FED’in Şahin Hamlesine, ECB’den Kademeli Sıkılaştırma Cevabı Geldi!
Dün, Almanya’dan takip ettiğimiz Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi verilerindeki gerçekleşmeler tahminlerle örtüştü. Birkaç gündür Brexit konusunun gündemin üst sırasında yer aldığı İngiltere’de ise açıklanan Mayıs ayı Perakende Satışlar verileri tahminlerden iyi gelirken, Pound üzerindeki baskının kısmen kalkmasını destekledi. ABD’de açıklanan ekonomik verilerde de; Perakende Satışlar, İthalat-İhracat Fiyat Endeksleri ve İşsizlik Maaşı Başvuruları öngörülerden iyiydi. Yurt içi tarafta ise Ramazan Bayramı arefesi nedeniyle tatil moduna girilirken, TCMB’nin 7 Haziran’da yapmış olduğu Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının tutanakları yayınlandı. Tutanaklarda önceki toplantılara benzer ifadelere yer verilirken, Para ve Maliye politikaları arasında bir eşgüdüm güçlendirilmesinin yapıldığı belirtildi. Tutanaklarda ayrıca, Maliye politikalarında ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edilmekte olduğunun vurgulandığı görüldü. Önceki akşam tüm Dünya’nın kulak kesildiği FED/FOMC kararlarında 2018 için daha fazla sıkılaştırmanın öngörülmesi sonrası beklentilerin bitmesiyle Dolar varlıklarında satış baskısı görülürken, gözler ise Dünya’nın diğer önemli merkez bankası olan ECB’nin alacağı kararlara çevrildi. Dün açıklanan kararlarda ise tüm faiz oranları sabit bırakılırken, Eylül ayında sona erecek olan varlık alım programının Aralık ayına uzatıldığı; bununda Eylül sonuna kadar olanının 30 Milyar Euro, Ekim ile Aralık sonu arasındaki süreçte ise 15 Milyar Euro olacağı belirtildi. Başkan Mario Draghi ise yaptığı açıklamalarda: yüksek enflasyon hedeflerinin henüz altında olduklarını; 2018, 2019 ve 2020 yılları için yüzde 1.7’lik enflasyon hedeflediklerini, faiz oranlarının ne zaman yükseltileceğini tartışmadıklarını ve büyümeyi çevreleyen risklerin dengeli olduğunu söyledi. Bu sabah ise yine majör merkez bankası olan BOJ’un kararını takip ettik. Kurum hali hazırda bulunan -0.10’luk politika faizi ve varlık alım programında her hangi bir değişikliğe gitmezken ileriye dönük enflasyon öngörüsünde aşağı yönlü revize gerçekleştirmesi Yen varlıklarında baskı yarattı. Günün kalanında, Euro Bölgesinden TÜFE verileri, ABD’den ise Sanayi Üretimi ve Michigan Üniversitesi Anketleri açıklanacak. Ayrıca, ekonomik verilerin yanı sıra ticaret savaşları ve İran Nükleer Anlaşması gibi küresel öneme sahip haber akışları da takip edilecek.
ABD Merkez Bankası(FED)’nın Federal Açık Piyasa Komitesi(FOMC) toplantıları sonrası açıklanan bildiri cari yıl için faiz artırım sayıları ve enflasyon projeksiyonlarında daha “şahin” bir tutuma işaret etse de beklentinin sona ermesi ve dünkü Avrupa Merkez Bankası(ECB) toplantısına yönelik beklentiler nedeniyle parite tarafında sabah saatlerinde yükselişler görüldü. ECB kararlarında ise tüm faiz oranları sabit bırakılırken, varlık alım programı ise Eylül sonuna kadar 30 Milyar Euro, Ekim-Aralık arasında ise 15 Milyar Euro olarak açıklandı. Dün ayrıca ABD’de açıklanan İthalat-İhracat fiyat endeksleri, Perakende Satışlar ve İşsizlik Maaşı Başvuruları verileri de iyi gelirken, ECB’nin tahvil alımlarının kademeli olarak devam edebileceği vurgusu ile satış yönlü işlemler oluştu. Bugün de ABD’den; Sanayi Üretimi ve Michigan Üniversitesi beklenti anketlerini takip edeceğiz. Ayrıca Euro Bölgesi’nde açıklanacak olan TÜFE rakamları da önem arz edecektir. Yine, her iki ekonomiden gelecek haber akışları ve teknik fiyatlamalar da etkili olabilir. Bu kapsamda teknik olarak baktığımızda şuanda kritik bölge olan 1.1580- 1.1505 bölgesi arasında fiyatlamalar görmekteyiz. Bu bölgenin aşağı yönlü kırılıması Dolar lehine hareketleri hızlandırabilir. Böylesi durumda ilk etapta 1.1490, 1.1470 ve 1.1445 destek noktaları takip edilebilir. 1.1580 üzerinde kalıcılıklarda yaşanacak Euro lehine hareketlerde ise 1.1605, 1.1630 ve 1.1660 direnç seviyeleri izlenebilir.
Türkiye’nin 10 yıllık tahvil faizlerinde hafta ortasında yaşanan rekor tazeleme ve 5 yıllık CDS ‘inde Ocak 2017’den bu yana en yüksek rakama ulaşılması ile kur tarafında 3.70 seviyesine kadar çıkmıştık. Önceki akşam açıklanan FED/FOMC kararları sonrası piyasadaki beklentinin sona ermesi ve bankanın uzun vadeli projeksiyonların değişmemesinden kaynaklı olarak ABD tahvil faizlerine paralel Dolar Endeksi’nde geri çekilmeler görülürken, kur tarafında da bunun etkisini gözlemledik. Dün ise yurt içi tarafta Ramazan Bayramı arefesi nedeniyle herhangi bir ekonomik veri açıklanmadı. ABD’den takip ettiğimiz datalar genel anlamda iyiydi. Bununla birlikte Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararları takip edilirken, “güvercin” tona yakın mesajlar ile Dolar Endeksi toparlandı ve kur tarafında da Dolar lehine fiyatlamalar ön plana çıktı. Bugün yurt içi tarafta yine tatil nedeniyle ekonomik veri açıklanmayacak. ABD tarafında Sanayi Üretimi ve Michigan Üniversitesi dataları takip edilecekken, her iki ekonomiden gelebilecek haber akışları, tahvil piyasası hareketleri ve teknik fiyatlamalar kur üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak baktığımızda ise; şuan için 4.7450 direnci altında fiyatlanmakta olan kur için yukarı yönlü ataklarda ilk olarak 4.7640 seviyesinin kritik olduğunu belirtelim. Buranın kalıcılıkla geçilmesiyle birlikte 4.7750, 4.7870 ve 4.8035 dirençleri önemli olabilir. 4.7450 altında kalıcılıklarda yaşanacak geri çekilmelerde ise izlenecek ilk destek noktalarımız 4.7270, 4.7010 ve 4.6960 seviyelerinde bulunmakta.
İngiltere’de açıklanan Mayıs ayı Perakende Satışlar verisi, aylık bazda yüzde 1.3 ve yıllık olarak da yüzde 3.9 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşirken yakıt harici olan çekirdek Perakende Satışlar ise aylık yüzde 1.3, yıllık ise yüzde 4.4 olarak açıklandı ve uzun süreden bu yana olumsuz gelen İngiltere ekonomik verilerine set çekmiş oldu. Brexit konusunda ise, parlamentonun alt kanadı olan Avam Kamarası, Brexit yasa tasarısında Lordlar Kamarası’nın yaptığı değişiklikleri reddetti. Reddedilen değişiklikler arasında ülkenin Avrupa Ekonomik Bölgesi ve Gümrük Birliği içinde kalmasına yol açacak olanlar da bulunuyordu. Lordların, hükümetin Brexit müzakerelerini yönlendirmeye dönük değişikliklerinin geri çevrilmesi, Theresa May hükümetinin başarısı olarak nitelendirildi. ABD tarafında ise sonuçlanan Amerika Merkez Bankası (FED) faiz ve FOMC kararlarına istinaden özellikle 2018 için yapılacak faiz artışı ve yılsonu enflasyon beklentisine ilişkin pozitif vurgu yapılmıştı. Bunun dışında dün açıklanan Mayıs ayı Perakende Satışlar ve İthalat- İhracat Fiyat Endekslerinin de beklentilerin üzerinde sonuç alması paritedeki geri çekilmeleri destekledi. Bugün ekonomik takvim içerisinde ABD Mayıs ayı Sanayi Üretimi ve Haziran ayı Michigan Tüketici Beklentileri yer almakta. Teknik anlamda, FED kararları ile 94.00 seviyesini test eden ancak sonrasında 92.70 seviyesine kadar geri çekilen Dolar endeksi, dün Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası tekrar yukarı yönlü ataklar yaptı ve bu durum paritenin dalgalı bir seyir izlemesini beraberinde getirdi. Teknik olarak bakacak olursak kritik 1.3285 desteğinin ihlal edildiğini görmekteyiz. Buranın altında kalıcılıklarda Dolar lehine hareketler hızlanabilir. Bu durumda 1.3205, 1.3175 ve 1.3150 destek seviyeleri ilk etapta önemli olacaktır. 1.3285 üzerinde yaşanacak yukarı yönlü ataklarda ise 1.3300, 1.3330 ve 1.3355 direnç seviyeleri takip edilebilir.
BRENT PETROL
British Petroleum (BP), 2018 Dünya Enerji İstatistik Görünümü ve geçmiş yıllardaki raporlarından derlediği bilgilere göre; ABD, petrol ve petrol ürünleri üretiminde geçen yıl yine zirvede yer aldı. Böylece rapora göre ABD, dört yıl üst üste dünyanın en fazla petrol ve petrol ürünleri üreten ülkesi oldu. Küresel petrol piyasasındaki arz fazlasını düşürmek için Ocak 2017'de ham petrol üretim seviyelerinde kısıtlamaya giden Suudi Arabistan ve Rusya'nın petrol üretiminde ise geçen sene düşüş görüldü. Gözler artık 22 Haziran’da gerçekleştirilecek olan OPEC toplantısına çevrilirken bu iki ülkenin bir takım üretim artırma planlarını gündeme getirdiği biliniyor. Nitekim Suudi Enerji Bakanı Khalid Al-Falih, gelecek hafta makul ve ılımlı bir anlaşma olmasını beklediklerini kaydederken İran ve Venezuela ile bir anlaşmazlık olmasını beklemediklerini, farklı kaynaklardan petrol üretiminin 1.8 milyon varil/gün artırılacağına yönelik bir teklif olduğunu vurguladı. Falif ayrıca, anlaşmanın petrol üretimini kademeli artırılmasına yönelik soruya karşı bu durumun kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Bunun dışında Donald Trump’ın petrol fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi olduğu ve bu durumun arkasında OPEC’in bulunduğunu belirtmişti. Öyle ki son Amerika Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell da son Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) basın toplantısında, petrol fiyatlarının ciddi anlamda yükseldiğini ve bu durumun enflasyon tarafını tetiklediğinden bahsetmişti. Son olarak veri akışında ise 10 haftadan bu yana hiç azalış göstermeyen Baker Hudges sondaj kuyu sayısı takip edilecek. Teknik anlamda bakacak olursak, satıcılı seyirde 75.50 75.15 ve 74.40 destek seviyeleri karşımıza çıkarken yukarı yönlü ataklarda da 76.20, 76.90 ve 77.35 direnç seviyelerine kadar yükselişler görülebilir.
ONS ALTIN
Beklendiği üzere Amerika Merkez Bankası (FED), faiz koridorunu, 25 baz puan artırarak yüzde 1.75-2.00 aralığına yükseltirken 2018 için 4, 2019 için 3 ve 2020 için ise 1 faiz artışı öngörüldüğü bildirildi. Projeksiyonlara bakıldığında ise 2018 yılı için enflasyon hedefi olan yüzde 2’lik oranın da üzerinde bir enflasyon göstergesi beklentilerinin oluştuğunu belirten FED Başkanı Jerome Powell, bu duruma sebep olarak ekonomik göstergelerin yolunda gitmesi ve artan petrol fiyatlarını gösterdi. Soru cevap kısmında ise simetrik enflasyon vurgusu yapan Powell, finansal belirsizliklerin fazla olduğunu ve risklerin yüksek olması halinde yüzde 2’lik hedefin biraz altı veya üzerinde sonuçlanabileceğini kaydetti. ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları konusunda açıklama yapmaktan kaçınan FED Başkanı, konunun henüz ABD ekonomisine etkisi olmadığını ve bu konu hakkında görüş bildirmeyeceğini söyledi. Öte yandan gün içinde Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, ABD ile ticari anlaşmazlıkları çözümünde konuşma yolunun kullanılmasını uygun bulduklarını, ABD’nin tarifeleri sürdürmesi halinde ticaret görüşmelerinde ilerlemenin ve ABD’nin tarafından yeni tarifeleri yürürlüğe koyması durumunda mevcut ticaret anlaşmalarının geçersiz olacağını söyledi. Bunun dışında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Başkan Yardımcısı yaptığı açıklamada, DTÖ kurallarında ABD’nin çelik ve alüminyum tarifeleri için bir temelin bulunmadığını belirtti. Teknik olarak bakacak olursak 1300 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlanması halinde yukarı yönlü hareketler hız kazanabilir. Bu durumda 1305, 1309 ve 1313 direnç seviyeleri izlenebilir. Bunun dışında bu seviyenin altındaki hareketlerde ise 1295, 1292 ve 1289 destek seviyeleri gündeme gelebilir.
