Kuzey Kore gerilimi sürüyor
Epey bir süredir ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerilimi takip ediyoruz. Fakat geçtiğimiz hafta bu iki ülkenin gerilim boyutunu birkaç basamak daha yukarıya taşıdığını gördük. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın ağzından çıkan her kelime piyasalar tarafından olumsuz algılanmaya devam ettiği gibi göreve geldiği süreçten bu yana planladığı hiçbir projeyi hayata geçirememiş olması kendi hanesine eksi paraf olarak ekleniyor. Geçtiğimiz ay Washington Post ve ABC News’in ortak hazırladığı ankete göre, ABD halkının Trump’a olan güveninin yüzde 42’den yüzde 36’ya gerilediğini görmüştük. Gözden düşen bu performansa bakarak, Kuzey Kore karşısındaki tutumunun da pek sağlıklı olmadığını söyleyebiliriz. Bilindiği gibi Trump, sosyal medyadan Kuzey Kore’ye ithafen bulunduğu tehdit vari açıklamalar, buna karşılık Kuzey Kore cephesinde halkın ülkenin lideri Kim Jong-un’a olan güvenini göstermek için düzenlediği tek birlik yürüyüşü, deyim yerindeyse suları durultmamıştı/ şuan için durultacak gibi de gözükmüyor. Bilindiği gibi iki ülke arasındaki gergin ortam ilk olarak Kuzey Kore'nin nükleer balistik füze denemeleri nedeniyle hacmini artırmıştı. ABD, Kuzey Kore'nin nükleer silahsızlandırılmasını isterken, Kuzey Kore ise ABD'nin saldırgan politikalarını gerekçe olarak göstererek nükleer programına devam edeceğini açıklamıştı.
EURUSD
Gün içerisinde ABD’den gelen enflasyon verisi takibimizdeydi. ABD’de Temmuz ayında TÜFE yüzde 0.2 olan beklentinin altında yüzde 0.1 artış gösterdi ve yıllık enflasyon artışı da bu kapsamda yüzde 1.8 olan beklentinin altında yüzde 1.7 olarak gerçekleşti. Çekirdek TÜFE ise aylık bazda yüzde 0.2 artış beklenirken yüzde 0.1 arttı ve yıllık çekirdek enflasyon da böylece yüzde 1.7 seviyesinde sabit kalmış oldu. Öte yandan bu hafta gerilim kat sayısı daha da yükselen ABD-Kuzey Kore siyasi gelişmeleri paritenin yukarı ivmesini artıran unsurlardandı. Halihazırda çözüme kavuşmayan gerilim ise bir süre daha piyasaları meşgul edebileceği gibi pariteyi olumlu anlamda desteklemeye de devam edebilir. Teknik olarak, 1.1800 bölgesini üzerine çıkılması alıcılı seyri daha kuvvetli kılabilir. 1.1860-1.1880 dirençleri bu bağlamda oldukça kritik olabilir. Geri çekilmelerde ise 1.1730-1.1680 destekleri takip edilebilir.
USDTRY
Kurda rölanti seyir devam ediyor. Yurt içinde bugün cari hesap rakamları açıklandı. Cari işlemler açığı, bir önceki yılın Haziran ayına göre 1.2 milyar ABD doları azalma göstererek 3 milyar 763 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Merkez Bankası’ndan gelen açıklamaya göre ise on iki aylık cari işlemler açığı 34.340 milyon ABD doları oldu. Diğer yandan ABD’den gelen enflasyon verisinin sınıfta kaldığını gördük. ABD’de Temmuz ayında TÜFE %0,2 olan beklentinin altında %0,1 artış gösterdi ve yıllık enflasyon artışı da bu kapsamda %1,8 olan beklentileri karşılayamadı ve %1,7 olarak gerçekleşti. Buradan hareketle Fed’in piyasaları ikna çalışmalarının bir anlamda daha da zorlanacağını bizlere gösteriyor. Teknik olarak, yukarı hareketliliğin devam etmesi halinde ilk etapta 3.5400 bölgesinin üzerinde kalıcı bir görünüm çizilmesi gerekiyor. Kalıcılığın sağlanması 3.5500 direncini gündeme getirebilir. Geri çekilmelerde ise 3.53-3.51 aralığı yeniden gündemimize gelebilir.
GBPUSD
Bu hafta pariteye etkisi bakımında ABD ile Kuzey Kore arasındaki gergin sürecin ikinci planda kaldığını gördük. Biraz daha ağırlık Ada tarafında çalkantısı devam eden Brexit süreci üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Şu sıralar Ada basınında İngiltere’nin AB’de çıkış sürecinin gerçekleşmesi halinde ödeyeceği tazminat miktarı gündemi meşgul ederken, konuya ilişkin İngiltere hükümetinden ilk başta yalanlama gelip daha sonra bu iddianın kabul edilmesi tedirginliği artıran unsurlardan. Öte yandan İngiltere halkının ülkenin Başbakanı Theresa May’a olan güveninin azalıyor olması da bu durumu destekler nitelikte. Bugün gözler ABD’den gelen enflasyon rakamları üzerindeydi. ABD’de TÜFE Temmuz’da aylık %0,1 arttı. Beklenti ise %0,2 idi. Teknik olarak, aşağı yönlü ivmenin hız kazanması halinde 1.2940-1.2900 destekler takip edilebilir. Olası gelebilecek toparlanma eğilimlerinde ise 1.3000-1.3030 dirençleri kısa vadede gündeme gelebilir.
BRENT PETROL
Tamamladığımız hafta içerisinde stok verilerindeki azalma ve Abu Dhabi’de düzenlenen OPEC toplantısı fiyatlamalar üzerinde oldukça etkili olarak yukarı yönlü hareketlilik üzerinde destekleyici bir rol oynadığını görmüştük. Bilindiği gibi OPEC anlaşmaları sağlanırken büyük üretici ülkelerin görüş ve isteklerinin anlaşma taslağı ve sürecine ne derecede etki ettiğini geçtiğimiz dönemlerde takip etmiştik. Fakat ardından gelen kâr realizesi ile birlikte bugün dahil son iki günde brent petrolün yüzde 2’nin üzerinde değer kaybı yaşadığını söyleyebiliriz. Teknik olarak, 51 dolara doğru gerileme sürebilir. Hareketin devamında ise 50.60 takibimizde olacak. Oluşabilecek toparlanmaların kalıcı olması içinse hareketliliğin 52 doların üzerine çıkması gerekiyor.
ALTIN
Altın tarafında geçen hafta yukarı yönlü atakların bir hayli güçlü kaldığını gördük. Fakat bu yukarı yönlü hareketliği yalnıza siyasi gelişmelerin desteklemediğini hatırlatmamızda fayda var. Dolar Endeksi (DXY) Aralık 2016’dan bu yana aşağı yönlü bir trend yakalamış durumda. Biraz biraz trend değişimine girme çabası gözümüze çarpmış olsa da fiyatlamalar henüz 94.20-95.00 aralığına taşınmadı. Fiyatlamaların bu aralığın üzerine tırmanması endeks için alıcılı seyrin başlangıcının habercisi olabilir. Ancak bu bölgeden ne kadar uzak olunursa dolarda negatif baskının bir o kadar aratabilir. Teknik olarak, 1280 bölgesinin üzerinde sağlam bir görünüm çizen ons altın sağlam bir görünüm ortaya koyuyor. Bu seviyenin üzerinde mevcut tutumun devam etmesi kritik 1296 direncine daha kısa süre içerisinde yaklaşmayı sağlayabilir. Fakat buralardan gelebilecek kar realizasyonlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü 1296 bölgesi bir anlamda 10 Temmuz’da başlayan düzeltme hareketinin son durağı olabilir. Dolardaki olası toparlanma eğilimini de hesaba kattığımız zaman 1270-1260 aralığı yeniden gündemimize oturabilir
