Fitch Kararı Sonrası Yurtiçinde Hükümetin İcraatlarına Odaklanacağız!
Euro Bölgesi’nde hafta boyunca ECB yetkililerinin açıklamaları takip edildi. ECB Başkanı Mario Draghi: Ekonominin sağlam temelleri olmasına rağmen artan korumacılık tehdidinin aşağı yönlü risklere neden olduğunu, bundan dolayı sabırlı, dirençli ve ihtiyatlı olmaya devam etmeleri gerektiğini söyledi. Yönetim Kurulu Üyesi Benoit Coeure: Ticaret Savaşları konusunda bankanın hazırlıklı olduğunu ve mevcut para politikası duruşunun iyi işlediğini belirtirken, diğer üye ve aynı zamanda Avusturya Merkez Bankası başkanı Ewald Nowotny ise: Negatif faiz oranlarının para politikasının kalıcı bir kaderi olamayacağını, tüketici fiyatlarının doğru yönde ilerlediğini ve 2019 yazı sonrasını görünceye kadar faiz değişikliği olmayacağını dile getirdi. Özellikle Draghi’nin güvercin söylemleri; artan siyasi riskler ve kötü gelen bazı ekonomik veriler ile birlikte Euro üzerinde baskıya neden oldu. İngiltere tarafında ise Theresa May hükümetine yönelik haber akışları Pound üzerinde satış baskısı oluştururken, gelen ekonomik verilerle dalgalanmalar ortaya çıktı. Ülkede, Brexit Bakanı David Davis ve Bakan Yardımcısı Steve Baker’ın yanı sıra Dış İşleri Bakanı Boris Johnson istifa ederken; Dominic Raab yeni Brexit Bakanı, Jeremy Hunt ise yeni Dış İşleri Bakanı oldu. Yurt dışı tarafta hafta içerisinde Ticaret Savaşları ve İran Nükleer Anlaşması gibi küresel risklerin durumu ve NATO Liderler Zirvesi de takip edildi. Salı akşamı ABD Yönetimi’nin 200 Milyar USD’lik Çin ürününe daha gümrük vergisi uygulayacağının belirtilmesi ile gündem yeniden ısınırken, İran konusundaki atışmalar da hafta boyunca devam etti. NATO Zirvesine yine ABD Başkanı Donald Trump damga vurdu. Trump, diğer üye ülkelerin ödedikleri NATO payını milli gelirlerinin yüzde 4’üne çıkarmamaları halinde ABD’nin üyelikten çıkabileceği tehdidinde bulundu. Trump’ın sert söylemi sonrası yapılan olağanüstü toplantıda ABD’nin talebi yönünde karar alınırken, Başkan Trump: AB ile ticaret müzakerelerini önümüzdeki hafta yapacaklarını ve Rusya, Çin ve İran ile de şartların oluşması halinde çalışabileceklerini söyledi. Trump’ın son hedefinde ise İngiltere Başbakanı Theresa May vardı. Trump yaptığı açıklamada: May’in Brexit’i mahvettiğini ve şuan ki durumda iki ülke arasında imtiyazlı bir ticaret yapılamayacağını söylerken, Theresa May’in yerine Boris Johnson’u Başbakan olarak görmek istemesi ilginçti. ABD’de geçtiğimiz hafta enflasyon dataları izlenirken, bazı FED yetkililerinden gelen açıklamalar ise: Son gelişmelerin politika adımları üzerinde etkisinin olmadığı yönündeydi. Ancak son olarak takip ettiğimiz FED Başkanı Jerome Powell’ın; Ticaret tarifelerinin ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği uyarısının yanı sıra, böyle bir durum halinde; faiz artırım hızının yavaşlatılabileceği ya da faizlerin düşürülebileceğini belirtmesi ise kritikti. Yurt içi tarafta geçtiğimiz hafta gündemin üst sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin töreni ve yeni kabinenin ilanı vardı. TCMB kanununda yapılan değişikliklere yönelik spekülasyonlar TL kurlarında yukarı yönlü hareketlere neden olurken, yeni kabinedeki ekonomi ile ilgili bakanlıklara piyasanın ilk tepkisi de negatifti. Seçilen bakanlar yemin ederek resmi olarak göreve başlamaya hak kazanırken, uluslararası kurumlardan gelen açıklamalar da takip edildi. Kredi Derecelendirme Kuruluşları Standard And Poor’s ve Moody’s ‘den uyarılar gelirken, bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch ise haftanın son işlem gününde Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair rapor yayınladı. Kurum; Türkiye’nin BB+ olan kredi notunu BB’ye, Durağan olan kredi görünümünü ise Negatif’e düşürdü. Yurtiçinde haftanın önemli ekonomik verisi olarak Cari İşlemler Dengesi takip edilirken; beklentilerden kötü gerçekleşme ile 10 yıllık tahvil faizlerinde görülen rekor seviyeler de kurlarda yukarı yönlü ataklara neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TCMB’nin bağımsızlığı, faizlerin düşürülmesi ve Mehmet Şimşek’in durumu ile ilgili yaptığı açıklamalar sonrası ise TL kurlarında tüm zamanların rekor seviyeleri test edildi. Bu hafta yurt içi tarafta; başta OHAL’in kaldırılması olmak üzere yeni hükümetin atacağı adımlar takibimizde olacak. Ayrıca önemli ekonomik veri olarak; Çeyreklik İşsizlik Ortalaması, Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi ve Sanayi Üretimi açıklanacak. ABD’de Perakende Satışlar, İnşaat İzinleri ve Konut Satışları gibi önemli dataları izleyeceğiz.Ayrıca FED Başkanı Jerome Powell’ın, senato üyelerine Ekonomi ve Para Politikası hakkında gerçekleştireceği sunumda çizeceği tabloda parite ve emtia alanında fiyatlamalara etki edebilir. Euro Bölgesi’nde TÜFE verileri önemli olacakken, İngiltere’de ise TÜFE ve İşsizlik verileri takip edilecek. Ayrıca bölgelerden gelecek önemli haber akışları da fiyatlamalar açısından izlenmeli.
Geçtiğimiz hafta gerek Avrupa’dan takip ettiğimiz verilerin genel olarak beklentilerin altında kalması gerekse Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin ekonomi ve para politikası hakkında yaptığı konuşmalarda güvercin ifadelere yermesi Euro varlıkları üzerinde baskı oluşturdu. Draghi’nin açıklamalarına baktığımızda ekonominin sağlam temelleri olmasına rağmen görünüme ilişkin risklerin artan korumacılık tehdidi ile alakalı olduğunu, enflasyon patikasına olan güvenlerinin arttığını ve sabırlı, ihtiyatlı ve dirençli olmaya devam etmeleri gerektiğini dile getirdi. Geçtiğimiz hafta açıklanan ECB Para Politikası Toplantısının tutanaklarında ise parasal genişlemenin sonlandırılması konusunda verilere bağlı olarak ihtiyatlı kalınacağı belirtilirken, faizlerin enflasyonda hedeflenen seviyeye gelmeden mevcut seviyelerde kalacağı deklare edildi. ABD tarafında ise Çin ile yinelenen ticaret savaşları ülkenin hazine tahvillerine talep oluştururken parite tarafında da geri çekilmelere neden oldu. Ayrıca FED yetkililerinden faiz artışlarını destekleyici şekilde gelen açıklamalarda Dolar varlıkları üzerinde etkili oldu. Bu haftanın ekonomik takviminde ise ABD’den Perakende Satışları, İşletme Stokları, Sanayi- İmalat Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, Bej Kitap Raporu; Philadelphia FED Endeksleri, Euro Bölgesi’nden enflasyon rakamları ve Ticaret Dengesi, Almanya’da ise ÜFE açıklanacak. Ayrıca ticaret savaşları gibi küresel öneme sahip haber akışlarının yanı sıra tahvil piyasası hareketleri iki bölgenin Merkez Bankası yetkililerinden gelecek açıklamalar takibimizde olacak. Özellikle FED Başkanı Jerome Powell’ın, senato üyelerine Ekonomi ve Para Politikası hakkında gerçekleştireceği sunum, parite fiyatlamalarında önemli olabileceğinden dikkatle takip edilmesinde fayda görmekteyiz. Teknik olarak 1.1730- 1.1710 bölgesi üzerinde kalıcılık sağlayamaması ile birlikte satışların derinleştiğini görmekteyiz. Satışların devam edebilmesi için 1.1580 kirik durumda. Kırılmasıyla birlikte ilk etapta 1.1505 destek noktası hedef haline gelebilir. Yukarı tarafta ise 1.1730- 1.1710 bölgesinin geçilmesi ile birlikte başlayacak yukarı yönlü ataklarda ise 1.1760, 1.1785 ve 1.1810 direnç seviyeleri izlenebilir.
Geçtiğimiz hafta başında yapılan Hazine ihalelerinde gelen teklif miktarlarının arzdan oldukça yüksek olması CDS ve tahvil faizlerinde geri çekilmelere neden olurken, kur tarafındaki TL lehine işlemleri tetikledi. Ancak, yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uyarınca TCMB kanununda Başkan ve Başkan Yardımcılarının görev esaslarına yönelik bazı değişikliklerin yapıldığına dair gelen haberler ile kur yeniden yukarı yönlü atak yaptı. Bunun yanı sıra açıklanan yeni hükümet kabinesindeki ekonomi kurmaylarının da piyasa tarafından tanınmıyor olmasıyla birlikte ataklar hız kazandı. Hafta ortasında açıklanan Cari İşlemler Dengesi’nde öngörülerin üzerinde 5 Milyar 885 Milyon Dolar açık verilirken, ilk 5 aylık cari açık 27 Milyar 724 Milyon Dolar oldu. Gerek kabineye dair endişeler gerekse kötü ekonomik veri ile tahvil ihalelerinde faizlerde görülen artışlar ve CDS’deki tırmanış kur tarafında TL’yi baskılayan unsurlar olarak karşımıza çıktı. Hafta içerisinde Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard And Poor’s ve Moody’s ‘ten yeni hükümete yönelik uyarı mahiyetinde açıklamalar takip edilirken, haftanın son işlem gününde ise diğer kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye raporu takip edildi. . Fitch, Türkiye’nin kredi notu ve görünümünde indirime giderken, kurumdan yapılan açıklamada: Ekonomi politikalarının kredibilitesinin son aylarda bozulduğu ve yüksek cari açıkla makroekonomik istikrara yönelik aşağı yönlü risklerin arttığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ile rekor kıran kurda; yurt dışı tarafta ise ABD TÜFE verilerinin yanı sıra, ticaret savaşları gibi küresel haber akışlarını izledik. Genel anlamda bakıldığı zaman seçimler öncesinden kalma TL tarafındaki algı bozulmasının devam ettiğini gördük. Bu kapsamda bu hafta Fitch kararının yansımalarının yan sıra, başta OHAL’in kaldırılması olmak üzere yeni hükümetten gelecek icraatlar oldukça kritik olacak. Çok fazla manevra kabiliyetimizin olmadığını söyleyebiliriz. Bu hafta açıklanacak olan Çeyreklik İşsizlik Ortalaması, Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi ve Sanayi Üretimi gibi ekonomik veriler sonrası tahvil faizleri ve CDS gibi makroekonomik göstergeler kur üzerinde etkili olacaktır. ABD tarafından da önemli ekonomik veriler ve haber akışları ile tahvil getirileri ve Dolar Endeksi bazlı fiyatlamalar görebiliriz. Teknik olarak baktığımızda ise şuan için 4.8530 destek bölgesine yakın fiyatlama görülen kur için yukarı tarafta direnç söylemek gereksiz olacaktır. Aşağı yönlü hareketlerde ise izlenebilecek destek seviyelerimiz 4.8350, 4.8115, 4.8025 ve 4.7700’de olup, özellikle 4.7700 altına gelinmesi halinde TL lehine işlemler bir miktar ivme kazanabilir. Ancak, daha çok yurt içi taraftaki haber ve veri akışları ile fiyatlanan kur için hafta boyunca volatilitenin yine yüksek olabileceği konusunda uyaralım.
Geçtiğimiz hafta İngiltere Başbakanı Theresa May’in kabinesinden, ardı ardına gelen istifa haberleri Sterlin varlıkları aleyhine sert fiyat hareketlerine neden oldu. Öncelikle Brexit Bakanı David Davis’in, Başbakan May ile Brexit hakkında bazı konularda anlaşamadığını belirterek istifa etmesiyle başlayan siyasi krizin, Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın aynı sebepten dolayı istifa etmesiyle birlikte farklı bir boyuta ulaştığını söyleyebiliriz. Her iki bakanın yerine yenileri atansa da gelen bu istifa haberleri ilerleyen dönemde May hükümeti için sıkıntı yaratabilir. Zira, AB tarafından gelen açıklamalar da İngiltere’nin halen Brexit kararından dönebileceği şeklindeyken, Theresa May’in bu konudaki taviz vermez tutumu AB Yönetimi’ni kızdırmışa benziyor. AB tarafının İngiltere’ye zorluk çıkarmaya devam edeceğini biliyoruz ve bundan sonraki süreçte başkaca sürpriz haberler görmek mümkün olabilir. ABD tarafında ise ticaret savaşları başta olmak üzere Başkan Donald Trump eksenli gelişmeler takip edildi. Özellikle Çin ile yinelenen ticaret savaşları ABD Hazine Tahvillerinde güvenli liman talebini artırırken Dolar varlıkları üzerinde de pozitif etki yarattı. Geçtiğimiz hafta FED’in 2. yarıyıl için yayınladığı Para Politikası Raporunda ise daha yüksek enflasyonunun kontrol altında olduğu belirtilirken ekonomide hedeflerine ulaştıkça faiz artırımlarının devam edeceği vurgulandı. Ayrıca daha önce faiz artışları konusunda güvercin tavırlarıyla bilinen Chicago FED Başkanı Charles Evans’ın bu yıl 4 faiz artırımının normal olabileceğine yönelik açıklamaları da dikkat çekiciydi. Bu haftanın ekonomik takvimine bakacak olursak ABD’den İşletme Stokları, Sanayi- İmalat Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, Bej Kitap Raporu; Philadelphia FED Endeksleri ve Perakende Satışları, İngiltere’de ise enflasyon ve İşsizlik rakamları ve Perakende Satışları parite volatilitesinde etkili olabilir. Ayrıca Brexit ve ticaret savaşları gibi küresel öneme sahip haber akışlarının yanı sıra FED Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları takibimizde olacak. Teknik olarak baktığımızda tam olarak yön tayini yapabilmemiz için aşağı tarafta 1.3055, yukarı tarafta ise 1.3285 seviyesinin kalıcılıkla geçilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Şu anda ise 1.3250 seviyesine yakın fiyatlamalar yaşanırken bu bölgenin geçilmesi durumunda 1.3285, 1.3300 ve 1.3370 dirençleri izlenebilir. Olası satıcılı senaryoda ise 1.3190, 1.3150 ve 1.3055 destekleri hedeflenebilir.
BRENT PETROL
Brent Petrol’de bir önceki hafta başlayan satış hareketi geçtiğimiz hafta da devam etti. Özellikle Libya’daki Petrol arzındaki sıkıntılar bir süredir fiyatları yukarı yönlü baskılarken, hafta içinde açıklamalarda bulunan Libya Ulusal Petrol Şirketi: ülkenin üretim ve ihracat operasyonlarının kısa zaman içerisinde normal seviyelere döneceğinin söylemesi, geçtiğimiz hafta görülen satıcılı seyri oluşturan etkenlerin başında gelmekte. Hafta içinde ise, açıklanan API ve EIA stok raporları sert düşüşlere işaret etse de ABD Başkanı Donald Trump’ın üretim artışı çağrısı sonrası başta Suudi Arabistan olmak üzere önemli bazı üreticilerden gelen arz artışları fiyatları baskılayan bir başka unsur olarak karşımıza çıkmakta. Öte yandan ABD’nin çıkışından sonra İran nükleer anlaşmasına olan bağlılığını sürdüren Almanya Başbakanı Angela Merkel yaptığı açıklamada: anlaşmanın arkasında duracaklarını ancak İran’la daha fazla müzakereye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Konuşmasının en dikkat çekici kısmı ise Avrupa Birliği merkezli özel şirketlerin İran’a yatırım yapmaları durumunda, ABD tarafından cezai yaptırımlar riskini göze almaları gerektiğini söylemesiydi. Ayrıca hafta içinde OPEC ve Enerji Bilgi İdaresi (EIA) aylık raporlarını takip ettik. ABD ve İran arasındaki gerginliklerle başlayan yüksek fiyatlar, açıklanan OPEC Aylık raporlarına da yansıyarak petrol talebindeki büyümenin 2019 yılında 1.45 Milyon varil/güne gerileyeceği belirtildi. Haziran ayında petrol üretiminin 173 Bin varil artış gösterdiği paylaşılırken, Suudi Arabistan’dan gelen açıklamada da: Üretimin OPEC kararlarının üzerinde artırıldığı vurgusu yapılırken, bunun günlük 459 bin varile tekabül ettiği de bildirildi. Bu hafta da fiyatlamalar açısından API ve EIA Haftalık Ham Petrol Stokları, yine EIA tarafından paylaşılacak olan ABD Üretim Dataları ve Baker Hughes Sondaj Kuyusu Sayısı verileri takip edilecektir, Ayrıca İran nükleer anlaşması ile önemli Petrol üreticisi ülkelerden gelecek açıklamalar fiyatlamalara etki edebilir. Teknik olarak baktığımızda ise satıcılı seyrin devamında 74.30, 73.50 ve 72.75 destek noktaları hedeflenebilir. Olası yukarı yönlü ataklarda ise 75.75, 76.20 ve 76.90 dirençleri bulunmaktadır.
ONS
ALTIN
ABD'nin Çin'den ithal edilen 34 Milyar Dolar'lık ürün grubuna uyguladığı yüzde 25'lik ek gümrük vergisi ile resmi olarak başlayan ticari savaşlar, hafta içinde yine ABD'nin toplamda 200 Milyar Dolar değerindeki 5 bin ürünü kapsayan ve Eylül ayına kadar yürürlüğe girecek yeni gümrük tarife listesiyle derinleşerek devam etmekte. Çin'in, ABD'nin ek gümrük vergi uygulamasıyla ilgili şikâyetini Dünya Ticaret Örgütü'ne ilettiği bildirilirken, Hazine Bakanlığı karşı önlemler almak üzere harekete geçecekleri açıkladı. Yaşanılan bu olaylar sonrası Çin Borsası ve Yuan’da değer kayıpları göze çarparken, son zamanlarda Yuan ile korelasyon içerisinde hareket eden emtia için fiyatlamaları etkilemekte. ABD'nin ticari müttefikliği günden güne sorgulanırken, karşılıklı getirilen yeni gümrük tarifeleri domino taşı etkisi yaparak dünya ticaretini etkilemekte. Son olarak Rusya da: ABD’den ithal edilecek bazı ürünlere yüzde 25 ile 40 arası ek vergi uygulayacağını açıklarken, İran nükleer anlaşması çerçevesinde bir araya gelen Çinli ve Rus Dışişleri Bakanları ortak eylem planı konusunda anlaştı. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo K.Kore ziyareti sonrası ayyuka çıkan olaylar sonucu açıklama yaptı. Bakan Pompeo: Kuzey Kore’nin Washington’ı gangster gibi talepte bulunmakla suçlamasının ardından bu ülkeye yönelik yaptırımların Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un nükleer silahlardan arınma taahhüdü yerine getirilinceye kadar devam edeceğini kaydetti. ABD Lideri ise: Çin’in, K.Kore’yi nükleer silahlardan arındırmak için ABD’nin çabalarını raydan çıkarmak isteyebileceğini söylerken, K.Kore Lideri Kim Jong Un’un yapılan anlaşmayı destekleyeceğinden emin olduğunu da belirtti. Avrupa tarafında ise geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik tarifelerine getirdiği yeni gümrük vergileri ile AB ve ABD arasında başlayan soğuk rüzgarlar NATO zirvesi sonlanırken yeniden hissedildi. Başkan Trump: Müttefik ülkeleri bir yandan savunma harcamaları konusunda topa tutarken, 25 Temmuz’da yapılacak olan görüşmelerde iyi niyet görememeleri halinde, bir süredir tartışılan AB menşeli otomobillere yeni ek vergi uygulamaları getirebileceğini belirtti. Hafta içinde Fed Başkanı Jerome Powell’ın ticaret tarifelerinin ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği uyarısı takip edilirken, böyle bir durumun yaşanması durumunda ise Powell; “Faiz oranlarını düşürebiliriz ya da arttırma hızımızı yavaşlatabiliriz” dedi. Geçtiğimiz hafta ABD’de enflasyonun yükseleceğine ilişkin beklentiler ile çıkış yaşayan DXY, Ons Altını baskılayan ana unsur olarak çıkmakta. Bu hafta ise ABD ve Çin taraflı ekonomik datalar takip edileceği gibi, başta ticaret savaşları olmak üzere küresel haber akışları da fiyatlamalara etki edecektir. Ayrıca FED Başkanı Jerome Powell’ın, senato üyelerine Ekonomi ve Para Politikası hakkında gerçekleştireceği sunum, emtia fiyatlamalarında önemli olabileceğinden dikkatle takip edilmesinde fayda görmekteyiz Teknik olarak baktığımızda ise 1243 destek seviyesi üzerinde fiyatlamaların oluştuğunu görmekteyiz. Yükselişlerin devamında 1247, 1253 ve 1257 direnç seviyeleri hedeflenebilir. Özellikle 1263 seviyesini önemini korumakta olup, hafta içinde geçilmesi durumunda altın yönlü işlemleri sertleştirebilir. Aşağı tarafta ise 1239 seviyesi en son geçtiğimiz sene aşılmış olup, kuvvetli bir destek konumundadır. Buranın geçilmesi halinde ise 1235, 1229 ve 1218 destekleri izlenebilir.
