Bu Hafta, TCMB Faiz Kararları Önemli Olacak!
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta açıklanan Kasım’2017 Sanayi Üretimi verisi önceki iki veriye göre azalış göstermesine karşın sene ortalamasının üzerindeydi. Cari İşlemler Dengesi ise beklenti üzerinde açık verilirken, 11 aylık Cari Açık 39 Milyar 393 Milyon Dolar oldu. Almanya’da Fabrika Siparişleri verisinde son 4 haftanın en düşük seviyesi test edilirken, Sanayi Üretimi beklenti üzerinde gelerek Ağustos 2011’den bu yana en iyi gerçekleşmesini yaptı. Ticaret Dengesi de beklenti üzerinde gelirken, bu verideki gerçekleşme ise 2016 Nisan ayından bu yana en iyi düzeyi işaret etti. Diğer yandan ülkenin 2017 yılı büyüme rakamı yüzde +2.2 olarak gerçekleşirken, IFO’dan gelen açıklamada: Alman ekonomisindeki hızlı büyümenin görülebilen bir sonu olmadığı ve bu yıl da ekonominin güçlü kalmaya devam edeceği belirtildi. Euro Bölgesi Perakende Satışları beklentilerin üzerinde sonuçlandı. Euro Bölgesi Kasım’2017 işsizlik Oranı ise beklendiği gibi yüzde 8.7 oranında gelirken, veride 2009 Nisan ayından bu yana en iyi seviye geliştirilmiş oldu. Euro Bölgesi’nin haber akışlarında ise; Almanya koalisyon görüşmelerinde ön anlaşmanın yapıldığı ve taslak metin üzerinde anlaşıldığı bildirildi. Bundan sonraki süreçte koalisyon görüşmelerinin resmi olarak başlaması Sosyal Demokrat Parti’nin 21 Ocak’ta düzenleyeceği olağanüstü kongrede alınacak karara bağlı olacak. Öte yandan 14 Aralık 2017 ECB(Avrupa Merkez Bankası) toplantısına dair tutanaklarda ise; ekonomik büyümenin devam etmesi halinde yatırımcılar için yönlendirmenin 2018’in ilk çeyreğinde değiştirilebilir denirken, faizleri yönlendirmenin göreceli öneminin enflasyon yükseldikçe artacağı ve finansal şartlarda daha fazla gerek olmadığı vurgulandı. İleride ani ve düzensiz ayarlamadan kaçınmak için kademeli yönlendirme gelişiminin gerekli olduğunun altı çizilen tutanaklarda, çekirdek enflasyondaki kısa vadeli aşağı yönlü baskının geçici faktörlerden kaynaklı olduğu da belirtildi. Gerek Almanya koalisyon görüşmelerinde ön anlaşmanın sağlanmış olması, gerekse ECB tutanakları Euro tarafında sert değer artışlarına neden oldu. ABD’de ÜFE oranları ve Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları öngörüleri karşılayamadı. TÜFE verisi de beklenti altında kalırken, gıda ve enerji fiyatlarının dahil edilmediği çekirdek TÜFE ise aylık bazda 2017 Ocak’tan bu yana en yüksek artışını kaydetti. İngiltere’de açıklanan Halifax konut fiyat endekslerinde; aylık bazda son 6 ayın, senelik bazda son 4 ayın en kötü gerçekleşmeleri görülmüş oldu. Ülkede Brexit konusunun artıları ve eksileri tartışılırken, bir yandan da hükümette ufak tefek kabine değişiklikleri yapıldı. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch’den yapılan açıklamada: Global kredi görünümlerinin krizden bu yana en pozitif seviyede olduğu vurgulanırken, iki ana makro risk olarak; niceliksel gevşeme ve politik belirsizlikten kaynaklı ters rüzgarlar sayıldı. Fitch ayrıca, ABD'nin borçlanma tavanını artırmaması halinde ise “AAA” olan kredi notunun riske gireceği tekrarlandı. Goldman Sachs’tan yapılan açıklamada ise ABD İşsizlik Oranı’nın 2018 sonunda yüzde 3.5 seviyesine düşeceği tahmin edilirken, Global GSYİH’nın ise yüzde 4.1 büyümesinin beklendiği belirtildi. Hafta boyunca yerel FED Başkanlarının açıklamarı da takip edildi. San Francisco FED Başkanı John Williams: “Merkez Bankalarının sonraki krizde faiz indirimleri için yeri olacak” derken, 3 faiz artırımının uygun olduğunu belirtti. Atlanta FED Başkanı Raphael Bostic, temel senaryosunun iki veya üç faiz artışı olduğunu vurgularken, enflasyonun üç veya dört faiz artışını destekleyecek seviyeye gelmesinin önemine dikkat çekti. Cleveland FED Başkanı Loretta Mester dört faiz artırımını mümkün gördüğünü deklare ederken, Philadelphia FED Başkanı Partichk Harker’ın sadece iki faiz arıtımı öngörmesi ise başkanlar arasındaki kafa karışıklığını gün yüzüne çıkardı. Saint Louis FED Başkanı James Bullard ise: enflasyon korumalı hazine tahvillerinin TÜFE’ye endeksli olduğunu vurgularken, “Bu nedenle petrol fiyatlarındaki yükselişin o piyasadaki enflasyon beklentilerini beslemesini, enflasyona endeksli hazine tahvili faizlerini yükseltmesini ve diğer menkul kıymetlere etki etmesini bekleriz” dedi. Öte yandan Dünya’nın iki önemli ekonomisi Japonya ve Çin’in merkez bankalarından sürpriz kararlar takip edildi. Japonya Merkez Bankası(BOJ), 10-25 yıl vadeli tahvil alımlarını 10 Milyar Yen azaltarak 190 Milyar Yen düzeyine çekerken, 25 yıl vadeli tahvil alımlarını da 10 Milyar Yen azaltıp 80 Milyar Yen seviyesine düşürdü. Çin Merkez Bankası (PBOC) ise Yuan sabitlemesinde konjonktör karşıtı faktör kullanımını askıya aldı. BOJ kararı, JPY üzerinde değer kazanımına neden olurken, PBOC kararı ise Yuan (CNY, CNH) varlıklarında değer kaybı oluşturdu. Dünya’da 3,14 Trilyon Dolar ile en fazla Dolar döviz rezervine sahip olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik ortaya atılan iddialar ise hafta ortasında gündeme bomba gibi düştü. Çin Merkez Bankası(PBOC)’nın ABD Hazine kağıtlarında alımları yavaşlatması ve ya durdurmasının gündemde olduğuna dair ortaya atılan bu iddialar piyasalardaki volatiliteyi artırırken, Çin Devlet Döviz İdaresi(SAFE)’nden konuyla alâkalı olarak haberin yanlış bir kaynağa dayandırılmış olabileceği açıklandı ve piyasa ters fiyatlamalar ile normal seyrine geri döndü. Yurtiçi tarafta açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem: Türkiye’nin yüzde 6-7 civarında büyümeyi enflasyon oluşturmadan yapabileceğini söylerken, faizleri düşürmek için piyasa dostu çok araç olduğunu ve kur tarafında bu sene çok volatil hareketler görülmeyeceğini düşündüğünü belirtti. Uzakdoğu ve Ortadoğu’daki sistematik risk unsurları genel anlamda stabil olarak kalırken, ABD’nin NAFTA(Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi)’dan çıkmasına yönelik spekülasyonlara yönelik Meksika’dan gelen açıklamada: ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmayı bozmak için gerekli olan 6 aylık ihbar süresini başlatması halinde müzakerelerin sonlandırılacağı belirtildi. Kanada tarafında da dikkatle izlenen konuyla alakâlı gelen haber akışları ilgili ülkelerin para birimlerinde hareketliliğe neden oldu.
Bu hafta yurt içi tarafta Çeyreklik İşsizlik Ortalaması, Bütçe Dengesi ve TCMB faiz kararları ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye not değerlendirmesi takip edilecek. Euro tarafında; Bölge genelinin TÜFE Oranları ve Ticaret Dengesi’nin yanı sıra Almanya’dan enflasyon(ÜFE-TÜFE) oranları açıklanacakken, bu hafta İspanya’daki taraflar arasında tartışılacak olan Katalonya meselesi yine gündemde olacak. İngiltere’de Brexit Yasa Tasarısı için İngiltere Parlamentosunda oturum yapılacakken veri takviminde Enflasyon dataları(ÜFE ve TÜFE), Perakende Satışlar önemle izlenecek. Haftanın ilk iş gününün tatil olacağı ABD’de ise hükümetin kapanmaması için 19 Ocak’a kadar Bütçe’nin onaylanması gerekecek. ABD’nin veri trafiğinde ise İnşaat Ruhsatları ve Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, İşsizlik Maaşı Başvuruları ve Öncü Michigan Üniversitesi Endeksleri gibi önemli veriler ön plana çıkmakta.
Haber ve veri akışı bakımından yoğun geçirdiğimiz geçen haftanın en önemli olayı Hristiyan Birlik Partileri ile (CDU/CSU) Sosyal Demokrat Parti’sinin, Almanya Koalisyon görüşmelerinde ön anlaşma yapması ve taslak metin üzerinde anlaşmanın sağlanmasıydı. Görüşmeler sonrasında açıklamada bulunan Angela Merkel: “Partimize istikrarlı bir hükümet oluşturmak için görüşmelere başlanılması tavsiyesinde bulunduk” dedi. Bundan sonraki süreçte koalisyon görüşmelerinin resmi olarak başlaması Sosyal Demokrat Parti’nin 21 Ocak’ta düzenleyeceği olağanüstü kongrede alınacak karara bağlı olacak. Öte yandan 14 Aralık 2017 ECB (Avrupa Merkez Bankası) toplantı tutanaklarında enflasyona dair olumlu açıklamalar göze çarparken, yılın ilk çeyreğinde büyümenin devam etmesiyle sözlü yönlendirmelerde kademeli olarak değişiklikler yapılabileceği vurgulandı. ABD tarafında ise geçen hafta FED yetkililerinden gelen faiz ve enflasyona dair açıklamalar gündemde üst sıralarda yer alırken parite fiyatlarında etkili olan önemli datalar takip edildi. TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) aylık bazda beklentilerin altında kalırken yıllık bazda ise öngörülere paralel olarak sonuçlandı. Çekirdek TÜFE aylık ve yıllık bazda tahminlerin üzerinde açıklanırken Perakende Satışlar ve otomotiv sektörünün ihmal edildiği Çekirdek Perakende Satışlar verileri beklentilerle paralel düzeyde gerçekleşti. Diğer verilere baktığımızda İş İmkanları ve Personel Değişim Oranı, İthalat ve İhracat Fiyat Endeksi, ÜFE-Çekirdek ÜFE, İşsizlik Haklarından Yararlanma Başvuruları gibi datalarda beklentilerin altında bir sonuç gerçekleşti. Euro Bölgesi verilerine baktığımızda ise Perakende Satışlar ve Sanayi Üretimi beklentilerin üzerinde açıklanırken İşsizlik Oranı datası tahminlere paralel gerçekleşti. Almanya Sanayi Üretimi, Fabrika Siparişleri ve Ticaret Denge verileri de beklentilerin üzerinde geldi. Bu haftaki ekonomik takvime bakacak olursak ABD’den Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, İşsizlik Haklarından Yararlanma başvuruları, Philadelphia FED İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından gelecek veriler takip edilecek. Euro Bölgesi’nde ise Ticaret Dengesi, TÜFE ve Çekirdek TÜFE, Almanya TÜFE ve ÜFE rakamları açıklanacak. Öte yandan bu haftada ECB ve FED yetkililerinden gelecek açıklamalar parite fiyatlarında etkili olabilir. Teknik olarak paritede, Almanya Koalisyon seçimlerinden gelen olumlu havayla birlikte son 3 yılın en yüksek seviyelerine kadar ulaşırken, geçtiğimiz yıl Şubat ayından başlayan yükselen kanal ise devam etmekte. Yukarı yönlü hareketlerin devamında 1.2250 önemli olup, geçilmesi halinde 1.2330 ve 1.2460 dirençleri izlenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1.2140, 1.2090 ve 1.2070 destekleri takip edilebilir.
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta açıklanan Kasım’2017 Sanayi Üretimi verisinde aylık bazda 0.3, senelik bazda yüzde 7.0’lik artış olurken, alt sektörler incelendiğinde İmalat Sanayi’nin yüzde 7.1’lik artış ile veriye destek olduğu görüldü. Kasım ayı Ödemeler Dengesi içerisinde en çok önemsenen hesaplardan Cari İşlemler Dengesi ise 4 Milyar 200 Milyon Dolar açık verdi. Böylece 2017 yılının 11 aylık Cari açığı 39 Milyar 393 Milyon Dolar olurken, son 12 aylık toplam açık ise 43 Milyar 752 Milyon Dolar olarak gerçekleşti. Hafta boyunca yerel FED Başkanlarının açıklamaları takip edildi. Faiz artırım sayıları hakkında bir konsensüs sağlanmadığı görülürken, ortak paydanın ise enflasyona yönelik kaygılar olduğu bir kez daha anlaşıldı. Öte yandan Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada Türkiye’nin 2017 yılı büyüme tahmini yüzde 4.0’ten yüzde 6.7’ye yükseltildi. 2018 ve 2019 yılı öngörüleri ise yüzde 4.5 ve yüzde 4.7 olarak sabit tutuldu. Açıklanan raporda, Türkiye’nin beklenenden çok daha hızlı toparlanmasında mali ve parasal desteğin önemli payı olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada: “2017 büyümesinde kesinlikle yüzde 7’nin üzerinde olacağız” derken, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise yaptığı açıklamada: Kredi Garanti Fonu'nun kalıcı hale getirileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Cemil Ertem: “Enflasyonun ilk çeyrekte 150-200 baz puan düşüşle makul seviyelere geleceğini söylemek mümkün” derken, geçtiğimiz sene kur tarafında görülen volatil hareketleri bu sene beklemediğini ve FED’in 3 faiz artırımı yapabileceği konusunda şüpheleri olduğunu deklare etti. Öte yandan hafta boyunca yurt içi tarafta OHAL’in uzatılması, 2019 seçimleri ve Suriye’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik bölgesel çalışmalar da gündemde yer buldu. ABD’de açıklanan Aralık ayı ÜFE rakamı yüzde -0.1 ile beklenti altında kalırken, yıllık gerçekleşme yüzde 2.6 oldu. Gıda ve Enerji fiyatlarının dahil edilmediği Çekirdek ÜFE’de de yüzde 0.1’lük azalış görülürken, bu datanın senelik gerçekleşmesi ise yüzde 2.3’te kaldı. Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları 261 Bin kişi ile son 15 haftanın en kötü gerçekleşmesine işaret ederken, Devam Eden İşsizlik Hakları ise 1 Milyon 867 Bin düzeyine geriledi. Haftanın önemli verilerinden Aralık ayı Tüketici Fiyatları(TÜFE) beklenti altında kalırken, Gıda ve Enerji dahil edilmediği Çekirdek TÜFE ise yüzde 0.3 ile beklentilerin üzerindeydi. Çekirdek TÜFE’nin senelik gerçekleşmesi de 1.8 ile öngörülerin üzerindeydi. Perakende satışlara baktığımızda aylık bazda yüzde 0.4 ile beklentiye paralel gerçekleşirken, volatilitesi yüksek olduğu için otomobil satışlarının dahil edilmediği Çekirdek Perakende Satışlarda da benzer tablo vardı. Bu hafta yurtiçi tarafta başta TCMB faiz kararı olmak üzere Ticaret Dengesi ve Enflasyon Tahminleri gibi önemli datalar açıklanacakken, ABD’den ise; Philadelphia FED İmalat Endeksi, İşsizlik Maaşı başvuruları, İnşaat Ruhsatları ve Konut Başlangıçları takip edilecek. Fitch tarafından açıklanacak olan Türkiye’nin kredi notu ve görünümü başta olmak üzere, yine her iki ülkeden gelebilecek haber akışlarını da teknik fiyatlamalarla birlikte takip etmekte fayda var. Bu kapsamda Kur tarafına teknik olarak bakacak olursak; Kasım sonundan başlayan düşen kanalın devam ettiği görülmekte. Aşağı yönlü hareketlerin devamında 3.7310-3.7280 destek bölgesi kritik olup, kırılması halinde 3.7180 ve 37000 destekleri izlenebilir. 3.7310 üzeri kalıcılıkta görülebilecek yukarı yönlü tepki hareketlerinde ise takip edeceğimiz önemli dirençler 3.7450, 3.7590 ve 3.7690 seviyelerinde bulunmakta.
Geçtiğimiz hafta İngiltere’den gelen verilere baktığımızda BRC Perakende Satış Denetimi, İmalat ve Sanayi Üretimi verileri beklentilerin üzerinde açıklanırken, Halifax Konut Fiyat Endeksi ise tahminlerin altında kaldı. Ticaret Dengesi 12 Milyar 230 Milyon açık verirken Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü(NIESR) büyüme tahminini yüzde 0.6 olarak açıkladı. ABD’de ise TÜFE aylık bazda beklentilerin altında kalırken, yıllık bazda ise öngörülere paralel olarak sonuçlandı. Çekirdek TÜFE aylık ve yıllık bazda tahminlerin üzerinde açıklanırken Perakende Satışlar ve otomotiv sektörünün ihmal edildiği Çekirdek Perakende Satışlar da beklentilerle örtüştü. Diğer verilere baktığımızda İş İmkanları ve Personel Değişim Oranı, İthalat ve İhracat Fiyat Endeksi, ÜFE-Çekirdek ÜFE, İşsizlik Haklarından Yararlanma Başvuruları gibi datalarda beklentilerden kötü gerçekleşti. Geçtiğimiz haftaki haber akışına baktığımızda ise FED yetkililerinden gelen açıklamalar önemli oldu. Cleveland FED Başkanı Loretta Master 2018 yılı için 4 faiz artırımı beklendiğini açıklarken Boston FED Başkanı Eric Rosengren, Benim şahsi görüşüme göre, enflasyon aralığına odaklanmalıyız" dedi. San Francisco FED Başkanı John Wiliiams ise enflasyonda hedefledikleri seviyeye gelmek için faiz oranlarını düşük tutmanın daha iyi olacağını savundu. Son toplantıda faiz artırım kararına karşı çıkan Minneapolis FED Başkanı Neel Kashkari de enflasyona dair kaygılarından bahsederken, Dallas FED Başkanı Robert Kaplan 2018 yılı için 3 faiz artırımının makul olabileceğini söyledi. İngiltere tarafında ise son zamanlarda hükümete olan güven azalırken Başbakan Theresa May kabinesinde değişikliğe gitti. Sonrasında açıklamalarda bulunan May: ‘’İngiliz Halkına en iyi Brexit anlaşmasını sağlamak için çok çalışıyoruz ve Brexit için ikinci bir referandum yapmayacağız’’ dedi. Ayrıca BOE (İngiltere Merkez Bankası) Başkan Yardımcısı Ben Broadbent; ‘’2018 yılında faiz artırımı yapılıp yapılmayacağını bilmiyorum. Biz önümüzdeki 3 yıllık dönem tahmini yapıyoruz. İki veya üç faiz artırımı olabilir.’’ dedi. Bu haftaya bakacak olursak İngiltere parlamentosunda Brexit yasa tasarısına ilişkin yapılacak oturum önemli olacağı gibi TÜFE, ÜFE, RICS Konut Fiyatı Dengesi ve Perakende Satışlar verileri takip edilecek. ABD’den ise Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, İşsizlik Haklarından Yararlanma başvuruları, Philadelphia FED İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından gelecek veriler takip edilecek. Ayrıca FED ve BOE yetkililerinden gelecek açıklamalar da fiyatlarda etkili olabilir. Teknik olarak baktığımızda 2016 Haziran ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşan paritede; yukarı yönlü atakların devamı için 1.3660 üzerinde kalıcılığın önemli olduğunu belirtelim. Bu durumda 1.3840-1.3900 seviyeleri hedef haline gelebilir. 1.3660 altına olası geri çekilmelerde ise 1.3585 ve 1.3520 destekleri takip edilebilir.
BRENT PETROL
Irak Petrol Bakanı Jabbar Al Luaibi geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda: Kerkük petrolünün geçtiğimiz ay yapılan anlaşma kapsamında İran’a sevkiyatına bu ay sonunda başlayacaklarını belirtti. Hatırlanacağı gibi 25 Eylül’de IKBY tarafından yapılan bağımsızlık referandumu sonrası bölgesel hükümet ile Bağdat yönetimi arasındaki bağlar kopma noktasına gelmiş IKBY kontrolündeki petrolün Irak dışına çıkışı yasaklanmıştı. Dünya’nın en büyük petrol rezervlerinin sahibi olan ve mali sıkıntılarla boğuşan Venezuela’da Devlet Başkanı Nicolas Maduro yaptığı açıklamada: Önümüzdeki günlerde piyasaya sürülecek petrole dayalı şifreli paradan 100 milyon adet basacaklarını duyurdu. "Petro" ismi verilen kripto paranın değerinin ise 59,07 Dolar olması beklenmekte. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)’nden yapılan açıklamada, İran ve Venezuela’da son dönemde yaşanan politik ve ekonomik risklerin petrol arzında kısa vadede azalmaya neden olacağı, ancak OPEC’in ülkelere tanınan kotalar dahilinde üretimlerine devam edeceği belirtildi. Arz kısıntısı anlaşmasının belirlenen takvime uygun olarak sürdürüldüğünün altı çizilen açıklamada, bir aydan daha uzun süre boyunca günlük 1 Milyon varil düşüş görülmesi ve talebin karşılanmaması halinde ise OPEC’in mevcut politikalarında değişikliğe gidilebileceği belirtildi. İran Petrol Bakanı Bijen Zanganeh ise OPEC’in varil başına 60 Dolar‘ın üzerinde bir fiyat istemediğini söyledi. Yine geçtiğimiz hafta açıklanan ABD üretim verilerinde 290 Bin gibi keskin bir arz azalışı görülürken, bunda sert geçen kış koşullarının etkisi olduğu belirtildi. API(Amerikan Petrol Enstitüsü) haftalık ham petrol stokları 3 Milyon 900 Bin’lik azalma beklentisine karşın -11 Milyon 190 Bin varil ile son 70 haftanın en düşük seviyesine gerilerken, EIA(Enerji Bilgi İdaresi) haftalık ham petrol stoklarında da 3 Milyon 890 Bin varillik azalma beklenirken, 4 Milyon 948 Bin varil düzeyinde daralma görüldü. Veriler sonrası emtiada 2014 Kasım’dan bu yana ilk kez 70 Dolar’ın üzerinde fiyatlama gördük. EIA’dan yapılan açıklamada ise Brent Petrol’ün 2017 yılı ortalaması 54 Dolar/varil olarak belirtilirken, 2018 yılında bu rakamın 60 Dolar/varil olacağı öngörüldü. ABD ham petrol üretimine dair açıklamalar da yapan kurum; 2018 yılında günlük ortalama üretimin 10 Milyon 300 Bin varil’e yükseleceği tahmin edildi. Bilindiği gibi 2017’de bu rakam 9 Milyon 300 Bin varil düzeyindeydi. Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) Enerji Bakanı Suhail Al-Mazrouei yaptığı açıklamada: petrol piyasasının 2018 yılında dengede olmasını ve OPEC’in bütün yıl boyunca arz kesintisine uymayı taahhüt ettiğini söylerken, arz ve talep arasında tam bir denge için ise daha fazla zamana ihtiyaç olduğunu vurguladı. Al- Mazrouei ayrıca, mevcut fiyatlardan endişeli olmadığını belirtirken, “Panik yapmıyoruz ya da herhangi bir şey yapmaya gerek olmadığını görüyoruz” dedi. Bu hafta yine başta stok ve üretim olmak üzere veriler takip edilecekken, önemli petrol üreticisi ülkelerden ve uluslararası kurumlardan gelebilecek açıklamalar ve teknik fiyatlamalar da önemli olacaktır. Bu kapsamda; teknik olarak geçtiğimiz ay ortasından başlayan kısa vadeli yükselen kanal devam etmekle birlikte, takip ettiğimiz ilk önemli seviyeler yukarıda 70.00, 70.95 ve 72.95’de bulunmakta. 68.75 altına geri çekilmelerde ise takip edilebilecek önemli destekler 68.25 ve 67.45 ve 66.85 seviyelerinde bulunuyor.
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta Çin tarafından ABD tahvillerine yönelik asılsız haberler kısa süreli olarak piyasaları kasıp kavururken, FED yetkililerinden gelen açıklamalar da takip edildi. Cleveland FED Başkanı Loretta Master, büyümedeki görünümün korunacağını ve işsizliğin de düşük bir şekilde devam edeceğini söylerken 2018 yılı içinde 4 faiz artırımı beklendiğini belirtti. Boston FED Başkanı Eric Rosengren, enflasyon hedeflerine odaklanılması gerektiğine dikkat çekerken, St.Louis FED Başkanı James Bullard; enflasyon hedeflerine ulaşılamaması ABD’nin daha fazla büyümesine engel olduğunu belirtti. Dallas FED Başkanı Robert Kaplan ise FED’in bu yıl 3 faiz artırımına gideceğini belirtti. Öte yandan Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Fitch; ABD’nin borçlanma tavanı artmaz ise ‘’AAA’’ olan kredi notunun riske gireceğini belirtirken, Beyaz Saray Baş Ekonomisti Kevin Hasset, FED’in faiz artırımlarında hızlı olmaması gerektiğini savundu. İsviçre Merkezli yatırım bankası Credit Suisse ise 2018 yılı için FED’in 3 faiz artırımına gideceğini öngördü. Küresel risklere ilişkin haberlere baktığımızda Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Kuzey Kore ile görüşmelere başlanabilmesi için Kim Jong Un’un nükleer denemelerini durdurması gerektiğini belirtirken, ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore’yle görüşmelere açık olduğunu söyledi. Ayrıca Ukrayna’da tekrardan çatışmalar alevlenirken Orta Doğu ekseninde yaşanan olaylar ise geçtiğimiz hafta stabil şekilde devam etti. Bu hafta ABD ekonomik takvimine baktığımızda Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları, İşsizlik Haklarından Yararlanma başvuruları, Philadelphia FED İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından gelecek verilerin yanı Küresel risklere ilişkin haberlerde Emtia fiyatlarında etkili olabilir. Teknik olarak Değerli Metal, boğa görünümünü korumakta. 1342 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlandığı müddetçe 1357 seviyelerine ulaşma isteği artacaktır. Bu durumda 1344 ve 1352 seviyeleri ara dirençler olarak izlenebilir. 1342 altında satış yönlü işlemlerin ağırlık kazanması halinde ise 1337, 1333 ve 1326 desteklerini takip edebiliriz.
