TCMB, Ben Buradayım Mesajı Verdi. Ama Yeterli Olmadı!
Bugün Almanya’da açıklanan Mart ayı Fabrika Siparişleri 0.9’luk daralmaya işaret ederken, ülkenin kötü gelen ekonomik verilerinin devam edebileceği sinyalini verdi. Başkaca önemli bir ekonomik verinin açıklanmadığı günde daha çok haber akışları takip edilmekte. Yurt içi tarafta siyasi gelişmeler takip edilirken, kurlarda son zamanlarda oluşan yukarı yönlü hareketlilik sonrası TCMB’den bir hamle geldiği görüldü. Rezerv Opsiyon Mekanizması(ROM) kapsamında döviz imkân üst sınırı yüzde 55’den yüzde 45’e çekilirken, 2.2 Milyar ABD Doları tutarındaki döviz piyasaya sürülmüş oldu. Karar sonrası kısa süreli TL lehine işlemler görülse de sistematik risklerin devamlılığı bu hamlenin etkilerini bertaraf etti. Bu da TCMB’nin hamlesinin yeterli olmadığını gösterir nitelikteydi. Yurt dışı tarafta ticaret savaşları konusunda Çin Merkez Bankası Başkanı Yi Gang: “Ticaret fazlası sorunu yapısal, ABD makul yaklaşmalı” derken, Çin Ticaret Bakanlığı’ndan da: “ABD’nin korumacılığı, tek yanlı davranışları global ticaret çatışmalarında yol açabilir” denildi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada: Çin ile ticaret kararını Başkan Trump’ın vereceği belirtildi. Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen açıklamada ise: ABD’nin tarifelerinin global ekonomik toparlanmayı raydan çıkartabileceği uyarısı yapıldı. Euro Bölgesi’nde diğer risk unsuru olarak İtalya koalisyon görüşmelerinin durumu da takip ediliyor. Hatırlanacağı gibi ülkenin Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, bugün için yeniden müzakerelerin başlamasından yana tavır takınmış, “Beş Yıldız Hareketi’nin’’ lideri Luigi Di Maio ise Haziran ayında seçimlerin yenilenmesi yönünde çağrıda bulunmuştu. Di Maio bugün yaptığı açıklamalarda: Herhangi bir teknokrat hükümetine oy vermeyi düşünmediklerini ve siyasi bir hükümet oluşturulamazsa tek alternatifin erken seçim olduğunu bir kez daha söyledi. Küresel sistematik risk unsuru olarak bir süredir gündemin üst sıralarında yer alan İran Nükleer Anlaşması hakkında ise, İran Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi: Nükleer anlaşmadan çıkan ilk ülke olmayacağız, ancak anlaşma İran’ın çıkarlarını sağlamadığı takdirde gerekli tedbirleri alacağız dedi. Fransa Dış İşleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise: Anlaşmayı korumakta kararlı olduklarını belirtirken, bu anlaşmanın nükleer silahların yayılmasına karşı önlemleri aldığını ve İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemenin doğru yolunun bu olduğunu vurguladı. Günün kalanında ABD’de FOMC üyesi Raphael Bostic, Chicago FED Başkanı Charles Evans ve Dallas FED Başkanı Robert Kaplan’ın konuşmaları izlenecekken, küresel haber akışlarına dair gelişmeler de önemli olabilir.
Avrupa tarafından kötü gelen veriler Euro varlıkları üzerinde etkisini sürdürüyor. Son olarak yüzde 0.5 olarak öngörülen Almanya Fabrika Siparişleri yüzde -0.9 ile beklentilerin bir hayli altında kaldı. Geçtiğimiz hafta kapanışında gelen verilerde ise Euro Bölgesi Perakende Satışları ve PMI rakamları tahminlerin altında kalmıştı. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin parasal genişlemenin devam edebileceğine yönelik açıklamaları da Euro tarafını baskı altını almakta. ABD tarafında ise Cuma günü gelen karmaşık İstihdam verileri sonrası gözler FOMC yetkililerinden gelecek açıklamalara çevrilmiş durumda. Günün geri kalanında ise önemli bir veri akışı bulunmazken ECB ve FED yetkililerinden gelecek açıklamalar takip edilecek. Teknik olarak baktığımızda; yaklaşık 3 haftadır takip ettiğimiz düşen kanal hareketinin devam ettiği görülmekte. Şuanda ise 1.1935 desteği altında fiyatlamalar görmekteyiz. Bu seviye altında kalıcılıklarda takip edeceğimiz destekler sırasıyla 1.1895, 1.1855 ve 1.1810 seviyelerinde bulunmakta. 1.1935 üzerinde kalıcılıkta görülebilecek yukarı yönlü ataklarda ise 1.1985, 1.2000 ve 1.2030 direnç noktaları önemli olabilir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s ‘un bazı önemli Türk bankalarının kredi notlarını düşürdüğü haberi ile kur tarafında yukarı yönlü hareketler oluşurken, TCMB tarafından piyasaya kısmi müdahale yapıldığı görüldü. Banka’dan yapılan açıklamada: “Rezerv Opsiyonu Mekanizması(ROM) kapsamında döviz imkân üst sınırı yüzde 55’den yüzde 45’e düşürülürken, bu işlem ile yaklaşık 6.4 Milyar TL likidite piyasadan çekilerek 2.2 Milyar USD tutarında döviz, bankalarının kullanımına geçecektir” denildi. Gelen bu hamle sonrası etkiler sınırlı oldu. Zira, iç tarafta siyasi, jeopolitik ve ekonomik riskler halen yüksek görünmekte ve piyasada TL lehine işlemlerin ağırlık kazanması için daha fazla güven aşılayıcı gelişmelere ihtiyaç var. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TL’deki değer kaybının nedeninin; önemli ölçüde dış siyasi gelişmeler ile alâkalı olduğunu belirtirken, maliye politikasına ilişkin kaygıların ise yersiz olduğunu ileri sürdü. Genel anlamda yurt içi taraftaki sistematik risk unsurları fiyatlamalar açısından takip edilirken, CDS primi ve tahvil faizlerinin durumu da izleniyor. Teknik olarak kur tarafına baktığımızda ise; şuan 4.27 seviyesine yakın fiyatlandığı görülmekte. TL lehine işlemlerde 4.2585, 4.2500, 4.2450, 4.2200, 4.2115 ve 4.2015 destek bölgeleri ilk etapta takip edilebilir. Ancak, fiyatlamalar; haber akışları ve ekonomik gerçekleşmeler kaynaklı olduğu için bu seviyelerde artık direnç söylemek gereksiz olacaktır. Yine de yukarı yönlü hareketlerde formasyon ve ya kanal üst bantlarına denk gelen bölgeler göz ucuyla izlenmeli.
Cuma günü karmaşık gelen istihdam verileri sonrası açıklamalarda bulunan New York FED Başkanı William Dudley, enflasyonda önemli bir ilerleme kaydettiklerini ancak şuan için zafer ilan etmenin doğru olmadığını belirtti. Atlanta FED Başkanı Bostic ise yılın geri kalanında 2 faiz artışı daha beklediğini açıkladı. Haber akışında ise ABD Başkanı Donald Trump eksenli gelişmeler takip edilmekte. Şuanda gerek İran ile nükleer anlaşmada devam edilip edilmeyeceği gerekse Çin ile ticaret görüşmelerinde orta yolun bulunup bulunamayacağı piyasa tarafında en çok merak edilen konular arasında yer almakta. İngiltere tarafında ise son dönemde yaşanan kabine değişiklikleri, Başbakan May hükümetine yönelik eleştiriler ve gelen kötü veriler Sterlin varlıkları üzerinde baskı yaratmakta. Gözler ise bu hafta içerisinde İngiltere Merkez Bankası’nın gerçekleştireceği toplantıya çevrilmiş durumda. Günün geri kalanında ise önemli bir veri akışı bulunmazken yerel FED Başkanlarından gelecek açıklamalar takip edilecek. Teknik olarak bakacak olursak Ocak ayında test edilen 1.3480 desteğine kadar geri çekilme sonrası şuan için 1.3535 seviyesi üzerinde tutunma çabası göze çarpmakta. Bunun sağlanması halinde görülebilecek alım ağırlıklı işlemelerde sırasıyla 1.3585, 1.3615 ve 1.3660 dirençleri takip edilebilir. Diğer yandan 1.3535 seviyesi altına görülebilecek geri çekilmelerde ise 1.3520, 1.3500 ve 1.3480 destek noktaları tekrardan izlenebilir.
BRENT PETROL
Gün içinde Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid El-Falih, petrol piyasasının OPEC’in üretim kısıntıları sonrasında daha iyi durumda olduğunu kaydederken Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak ise OPEC ve OPEC üyesi olmayan ülkeler anlaşmasında Mayıs ayında yüzde yüz uyuma ulaşma taahhütlerine bağlı olduklarını açıkladı. Ham petrol fiyatlarına dem vuran İran Petrol Bakanı Zengene ise piyasadaki istikrarsızlığı önlemek için İran’ın makul bir ham petrol fiyatını tercih ettiğini belirterek bunun üreticileri de teşvik edeceği açıklamasında bulundu. Diğer yetkililerden gelen deklarasyonlara baktığımızda da Manoucheri’nin İran’a yeni yaptırımların petrol sektörünün gelişimini durduramayacağını, Zamani’nin de İran ham petrolünün satılması durumunda nükleer anlaşmanın devam edebileceği söylendi. Teknik anlamda petrol fiyatları, ABD’nin Orta Doğu petrol üreticisi İran üzerindeki yaptırımları yeniden uygulamasını değerlendirmesi haberleri üzerine 2014 Kasım ayından bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı. Yukarı yönlü hareketlerin devamında 75.85,76.75 ve 77.30 direnç seviyelerine kadar yükselişler görülebilirken olası toparlanma durumunda ise 75.00, 74.15 ve 73.70 destek seviyeleri takip edilebilir.
ONS ALTIN
Değerli metalde ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları ve ABD-İran ilişkileri ana gündem maddesi olarak karşımıza çıkmakta. Çin ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada ABD'nin tek taraflı adımları ve korumacı politikalarının global ticari sürtüşmelerde tırmanmaya yol açabileceği ve global ekonomik toparlanma hızını rayından çıkarabileceği belirtilirken ABD ve Çin'in ticari anlaşmazlıkları çözmek için ortak çaba harcamaları gerektiği vurgulandı. Konuya ilişkin Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise Çin ile ticarette son kararı, Başkan Donald Trump’ın vereceği kaydedildi. Öte yandan ABD-İran gerginliğinin devam ettiğini görüyoruz. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD ile nükleer program üzerinde anlaşma sağlanmayacağını ve ABD’nin kabul edilen şartları ihlal ettiğini belirtti. Hatırlanacağı gibi ABD Başkanı Donald Trump ise İran ile küresel güçler arasındaki anlaşmadan çekileceğini açıklamış ancak konunun müzakere edilmesine açık olduğunu vurgulayarak açık kapı bırakmıştı. Son olarak bugün İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bahram Kasemi; Tahran’ın, Trump’ın karar vereceği tüm senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu, ABD’nin İran’ın bağımsızlığından korktuğunu ve amacının Tahran’ın bölgesel etkisini azaltmak olduğunu iletti. Teknik olarak, gün içinde satıcılı seyir gözlemlenen sarı maden için 1307, 1303 ve 1300 seviyelerine kadar geri çekilmeler görülebilirken yukarı yönlü tepki ataklarında da 1317, 1323 ve 1327 direnç seviyeleri test edilebilir.
