Sistematik Risklerde Yumuşama Görüldü!
Geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddesi sistematik risklerdi. 24 Eylül Pazar günü yapılan Almanya seçimlerinden koalisyon seçeneği çıkarken, seçimin hemen akabinde hükümetin eski koalisyon ortaklarından Sosyal Demokrat Parti’nin yeni hükümette yer almak istemediğinin açıklanması ve aşırı sağcı AfD’nin parlamentoya 3.sıradan girmesi işleri arap saçına çevirdi. Koalisyon seçenekleri daralan Merkel, yaptığı açıklamalar da aşırı sağcı parti haricindeki partilerle görüşmek istediğini ve koalisyon görüşmelerinin Ekim ortalarına doğru netleşeceğini söyledi. Henüz çözüme kavuşmayan konu, bu hafta da Euro varlıkları üzerinde baskı unsuru olarak duracak. Gündemi uzun süre meşgul eden Kuzey Kore meselesinde de ABD savaş uçaklarının Kore yarımadası üzerinde uçtuğu haberleriyle haftaya başladık. Ancak Salı günü bu konuda sürpriz gelişmeler yaşanmıştı. ABD savunma bakanı Mattis, Kuzey Kore ile diyalog yolunun kapalı olmadığını belirtip karşı tarafa zeytin dalı uzatmış, bu açıklama sonrası Pyongyang yönetiminin ortamı geren açıklamalar ve eylemler yapmaması ile mesele adeta stabil hâl almıştı. Bu konuda geçtiğimiz hafta sonu gelen açıklamalar da oldu. ABD Dış işleri Bakanı Tillerson, bir kez daha ABD’nin diyalog yoluyla sorunu çözme taraftarı olduğunu söylerken, Dış işleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert ise ABD’nin tüm iletişim kanallarını kullanma gayretine karşın K.Kore tarafının adım atmadığını ve işleri zorlaştırmaya çalıştığını beyan etti. ABD Başkanı Trump’ın ise, Tillerson’un açıklamasına katılmayarak diyalog yoluyla çözüm aramanın vakit kaybından başka bir şey olmayacağını söylemesi bir anda gözleri Kuzey Kore’den gelebilecek açıklamalara çevirdi. Bu hafta bu konunun çözüme kavuşup kavuşmayacağı da piyasalar açısından önem arz eden gündem maddelerinden birisi olarak bir kenarda duracak. Öte yandan yurtiçi taraftan bahsedecek olursak hafta başında Türkiye’de de tansiyon oldukça yüksekti. Tüm ısrarlara rağmen yapılması kararlaştırılan IKBY referandumu 25 Eylül Pazartesi günü yapıldı. Referandumdan bağımsızlık kararı çıkarken, hem referandum öncesi yapılan MGK toplantısında alınan kararlar ve sınır ötesi tezkerenin uzatılması, hem de referandum akşamı Irak ve Türkiye ordu birliklerinin K.Irak sınırında tatbikat başlatması TL varlıklarında zayıflamayı getirdi. Hafta ortasına kadar askeri müdahale ihtimalini fiyatlayan kurlar, Başbakan Yıldırım’ın savaşa girilmeyeceğini açıklaması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tüm seçenekler masada” demesine rağmen ağırlıklı olarak ekonomik yaptırımdan bahsetmesi biraz tansiyonu düşürdü. Hükümetin fevri davranmayıp konuyu Rusya, İran ve Irak hükümetleri ile tartışması sonucu top şuan Irak Merkezi Hükümeti’ne geçmiş gibi duruyor. Öyle ki hafta boyunca Merkezi hükümetten gelen açıklamalarda bölgesel havaalanların 29 Eylül Cuma günü kapatılacağını ve petrol ihracatı konusunda Türkiye’nin Irak hükümeti ile anlaştığı duyurulmuştu. Bu konuda bu hafta ne tür gelişmeler olacağı da tabi ki TL varlıklarını yine ilgilendirecek.
Dolar Endeksi 6 Aylık Düşüşünü Sonlandırdı!
Hafta boyunca gelen ekonomik verilerde karmaşık seyir izlenirken, ABD’de açıklanan vergi reformu ABD borsalarında Cuma kapanışlarında rekorlar getirdi. VIX(SP500 Volatilite Endeksi) ise aylık kapanışlar bakımından rekor düşük seviyeye indi. Bunun yanı sıra hafta boyunca konuşma yapan FED yetkililerin çoğunun Aralık’ta faiz artırımına sıcak bakması da Dolar endeksinde 6 ay sonra aylık bazda kapanış görmemize etki etti. Bu hafta gerek sistematik riskler, gerekse ekonomik veriler ile fiyatlamalar takip edilecek. İngiltere açısından yine bol bol Brexit meselesi konuşulurken, BOE Başkanı Carney’in ekonomik kötüleşme görülmemesi halinde faiz artırımı yapabileceklerini söylemeleri bir miktar heyecana yol açtı. ECB yetkililerinin ve özellikle Başkan Draghi’nin açıklamaları da EUR varlıkları açısından takip edildi. Yeni haftada da yine majör Merkez Bankası başkanlarının açıklamaları da takip edilecek.
EURUSD
Parite geçen hafta satıcılı bir seyir hakimdi. Hafta içinde Euro Bölgesi enflasyon verisinde yıllık olarak gerçekleşen yüzde 1.5'lik artış, Ağustos'taki oranı karşılasa da aylık olarak yüzde 1.6'lık artış yönündeki tahminlerin altında kaldı. Çekirdek enflasyon ise beklenmedik şekilde yüzde 1.2'den yüzde 1.1'e geriledi. Almanya'da sanayi ve ticarete ilişkin Eylül ayı İş Dünyası Endeksi'ni 115.9 puandan 115.2 puana gerileyerek 116 puanlık beklentiyi karşılayamadı. İşsizlik oranı ise Eylül'de yüzde 5.6 seviyesine gerileyerek Ocak 1992'den bu yana en düşük değere ulaştı. ABD’de ise ABD Başkanı Donald Trump, hükümetinin yeni vergi reformu tasarısını açıklandı. Tasarıyla ülkede kurumlar vergisi oranının yüzde 35'ten yüzde 20'ye indirilmesinin planlandığını, böylece ABD'li şirketlere daha hızlı büyüme ve daha büyük miktarlarda yatırım yapma fırsatı sunulacağını belirtti. Reformun ülkenin en zengin bireyleri için daha az vergi veya daha düşük vergi oranı anlamına gelmediği vurgulandı. Fed Başkanı Janet Yellen yaptığı konuşmada düşük enflasyona yol açan faktörlerin kısa vadede ortadan kalkacağını belirterek Fomc’nin hala enflasyonu yüzde 2 civarında dengelenmesini beklediğini dile getirdi. Ayrıca düşük enflasyonun faiz artışına uygun olduğunu hedefteki yüzde 2 enflasyona ulaşana kadar para politikasının durmasının ihtiyatsızlık olacağını ifade etti. Fed üyelerinin ise hafta içinde yaptığı açıklamaların ekonomik verilerin olumlu seyrettiğini ve faiz artışı konusunda ılımlı olduklarını belirtirken sadece Kashkari ve Evans’ın konuşmalarında faiz artışının beklenmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar gözlemlendi. Bu hafta ise Almanya ve ABD PMI verileri takip edilecekken haftanın en önemli gelişmesi kuşkusuz Tarım Dışı İstihdam göstergeleri olacak. Bunun yanı sıra ECB Başkanı Draghi ve FED Başkanı Yellen’in konuşmaları da olacak. Teknik olarak aşağı yönlü hareketler için 1.1800 altında kalıcılık sağlanması gerekebilir. Bu durumda 1.1760-1.1660 destekleri takip edilebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 1.1845-1.1910-1.2000 seviyeleri test edilebilir.
Geçtiğimiz haftaya Kuzey Kore-ABD gerginliği ve IKBY referandumu gibi jeopolitik risklerin gölgesinde giren kur tarafında ABD-K.Kore geriliminde tansiyonun düşmesine rağmen, Türkiye-IKBY arasındaki çözümsüzlüğün de etkisiyle USD lehine hareketler ağır bastı. Bu hafta ise hem bu iki meseleye dair gelişmeleri hem de açıklanacak ekonomik verileri takip etmeye devam edeceğiz. Pazartesi günü her iki ülkeden de imalat PMI verilerini takip edeceğiz. Salı günü yurtiçinde Eylül ayı enflasyon verileri takip edilecek. Geçtiğimiz ayki veride(Ağustos) yüzde 10.68’lik senelik TÜFE ve yüzde 16.34’lük senelik ÜFE gerçekleşmeleri görülmüştü. Manşet veride(TÜFE) bu ayki aylık gerçekleşme beklenti ise yüzde 0.76’lık artış olacağı yönünde. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz hafta hükümet tarafından açıklanan 2018-2020 dönemi Orta Vadeli Program(OVP) ‘da bu yıl sonunda enflasyonun yüzde 9.5’a ineceği hedeflenmişti. Bu bakımdan, açıklanacak olan senelik TÜFE rakamı piyasalar tarafından merakla bekleniyor. Yurtdışı tarafta takip edeceğimiz en önemli datalar ise her ayın ilk Cuma günü açıklanan Tarım Dışı İstihdam Değişimi, İşsizlik Oranı ve Ortalama Saatlik Kazançlar verileri olacak. Çarşamba günü ADP tarafından açıklanacak olan ve tarımdışı özel sektörlerdeki istihdam değişimini göz önüne süren verinin beklentisi 140 Bin düzeyindeyken, Cuma günü açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam verisinde ise yine özel sektör verisinde olduğu gibi kasırgaların etkisiyle 100 Bin gibi oldukça düşük bir beklenti hakim. İşsizlik oranının yüzde 4.4 düzeyinde sabit kalması beklenirken, deflasyonist baskıyı bertaraf etmek açısından önemsenen Ortalama Saatlik Kazançlar verisinde ise yüzde 0.2’lik artış beklenmekte. Teknik olarak kur tarafında bu hafta; 3.5870 ve 3.5425 aralığını takip ediyoruz 3.5870 üzeri kapanışlar alım tarafında, 3.5425 seviyesi altında kapanışlar ise satım tarafında yeni hedefleri getirebilir.
GBPUSD
İngiltere’de Avrupa Birliği`nden ayrılmasına ilişkin müzakerelerin 4. turu gerçekleşti. Müzakerelerinin sonunda basına açıklama yapan İngiltere’nin Brexit Bakanı David Davis, Brexit’in AB’den ayrılması sürecinde müzakerelerinin son turunda kararlı adımlar atıldığını söyledi. Avrupa Birliği Komisyonu'nun Brexit Baş Müzakerecisi Michel Barnier ise İngiltere Başbakanı Theresa May'in konuşmasının müzakerelere yeni bir ivme kattığını, bunu da bu haftaki görüşmelerde hissettiklerini ifade ederken taraflar arasında hala büyük boşluklar olduğunu da sözlerine ekledi. Başbakan May, yaratıcı olmaları halinde hem İngiltere hem de AB olarak Brexit çözümünü bulabileceklerini savunmuştu. Öte yandan İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, bankanın parasal politikasının Avrupa Birliği'nden çıkış sırasında reel gelir artışındaki zayıflamayı engellemek için yeterli olmayacağı uyarısında bulunarak İngiltere’nin refahını belirleyecek en önemli unsurun ülkenin AB ile kuracağı yeni ilişki ve bunu destekleyen reformlar olacağını söyledi. Carney ayrıca bütün göstergelerin İngiltere ekonomisindeki performansı desteklediğini ve yakın zamanda faizlerin artabileceğini söyleyerek para politikası kurulu bu konuda net bir sinyal verdiğini belirtti. Veri akışında ise İngiltere büyüme rakamı yüzde 1.5 ile beklentilerin altında kaldı. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump yeni vergi reformuna ait tasarıyı kamuoyu ile paylaşırken hem demokrat hem de cumhuriyetçileri ikna edip edemeyeceği merak konusu olacak. Öte yandan Fed Başkanı Yellen enflasyon hedefinde değişikliğe gitmeyi düşünmediklerini belirterek hedefin simetrik olduğunu ve düşük enflasyonun faiz artışına uygun ortam oluşturduğunu belirtti. Bu görüşü hafta içinde yapılan açıklamalarla Fed guvernörlerinin de desteklediği görüldü. Bu hafta İngiltere ve ABD’deki PMI verileri dışında BOE Başkanı Mark Carney ve FED Başkanı Janet Yellen’in konuşmaları ve ABD tarım dışı istihdam verileri paritede hareketliliğe sebep olabilir. Teknik olarak aşağı yönlü hareketlerin devamı halinde 1.3340,1.3280 ve 1.3250 bölgesi takip edilebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise toparlanma için 1.3480 üzerinde kalıcılık sağlanması gerekir. Bu durumda da 1.3580-1.3670 seviyelerine kadar yükselişler yaşanabilir.
BRENT
Geçtiğimiz hafta, Kuzey Irak ve Kore gerilimlerinin etkisiyle yukarı yönlü açılış gözlemlediğimiz ham petrol fiyatlarında açıklanan stok verilerinde karmaşık seyir izlendi. Salı akşamı açıklanan API(Amerikan Petrol Enstitüsü) stoklarında 761 Bin varillik azalma ile son 4 haftanın en düşük gerçekleşmesi görülürken, Çarşamba günü EIA(Enerji Bilgi Yönetimi) tarafından açıklanan stok verisinde de 1 Milyon 846 Bin varillik azalma ile 4 haftanın en düşük gerçekleşmesi görülmüştü. Kasırgalar sonrası durumu merakla beklenen ABD Cushing Oklahama petrol stoklarında görülen 1 Milyon 181 Binlik gerçekleşme ve ABD günlük üretiminin yeniden 9,5 Milyon varil düzeyine gelmiş olması ve haftanın son işlem gününde açıklanan Baker Hudges Sondaj Kule Sayılarının; bir önceki haftadaki 15 haftanın en düşüğünden 6 adetlik artışla 750’ye geldiğinin görülmesi fiyatlardaki baskıyı devam ettirdi Bu hafta da petrol tarafında hem üretici ülkelerin yetkililerinden gelebilecek açıklamaları, hem jeopolitik risk unsurlarındaki gelişmeleri, hem de yine stok verileri gibi dataları takip edeceğiz. Teknik olarak bakacak olursak; 56.95-56.60 altında kalıcılıklarda bir miktar daha satış baskısı olabileceği görüşündeyiz. Bu durumda 55.95, 55.30 ve 54.75 gibi önemli destekler takip edilebilir. Yeninden 56.95 üzerinde fiyatlama görülmesi durumunda ise oluşabilecek alım ağırlıklı işlemlerde 57.30, 57.70 ve 58.40 dirençlerini takip ediyor olacağız.
ALTIN
Ons altının bu hafta da aşağı yönlü hareketlerine tanık olduk. Geçtiğimiz hafta Fomc kararlarına istinaden konuşmalarına devam eden FED Başkanı Yellen ve Fomc üyeleri faiz artışı vurgusuna devam ederken ABD tarafında açıklanan olumlu veri akışlarının da devam ettiğini görüyoruz. Veri akışında ABD, yılın 2. çeyrek döneminde büyüme verileri tahminlerin üzerinde artış gösterdi. Büyümenin yüzde 3 artışta kalması beklenirken yüzde 3.1 olarak açıklandı. Büyümenin yukarı yönlü olmasında yatırım stoklarındaki artışın etkili olduğu belirtildi. Haftaya damga vuran diğer bir gelişme ise ABD lideri Trump, en önemli seçim vaatleri arasında yer alan vergi indirimine yönelik ayrıntıları açıkladı. Yasanın çıkmasıyla ülkede kurumlar vergisi oranının yüzde 35'ten yüzde 20'ye indirilmesinin planlandığı, ABD'li şirketlere daha hızlı büyüme ve daha büyük miktarlarda yatırım yapma fırsatı sunulacağı, vergi reformu sayesinde federal bütçe açığının 1 trilyon dolar azalacağı kaydedildi. Demokratlar ise Trump’ın ekonomiyi canlandıracağını öne sürdüğü vergi reformunun yoksulları daha da yoksullaştıracağını iddia ediyor. Kuzey Kore tarafında ise gerginlik ortamına ara verilmiş gibi görünüyor. Hafta içinde Kuzey Kore’nin küresel krizden dolayı Rusya ile görüşmesi dünya ülkeleri tarafından olumlu karşılandı. ABD Dışişleri’nden yapılan açıklamada savaş istemedikleri, diplomasinin her yolu bulabileceği vurgusu yapıldı. Bu hafta ABD Tarım Dışı İstihdam göstergeleri değerli metal üzerindeki volatiliteyi artırabilir. Teknik olarak 2.30-2.35 arasında seyreden ABD 10 yıllık tahvillerin kritik 2.25 üzerinde kalıcılık sağladığı görülüyor. Tahvil faizlerinin bu seviyelerde devam etmesi ve 1282-1278 destek bölgesi altında kalıcılık sağlanması 1270-1257 desteklerine kadar gevşemelere neden olabilir. Olası toparlanma durumunda ise 1288-1292 bölgesi üzerine çıkılması önemli olacaktır. Bu senaryoda 1305-1313-1320 dirençleri test edilebilir.
