İkinci çeyrek büyümesi yüzde 5.1
TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre Türkiye ekonomisi 2017’nin 2. çeyreğinde yüzde 5.1 büyüme gösterdi. Rakam yüzde 5.3’lük piyasa beklentisinin hafif altında açıklansa da, TL varlıkları adına ilk tepki pozitif oldu diyebiliriz. Harcama yöntemine göre GSYH incelendiğinde yatırım harcamalarının 2.9 puanla büyümeye en yüksek katkı yapan kalem olduğunu görüyoruz. Net ihracat tarafının ise büyümeye sağladığı pozitif katkı devam ediyor. İhracat yıllık bazda yüzde 10.5 oranında yükselirken, ithalat yıllık bazda yüzde 2.3 artış gösterdi. Böylelikle net ihracat büyümeye 1.7 puanlık katkı sağlamış oldu. Darbe girişiminin ardından toparlanmasını sürdüren özel tüketim harcamaları büyümeye 1.9 puanlık katkı sağladı. Rakam ilk çeyrekte 2.2 puan düzeyindeydi. Kamu harcamaları ise ilk çeyreğin aksine ikinci çeyrekte büyümeyi aşağı çeken kalem oldu. Söz konusu dönemde kamu harcamaları büyümeye 0.6 puanlık negatif katkı yaptı.
GSYH rakamı üretim yöntemine göre incelendiğinde, hizmet sektörünün ön plana çıktığını görüyoruz. Hizmet sektörü turizmdeki toparlanmanın da etkisiyle söz konusu dönemde büyümeye 2.7 puan katkı verdi. Hizmet sektörünü 1.3 puan ile sanayi sektörü takip etti. İnşaat sektörü 0.5, tarım sektörü ise 0.2 puan ile büyümeyi yukarı taşıdı.
Hükümet kanadı yüzde 5.1’lik rakamdan oldukça memnun. Ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi, üçüncü çeyrekte ikinci çeyrekten daha iyi bir performans göstererek yüzde 7’lik bir büyüme rakamı yakalayacağımızı belirtti. İhracat ve yatırım tarafındaki yükselişin oldukça önemli olduğunu söyleyen Zeybekçi, OVP hedefini aşan bir performans göstermeye önümüzdeki dönemde de devam edeceğimizi söyledi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise 16 Nisan referandumundan sonra finansal piyasalardaki pozitif eğilime reel kesim ve hane halkının da katıldığını söyledi. Güçlü büyümenin olumlu ancak tek başına yeterli olmadığını söyleyen Şimşek, bu performansı daha da artırmak için kapsamlı reform gündemini kararlılıkla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
EURUSD
Paritede ECB üyelerinin konuşmaları takip edildi. Avrupa Merkez Bankası Üyesi Benoit Coeure yaptığı açıklamalarda dövize ilişkin dış şokların kalıcı olması durumunda enflasyon görünümünde arzu edilmeyen sonuçlar doğurabilecek bir sıkılaşma olabileceğini belirtti. Euro’nun değer kazanmasında Euro Bölgesi’nde büyümenin beklenenden iyi olması, dış etkiler ve ABD’ye göre daha sıkı politikaları olmasının etken olduğunu belirten Coeure para politikasının döviz piyasasından ayrı şekilde hareket edemeyeceğini söyledi. Bunun dışında ECB Yönetim Kurulu Üyesi Ardo Hansson da normalleşme sürecinin başladığını enflasyonun kademeli olarak yükseldiğini bunun da varlık alımların miktarını azaltma imkanı verdiğini açıkladı. Ayrıca para politikasında varlık alımlarına çok vurgu yapıldığını ancak araç yelpazesinin geniş olduğunun altını çizdi. Teknik olarak yukarı yönlü trendin devamı durumunda 1.2070-1.2100-1.2150 seviyelerini test edebilir. 1.2000 desteğinin aşağı yönlü kırılması durumunda 1.1985-1.1950-1.1900 seviyelerine kadar geri çekilme görebiliriz.
USDTRY
Parite haftanın ilk işlem gününe satış ağırlıklı bir görüntü ile başladı. Bugün yurtiçi gündemde ikinci çeyrek büyüme rakamı vardı. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre Türkiye ekonomisi yüzde 5.1’lik büyüme gösterdi. Rakamın detayları ise yatırım ve net ihracat açısından oldukça pozitif bir tablo ortaya koydu. Veri sonrası değerlendirme yapan Goldman Sachs, Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte baz etkisiyle yüzde 7 civarında büyüme kaydedeceğini belirtti. Kurum 2017 yılı genelinde büyüme oranın yüzde 5 civarında olmasını bekliyor. Morgan Stanley ise güçlü kredi büyümesinin etkisiyle 2017 yılı büyüme tahminini yüzde 3.3’ten yüzde 4.3’e çıkardığını duyurdu. Teknik olarak ise 3.40 seviyesi parite üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Fiyatlama buranın altına sarkarsa 3.3900-3.3830-3.3800 seviyeleri gündeme gelebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 3.41 aşılırsa 3.42’ye kadar sınırlı bir yükseliş görebiliriz.
GBPUSD
Parite haftanın ilk gününe geçen haftaki alıcılı seyrini devam ettirerek başladı. İngiltere’nin eski başbakanı Tony Blair halkın Avrupa Birliği’nden ayrılması yönünde oy vermeye sevk eden sorunların çözülmesi durumunda AB içinde kalınmasının mümkün olabileceği savunarak Brexit’e karşı tutumunu sürdürdü. Öte yandan İngiliz hükümetine yeni bir teklifte bulunan Blair’in şimdiye kadar sessiz kalmasına anlam veremediğini belirten Savunma Bakanı Michael Fallon ülkenin geçen yıl Brexit yönünde karar aldığını hatırlatarak Blair’in teklifini geç olarak nitelendirdi ve AB’den ayrılacaklarını yeniledi. ABD tarafında sakin bir veri akışı bulunurken Goldman Sachs ve Bank of America’ya göre kasırga etkisinin ABD’de sınırlı olacağı öngörmesine rağmen 3. çeyrek büyüme beklentilerini düşürdü. Teknik olarak geçen haftayı alıcılı seyirde kapatan paritede 1.3200 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda 1.3240-1.3270 dirençleri takip edilebilir. Olası geri çekilmelerin yaşanması durumunda ise 1.3100-1.3050 destekleri önemli olacaktır.
BRENT PETROL
Petrol fiyatları yeni haftaya satıcılı seyir ile başladı. Bugün Suudi Arabistan ve BAE Petrol Bakanları’nın yaptığı görüşme gündemdeydi. Görüşme sonrası yapılan açıklamada, üretim anlaşmasının Mart 2018’in ötesine uzatılmasının değerlendirildiği bildirildi. İki bakan da piyasadaki temel göstergelerin iyileşmesinden ve OPEC anlaşmasına uyumdan duydukları tatmini dile getirdi. Piyasadaki bir sonraki toplantı 22 Eylül’de gerçekleşecek. OPEC bakanlarının da katılacağı İzleme Komitesi toplantısı, üretim anlaşmasının akıbeti açısından dikkatle takip edilecek. Öte yandan yarın OPEC’in aylık petrol piyasası raporunu takip edeceğiz. Hem OPEC hem de küresel üretimin detaylarını göreceğimiz rapor, petrol fiyatlarında hareketlilik yaratabilir. Teknik olarak ise düşüşüne devam eden Brent petrolde 53 dolar desteği kırılırsa satış baskısı hacmini artırabilir. 52.60 ve 52.30 aşağı yönlü hareketin devamındaki önemli destekler. Toparlanmalarda ise 53.60 aşılırsa 54 dolar denemesi görebiliriz. Bu seviyenin üzerinde tutunma sağlanırsa 54.30 ve 54.60 seviyeleri takibimize girecek.
ALTIN
Kıymetli metalin haftaya satıcılı seyirde başladığını görüyoruz. Hafta sonu gerçekleşen Kuzey Kore’nin kuruluş yıldönümünde füze denemesi yapılacağı iddialarından sonra böyle bir olayın yaşanmaması ve ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerginlik endişelerinin azalması ile küresel risk iştahının arttığını söyleyebiliriz. Bunun dışında ABD 10 yıllık tahvillerin tekrar 2.10 bandını aşıp bu bölgede kalıcılık sağlamaya çalıştığını görüyoruz. Aynı zamanda Dolar Endeksi’nde de yaşanan değer kazanımı ile 91.50 seviyelerine kadar yükselişi de ons altının aşağı yönlü hareketini destekler nitelikte. Öte yandan ABD yaşanan Harvey Kasırgası’nın etkilerinden sonra şimdi de Irma Kasırgası ile zor durumda. Hızı azalmasına rağmen milyonlarca kişinin kasırgadan etkilendiğini can ve mal kaybının olduğu açıklandı. Kayıpların ne şekilde sonuçlanacağı ve bunun ekonomi politikalarına yansımasını takip ediyor olacağız. Teknik olarak 1350 üzerinde kalıcılık sağlayamayan sarı metalde aşağı yönlü hareketlerin devamında 1330-1325-1317 seviyeleri önemli destek konumunda olacaktır. Olası toparlama hareketlerinde ise 1340-1345 bölgesi aşılırsa 1350 ve 1360 dirençleri takibimize girecek.
