Önemli Veri ve Gelişmeler Var, Ama Hava Puslu!
Geçtiğimiz hafta başına ABD ile Çin arasında süregelen ticaret savaşları gündemi ile başladık. Ancak, karşılıklı restleşmeler yerini; Çin Devlet Başkanı Xi’nin, başta otomotiv sektörü olmak üzere ülkesine ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin düşürüleceğini açıklaması ile bahar rüzgârlarına bıraktı. Öte yandan çifte ajanın zehirlenmesi olayında karşı karşıya gelen ABD ve Rusya’nın karşılıklı diplomatik yaptırımları, ABD tarafından Rus oligarkların mal varlıklarına el konulması ve Suriye’de kimyasal silah kullanılması iddialarıyla gerginlik had safhaya ulaşırken yaşanan bu gelişmeler Rus Rublesi ve TL başta olmak üzere bölgedeki gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde sert değer kayıplarına neden oldu. Türkiye’nin tahvil faizleri rekor yüksek seviyelere çıkarken, TL kurları da tarihin en kötü rakamlarını gördü. Hafta sonunda ise ABD, İngiltere ve Rusya’nın, Suriye’ye hava operasyonu gerçekleştirmesiyle birlikte gerginlik farklı bir boyuta ulaştı. Bizzat ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan operasyonda Suriye’nin kimyasal depoları dahil 3 kritik bölge füze ile vuruldu. Konuya ilişkin İngiltere ve Fransa’ya teşekkür eden Trump, operasyonun başarıyla tamamlandığını duyurdu. Bu hafta konuya dair gelecek açıklamalar veya ülkelerin atacağı adımlar kritik olacaktır. Yurt içi tarafta açıklanan cari işlemler dengesinde yine açık verilirken, Başbakan Yıldırım’ın TCMB’nin gerektiğinde önlem alacağına atıfta bulunması kurlarda TL lehine kısmen karşılık buldu. ABD’de açıklanan TÜFE verilerinde senelik bazda görülen iyi gerçekleşmeler küresel olayların etkisiyle fiyatlamalara etki etmezken, 20-21 Mart tarihlerinde yapılan FED/FOMC toplantılarının tutanaklarında ise “Enflasyon artışının faiz patikası için tek başına yeterli olmadığı” vurgusu dikkat çekiciydi. Geçtiğimiz hafta ECB’nin de toplantı tutanakları açıklandı. Tutanaklarda: Euro kurunun geldiği nokta belirsizlik kaynağı olarak belirtilirken, enflasyon yolundaki güvenin arttığı ve parasal desteklemenin ise tahvil alımlarının sonlandırılması sonrasında da gerekli olduğu bildirildi. Özetle; verilerin fiyatlamalar üzerinde etkisinin olmadığı, küresel ekonomik, siyasi ve jeopolitik gelişmelerin takip edildiği bir haftayı geride bıraktık. Bu hafta yine önemli haber akışları takibimizde olmaya devam edecek. Ekonomik veri olarak ise; Yurt içi tarafta Sanayi Üretimi ve Çeyreklik İşsizlik Ortalaması takip edilecek. Çin’in Büyüme verileri küresel bazda önem arz edecekken, ABD’de; Perakende Satışlar, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları gibi önemli datalar ön planda olacak. Euro Bölgesi ve İngiltere’de açıklanacak olan TÜFE rakamları Merkez Bankalarının ileriye dönük hamleleri açısından önem arz edecek. Oldukça önemli verilerin olduğu haftada bakalım havanın puslu ortamından kurtulup data fiyatlamaları görebilecek miyiz?
EURUSD
Geçtiğimiz hafta Avrupa ve Amerika Merkez Bankalarının toplantı tutanakları takip edildi. Amerika Merkez Bankası Federal Açık Komitesi toplantı tutanaklarına baktığımızda birçok üyenin, ticaret savaşlarına rağmen, faiz artışlarını desteklemesi ve bazı üyelerinde ilerleyen yıllarda bu artışın beklenenden daha da fazla hızlanabileceğine yer vermesi önemli oldu. Ayrıca bazı üyelerin, enflasyondaki beklenen artışın, tek başına, öngörülen faiz artırım patikasını haklı göstermeyeceğini belirtmeleri de, tutanaklardaki dikkat çekici unsurların başında yer aldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikası toplantısının tutanaklarında ise enflasyona giden yolda güvenin arttığı belirtilirken parasal desteklemenin, tahvil alımları sonlandıktan sonrada gerekli olabileceği beyan edildi. Öte yandan Euro Bölgesi’nde ECB (Avrupa Merkez Bankası) yetkililerinden para politikalarına ilişkin gelen açıklamalar Euro varlıklarının lehine sonuçlandığı görüldü. ABD tarafında ise ticaret savaşları son gelen olumlu açıklamalar gerginliği biraz olsun dindirmiş durumda. Suriye merkezli jeopolitik risklerde ise hafta içerisinde oluşan gerginlik hafta sonunda ABD’nin Suriye rejimine yönelik gerçekleştirdiği hava operasyonuyla birlikte artmış durumda. Ancak operasyonun bir defaya mahsus olabileceğine yönelik gelen açıklamalar piyasa tarafında çok fazla endişe yaratmasa da ilerleyen günlerde gelecek açıklamalar ve atılacak adımlar parite tarafında önemli olabileceğinden dikkatle takip edilmesinde fayda görmekteyiz. Bu haftanın ekonomik takviminde ise ABD’den Perakende Satışlar, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, New York Empire State İmalat Endeksi, Sanayi Üretimi, Bej Kitap, Philadelphia FED İstihdam, İşsizlik Başvuruları, Euro Bölgesi’nde ise enflasyon (TÜFE) rakamlarının yanı sıra ZEW tarafından açıklanacak olan Euro Bölgesi ve Almanya Ekonomik Hissiyatları takip edilecek. Ayrıca bu haftada gerek FED gerekse ECB yetkililerinden gelecek açıklamalar önemli olabilir. Teknik olarak 1.2305 üzeri kalıcılıklarda paritede alış yönlü işlemler hız kazanabilir. Bu durumda 1.2360, 1.2395 ve 1.2450 dirençleri takip edilebilir. 1.2305 altı kalıcılıkta oluşacak Dolar lehine hareketlerde ise 1.2285, 1.2245 ve 1.2215 destekleri izlenebilir.
USDTRY
Geçtiğimiz haftaya yurt içi tarafta son zamanlarda oluşan ekonomik, siyasi ve jeopolitik risk artışlarının etkisi ile başladık. Siyasi tarafta olası kabine değişikliği üzerinden artan riskler, ekonomi tarafında faizlerin indirileceği spekülasyonlarıyla tırmanışa geçti. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye ekseninde Rusya ile sürtüşmesi sonrası açık açık “savaş sinyali” vermesi ile de risklerimiz zirve yaptı ve kurda tüm zamanların rekor seviyeleri görüldü. Akabinde konuyla alakalı taraflardan gelen ılımlı açıklamalar ve Başbakan Yıldırım’ın TCMB’nin bağımsızlığına yaptığı vurgu kısmen TL lehine işlemlere neden oldu. Perşembe günü ise uluslararası yatırım kuruluşlarından Morgan Stanley’in, TCMB’nin 25 Nisan’daki Para Politikası Kurulu toplantısında faiz artışı öngörüsünün hemen akabinde TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın ek sıkılaştırma yapılabileceğini söylemesi düzeltmeleri hızlandırdı. Hafta sonunda ise ABD’nin Suriye rejimine yönelik gerçekleştirdiği operasyon gündemde bomba etkisi yaratsa da şuan itibariyle piyasa tarafında etkisinin sınırlı olduğunu söylemek mümkün. Ancak bu hafta içerisinde konuyla ilgili ülkelerden gelecek açıklamalar kritik olacaktır. ABD tarafında hafta boyunca açıklanan ekonomik veriler ve son FED/FOMC toplantılarının tutanakları yukarıda saymış olduğumuz risklerin ön plana çıkmasından ötürü fiyatlamalara etki etmedi. Bu hafta yine öncelikle yurt içi taraftaki gelişmeleri takip edeceğiz. ABD tarafında ise oldukça önemli ekonomik veriler izlenecek. Teknik olarak ise 4.0750 seviyesi geri çekilmeler için önemli olup, buranın altında kalıcılıkta 4.0570, 4.0360 ve 4.0180 destek noktaları takibe alınabilir. 4.0750 üzeri kalıcılıkta ise her an için haber akışları kaynaklı olarak yukarı yönlü ataklar görülebilir.
GBPUSD
Hafta içerisinde Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde halkına kimyasal silah kullanmasına tepki olarak gerek İngiltere’den gerek Amerika’dan sert mesajlar takip edilirken Rusya’nın da ABD ve İngiltere’yi karşısına alması piyasa tarafında tedirginliğe neden olmuştu. Ancak hafta kapanışına doğru iki taraftan da gelen açıklamaların ılımlı yönde olması gerginliği azaltacak derken ABD, İngiltere ve Fransa’nın hafta sonunda Suriye rejimine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısı kafa karışıklığına neden oldu. Saldırı sonrasında Rusya ve İran saldırıyı kınarken yapılan ABD’den yapılan açıklamalar, saldırıların bir daha gerçekleşmeyeceği yönünde olması piyasa tarafında etkisini şuanlık sınırlı kıldı. Ancak bundan sonra özellikle bu hafta içerisinde atılacak adımlar ve gelecek açıklamalar kritik olacaktır. ABD’de tarafında ayrıca ticaret savaşlarında yaşanan gerginlikler gelen açıklamalar ile birlikte biraz olsun azalmış durumda. İngiltere’de ise son zamanlarda merkez bankası yetkililerin şahince açıklamaları önemli olurken Para Politikası Komitesi üyesi Ian McCafferty ücretlerin öngörünenden daha hızlı artması olasılığına ve dünya ekonomisinde güçlü toparlanmaya işaret ederek BOE’nin faizleri yeniden artırmayı ertelememesi gerektiğini savundu. Ayrıca Brexit Bakanı David Davis, işletmeler için Brexit sonrası dönemde hiçbir şeyin değişmeyeceğini, yılın sonuna kadar Brexit anlaşması yapılırsa iyi bir fikir edineceklerini ve Brexit nedeniyle Londra’dan finansal hizmet göçü olmayacağını söylerken; Londra’nın sağladığı faydanın çok büyük olduğunu vurguladı. Bu hafta ise Orta Doğu merkezli jeopolitik risklerin yanı sıra ABD’de ticaret savaşları, İngiltere’de Brexit ve iki ülkenin merkez bankası yetkililerinden gelecek açıklamalar önemli olabilir. Ekonomik takvimde ABD’de Perakende Satışlar, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, İngiltere’de ise enflasyon ve İşsizlik rakamları ön planda olacak. Teknik olarak baktığımızda yükselişlerin devamı için 1.4285 direnci önemli olup aşılmasıyla birlikte 1.4305, 1.4345 ve 1.4370 dirençleri takip edilebilir. 1.4285 altı kalıcılıklarda oluşabilecek geri çekilmelerde ise 1.4235, 1.4200 ve 1.4180 destekleri takip edilebilir.
BRENT PETROL
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch’den gelen açıklamalarda geçtiğimiz yıl oluşan üretim açığının, bu yıl kısmen de olsa üretim fazlalığına döndüğünü açıklarken ABD kaya petrolü üretiminin kademeli verimlilik anlayışı içerisinde artış gösterdiği belirtildi. OPEC önderliğindeki arz kısıntısı anlaşmasının 2019 yılında da uzatılıp uzatılmayacağı konuşulurken Hindistan’ın Başkenti Yeni Delhi’de başlayan ve Perşembe gününe kadar süren Uluslararası Enerji Forumu’ndan gelecek açıklamalar takip edildi. Uluslararası Enerji Ajansı Genel Sekreteri Fatih Birol, petrol talebenin arttığı bu günlerde, Venezuela’nın üretimde yaşadığı sıkıntıları endişe verici olarak nitelendirdi. OPEC Genel Sekreteri Barkindo ise uzun vadeli ittifak tartışmasının Haziran toplantısında ele alınacağını vurgularken, petrol piyasasının ikinci ve ya üçüncü çeyrekte Rusya önderliğinde dengelenmesini beklediklerini belirtti. Veri akışında Amerikan Petrol Enstitüsü (API) tarafından açıklanan Ham Petrol Stokları 100 Bin varillik artış beklentisine karşın 1 Milyon 758 Bin olarak açıklandı. Verinin önceki gerçekleşmesi ise -3 Milyon 280 Bin varil düzeyindeydi. Enerji Bilgi İdaresi (EIA) tarafından açıklanan Ham Petrol Stoklarında beklentinin üzerinde 3 Milyon 306 Bin varil artış yaşandı. Kurum, 31 Mart - 06 Nisan arası ABD Petrol üretimini ise 10 Milyon 525 Bin varil olarak açıkladı. Ayrıca EIA tarafından ABD’nin 2018 yılı petrol üretim ve petrol talep artışı tahminlerinin yukarı yönlü revize edilmesi dikkatlerden kaçmadı. IEA aylık raporunda 2018 yılı için OPEC dışı petrol arzı büyüme tahmini 1,8 Milyon varil/gün olarak korunurken, OPEC’in arz kısıntısını 2019’a uzatmak istediğine bir kez daha vurgu yapıldı. Üretim kısıntısının devam etmesi halinde stokların kesin şekilde düşeceğinin de belirtildiği raporda; OECD’nin ticari stoklarının 26 Milyon varil azalışla 2 Milyar 841 Milyon varile gerilediği deklare edildi. Öte yandan Suudi Arabistan’ın petrol fiyatlarını 80 Dolar’a çekme konusunda istekli olduğu yönünde ortaya atılan iddialar piyasada yankı bulmuş görünürken Birleşik Arap Emirlikleri Enerji Bakanı Suheyl El Mezuri, petrol piyasasının bu yıl dengeye oturacağını vurguladı. Teknik olarak baktığımızda 71.10 desteği önemli destek görünümünü korurken bu seviyenin kırılmasıyla birlikte 70.50, 70.30, 69.85 seviyelerine kadar geri çekilmeler görülebilir. 71.10 desteği üzeri kalıcılıklarda ise 72.10, 72.60 ve 73.15 direnç seviyeleri takip edilebilir.
ONS ALTIN
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e, 100 Milyar Dolarlık yeni ek gümrük tarifesi düşündüğüne dair gelen haberlerin ardından Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin attığı bu adımların uluslararası toplumun endişelerini artırdığını belirti. Çin Başbakanı Li Kıciang ise ticaret savaşının sadece iki ülkenin çıkarını değil aynı zamanda dünyanın çıkarlarına zarar verebileceğini söyledi. Sonrasında Çin’in kapılarının dışa kapanmayacağını ve daha da açılacağını belirten Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, otomobil ithalatı üzerindeki vergilerin önemli ölçüde azaltılacağını ve yabancı firmaların otomotiv endüstrisinde mülkiyet haklarına yönelik kısıtlamaların en kısa zamanda hafifletileceğini ifade etmesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin Devlet Başkanı’na teşekkür etmesi önemli gelişmeler arasında yer aldı. Öte yandan hafta ortasında özellikle ABD’nin Suriye üzerinden Rusya ile yaşadıkları gerginlikler üst düzeye ulaşırken hafta sonunda ABD Başkanı Donald Trump önderliğinde İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye gerçekleştirdiği hava saldırısı piyasa tarafında tedirginliğe neden olsa da saldırının tek seferlik olacağına yönelik açıklamalar emtia tarafındaki etkisini sınırlamakta. Özellikle bu hafta içerisinde gelecek açıklamalar Emtia tarafında volatil hareketlere neden olabilir. Veri akışında Mart ayı ABD Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinde senelik bazda senenin en yüksek gerçekleşmelerinin görüldü. Veri, aylık bazda beklentileri karşılayamasa da yıllık bazda ve Çekirdek enflasyon rakamları piyasa tahminlerine paraleldi. FOMC tutanaklarında ise bazı üyelerin, ilerleyen yıllarda faiz artışının hızlanabileceğine yer vermesi önemli oldu. Ayrıca, enflasyondaki beklenen artışların, öngörülen faiz artırım patikasına, tek başına katkıda bulunamayabileceğinin belirtilmesi de dikkat çekti. Bu hafta veri akışında ise ABD Mart ayı perakende satışlar, inşaat izinleri ile Nisan ayı Philadelphia FED imalat endeksi takip edilirken ayrıca FOMC üyelerinin konuşmaları izlenecek. Teknik olarak, geçtiğimiz hafta jeopolitik risklerden beslenen değerli metalin yukarı yönlü hareketlere devam etmesi 1347-1357-1365 dirençlerine kadar yükselişleri beraberinde getirebilirken geri çekilmelerde 1331-1322-1313 destek seviyeleri test edilebilir.
