Yurt içinde Enflasyon ve Jeopolitik Gelişmeler TL’nin Durumunu Belirleyecek!
Geçtiğimiz haftanın ilk yarısında piyasalar haber akışı bazlı fiyatlamalara sahne oldu. Gündemin ilk sırasında ise; ABD’nin Alüminyum ve Çelik başta olmak üzere 7 ülke haricindeki diğer ülkelere ek gümrük vergileri getirmesi yer alıyordu. Hafta başında tansiyonun yükselmesi ile Ons Altın ve Japon Yeni gibi ürünler pozitif fiyatlanıp, borsa endeksleri sert düşüşler yaşarken, Salı günü açıklamalarda bulunan ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in uzlaşmacı tavrı tansiyonu biraz olsun düşürdü. Ancak zaman zaman ortaya atılan spekülasyonlar volatil hareketlerin devamına neden oldu. Aybaşında çift taraflı ajanın(Rus ajanı olarak gözüküp, İngiltere’ye hizmet eden) İngiltere’de öldürülmesi ile iki ülke (Rusya ve İngiltere) arasında krize neden olan olayın; ABD ve Avrupa Birliği’nin devreye girmesi sonrası Rus diplomatların birçok ülkeden sınır dışı edilmesiyle küresel bir jeopolitik risk unsuru daha edindik. Zira Rusya’nın tepkisi de benzer tondaydı. Diğer yandan bir süredir ABD ile Kuzey Kore arasında görülen yumuşama sonrası Kim Jong-Un’un Çin’e düzenlediği sürpriz ziyarette ılımlı mesajlarını devam ettirmesi ise Ons Altın ve Japon Yeni’nde tabloyu terse çeviren unsurlardan birisiydi. Önemli ekonomik veri olarak ABD, Türkiye ve İngiltere’de 2017/4.Çeyrek GSYİH Değişimi(Büyüme) rakamları takip edildi. Özellikle ABD büyümesinin son 6 yılın en iyi 4.çeyrek rakamına denk gelmesi ile Dolar endeksi hafta ortasında sert bir tepki aldı. Türkiye’de de benzer bir senaryo ile TL varlıklarındaki negatifliğin kısmen unutulduğuna şahit olduk. Tabi bunda; Macron’un son çıkışına rağmen, jeopolitik risk unsurlarında ABD ile kurulan temas sonrası görülen yumuşamanın da etkisi de vardı. Geçtiğimiz hafta FED, ECB, BOE ve BOJ’dan bazı üyelerin açıklamaları da takip edildi. FED yetkilileri faiz artırım sayıları konusunda karışık tavır takınırken, ECB üyelerinin ortak görüşü; sıkılaştırma adımlarının piyasa öngörüsüne paralel gerçekleşmesiydi. BOE yetkilileri, Brexit’in olası etkilerinin bertaraf edilmesine yönelik çalışmalara odaklanırken, BOJ yetkilileri ise yabancı tahvil alımlarının gereksiz olduğuna dem vurdu.
Bu hafta yine başta “ticaret savaşları” konusu olmak üzere bölgelerden gelebilecek önemli haber akışları takip edilecek. Zira Euro Bölgesi’nde İtalya koalisyon görüşmelerinin resmi olarak başlaması beklenirken, İngiltere’de Brexit konusu gündemde yer almaya devam edecek. Yurt içi tarafta da Çarşamba günü İstanbul’da; Türkiye-İran ve Rusya heyetlerinin yapacakları Suriye toplantısı kritik olacak. Japonya’dan ise bu ay görev süresi dolacak olan BOJ Başkanı Kuroda’nın durumuna yönelik açıklamalar göz ucuyla izlenecek. Ekonomik veri olarak PMI(Satın Alma Müdürleri Endeksi) verileri tüm majör ekonomiler için önemli olacak. Yurt içi tarafta en önemli veriler Salı günü açıklanacak olan Enflasyon rakamları olacak. Euro Bölgesi’nde de TÜFE rakamları izlenecek. ABD’de ise haftanın en önemli verileri iş istatistikleri bürosu tarafından açıklanacak olan “Ortalama Saatlik Kazançlar, Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı” olacak.
EURUSD
Geçtiğimiz haftayı satıcılı geçiren paritede veri akışları gündemde en üst sıralarda yer aldı. ABD’de açıklanan 2017 yılı 4. çeyrek büyüme rakamında yüzde 2.9’luk gerçekleşme görüldü. FED’in önemli monitörlerinden PCE enflasyonu, aylık bazda tahminlere paralel gelirken yıllık bazda piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Çekirdek PCE rakamları ise öngörülen rakamlarla örtüştü. Euro tarafında ise Almanya’dan gelen İşsizlik seviyesi rekor seviyede kalmaya devam ederken öncü enflasyon rakamları tahminlerin altında kaldı. Haber akışında ise ticaret savaşları gündemde kalmaya devam ederken iki bölgenin üst düzey yetkilerinden gelen açıklamalar önemli oldu. ECB Yönetim Konseyi üyesi ve Avusturya Merkez Bankası Başkanı Ewald Nowotny, varlık alımlarının kademeli şekilde düşürülmesini savunarak işlerin istendiği gibi devam etmesi halinde varlık alımlarını ciddi bir şekilde düşünebileceklerini ve yaza kadar varlık alımına dair bir sonraki adım konusunda karar vermeleri gerektiğini söyledi. ECB Yönetim Kurulu üyesi ve Finlandiya Merkez Bankası Başkanı Erkki Likanen ise sıkılaştırma politikası için daha fazla dikkatli olunması gerektiğini beyan etti. Philadelphia FED Başkanı ve FOMC üyesi Patrick Harker, bu yıl toplamda 3 faiz artışı beklediğini ve gelecek yıllarda enflasyonun FED’in yüzde 2’lik hedefinin biraz daha üzerinde gerçekleşebileceğini savundu. Atlanta FED Başkanı ve FOMC üyesi Raphael Bostic’in yakın zamanda enflasyonda yükseliş veya aşırı ısınmaya dair bir işaret görmediğini vurgulaması dikkat çekti. Bu hafta ise İtalya seçimleri ve ‘’Ticaret Savaşları’’ ana gündem maddesi olarak takip edilecek. Ekonomik takvimde ise Euro Bölgesi öncü TÜFE ve Perakende Satışlar, Almanya’da Fabrika Siparişleri ve Perakende Satışlar, ABD’de ise Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizlik Oranı, ADP Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Başvuruları, Fabrika Siparişleri ve Ticaret Dengesi açıklanacak. Ayrıca iki bölgeden gelecek PMI rakamlarının yanı sıra Merkez Bankası yetkililerinden gelecek açıklamalarda önemli olabilir. Teknik olarak 2017’ Kasım itibariyle başlayan yükselen kanalın ihlal edildiğini görmekteyiz. Kanalın kırılımının teyit edilebilmesi için 1.2285 seviyesi kritik olup geçilmesiyle birlikte satış yönlü işlemler ağırlık kazanabilir. Bu durumda ise 1.2260, 1.2235 ve 1.2200 destekleri önemli olabilir. 1.2285 üzeri kalıcılıkta yaşanacak Euro lehine hareketlerde ise 1.2360, 1.2395 ve 1.2415 dirençleri takip edilebilir.
USDTRY
Bilindiği gibi yurt içi tarafta aybaşından bu yana gelen ekonomik verilerdeki kronik bozulma ve jeopolitik risk unsurlarının tavan yapmasından kaynaklı olarak bir kırılganlık artışı söz konusuydu. Hafta içerisinde birkaç kez 4.00 seviyesi üzerinde fiyatlamalar gördüğümüz kur için Çarşamba günü ABD’de açıklanan ülkenin en önemli verisi 2017/4.Çeyrek Büyüme rakamının beklentilerin hayli üzerinde gelmesi ile de Dolar Endeksinde göze çarpan yükselişten kaynaklı olarak 4.0150 seviyelerine kadar çıkışlar göze çarptı. Ancak ertesi gün bu sefer Türkiye’nin 2017/4.Çeyrek Büyüme Rakamının öngörülerin üzerinde gerçekleşmesi ile tablo bir anda TL lehine işlemlere çevrildi. Tabi bu fiyatlamalarda geçtiğimiz haftalarda ABD’deki Dış İşleri Bakanlığı değişimi nedeniyle kopan Suriye eksenindeki ilişkilerin yeniden kurulacağının açıklanmasının da etkisi vardı. Ertesi gün için hareketin devam etmesi yönünde beklenti güçlenmişken, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilebileceklerine ilişkin söyleminin akabinde Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un bölgede konuşlanacaklarını açıklaması kısmen de olsa tansiyonun yükselmesine neden oldu. Zira, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu haftanın son işlem gününde Macron’u hedef aldılar. Jeopolitik risklerdeki bu yeni belirsizlik son 10 ayın en iyi Dış Ticaret açığını da bertaraf etti. Bu hafta yine jeopolitik risk unsurları dikkatle takip edilecek. Önemli ekonomik veriler ise; yurt içi tarafta Mart ayı enflasyon oranları(özellikle TÜFE), ABD’de ise Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı olacak. Teknik olarak ise; 3.9540 seviyesi aşağı tarafta kritik olup, bu seviye altında kapanışlarda TL lehine işlemler derinleşebilir. Bu durumda 3.9360, 3.9275 ve 3.9180 desteklerini takip edebiliriz. 3.9540 üzeri kalıcılıkta görülebilecek Dolar lehine işlemlerde ise izlenebilecek direnç noktalarımız 3.9675, 3.9780 ve 3.9950 ‘de bulunmakta.
GBPUSD
İngiltere ile Rusya arasında ajan krizi ile başlayan gerginlik geçtiğimiz haftada gündemde en üst sıralarda yer alırken İngiltere Başbakanı Theresa May, kabine konuşmasında 115 Rus diplomatın sınır dışı edildiğini açıkladı. Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matvienko ise Rusya’nın batı ülkeleri ile aynı sayıda diplomatı kovacağını açıklayarak geri adım atmayacaklarını iletti. Brexit konusunda ise referandum döneminde yapılan kampanyalarda usulsüzlük yapıldığına dair iddialar basında yer alırken Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s, yapılan Brexit geçiş anlaşması şartlarının İngiltere kredi notu için olumlu olduğunu ancak belirsizliklerin hala daha devam ettiğini vurguladı. ABD tarafında ise gümrük vergileri gündemin odak noktası olmaya devam ediyor. Ekonomik takvimde ise 4.çeyrek büyüme, Reel Kişisel Tüketim Harcamaları ve Askıdaki Konut Satışları verilerinin olumlu sonuçlanması Dolar varlıklarının toparlanmasını sağladı. İngiltere’de ise 4.Çeyrek büyüme rakamları beklentilere paralel olarak gerçekleşirken Cari İşlemler Dengesi ve tüm şirketlerin harcadığı toplam sermaye düzeyini tayin eden Çeyreklik İşletme Yatırımı piyasada tahmin edilen rakamlardan daha iyi gerçekleşti. Bu hafta ise gözler ABD İş İstatistikleri Bürosu tarafından açıklanacak olan İstihdam verilerine çevrilmişken ticaret savaşlarına ilişkin gelebilecek açıklamalar da önemli olabilir. İngiltere tarafında ise Rusya ile Brexit konusu ana gündem maddesi olarak takip edilecek. Ayrıca iki ülkeden gelecek PMI verilerinin de takip edilmesinde fayda görmekteyiz. Teknik olarak haftayı alıcı bir seyirle açan parite için ilk etapta 1.4065 direnci alış yönlü işlemlerin devam için kritik olacaktır. Bu seviye üzerinde kalıcılıklar Sterlin lehine hareketleri tetikleyebilir. Böylesi durumda 1.4115, 1.4160 ve 1.4180 dirençleri takip edilebilir. 1.4065 altı kalıcılıkta yaşanacak Dolar lehine işlemlerde ise 1.4020, 1.3995, 1.3975 ve 1.3960 destek seviyeleri takip edilebilir.
BRENT PETROL
Veri akışında Amerikan Petrol Enstitüsü haftalık ham petrol stokları 5 milyon 321 bin varil açıklanarak 1 milyon varil olan beklentilerin üzerinde gerçekleştiği görüldü. Geçen hafta 3.200 milyon varillik beklentiye rağmen -2.739 milyon varil açıklanan veride stokların sert bir şekilde azaldığı gözlemlenmişti. EIA (Uluslarası Enerji İdaresi) ABD ham petrol stokları ise -0.287 milyon varil stok azalışını öngörürken 1.643 milyon varil artış olarak kayıtlara geçti. Son zamanlarda dikkatle takip edilen ABD üretim rakamı ise bir önceki haftada olduğu gibi 26 Bin varil artış gösterdi ve 17-23 Mart tarihleri arasında ortalama 10 Milyon 433 Bin varil/güne yükseldi. Haber akışında OPEC öncülüğünde oluşturulan konsorsiyumun; arz kısıntısı anlaşmasını 2019 yılına taşıyıp taşımayacağı gündemi meşgul ederken Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum, OPEC’in petrol üretimini azaltma anlaşmasını desteklediklerini açıkladı. Irak’ın kamu üzerindeki petrol pazarlama şirketi olan SOHO da, Irak’ın petrol üretimi, OPEC arz kısıntısı anlaşmasına uyum çerçevesinde günde 4.36 milyon varili aşmayacağını duyursa da Rusya başta olmak üzere OPEC’e ortak ülkelerin arz kısıntısına ilişkin anlaşmanın kademeli olarak iptal edilebileceğine yönelik verdiği sinyaller bir süre bu durumun tartışılacağı gerçeğini göstermekte. Arabistan Enerji Bakanı Al Falih ise OPEC önderliğinde yürürlüğe sokulan arz kısıntısı anlaşmasının 1 yıllık bir proje olmadığına atıfta bulunmuş, ülkenin veliaht Prensi Mohammed Bin Salman ise OPEC’in petrol üretimini kontrol altında tutmak amacıyla Rusya ve diğer ülkelerle uzun soluklu işbirliği anlaşması yapmaya çalıştığını söylemişti. Öte yandan, Uluslararası yatırım kuruluşlarından JP Morgan, ABD’deki kayaç petrolü üretimindeki artışlar nedeniyle fiyatların 50 Dolar seviyelerine doğru gelebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Çin’in Shangai uluslararası enerji borsası aracılığıyla Yuan cinsinden vadeli ham petrol işlemlerini başlatması önemli konular arasında yer aldı. Teknik olarak yukarı yönlü ataklarda 69.80 ve 71.20 dirençleri takip edilebilir. Özellikle 71.20 seviyesi üzerinde kalıcılıklarda alış yönlü işlemler hız kazanabilir. Geri çekilmelerde ise 69.40, 69.00 ve 68.75 destekleri takip edilebilir.
ONS ALTIN
ABD’nin Çin menşeli ürünlerine en az 50 Milyar dolarlık ek gümrük vergisi getireceğini açıklamasıyla başlayan gerginlik sürerken tarafların açıklamaları devam etti. ABD Hazine Bakanı Mnuchin, amaçlarının bir ticaret savaşı çıkarmak olmadığını ancak olası bir ticaret savaşından da korkmadıklarını dile getirdi. Ayrıca Mnuchin’in, bu gümrük vergisine ihtiyaç olmadan Çin ile anlaşmaya varabilecekleri konusunda umutlu olduklarını vurgulaması da dikkatlerden kaçmadı. Çin Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise ABD ile ticaret savaşı istemediklerini, çözümün kapıyı kapatmaktan ziyade daha fazla açmak olacağı ancak tek taraflı bir müzakerenin de kabul edilmeyeceği bildirildi. Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng de ABD’nin Çin’e karşı aldığı önlemlerin tipik bir korumacılık olduğunu ve soğuk bir savaş tavrını yansıttığını kaydetti. Bunun dışında Kuzey Kore ekseninde Lider Kim Jong Un’un Çin ziyaretinde nükleer silahlanmaya ilişkin barışçıl ifadelere yer vermesi önemli oldu. Kuzey Kore yetkililerinin Çin ziyaretine ithafen kendisini bilgilendirdiğini belirten ABD Başkanı Donald Trump; Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’ten bu yönde mesaj aldığını, görüşmenin çok iyi gittiğini ve Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un’un kendisiyle görüşmeyi dört gözle beklediğini ancak bu süreçte de maksimum yaptırım ve baskının devam ettirilmesi gerektiğini dile getirdi. Veri akışında ABD’de açıklanan 4.çeyrek nihai büyüme rakamı 2011 yılından bu yana gelen en iyi 4.çeyrek verisi olarak kayıtlara geçerken Askıdaki Konut Satışları ve 4. Çeyrek Kişisel Tüketim Harcamaları verileri de piyasada tahmin edilen rakamların üzerinde gerçekleşti. Bu hafta ise en önemli veri olarak Mart ayı Tarım Dışı İstihdam verisi ön plana çıkıyor. Teknik boyutta, geçtiğimiz hafta hem olumlu ABD verileri hem de şiddetlenen ticaret savaşları polemiğinde orta yol bulunmasına ilişkin ılıman açıklamalarıyla Dolar endeksinin yükseldiğini ve bu durumun ons altın fiyatlamalarında şiddetli geri çekilmelere sahne olduğunu gördük. Değerli metal için aşağı yönlü hareketlerin devamında 1317, 1313 ve 1305 destek seviyeleri önemli olabilir. Yukarı yönlü tepkilerde ise 1334, 1341 ve 1346 seviyeleri karşımıza çıkmakta.
