftaya Damga Vurdu!
8 Ekim Pazar akşamı ABD’nin tek taraflı olarak Türkiye’den gelen vize taleplerini kendi konsolosluk çalışanlarının tutuklanmasını gerekçe göstererek dondurması ve hemen aynı gün Türkiye tarafından misli ile karşılık vermesi neticesinde ABD ve Türkiye arasında kriz çıkmıştı. Yine aynı hafta sonu Rusya ve Türkiye’nin Suriye’nin Idlip kentine ortaklaşa olarak yeni bir harekat başlatması faktörü de düşünülünce vize probleminin başka krizleri tetikleyebileceği endişesiyle hafta açılışlarında TL kurlarıında GAP(fiyat boşluklu)’li sert fiyat hareketleri gözlemledik. Hafta boyunca konuyla alakalı açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde ise ABD Büyükelçisi John Bass vardı. Erdoğan yaptığı açıklamalarda Bass’ın sorumsuzca davranarak olayı tırmandırdığını belirtirken, Pazartesi günkü Columbus tatili nedeniyle ABD tarafından ilk açıklama Salı akşamı gelebildi. Dışişleri Sözcüsü Nauert, Erdoğan’ın açıklamalarının aksine Büyükelçi Bass’ın ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray ile koordineli bir şekilde hareket ettiğini vize yasağının kendi bilgileri dahilinde alındığını bildirdi. Ertesi gün de Bass, konuyla alakalı olarak benzer açıklamalarda bulundu ve tutukluların avukatları ile görüştürülmelerinin olayın çözümünü kolaylaştıracağına vurgu yaptı. Tansiyonu biraz düşüren ise Perşembe günü Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, tutuklulara avukatlarla görüş izni verileceğini açıklamasıydı. Bunun üzerine ABD Dışişleri’nden bir kez daha gelen açıklama da ise yeni hafta başında(bu hafta) bir heyetin Türkiye’ye geleceği vurgulanırken, Türkiye ile NATO müttefiki olmaktan duyulan hoşnutluk ön plana çıkartıldı. Her bir ülkeden gelen açıklamalar ile başta USDTRY ve EURTRY olmak üzere TRY paritelerinde volatilitenin yüksek olduğu bir hafta yaşadık. Bu hafta da gerek bu konudaki gelişmeleri, gerekse Suriye ve Irak’ta süre gelen askeri hareketliliği takip edeceğiz.
FOMC Tutanaklarına Enflasyon Endişesi Hakimdi!
Çarşamba akşamı ABD’de 19-20 Eylül tarihlerinde yapılan FOMC(Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantılarının tutanakları açıklandı. Hatırlanacağı gibi toplantılar sonrasında 20 Eylül akşamı açıklanan bildiri ve Janet Yellen’in açıklamaları oldukça şahin(Dolar lehine)’di. Ancak bu hafta açıklanan tutanakların detaylarına baktığımızda ise zayıf enflasyon vurgusunun ön plana çıktığı görüldü. FED üyelerinin bu konunun nedenlerine ilişkin geniş bir tartışma yaptıklarını anladığımız tutanaklarda, çok sayıdaki politika yapıcının daha fazla faiz artırımının enflasyonun yukarı gideceğine ikna edecek verilerin gelmesine bağlı olması gerektiğini ifade ederken, birkaç politika yapıcı ise daha fazla faiz artırımlarının düşük enflasyonu kalıcı olmadığı teyit edilene kadar ertelenmesi gerektiğini ifade etmişti. Üyelerin kasırgalar konusuyla alakalı olarak 4.çeyrekte bu faktörün büyümeye pozitif etkisi olacağına değindiği tutanaklarda, ayrıca önceden beklenene göre daha ılımlı hızlılıkta GSYH büyümesi projeksiyonunun devam ettirildiği vurgusu yapıldı. Yine uzmanlar işsizlik oranının yavaş yavaş düşmeye devam etmesini beklerken, bu yıl için bir faiz artırımı daha yapmanın gerekli olacağını hissettiklerini belirttiler. FED üyelerinin ekonominin rayında olduğu konusunda genel bir uzlaşı ortaya koydukları ve ücret büyümesinin de hızlanmasını bekledikleri de tutanaklardan anladığımız diğer hususlardı. Toplantı tutanaklarının açıklanması ile özellikle enflasyon konusunda ortaya koyulan bu ifadeler nedeniyle USD varlıklarında zayıflama gözlemlendi.
EURUSD
Paritenin geçtiğimiz haftayı (haftalık bazda) alıcılı seyirle tamamladığını görüyoruz. Merakla beklenen FOMC toplantı tutanaklarında birçok Fed yetkilisi, enflasyonun uzun süre düşük kalacağından endişe ederken, bazı Fed yetkililerinin de enflasyon yükselene kadar faiz artışının ertelenmesi gerektiğini savundu. Yetkililer, ekonominin iyiye gittiği konusunda ise uzlaşmaya varırlarken yine de bundan sonraki ekonomik verilere göre hareket edilmesi gerektiğini ilettiler. ABD ÜFE rakamlarında yıllık yüzde 2.6’lık bir artış ile son 5.5 yılın en büyük yükselişini kaydederken bunda geçmiş dönemlerde yaşanan kasırgaların etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında haftalık işsizlik başvurularının da azaldığı görülmekte. Ayrıca haftanın son günü açıklanan çekirdek enflasyon verisi Eylül ayında yüzde 0.1, yıllık bazda ise yüzde 1.7 ile beklentilerin altında kaldı. Çekirdek perakende satışlar ise Eylül ayında yüzde 1 ile beklentileri aşarken arındırılmamış satışlar ise yüzde 1.6 ile Nisan 2010’dan bu yana en büyük artışını yaptığı görüldü. Siyasi çalkantılar yaşanan İspanya’da ise Katalonya yönetiminin bağımsızlık ilan edeceklerini açıklamasının ardından İspanya hükümetinin böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde Katalan Lider Puigdemont’un tutuklanacağı yönünde açıklama yaptığını gördük. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Katalonya bölgesel lideri Carles Paugdemont'u İspanya'dan bağımsızlık ilan etmemesi için uyardı. Bağımsızlık ilanının diyaloğu imkansız hale getireceğini vurguladı. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron da konuyla ilgili AB’nin Katalan krizinde arabulucu rolü üstlenmemesi gerektiğini savundu. Tüm bu gelişmelerin ışığında akşam saatlerinde Katalonya Parlamentosunda konuşan Puigdemont geri adım atarak bağımsızlık haklarını elde etmelerine rağmen bunu İspanya hükümeti ile müzakere ederek yapmaları gerektiğini söyledi. Euro Bölgesi’nde ise Ağustos ayı sanayi üretimi yüzde 1.4 ile yüzde 0.5’lik beklentiyi geçti. Önümüzdeki hafta ABD’de Eylül ayı inşaat izinleri ve mevcut ev satışları açıklanırken Euro Bölgesinde Eylül ayı enflasyon rakamları takip edilecek. Yine gerek ECB, gerekse FED yetkililerinden gelecek açıklamaları da takip etmekte fayda var. Teknik olarak yukarı yönlü hareketlerin devamında 1.1865-1.1900-1.2000 dirençlerine dikkat edilebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1.1760-1.1685-1.1610 destekleri hedef olabilir.
USDTRY
Kur tarafında haftaya ABD ile Türkiye arasında baş gösteren vize krizi nedeniyle GAP’li açılış ve sert fiyatlamalarla başlangıç yaptık. Ancak 3.90’lı seviyelerin görülmesi sonrası iki devletten gelen açıklamalar ile yeniden bir önceki haftanın kapanış fiyatına doğru fiyat geri çekildi. Pazartesi günü ABD’den Columbus günü nedeniyle önemli bir veri açıklanmazken, Türkiye’den ise sanayi üretimi verisini takip ettik. Salı günü ise IMF’den açıklanan her iki ülkeye dair ekonomik projeksiyonlar takip edildi. Buna göre Türkiye’nin 2017 yıl sonu TÜFE rakamı için tahminler yüzde 10.1’den yüzde 10.9’a revize edilirken, işsizlik oranı tahmini yüzde 11.’dan, yüzde 11.2’ye, büyüme(GSYİH değişimi) tahmini ise yüzde 2.5’dan yüzde 5.1’ çıkartıldı. 2018 yılı için de büyüme tahminimiz yüzde 3.3’ten yüzde 3.5’e revize edilirken, ABD’nin 2017 büyüme tahmini yüzde 2.1’den yüzde 2.2’ye, 2018 yılı büyüme tahmini ise yüzde 2.1’den yüzde 2.3’e yükseltildi. Çarşamba günü yurtiçinde; beklentinin 1 Milyar 800 Milyon Dolar açık verilmesi yönünde olduğu cari işlemler dengesinin, -1 Milyar 237 Milyon Dolar seviyesinde geldiğini gördük. Günün en önemli ekonomik haber akışı ise akşam saatlerinde açıklanan ABD Merkez Bankası’nın Federal Açık Piyasa Komitesi(FOMC) vasıtasıyla 19-20 Eylül tarihlerinde yapmış olduğu toplantıların tutanaklarıydı. Tutanaklarda büyüme ve işsizlik kısmında iyimser ifadeler gözlemlenirken, büyümenin ılımlı bir artışa geçeceği ancak buna karşın enflasyondaki zayıf seyrin bir süre daha devam edeceği belirtiliyordu. Komite üyelerinin enflasyona yönelik endişelerinin oldukça fazla olduğunun anlaşılması ile 20 Eylül’deki hareketin aksine USD varlıkları için güvercin bir fiyatlama gözlemledik. Hafta içinde yine bazı eski ve yeni FOMC üyelerinin açıklamalarını takip ettik. Chicago FED Başkanı Charles Evans, ABD ekonomisinin temel ilkelerinin oldukça güçlü göründüğünü belirtirken, maaş büyümesindeki büyümeyi ise yeterince güçlü bulmadı. Komite yönetim kurulu üyesi olan ve aynı zamanda yeni FED başkanlığı için adı sık sık anılan Jerome Powell ise yaptığı açıklamada ABD parasal politikasının kademeli olarak normalleşeceğini belirtti. Boston FED Başkanı Eric Rosengren de yaptığı açıklamayla Aralık’ta bir, 2018’de ise üç kez faiz artırımının uygun göründüğünü belirtti. Cuma günü de ABD’den iki önemli veriyi takip ettik. ABD'de açıklanan Eylül ayı TÜFE'si yüzde 0.6'lık beklenti altında yüzde 0.5 düzeyinde gelirken, yıllık bazda da yüzde 2.3'lük beklenti altında yüzde 2.2'lik gerçekleşme vardı. Oynaklığı yüksek olan gıda ve enerji fiyatlarının dahil edilmediği çekirdek verilerde aylık bazda yüzde 0.1, yıllık bazda ise yüzde 1.7'lik gerçekleşmeler görüldü. Bu verilerin beklentileri ise sırasıyla yüzde 0.2 ve yüzde 1.8 düzeyindeydi. Çarşamba günü açıklanan FOMC tutanaklarında FED yetkililerinin enflasyon konusunda çekinceleri olduğu ortaya çıkmıştı. Gelen veriler de bu bağlamda komitedeki Faiz-Enflasyon ikileminin genişlemesine neden olabilecek düzeydeydi. Yine Cuma günü aynı saatte açıklanan önemli verilerden Eylül ayı perakende satışları %1.7’lik artış beklentisinin altında gelmesine rağmen 2010 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyesinde gerçekleşmiş oldu. Yıllık veride yüzde 4.4’lük artış olduğu açıklanırken, otomotiv sektörü dahil edilmeden hesaplanan çekirdek perakende satışlarda da yüzde 0.3’lük beklentinin üzerinde yüzde 1.0 ile 2015 Mayıs verisinden bu yana en yüksek gerçekleşme görüldü. Bu verinin yıllıklandırılmış hali ise yüzde 0.5’lik artışa işaret ettti. Bu haftanın verilerine gelince Pazartesi günü Türkiye’den İşsizlik Oranı verisini, ABD’den Federal Bütçe Dengesi’ni takip edeceğiz. Salı günü ABD’den sanayi üretimi ve ithalat-ihracat fiyat endeksleri takip edilecekken, Çarşamba günü inşaat ruhsatları ve konut başlangıçları verilerini izleyeceğiz. Perşembe günü Philadelphia FED tarafından açıklanacak imalat ve istihdam verileri ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları izlenecekken, Cuma günü ise ikinci el konut satışları verileri ile haftayı tamamlayacağız. Yine yeni haftada Trump’ın yeni vergi ve sağlık reformlarını da takip ederken, yine yurtdışında Kuzey Kore ve İran sorununu, yurtiçinde ise Suriye ve Irak’ta devam eden jeopolitik risklerimiz ve ABD ile yaşanan vize krizi sonrasındaki gelişmeler de izleyeceğimiz önemli konu başlıkları olacak. Yeni haftada paritenin izlenmesi gereken teknik seviyelerine bakacak olursak; 3.6325-3.6275 destek bölgesi yaklaşık 1 aydır devam eden yükselen trendin korunması anlamında kritik olup bu bölge üzerinde kalıcılıklar 3.70 seviyelerine doğru hareketliliğe neden olabilir. Önemli ara dirençlerimiz ise 3.6525, 3.6625, 3.6850. Kur tarafında 3.6275 altı kalıcılıkta ise 3.5870 seviyesinin hedef olabileceği görüşündeyiz. Bu durumda ara destek seviyeler olarak 3.6130, 3.6070 ve 3.5965 seviyeleri takip edilebilir.
GBPUSD
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Brexit beşinci tur müzakereleri Avrupa Parlamentosu’nun bu hafta düzenleyeceği toplantı öncesi son müzakerelerdi ancak 4 günün sonunda ilerleme sağlanamadı. Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker, İngiltere’nin Brexit sonrası AB ile gelecekte olan ilişkileri görüşmeye başlamadan önce Brexit şartlarını yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Bu şartların en önceliklisinin birliğe olan borçları ödemek olduğunu vurgulayan Juncker, Brexit sürecinin beklenenden daha uzun süreceğini söyledi. İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit müzakerelerinin beşinci turu sonrasında Avrupa Birliği ile vatandaşların hakları konusunda bir anlaşma üzerinde görüş birliğine varmaya yakın olduklarını söylerken, Almanya Başbakanı Merkel ise konuya ilişkin olarak kendilerinin en az zararla ayrılmalarını sağlayacak bir anlaşma peşinde olduklarını vurgulamıştı. Açıklamalardan da anlaşıldığı üzere anlaşmazlığın ortaya çıktığı konu İngiltere’nin AB’ye ödeyeceği tazminat olarak görülüyor. İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond, Brexit'in getirdiği belirsizliğin İngiltere ekonomisinin üzerinde olumsuz etkisi olduğunu belirterek mümkün olduğu kadar çabuk bir şekilde bu belirsizliğe bir son verilmesi gerektiğini ifade etti. ABD tarafında ise açıklanan tutanaklarla ekonominin olumlu seyretmesine rağmen bazı FED üyelerinin enflasyon konusundaki endişelerini dile getirmesiyle ve bundan dolayı faiz artışının beklenmesi gerektiğini kaydetmeleriyle Dolar’ın diğer para birimleri karşısında negatif ayrışmasına neden olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan açıklanan ÜFE rakamları beklentileri karşılarken işsizlik başvurularının da beklentiden daha az gerçekleştiğini görüyoruz. Bu hafta ise İngiltere’de ÜFE, işsizlik başvurusu sayısı ve Eylül ayı perakende satışlar verisi var iken ABD’de ise inşaat izinleri ve mevcut ev satışları verisi açıklanacak. Teknik olarak geçen hafta yukarı yönlü hareketlerin hakim olduğu paritede yükselişlerin devamında 1.3350-1.3425-1.3485 seviyeleri önemli olabilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise 1.3225-1.3135-1.3000 destekleri takip edilebilir.
BRENT
Haftanın İlk iş gününde Suudi Arabistan Petrol Bakanlığı, arz kısıntısı taahhütlerinin tutturulması için petrol ihracatının durdurulduğunu açıklarken, ABD Acil Durum Yönetim Merkezi(FEMA)’dan gelen açıklama ise hafta sonunda oluşan tropikal Nate Kasırgası’nın Orta Amerika’da kurulu 17 rafineriyi etkilediği ve eğer Meksika ve ABD’ye ulaşması halinde bu sayının daha da artacağı şeklindeydi. Aynı günün akşamında ise OPEC, Dünya petrol talebinin 2017 yılında 1 Milyon 450 Bin, 2018 yılında ise 1 Milyon 380 Bin varil artış göstermesi beklendiğine vurgu yaptı. OPEC aylık(Eylül) bülteninde yayınlanan diğer bilgilerden petrol fiyatları 2018 yılı için 55-58 Dolar olarak deklare edilirken, buna gerekçe olarak ise fiyatların daha fazla yükselmesinin Amerika’lı üreticileri daha çok üretime teşvik edeceği gösterildi. Eylül ayında günlük küresel petrol arzının ortalama 410 bin varil azalma ile toplam 96 Milyon 750 Bin varil düzeyinde gerçekleştiği de açıklanırken, aynı dönem için OPEC üretiminin ise 600 Bin varillik artışla 32 Milyon 800 Bin varil düzeyinde olduğu bildirildi. Yine hafta içinde EIA(Enerji Bilgi Yönetimi)’nın aylık raporu takip edildi. Raporda bu yılki petrol talep büyümesinin değiştirilmediği görülürken, 2018 yılı için Dünya petrol talebi artış beklentisi toplamı -100.000/gün(Günlük 100 Bin varil azalma) revize edilerek günlük 1 Milyon 580 Bin varile düşürüldü. 2018 yılı küresel petrol arz ve talep tahminlerinin, stokların daha fazla azalmayabileceğine işaret ettiği kaydedilirken, Ağustos ayı için ise ticari petrol stoklarının 14 Milyon 200 Bin azalışla 3 Milyar 15 Milyon varile düştüğü bildirildi. Bu arada geçtiğimiz hafta Mısır Başbakanı hafta sonuna doğru yaptığı açıklamada OPEC’in arz kısıntısı çağrısına uymayacaklarını söyledi. Goldman Sachs’tan gelen açıklamada ise 2018 Brent petrol fiyat tahmini 58 Dolar olarak yinelendi. Norveç Çevre Bakanı’nın iklim değişikliğini yavaşlatma gayretlerine bağlı olarak petrol ve gaz rezervlerine bağımlılığı azaltmanın ve ülke ekonomisini daha yeşil hale getirmenin yolları üzerine çalışacakları yönündeki açıklaması fiyatlarda etki bulmazken, Pazartesi günkü Columbus tatili nedeniyle petrol stokları verilerine bir gün geç ulaşabildik. Çarşamba günü açıklanan API stokları 3 Milyon 97 Bin varillik artış ile son 4 haftanın en yükseğinde gelirken, Perşembe günü açıklanan ve önceki hafta 6 Milyon 23 Bin azalma ile son 7 haftanın en düşük seviyesi görülen EIA verisi 1 Milyon 800 Bin varillik azalma beklentisine karşın 2 Milyon 747 Bin varillik azalmaya işaret etti. Bu Verinin beklentisi ise 1 Milyon 991 Bin varil düzeyinde azalma olması yönündeydi. Yine aynı gün açıklanan ve ABD’nin Teksas bölgesindeki üretim stoklarına ışık tutan Oklahama Stokları ise yine artış gösterdi. 1 Milyon 322 Bin varillik artışın açıklandığı veri önceki haftadaki 1 Milyon 525 bin varillik artışın gerisinde kalmasına rağmen ABD üretiminin tam gaz gittiğini göstermek açısından önemliydi. Haftanın son verilerinde ise Baker Hudges sondaj kule sayıları ve CFTC net spekületif pozisyonlarını takip ettik. Akşam saatlerinde açıklanan 9-13 Ekim haftası Baker Hudges sondaj kule sayıları bir önceki haftaya göre 5 adet gerileyerek 743 ile son 18 haftanın en düşük seviyesine gelirken, akabinde gelen CFTC(Emtia Vadeli İşlem Sözleşmeleri Ticareti Komisyonu) ham petrol spekülatif pozisyonları ise 417 Bin 100 adet net alım ile son 4 haftanın en düşüğüne geriledi. Öte yandan yine Cuma akşam saatlerinde ise ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran nükleer anlaşmasına dair açıklamasını takip ettik. Trump ,İran’ın fanatik bir rejimin kontrolü altında olduğunu ve teröre destek verdiğini belirterek, IRGC(İran Devrim Muhafızları)’nı yaptırım listesine aldıklarını, eğer kongre ve müttefikleri ile bir çözüme ulaşamazlarsa 2015 Temmuz ayında imzalanan anlaşmayı sürdürmeyeceklerini açıkladı. 2015 yılında açıklanan anlaşma ile İran petrollerinin yeniden uluslararası pazarlara açıldığını düşünecek olursak, bu konuda bu hafta gelecek açıklamalar petrol fiyatlarını yakından ilgilendirecektir. Bu hafta açıklanacak verilere gelince; Salı günü API(Amerikan Petrol Enstitüsü) stokları, Çarşamba günü ise EIA(Enerji Bilgi Yönetimi) ve Oklahama Cushing stoklarını takip edeceğiz. Cuma günü ise Baker Hudges sondaj kule sayıları ve CFTC raporları ile haftayı noktalayacağız. Yine bu hafta OPEC üyesi ve OPEC dışı önemli petrol üreticilerinin yetkililerinden gelebilecek açıklamalar da fiyatlar üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak emtiada 56.95-57.30 bölgesi üzerinde kalıcılıklarda geçtiğimiz ay sonunda test edilen 59.50 seviyesine doğru yeniden bir hareketlilik görmek mümkün. Bu durumda takip edilebilecek ilk ara dirençler 57.70, 58.40 ve 58.70 seviyelerinde bulunmakta. 56.95 altına geri çekilmelerde ise izlenebilecek desteklerimiz 56.60, 56.40, 56.25 ve 55.95 seviyelerinde bulunuyor. Bu tarafta ise 54.75 seviyesinin önemle takip edilmesi gerektiğini belirtelim. Bu seviye altında kalıcılıkların emtiada satış baskısı oluşturabileceğini düşünmekteyiz.
ALTIN
Dolar’ın diğer majör para birimleri karşısındaki değer kayıplarıyla Dolar endeksinde görülen düşüş ve Dünya üzerindeki sistematik risklerin çoğalması nedeniyle yeniden güvenli liman arayışlarıyla değerli metalde yukarı yönlü hareketlerin hız kazandığını gördük. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin Cuma günü 2.28’e kadar düşmesi de bu tezi güçlendirmekte. Buna ek olarak Kuzey Kore çevresinde yenilenen şekillenmeye başlayan jeopolitik endişeler, bu güvenli liman talebinin yeniden oluşmasına neden olduğunu da söyleyebiliriz. FOMC tutanaklarında enflasyona yönelik endişeler olduğu ve buna ilişkin faiz artışında ekonomik verilere göre beklenebileceği belirtilirken Fed üyelerinin ekonominin rayında olduğu konusunda uzlaşı halinde oldukları yine de sıkılaştırmada sabır gerektiğini vurguladılar. Öte yandan ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Başkan Donald Trump'ın Fed'in yeni başkanı konusunda kararını gelecek ay verebileceğini söyleyerek FED’in başkanlık seçimi konusunda net tarih vermese de belirsizliğin biteceğini ima etti. ABD Başkanı Donald Trump sağlık hizmetleri konusunda yeni bir başkanlık kararnamesini imzalarken bu kararnamenin eski yönetimdeki kısa süreli sağlık sigortasının kısıtlamalarını kaldırdığı belirtildi. Konuyla ilgili Trump, sağlık sigortasında kısa vadelerin uzatılacağını, Obamacare’i bir seferde kaldırmak istediklerini ve yerine yeni bir sistemi inşa edeceklerini dile getirdi. Trump ayrıca çok büyük vergi indirimleri yapacaklarını da sözlerine ekledi. Teknik olarak alıcılı seyrin devam etmesi durumunda 1305-1313-1320 dirençleri takibimizde olacaktır. Olası geri çekilmelerde ise 1292-1278-1270 destekleri gündeme gelebilir.
