IşıkFX Haftalık Forex Bülteni 12.02.2018

Önemli Ekonomilerden Enflasyon Dataları İzlenecek!
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta en önemli veriler olarak Ocak ayı enflasyon gerçekleşmeleri takip edildi. Manşet enflasyon(Tüketici Fiyat Endeksi) Ocak’ta yüzde 1.02 artış gösterirken, senelik gerçekleşme ise baz etkisinden ötürü; yüzde 11.92’den yüzde 10.35’e geriledi. Her ne kadar manşet rakamlar kadar piyasaca önemsenmese de ileriye dönük etkileri açısından izlenen YİÜFE(Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi)’de de aylık yüzde 0.99’luk artış görülmesine karşın senelik gerçekleşme yüzde 12.14’e geriledi. Aralık 2017 Sanayi Üretimi aylık bazda yüzde 0.9 artarken, verinin senelik gerçekleşmesi yüzde 6.5 oldu. Euro Bölgesi’nde açıklanan verilerden; Fransa Hizmet ve Bileşik PMI’ları beklenti altında kaldı. Almanya Hizmet ve Bileşik PMI’ları ise tahminlerin üzerindeydi. Bölge genelinin Hizmet ve Bileşik PMI’ları da öngörülerin üzerinde gelirken, Perakende Satışlar tahminlere paralel, Sentix Güven Endeksi ise beklenti altında kaldı. Almanya'da açıklanan Fabrika Siparişleri beklentinin üzerinde artış gösterirken, buna karşın ülkenin Sanayi Üretimi ise, tahminlerin üzerinde daralmaya işaret etti. Ülkede devam eden ve yılan hikâyesine dönen koalisyon görüşmelerinde ise en sonunda anlaşma sağlandığı açıklanırken, hafta sonunda ülke medyasında çıkan bazı olumsuz haberler ise tedirginliğe neden oldu. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan raporda; Euro Bölgesi’nin 2018 yılı büyüme tahmini yüzde 2.1’den yüzde 2.3’e yükseltilirken, 2019 yılı için ise yüzde 1.9’dan yüzde 2.0’e çıkartıldı. Komisyonun, Euro Bölgesi cari yıl enflasyon tahmini ise yüzde 1.4’den yüzde 1.5’e çıkartıldı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'den yapılan açıklamada: Avrupa Merkez Bankası(ECB)'nın politika faizinin 2018 yılında yüzde 0(Sıfır)'da kalmasının, 2019 yılında ise yüzde 0.5'e yükseltilmesinin beklendiği belirtildi. Geçtiğimiz hafta açıklanan Avrupa Merkez Bankası(ECB) aylık raporunda; devam eden geniş ve güçlü ekonomik büyümenin kısa vadede devam etmesinin beklendiği vurgulandı. İngiltere’de geçtiğimiz haftanın en önemli ekonomik unsurlarından İngiltere Merkez Bankası(BOE) Kararlarında; Banka’nın faiz oranı yüzde 0.50 düzeyinde, varlık alım miktarı ise 435 Milyar Pound düzeyinde sabit bırakıldı. Kararlar sonrası gelen açıklamalarda: Daha güçlü bir küresel ekonominin enflasyon üzerindeki etkilerini azaltmak için önümüzdeki aylarda erken ve geniş faiz artışlarının muhtemel olduğu bildirildi. Banka’nın önümüzdeki 3 yıl için enflasyon tahminleri aşağı yönlü revize edilirken, büyüme öngörüleri ise yukarı yönlü güncellendi. Açıklamalar sonrası Pound lehine fiyatlamalar göze çarptı. Ancak Londra’da 6-9 Şubat tarihlerinde yapılan yeni tur Brexit müzakereleri sonrasında bir anlaşma sağlanamaması ile bu kazançlar geri verildi. Bu konuda görüşlerini belirten AB Komisyonu Brexit Baş Müzakerecisi Michael Barnier, İngiltere’den anlaşma konusunda yeni bir yaklaşım göremediklerini vurgularken, bu süreçte tüm kuralların kabul edilmemesi halinde Brexit geçişinin olmayacağını söyledi. ABD’de ise, bütçe açığını 300 Milyar Dolar artıracak ve federal hükümet için borçlanma tavanını bir yıl için askıya alacak 2 yıllık bir bütçe planı üzerinde Senato’daki taraflar arasında bir anlaşma yapıldığının duyurulmasına rağmen 8 Şubat itibariyle sona eren bütçe, vaktinde geçemediği için Trump hükümeti ikinci kez geçici olarak kapatıldı. Akabinde yeniden uzlaşma sağlanması ile yapılan oylamalarda anlaşma onaylandı ve geçtiğimiz ay 3 gün kapalı kalan hükümet bu sefer sadece birkaç saatliğine kapatılmış oldu. Öte yandan aybaşında açıklanan Ortalama Saatlik Kazançlar verisinin senelik gerçekleşmesinde görülen artış yüksek enflasyon beklentisiyle FED’in faiz artırım sayılarını çoğaltabileceği yönünde öngörüye neden olurken, talep kaybına uğrayan ABD tahvillerinde faizler tırmanışa geçti ve Wall Street’te sert fiyat hareketleri oluştu. Piyasalarda “Korku Endeksi” olarak da adlandırılan ve 30 seviyesinin kritik olarak görüldüğü SP500 Volatilite Endeksi(VIX)’nde ise 24 Ağustos 2015’ten bu yana ilk kez 50 seviyesinin üzerine çıktığını gördük. Ülkede açıklanan 2017 Aralık ayı ABD Ticaret Dengesi beklentilerden kötü gelirken, verinin geçtiğimiz ay gerçekleşmesinin de olumsuz yönde revize edildiği görüldü. İşsizlik Maaşı Başvuruları ise öngörülerden iyiydi. Hafta boyunca yerel FED Başkanlarının açıklamaları da takip edildi. Gelen açıklamalar çoğunlukla FED politikalarının olduğu gibi devam edeceği yönünde olmasına rağmen volatil hareketlere engel olamadı.
Bu hafta Japonya’da 2017/4.çeyrek GSYİH Değişimi açıklanacakken, İngiltere’de Enflasyon(TÜFE-ÜFE) Rakamları ve Perakende Satışlar izlenecek. Yurt içi tarafta Çeyreklik İşsizlik Oranı, Bütçe Dengesi ve Cari İşlemler Dengesi ön planda olacak. Euro varlıkları için Bölge’nin ve Almanya’nın 4.çeyrek GSYİH Değişim oranları izlenecekken, Almanya’nın TÜFE rakamlarının yanı sıra Euro Bölgesi Sanayi Üretimi de önemli olacak. En yoğun veri akışının olduğu ABD’de ise: başta Enflasyon(ÜFE-TÜFE) olmak üzere, Bütçe Dengesi, Perakende Satışlar, İşletme Stokları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları ve Michigan Üniversitesi beklenti anketleri gibi fiyatlamalara etki edebilecek öneme sahip datalar da izlenecek.

EURUSD
Almanya koalisyon görüşmelerinde, CDU/CSU ile SPD partilerinin anlaşmaya varması geçen haftanın en önemli gündem maddeleri arasında yer aldı. Bu anlaşma sonrası parti liderlerinden açıklamalar gelirken Almanya Başbakanı Angela Merkel, görüşmelerin zorlu geçtiğini vurgularken iyi ve istikrarlı bir hükümet olacağına inancının tam olduğunu söyledi. SPD Lideri Martin Schulz da sürecin zorlu geçtiğini söylerken muhafazakârların kabul edilmesi zor tavizlere onay verdikleri için memnun olduklarını belirtti. Schulz ayrıca, yapılan bu anlaşma için SPD üyelerini ikna edebileceğine inandığını beyan etti. Hatırlayacağımız gibi Schulz, muhafazakârlarla görüşmelere başlamadan önce olası bir koalisyon anlaşması sağlandığı takdirde parti üyelerinin onayını alacağına dair söz vermişti. Bu bağlamda gözler SPD üyelerinin vereceğe karara çevrilmiş durumda. Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen aylık rapora baktığımızda, Euro bölgesinin kısa vadede büyümeye devam edeceği vurgusu yapılırken AB Komisyonu 2018 yılı büyüme ve enflasyon tahminlerinde olumlu yönlü revizeler gerçekleştirdi. ABD tarafında ise FED yetkililerinden gelen açıklamalar önemli olurken New York FED Başkanı William Dudley, faizlere ilişkin olumlu mesajlar verdi. St.Louis FED Başkanı James Bullard: “Son istihdam piyasası verisi enflasyonun hızlanacağına dair bir sinyal olmayabilir” derken, para politikasının önceki yıllara göre nötre daha yakın olduğunu vurguladı. Boston FED Başkanı Raphael Bostic, büyüme ve ücretlerdeki artışların güçlü olması ile birlikte kademeli faiz artırımının gelebileceğini beyan etti. Dallas FED Başkanı Robert Kaplan ise 2018 yılının ABD ekonomisi için güçlü geçeceğini ve FED’in faiz artışlarına devam edeceğini belirtti. Chicago FED Başkanı Charles Evans ise enflasyondaki artışın faizleri destekleyebileceğini açıkladı. Geçen haftanın ekonomik takvimine bakacak olursak Euro Bölgesi ve Almanya’dan gelen Hizmet ve Bileşik PMI’larının yanı sıra yine Almanya Fabrika Siparişleri, Ticaret Dengesi ve İthalat-İhracat verileri beklentilerin üzerinde açıklanırken Almanya Sanayi Üretimi tahminlerin altında açıklandı. ABD’de tarafında ise Tedarik Yönetim Enstitüsü tarafından açıklanan İmalat Dışı PMI ve İşsizlik Başvuruları öngörülerden iyi gerçekleşirken İş imkanları ve Personel Değişim Oranı (JOLTS) ve Markit tarafından açıklanan Hizmet ve Bileşik Satın Alma PMI’ları beklentilerin altında sonuçlandı. Bu haftaya bakacak olursak Almanya ve ABD’den gelecek enflasyon rakamlarının yanı sıra Almanya ve Euro Bölgesi 4.Çeyrek GSYİH Değişim Oranları takip edilecek. Ayrıca Euro Bölgesi Sanayi Üretimi, Ticaret Dengesi, ABD’den ise Bütçe Dengesi, Perakende Satışlar, İşletme Stokları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları ve Michigan Üniversitesi beklenti anketleri gibi verilerde parite üzerinde etkili olabileceğinden takip edilmesinde fayda görüyoruz. Teknik olarak paritede son günlerde 1.2285 direnci ile 1.2215 desteği arasında bir sıkışma görmekteyiz. Bu yüzden kısa vadeli yön tayini için bu iki seviyeden bir tanesinin kalıcılıkla geçilmesinin gerektiğini hatırlatalım. 1.2285 üzerinde yukarı yönlü hareketlerde 1.2360, 1.2415 ve 1.2475 dirençleri takip edilebilir. Paritede 1.2215 altı kalıcılıkta görülebilecek Dolar lehine işlemlerde ise 1.2170 seviyesini; OBO(Omuz-Baş-Omuz) formasyonu oluşumu açısından dikkatle takip etmek gerekecek.

USDTRY
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta açıklanan Ocak ayı enflasyon rakamlarında; aylık TÜFE yüzde 1.02, aylık ÜFE ise yüzde 0.99 oranında artış gösterdi. Ancak baz etkisinden dolayı her iki verinin senelik gerçekleşmeleri önceki aya göre azalış gösterdi. Buna göre senelik Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 10.35 düzeyine gerilerken, senelik Üretici Fiyat Endeksi ise yüzde 12.14 oldu. Veriler sonrası açıklamalarda bulunan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyonu en kısa zamanda tek haneli seviyelere çekmek için çaba göstereceklerini belirtirken, para ve maliye politikaları çerçevesinde kamu fiyat ayarlamalarında azami hassasiyet gösterdiklerinin altını çizdi. Bu kapsamda kur tarafında da önümüzdeki dönemde istikrar sağlanacağını ve bunun da enflasyondaki düşüşe katkı sağlayacağını belirten Şimşek, çekirdek enflasyon göstergelerinin kademeli olarak azalacağını tahmin ettiğini de söyledi. TCMB kararları için de yorum yapan kurum, ikinci çeyrekte GLP oranının 150 baz puan artırılmasının beklendiğini de deklare etti. TCMB’den gelen açıklamalarda; senelik gerçekleşmelerde baz etkisi ve işlenmemiş gıda ürünleri ana etken olarak belirtilirken, enerji fiyatları ve kur etkisinin ise hizmet sektörüne rağmen aylık enflasyona olumsuz etkisi vurgulandı. Yurtiçi tarafta açıklanan diğer önemli ekonomik veri olan 2017 Aralık ayı Sanayi Üretimi bir önceki aya göre yüzde 0.9 oranında artış gösterirken, senelik artış ise yüzde 6.5 oldu. Takvim Etkisi dahil edilmediğinde senelik gerçekleşme yüzde 8.7’ye yükselirken, son üç ayda görülen en yüksek artışa da işaret etti. Maliye Bakanı Naci Ağbal yaptığı açıklamalarda: Türkiye ekonomisinin 2018 yılında güçlü performansını devam ettireceğini vurgularken, ekonomiden hem yatırım, hem de üretim tarafında güçlü bir performans olduğunu belirtti. Yine geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de: “Piyasa şartları içerisinde faizlerin düşme potansiyeli var” derken, son zamanlarda görülen küresel dalgalanmanın Türkiye için çok önemli fırsatlar getireceğini belirtti. Enflasyondaki yükselişi üretim kaynaklarındaki artışa bağlayan Ertem, Kredi Garanti Fonu desteklerinin devam edebileceğinin sinyalini de verdi. Suriye eksenindeki jeopolitik risk unsurlarına dair yurtiçinden ve ABD’den gelen açıklamalara ilaveten uluslararası camiadan gelen görüşler de takip edildi. İran Dış İşleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada: Türkiye’nin Suriye’deki girişimlerini yeniden gözden geçirmesi telkin edilirken, Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu ülkeye gitti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise: Türkiye ve İran’ı, Suriye’de uluslararası yasaları ihlal etmekle suçlarken, Rusya Başkanlık Sarayı Kremlin’den de: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir görüşme yaptığı ve ilerleyen günlerde İran’ın da katılımıyla İstanbul’da bir toplantı yapılacağı belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan takip ettiğimiz açıklamada Afrin’den sonra İdlip Bölgesi’ne bir operasyon düzenleneceğinin belirtilmesi ise jeopolitik risklerde artış olarak karşılık bularak TL tarafını baskıladı. ABD’de açıklanan ISM Hizmet PMI’ı beklenti üzerinde gerçekleşirken, Ticaret Dengesi’nde ise 53 Milyar 100 Milyon Dolar ile öngörülerin üzerinde açık verildi. ABD tarafından yerel FED Başkanlarının açıklamaları da takip edildi. Dallas FED Başkanı Robert Kaplan son vergi yasasına dair; bu konudaki endişesinin yüksek borç/GSYİH oranına yol açması olduğunu dile getirirken, Kurumlar Vergisi reformunun pozitif olabileceğini söyledi. Kaplan ayrıca, Nötr faiz oranının ise muhtemelen tarihi seviyelerden düşük olacağını vurguladı. Robert Kaplan, 2018 yılının ABD ekonomisi için güçlü bir yıl olacağına atıfta bulunurken, 2019 ve 2020’de ise yavaş büyüme beklediğini dile getirdi. İşsizlik oranının yüzde 4’ün altına inmesini beklediğini de söyleyen Kaplan, niceliksel gevşemenin sabırla ve kademeli olarak geri alınacağına inandığını da belirtti. ABD’de geçtiğimiz ay olduğu gibi Federal Bütçe’nin vaktinde Senato’dan geçirilememesi nedeniyle birkaç saatliğine hükümet kapalı kalırken, asıl gündem ise tahvil getirilerinde yaşanan volatilitenin oluşturduğu tedirginlikti. Bu hafta ABD’de: başta Enflasyon(ÜFE-TÜFE) olmak üzere, Bütçe Dengesi, Perakende Satışlar, İşletme Stokları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları ve Michigan Üniversitesi beklenti anketleri gibi önem arz eden datalar ön planda olacak. Yurt içi tarafta ise Fitch’in yapacağı değerleme ve Suriye eksenindeki jeopolitik risk unsurlarının yanı sıra, Çeyreklik İşsizlik Oranı, Bütçe Dengesi ve Cari İşlemler Dengesi verileri izlenecek. Teknik olarak ise kur tarafında yaklaşık 2,5 ay devam eden düşen kanalın üstüne geçildiğini görmekteyiz. Yukarı yönlü hareketlerin devamlılığı için kritik direnç bölgemiz olan 3.8385-3.8490’ı bu hafta takip edeceğiz. TL lehine işlemlerde ise 3.8050-3.7975 seviyeleri önemli olup, buranın altında kalıcılıkta 3.7860, 3.7725 ve 3.7620 destekleri izlenebilir.

GBPUSD
Geçtiğimiz hafta İngiltere Merkez Bankası (BOE) tarafından gerçekleştirilen para politikası toplantısı gündemde en üst sıralarda yer alırken; beklenildiği gibi faiz ve tahvil alım programında bir değişikliğe gidilmedi. Banka büyüme tahminlerini 2018-2019-2020 yılları için yüzde 1.8 olarak açıklarken, önceki beklentileri sırasıyla yüzde 1.6, yüzde 1.7 ve yüzde 1.7 idi. Enflasyon tahminlerinde ise aşağı yönlü revizeler görülürken, 2018 yılı için yüzde 2.37’den 2.28’e, 2019 yılı için yüzde 2.21’den yüzde 2.16’ya, 2020 için ise yüzde 2.15’den 2.11’e çekildi. BOE ayrıca, enflasyon üzerindeki etkileri azaltmak için ilerleyen dönemlerde faiz artışlarına gidebileceğini beyan etti. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney de faiz artırımlarının ne zaman ve hangi ölçüde olacağını, ekonomi ve Brexit’teki yaşanabilecek olumlu gelişmelere bağladı. Bir diğer önemli konu ise, geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Baş Müzakerecisi Michael Barnier ve İngiltere Brexit Bakanı David Davis’in gerçekleştirdiği Brexit yeni tur görüşmeleri sonrasında gelen açıklamalar oldu. Barnier, İngiltere’den Brexit konusunda yeni bir yaklaşım görmediklerini ve İngiltere’nin Brexit geçiş döneminde AB’nin tüm kurallarını kabul etmesi gerektiğini belirtti. Barnier ayrıca, anlaşmazlıkların devam etmesi durumunda Brexit geçiş anlaşmasının olmayacağını vurguladı. ABD tarafında ise geçtiğimiz hafta yerel FED başkanlarından gelen açıklamalar önemli olurken bütçe açığını 300 Milyar Dolar artıracak ve federal hükümet için borçlanma tavanını bir yıl için askıya alacak olan bütçe planı 2 yıllık süre ile onaylandı. Geçtiğimiz haftanın ekonomik takvimine baktığımızda ABD’de Tedarik Yönetim Enstitüsü tarafından açıklanan İmalat Dışı PMI ve İşsizlik Başvuruları beklentilerden iyi gerçekleşirken İş imkanları ve Personel Değişim Oranı (JOLTS) ve Markit tarafından açıklanan Hizmet ve Bileşik Satın Alma PMI’ları tahminlerin altında sonuçlandı. İngiltere’de ise İmalat Üretimi yıllık bazda öngörülerin üzerinde sonuçlanırken, aylık bazda beklentilere paralel olarak gerçekleşti. Hizmet PMI’ı, Halifax Konut Fiyat Endeksi ve Sanayi Üretimi ise beklentilerden kötü geldi. Bu hafta ABD’den gelecek enflasyon rakamlarının(ÜFE-TÜFE) yanı sıra; Bütçe Dengesi, Perakende Satışlar, İşletme Stokları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları ve Michigan Üniversitesi beklenti anketleri açıklanacak. İngiltere’den ise TÜFE-ÜFE ve Perakende Satışları verileri takip edilecek. Teknik olarak baktığımızda uzun vadede yükselen kanalın devam ettiği görülüyor. Kanal içerisinde yaşanacak yukarı yönlü ataklarda 1.3875, 1.3945 ve 1.4020 dirençleri takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 1.3790, 1.3730 ve 1.3660 destekleri izlenebilir

BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan İran Petrol Bakanı Bijan Namdar Zanganeh, Haziran ayında yapılacak istişare toplantısında OPEC’in global üretimi azaltmaya son vermesi halinde ülkesinin ham petrol üretimini hızla artıracağını söyledi. Dünya’nın önemli petrol üreticilerinden Suudi Arabistan ise Mart ayı satış fiyatlarında değişikliklere gitti. Ülkenin kamu petrol şirketi Saudi Aramco’dan yapılan açıklamada: Avrupa’ya yapılan teslimler için satış fiyatlarında 0.20-1.70 Dolar aralığında azaltım yapıldığı bildirilirken, ABD’ye yapılan satış için indirim 10 Cent oldu. Aramco, Asya satış fiyatlarını ise 25-30 Cent aşağı çekti. ABD Menşeli çok uluslu petrol ve doğal gaz şirketi ExxonMobil’den gelen açıklamada sera gazı emisyonlarının iklim üzerindeki etkisini sınırlamaya yönelik düzenlemelerin tamamen uygulanması halinde global petrol talebinin 2040 yılına kadar keskin bir şekilde gerileyeceği belirtildi. Azerbaycan Enerji Bakanlığı ise; ülkenin, Ocak ayındaki üretiminin önceki aya göre 4600 varil/gün artışla 814 Bin 600’e yükseldiğini açıkladı. ABD’de açıklanan API(Amerikan Petrol Enstitüsü) stokları 1 Milyon 50 Bin varillik azalışa işaret ederken, EIA(Enerji Bilgi İdaresi) stoklarında ise 1 Milyon 895 Bin varillik artış görüldü. 27 Ocak-2 Şubat haftası ABD üretim rakamlarının 332 Bin varil gibi flaş bir atış ile 10 Milyon 251 Bin varile yükselerek tarihi rekor seviyesini yenilemesi ise fiyatlar üzerinde etkili oldu. Keza kurum(EIA) tarafından açıklanan Şubat 2018 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu’nda da; ABD’nin bu yılki ortalama günlük üretimi 10 Milyon 300 Bin varilden 10 Milyon 600 Bin varile, 2019 yılı ortalama günlük üretimini ise 10 Milyon 800 Bin varilden 11 Milyon 200 Bin varile revize edildi. Ayrıca kurum tarafından Brent petrol ortalama fiyatı ise cari yıl için 60 Dolar’dan 62 Dolar’a çıkartıldı. İngiliz petrol devi BP’den gelen açıklamada da; şirketin ABD’deki yatırımlarının artırılacağı belirtilirken, Irak’tan gelen haberlerde ise Ordu’nun İran sınırı yakınındaki Kerkük bölgesinin kontrolünü sağlamlaştırmak için operasyon başlattığı bildirildi. Çin Sermaye Piyasaları Düzenleme Komitesi(CSRC)’den gelen açıklamada; 26 Mart’tan itibaren vadeli ham petrol işlemlerine başlanacağı duyuruldu. ABD üretimi ve stok verisinin artış göstermesinin yanı sıra açıklanan OPEC raporunda Nijerya ve Libya üretiminin kapasitenin üzerinde yer alması da geçtiğimiz hafta fiyatları aşağı yönlü baskıladı. Bu hafta yine önemli verileri takip edeceğiz. Ayrıyeten; önemli petrol üreticisi ülkelerden ve uluslararası kurumlardan gelebilecek ekstra açıklamalar ve teknik fiyatlamalar da yine izlenmeye devam edilecek. Bu bağlamda teknik olarak baktığımızda; ana figür olarak Haziran 2017’den beri takip ettiğimiz yükselen kanalın kırıldığını görmekteyiz. Bu hafta görülebilecek satış ağırlıklı işlemlerde takip edilebilecek önemli desteklerimiz 61.65, 61.25 ve 60.00 seviyelerinde bulunmakta. Olası yukarı yönlü toparlanma hareketlerinde ise 63.50, 64.10 ve 64.60 dirençleri izlenebilir.

ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta Amerikan tahvil piyasasında yaşanan hareketlilik Değerli Metal’in baskılanmasına neden olurken, yerel FED Başkanlarından gelen açıklamalar da önemli oldu. Boston FED Başkanı Raphael Bostic, büyüme ve ücretlerdeki artışın güçlü kalması durumunda kademeli olarak faiz artırım beklediğimi söyledi. Dallas FED Başkanı Robert Kaplan kurumlar vergisi reformunun ekonomiye pozitif etkileyeceğini söylerken, yükselen ücretlerin enflasyonu yukarı doğru taşımayabileceğini belirtti. Parasal genişleme konusunda ise kademeli şekilde azaltılması gerektiğini beyan etti. Kaplan ayrıca: 2018 yılı için ABD ekonomisinin güçlü olacağını ancak 2019-2020 yılları için büyümede bir yavaşlık beklediğini söylerken, daha önce açıkladığı 3 faiz artırımı düşüncesini koruduğunu açıkladı. New York FED Başkanı William Dudley, dün ABD ekonomisinin gücü konusunda güveninin yükseldiğini beyan etti. FED Başkanı Esther George ise: vergi reformuyla birlikte ABD ekonomisinin büyüceğini ancak, hangi boyutta olacağının belirsiz olduğunu söyledi. George ayrıca, istihdam piyasası ve enflasyon konularına değinerek FED’in faizleri 3 kez artırmasının normal olacağını vurguladı. Öte yandan geçen hafta ABD’de ve hükümetin borçlanma tavanını bir yıl için askıya alacak olan bütçe planı 2 yıllık süre ile onaylanması diğer önemli maddeler arasında yer aldı. Geçtiğimiz haftanın ABD ekonomik takvimine bakacak olursak Tedarik Yönetim Enstitüsü tarafından açıklanan İmalat Dışı PMI ve İşsizlik Başvuruları öngörülerden iyi gerçekleşirken İş imkanları ve Personel Değişim Oranı (JOLTS) ve Markit tarafından açıklanan hizmet ve Bileşik Satın Alma PMI’ları beklentilerin altında sonuçlandı. Bu hafta ise gözler ABD’den gelecek enflasyon rakamlarına(ÜFE-TÜFE) çevrilmiş durumda. Ayrıca Bütçe Dengesi, Perakende Satışlar, İşletme Stokları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, Sanayi Üretimi, İnşaat İzinleri, Konut Başlangıçları ve Michigan Üniversitesi beklenti anketleri gibi verileri de Emtia üzerinde etkili olabileceğinden takip edilmesinde fayda görüyoruz. Teknik olarak 25 Ocak itibariyle başlayan alçalan kanal devam ederken Emtia’nın 1309 seviyesinden destek alarak toparlanma içerisine geçtiği görülüyor. Bu kapsamda yukarı yönlü ataklarda 1326, 1333 ve 1337 dirençleri izlenebilir.1322 altına geri çekilmelerde ise 1316, 1309 ve 1305 desteklerini takip edebiliriz